TDK Ak Nedir Anlamı, Ak Ne Demek? Ak Eşanlamlısı

TDK Ak Anlamı Nedir? Ak Ne Demek?

Bu renkte olan

Kar

Süt vb.nin rengi

Beyaz

Kara Ve Siyah karşıtı

TDK Sözlüğünde Ak İle İlgili Atasözü ve Deyimler

Ak sakaldan Yok sakala Gelmek

akla karayı Seçmek

Ak köpeğin Pamuk pazarına zararı vardır

Ak koyunun Kara kuzusu da Olur

Ak koyunu gören içi Dolu Yağ sanır

Ak Koyun Kara Koyun Geçit başında Belli Olur

Akım Derken bokum Demek

Akı karası geçitte Belli Olur

Akı Ak karası Kara

Ak Gün ağartır

Kara Gün karartır

Ak Don Kara Don geçitte Belli Olur

Ak dediğine Kara Demek

Ak Akçe Kara Gün içindir

Atasözleri Sözlüğünde Ak

Aba vakti aba, yaba vakti yaba alan yanılmaz

Aba vakti yaba, yaba vakti aba

Abdal abdala çatmayınca, kasnak boyuna geçmez

Aç bırakmaz hırsız edersin, çok söyleme arsız (yüzsüz) edersin

Aç dışarı, çıplak içeri kaçar

Aç tokun yüzüne bakmakla doymaz

Alçak yerde tepecik kendini dağ sanır

Acıklı (dertli) başta akıl olmaz

Adam hacı mı olur ulaşmakla Mekke'ye, eşek derviş mi olur taş çekmekle tekkeye?

Adam öküz derdinde, gelin sakız derdinde

Adam olacak çocuk bokundan belli olur

Adamak kolay, ödemek güçtür

Adamakla mal tükenmez (bitmez)

Adamın yere bakanından, suyun sessiz (yavaş) akanından kork (suyun yavaş akanından, insanın yere bakanından kork)

Ağa borç eder, uşak harç

Ağaç düşse de yakınına yaslanır

Ağaca çıkan keçinin dala bakan ağlağı (oğlağı) olur

Ağalık vermekle, yiğitlik vurmakla

Ağılda oğlak doğsa ovada otu biter

Ağızdan burun yakın, kardeşten karın yakın

Ağlamakla yar ele girmez

Ağlar gözden, sahte sözden sakın

Ahmak gelin yengeyi halayığı sanır

Ahmak iti yol kocatır

Ahmak (şaşkın) misafir ev sahibini ağırlar

Ak akçe kara gün içindir

Ak curun akmazsa kara curun kol gibi

Ak göt geçit başında belli olur

Ak gün ağartır, kara gün karartır

Ak köpeğin pamuk pazarına zararı vardır

Ak koyun ak bacağından, kara koyun kara bacağından asılır

Ak koyun kara koyun geçit başında belli olur

Ak koyunu gören, içi dolu yağ sanır

Ak koyunun kara kuzusu da olur

Ak şeker, kara şeker, bir damar soya çeker

Akacak kan damarda durmaz

Akan çay her zaman kütük getirmez

Akan su yosun (pislik) tutmaz

Akan suya inanma, el oğluna güvenme

Akara kokara bakma, çuvala girene bak

Akarsu çukurunu kendi kazar (doldurur)

Akarsuya inanma, eloğluna dayanma

Akça akıl öğretir, don yürüyüş

Akçanın iyisi kesede duran, bahçanın (bahçenin) iyisi eve yakın olan

Akçesi ucuz olanın kendisi kıymetli olur

Akı karası geçitte belli olur

Akıl adama sermaye

Akıl akıldan üstündür

Akıl için yol (tarik) birdir

Akıl ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz

Akıl kişiye (adama) sermayedir

Akıl olmayınca başta, ne kuruda biter, ne yaşta

Akıl olmayınca ne yapsın sakal?

Akıl ortak ortak, mal ortağı kaypak

Akıl para ile satılmaz

Akıl verme para ver

Akıl yaşta değil baştadır

Akıl yiğide sermayedir

Akılları pazara çıkartmışlar, herkes (yine) kendi aklını beğenmiş (almış)

Akıllı düşman, akılsız dosttan hayırlıdır (deli dostun olacağına akıllı düşmanın olsun)

Akıllı düşününceye kadar deli oğlunu everir

Akıllı hırsız, şaşkın ev sahibini bastırır

Akıllı köprü arayıncaya dek (kadar), deli suyu geçer

Akıllı oğlan neyler ata malını, akılsız oğlan neyler ata malını

Akıllı olsa her sakallı kişi, sakallılara danışırlardı her işi

Akıllı, söylemeden (önce) düşünür, akılsız düşünmeden söyler

Akıllıyı arkada tutma, akılsızı klavuz etme

Akılsız başın zahmetini (cezasını) ayaklar çeker

Akılsız iti (köpeği) yol kocatır

Akılsız kasabın gerisine kaçar masadı

Akıntıya (karşı) kürek çekilmez

Akla gelmeyen (akla gelen) başa gelir

Aklın yolu birdir

Aklına geleni işleme, her ağacı taşlama

Akmasa da damlar

Akraba (dost) ile ye, iç, alışveriş etme

Akrabanın akrabaya akrep etmez ettiğini

Aksak eşekle yüksek dağa çıkılmaz

Akşam ise yat, sabah ise git

Akşam oldu kon, sabah oldu göç

Akşama karşı gitme, tana karşı yatma

Akşamın hayrından sabahın şerri yeğdir (iyidir)

Aktan kara kalktı mı?

Al kibar kızını, işlerin bulana bulana, al çitak kızını gezsin eylene eylene

Ala bakan iki bakar

Ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz

Alacağın olsun da alakargada olsun

Alacakla verecek (borç) ödenmez

Alçak eşek binmeye kolay, öksüz çocuk dövmeye kolay

Alçak uçan yüce konar, yüce uçan alçak konur

Alçak yer yiğidi hor gösterir

Alçak yerde yatma sel alır, yüksek yerde yatma yel alır

Alışmış kursak, bulamacı ister

Allah balmumu yakana balmumu, yağmumu yakana yağmumu verir

Allah'ın bildiği kuldan saklanmaz

Altın eli bıçak kesmez

Ananın (anasının) çıktıgı dala kızı salıncak kurar

Anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al

Arap eli öpmek, dudak karartmaz

Arı bal alacak çiçeği bilir

Arı bal yapacak çiçeği bilir

Arı söğüdü, akıllı öğüdü sever

Arık öküze bıçak çalınmaz

Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık

Aşığa Bağdat sorulmaz (ırak, uzak değildir)

Aslını inkar eden (saklayan) haramzadedir (kafirdir)

At olacak tay yürüyüşünden belli olur

Ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli

Ata malı mal olmaz, kendin kazanmak gerek

Ateş düştüğü yeri yakar

Atımın anlı sakar, lakabını ele takar

Atına bakan ardına bakmaz

Avradı eri saklar, peyniri deri

Avradın (karının) dolaşığı, akşamdan - sabaha - kor bulaşığı

Avrat var ev yapar, avrat var ev yıkar (yakar)

Ayağını sıcak tut, başını serin; gönlünü ferah tut, düşünme derin

Ayaklar ıslanmadan balık tutulmaz

Ayı çocuklarını büyütmüş, duru su içmeye vakti olmamış

Az ateş çok odun yakar

Az yaşa, uz yaşa, akıbet gelecek başa

Azrail gelince oğul, uşak sormaz

Bağa bak üzüm olsun, yemeye yüzün olsun (bağda izin olsun, üzüm yemeye yüzün olsun)

Bak bana bir gözle, bakayım sana iki gözle

Bakan göze bağ olmaz

Bakan yemez, kapan yer

Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur

Bakmakla usta olunsa, köpekler (kediler) kasap olurdu

Baktın kar havası, eve gel kör olası

Baktın yârin yâr değil, terkini kılmak az değil

Bal ile kaymak yenir, ama her keseye göre değil

Balık ağa girdikten sonra aklı başına gelir

Baş ağır gerek, kulak sağır

Baş nereye giderse ayakta oraya gider

Baş sallamakla kavuk eskimez

Başak büyüdükçe boynunu eğer

Başına gelen başmakçı

Başını sallamayan kavak olmaz

Baskıdaki altından askıdaki salkım yeğdir

Bekâra karı boşamak kolay gelir

Bekârın parasını it yer, yakasını bit

Beleş atın dişine (yaşına, yularına, dizginine) bakılmaz

Bey ardından çomak çalan çok olur

Bıçak kınını kesmez

Bıçak yarası geçer, dil yarası geçmez

Bilmemek ayıp değil, sormamak (öğrenmemek) ayıptır

Bin merak bir borç ödemez

Bir deli kuyuya bir taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış

Bir insanı tanımak için ya alışveriş etmeli, ya yola gitmeli

Bir korkak bir orduyu bozar

Bir pire için bir yorgan yakılmaz

Bir yalanı kırk doğruya saklarlar

Biri yer, biri bakar; kıyamet ondan kopar

Birşeyin önüne bakma, sonuna bak

Bitli (kurtlu, çürük) baklanın kör alıcısı olur

Bol bol yiyen, bel bel bakar

Borçlunun duacısı alacaklıdır

Borçlunun yalımı alçak olur

Borçlunun yüzü yumuşak olur

Boş çuval ayakta (dik) durmaz

Boş gezmekten bedava çalışmak yeğdir

Boş laf (lakırdı) karın doyurmaz

Boynuz kulağı geçer (boynuz kulaktan sonra çıkar ama kulağı geçer)

Buğday başak verince orak pahaya çıkar (kıymete biner)

Bugünün işini yarına bırakma

Cahile söz (laf) anlatmak, deveye hendek atlatmaktan güçtür (zordur)

Canı kaymak isteyen mandayı yanında taşır

Cennet annelerin ayakları altındadır (Anne Cennet kapılarının ortasındadır. (hadis))

Cesurun bakışı, korkağın kılıcından keskindir

Çalışanın yatanda hakkı vardır

Çalışmak ibadetin yarısıdır

Çam sakızı, çoban armağanı

Çanakta balın olsun, arı Bağdat'tan gelir

Çatal kazık yere çakılmaz

Çerçi başındakini satar

Çiftçiye yağmur, yolcuya kurak; cümlenin muradını verecek Hakk

Çıkacak kan damarda durmaz

Çingene çingeneye çatmadıkça kasnak boynuna geçmez

Çıngıraklı deve kaybolmaz

Çok söyleme arsız olur, aç koyma hırsız olur (aç bırakma hırsız olur çok söyleme arsız olur)

Çok tutan elim olsun, ocaklıkta yerim olsun

Çömlekçi suyu saksıdan içer

Dağda gez, bağda gez; insafı elden bırakma

Dağdaki kekliğin bini bir paraya

Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz

Davulun sesi uzaktan hoş gelir

Dayak cennetten çıkmıştır

Dayak isteyen keçi çobanın değneğine vurur

Deli deli akanı, bura bura tıkarlar

Deli deliyi görünce değneğini saklar

Deliye bal tattırmışlar, çarşıda katran bırakmamış

Denenmişi denemek ahmaklıktır

Derin su yavaş akar

Deve bir akçeye, deve bin akçeye

Deve boynuz ararken kulaktan olmuş

Deve taze yaprak yemek isterse boynunu uzatır

Devletliye dokun geç, fukaradan sakın geç

Dinsizin hakkından imansız gelir

Doğruluk dost (hak) kapısı

Dört atanın dördü de hak

Dost başa bakar, düşman ayağa

Dünya ölümlü, gün akşamlı

Düşmanın karınca ise de hor bakma

Düt demeye dudak gerek

El ağzına bakan, karısını tez boşar

El elin eşeğini türkü çağırarak arar

Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz

Elti eltiden kaçar, görümceler bayrak açar

Emekte biter yumak

Erkek koyun kasap dükkanına yakışır

Eşek hoşaftan ne anlar; suyunu içer, tanesini bırakır

Eşek kocamakla tavla başı olmaz

Et tırnaktan ayrılmaz

Etle tırnak (karı koca) arasına girilmez

Evden bir ölü çıkacak demişler, herkes hizmetçinin yüzüne bakmış

Fakir hırsızlığa çıkınca ay akşamdan doğar

Fakiri dövme, üstünü yırt

Fakirlik ayıp değil, tembellik ayıp

Fare deliğine sığmamış, bir de kuyruğuna kabak bağlamış

Fincancı katırlarını ürküten sayısız dayak yer

Fırsat her vakit ele geçmez

Fırsat sakal altından geçer

Fukaranın (fakirin) şaşkını, beyaz giyer kış günü

Fukaranın (fakirin) tavuğu tek tek yumurtlar

Gem almayan atın ölümü yakındır

Gençler sadık olmak ister, yapamazlar. Yaşlılar, sadık olmamak ister, yapamazlar

Gevşek tükürüğün sakala zararı vardır

Gidip de gelmemek, gelip de görmemek (bulmamak) var

Gittiğin yer kör ise, gözünü yumda bak

Göğe direk, denize kapak olmaz

Gölgesinde oturulacak ağacın dalı kesilmez

Gören gözün hakkı vardır

Görünen dağın ardı yakındır

Gözden ırak olan, gönülden de ırak olur

Göze yasak olmaz

Gözü tanede olan kuşun ayağı tuzaktan kurtulmaz

Gündüzün mum yakan, geceyi bulamaz

Gürültü istemeyen kazancı (bakırcı) dükkanına girmez

Güzele bakmak sevaptır

Güzele ne yakışmaz

Hak deyince akan sular durur

Hak doğrunun yardımcısıdır

Hak gelince, batıl gider

Hak yerde kalmaz

Hak yerini bulur

Haklı söz, haksızı Bağdat'tan çevirir

Hangi gün vardır akşam olmadık

Harman yakarım diyen, orağa yetişmemiş

Hastaya bakmaktan hasta olması yeğdir

Hastaya döşek (yatak) sorulmaz

Hekimsiz, hakimsiz yerde oturma

Her akla geleni işleme her ağacı taşlama

Her gün baklava börek yense bıkılır

Her sakaldan bir tel çekseler, köseye sakal olur

Her sakallıyı baban mı sanırsın?

Her şeyin bir vakti var, horoz bile vaktinde öter

Herkes davul çalar ama çomağı makama uyduramaz

Herkes sakız çiğner ama çingene kızı tadını çıkarır

Herkesin aklı bir olsa koyuna çoban bulunmaz

Her şeyin yenisi, dostun eskisi (makbuldür)

Hesapsız kasap, ya bıçak kırar ya masa (hesabını bilmeyen kasap, ne satır bırakır, ne masat)

Hıyar akçesi ile alınan eşeğin ölümü sudan ucuz olur

Horoz ne kadar öterse ötsün, civciv tavuğun dıkdıkına bakar

Irak yerin davulu koygun öter

Irak yerin haberini kervan getirir

Irmak kenarına çeşme yapılmaz

Irmaktan geçerken at değiştirilmez

Işığını akşamdan önce yakan sabaha çırasında yağ bulamaz

Isıracak it dişini göstermez

İçi beni yakar, dışı eli (seni) yakar

İki çıplak bir hamama yakışır

İnsan ayaktan, at tırnaktan kapar

İşine hor bakan (sanatını hor gören) boynuna torba takar

İşini bilmeyen kasap, ne bıçak kor ne masat

İtin ahmağı baklavadan pay umar

İtle dalaşmaktan çalıyı dolanmak iyidir

İyi olacak hastanın hekim (doktor) ayağına gelir

İyiliğe iyilik olsaydı, koca öküze bıçak olmazdı

Kabiliyetli çırak, ustayı geçer

Kalaylı bakır küflenmez

Kalbi yıkmak kolay, yapmak zordur

Kardeş kardeşi bıçaklamış, dönmüş yine kucaklamış

Karga, kekliği taklit edeyim demiş; kendi yürüyüşünü şaşırmış

Karga şakırdamış, bülbülüm sanmış

Karga yavrusuna bakmış, "benim ak pak evladım" demiş (kuzguna yavrusu anka görünür)

Kaş çatmakla çatık kaşlı olunmaz

Kavak uzaya uzaya göğe yetmez

Kavak, yaprağını tepeden dökerse kış çok olur

Kaynayan kazan kapak tutmaz

Keçide de sakal var

Kefen alacak adam gözünün yaşından belli olur

Kel yanında kabak anılmaz

Kelin ayıbını takke örter

Kem göz, kalp akçe sahibinindir

Kibirliye kibir göstermek sadakadır

Kırkından sonra azanı teneşir paklar

Kısmetsiz köpek, sabaha karşı uyuyakalır

Kız beşikte (kundakta) çeyiz sandıkta

Kızı gönlüne (keyfine) bırakırsan ya davulcuya varır, ya zurnacıya

Kızımın (bacımın) iffeti (örtüsü) batmakta rezilin gözüne, acırım tükrüğe billahi tükürsem yüzüne

Komşu boncuğunu çalan gece takar

Komşu hakkı, Tanrı hakkıdır

Komşu kızı almak kalaylı kaptan su içmek gibidir

Kör Allah'a nasıl bakarsa Allah da köre öyle bakar

Kör bıçak ele, iş bilmeyen avrat dile yavuz

Körden gözlü, topaldan ayaklı, deliden deli

Korkak bezirgan (tüccar) ne kâr eder ne ziyan

Korkak tavşan çok yaşar

Korkulu rüya (düş) görmektense uyanık yatmak yeğdir (hayırlıdır)

Köşe taşı köşede yakışır

Köseyle alay edenin top sakalı kara gerek

Kötürümden aksak, hiç yoktan ahmak yeğdir

Köylü, ''Misafir kabul etmeyiz.'' demez, ''Konacak konak yoktur.'' der

Koyma akıl, akıl olmaz

Kul azmayınca Hak yazmaz (kula bela gelmez Hak yazmadıkça, Hak bela yazmaz kul azmadıkça)

Kuma (ortak) gemisi yürümüş, elti gemisi yürümemiş

Kürkü orak vaktinde, orağı kürk vaktinde

Kurtla ortak olan tilkinin hissesi, ya tırnaktır ya bağırsak

Lafla (lakırdı ile) peynir gemisi yürümez

Leyleğin ömrü (günü) laklakla geçer

Malın iyisi suya yakın, daha iyisi eve yakın

Mart dokuzunda çıra yak, bağ buda

Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır

Martta sürmez, eylülde ekmezsen sabanı bırak

Merdiven basamak basamak çıkılır

Misafir on kısmetle gelir; birini yer dokuzunu bırakır

Mızrak çuvala sığmaz (girmez)

Niyet hayır, akıbet hayır (selamet)

Ocağın yakışığı odun; evin yakışığı kadın

Ocak içinden tutuşur

Oğlum deli malı neylesin, oğlum akıllı malı neylesin

Olacak oğlan gelişinden belli olur

Olacakla öleceğe çare bulunmaz

Olmayacak duaya amin denilmez

Onmadık yılın yağmuru harman vakti yağar

Ortak atın beli sakat olur

Ortaklık öküzden, başka buzağı yeğdir

Otu çek, köküne bak

Oynayacak adam, kağnı gıcırtısında da oynar

Öfkede (öfkeli insanda) akıl olmaz

Öksüz hırsızlığa çıkmış, ay ilk akşamdan doğmuş

Öküz öldü, ortaklık bozuldu

Ölüm hak, miras helal

Ölüm yüz aklığı

Ötleğenin baylığı böğürtlenin vakti geçinceye kadardır

Para iyi bir uşak, kötü bir efendidir

Paranın gittiğine bakma, işinin bittiğine bak

Paranın yüzü sıcaktır

Pazarda herkes ambarındaki unu kadar konuşur

Pekmez gibi malın olsun, Antakya'dan sinek gelir

Rakip ölsün de ne yüzden ölürse ölsün

Rüzgar esmeyince yaprak oynamaz (dal kımıldamaz)

Sabahın kızıllığı akşamı kış eder, akşamın kızıllığı sabahı güz eder

Saç sefadan, tırnak cefadan uzar

Saçın ak mı kara mı, önüne düşünce görürsün

Sadık dost akrabadan yeğdir

Sağır işitmez (duymaz), uydurur (yakıştırır)

Sakal bıyığa denk olmayınca berber ne yapsın?

Sakınılan göze çöp batar

Sakla beni varken, bulunayım sana yokken

Sakla samanı, gelir zamanı

Saksağan danayı, babası hayrına bitlemez

Sarımsak da acı amma evde lazım bir dişi

Sarımsak içli dışlı, soğan yalnız başlı

Senden zengin ile ortak olma

Sev seni seveni hak ile yeksan ise, sevme seni sevmeyeni Mısır'a sultan ise

Seyrek git dostuna, kalksın ayak üstüne

Seyrek gitsen (sıkça varma) dostuna, kalksın ayak üstüne

Sınanmışı sınamak ahmaklıktır

Sokma akıl, sekiz adım gider

Sormak ayıp değil, sormamak (bilmemek) ayıp

Söyleyene bakma, söyletene bak

Su akarken testiyi doldurmalı (doldur)

Su aktığı yere yine akar

Şakanın sonu kakadır

Şaşkın ördek başını bırakır, kıçından dalar

Şeriatın kestiği parmak acımaz

Şeytanla kabak ekenin, kabak başına patlar

Şeytanla ortak buğday eken samanını alır

Şık şık (çık çık) eden nalçadır, iş bitiren akçadır

Şimşek çakmadan gök gürlemez

Tabak sevdiği deriyi yerden yere çarpar

Takdirle yazılan tedbirle bozulmaz

Tarlanın iyisi suya yakın, daha iyisi eve yakın

Tatsız aşa tuz neylesin, akılsız başa söz neylesin

Tavuğun sadakası yumurta

Tavuk kaza bakmış da kıçını yırtmış

Tayfanın akıllısı, geminin dümeninden uzak durur

Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir

Tembele iş buyur, sana akıl öğretsin

Terazi tartıyla, her şey vaktiyle

Terazi var, tartı var; her şeyin bir vakti var

Topalla gezen, aksamak öğrenir

Türk'ün aklı gözünde

Türkün aklı sonradan gelir

Tuz, ekmek hakkını bilmeyen kör olur

Ulu sözü dinlemeyen, uyuyakalır (uluya kalır)

Umut, fakirin ekmeğidir

Uzak yerin salığını, kervan getirir

Üzüm üzüme baka baka kararır

Vakitsiz öten horozun başını keserler

Verip pişman olmaktansa (olacağına), vermeyip düşman olmak yeğdir (ol)

Vurmak da yiğitlik, kaçmak da

Ya evlat bir, ya ocak kör

Yakın (hayırlı) dost (komşu) hayırsız akrabadan (hısımdan) yeğdir (iyidir)

Yara, sıcakken sarılır

Yavaş tükürüğün sakala zararı olur

Yavaş (yumuşak) huylu atın çiftesi pek (yavuz) olur

Yavaş (yumuşak huylu) atın çiftesi (tekmesi) pek olur

Yemeyenin malını yerler (üstünede bir bardak su içerler)

Yere bakar (bakan) yürek yakar

Yiğidi öldür, hakkını yeme

Yiğidin yiğide ekmeği ödünç, kötüye sadaka

Yiğit başından devlet ırak değildir

Yiğit lakabıyla anılır

Yılan kendi eğriliğine bakmaz da ''Devenin boynu eğri.'' der

Yılana yumuşak diye el sunma

Yırtılan deli Ahmet'in yakası

Yol sormakla bulunur

Yolu sormak, kaybolmaktan iyidir

Yuyucunun hakkı eline geçsin de ölü ister cennete gitsin ister cehenneme

Zengin giyerse "sağlıcakla", fakir giyerse "nereden buldun ki!" derler

Zengin silkinse fakir bay olur

Zenginin ayakucunda uyuyacağına, fakirin başucunda uyu

Zenginin gönlü olana kadar (olasıya), fakirin canı çıkar

Zenginin kağnısı dağdan aşar, fakirin eşeği düz yolda şaşar

Zenginin malı, fakirin ağzını yorar

Zenginin malı, fakirin dölü kıymetli olur

Zenginlikle sıcaktan zarar gelmez

Züğürt olup düşünmektense, uyuz olup kaşınmak yeğdir

Deyimler Sözlüğünde Ak

abdestinde namazında olmak

abdestinden şüphesi olmamak

abdestsiz yere basmamak

abliyi kaçırmak

abluka altında tutmak

abuzamzak kayabaşı

acısına dayanamamak

aç kurt gibi saldırmak

açlıktan gözleri kararmak

Agop'un kazı gibi yutmak

ağaç olmak

ağız açtırmamak

ağız aramak

ağız burun birbirine karışmak

ağzı bir karış açık kalmak

ağzı dili bağlanmak

ağzı dört köşe olmak

ağzı paça olmak

ağzına bir parmak bal çalmak

ağzına kaygan kapamak

ağzına kilit takmak

ağzına sıçmak

ağzında bakla ıslanmamak

ak sakaldan yok sakala gelmek

akı bokuna karışmak

akıl akıl, gel çengele takıl

akıl gel sikime takıl

akıl öğretmek

akıl sır ermemek

akıl vermek

akla karayı seçememek

akla karayı seçmek

aklı basmak

aklı başından bir karış yukarda

aklı bokuna karışmak

aklı durmak götü tavana vurmak

aklı durmak kıçı tavana vurmak

aklını peynir ekmekle yemek

alavere dalavere yapmak

alnı açık yüzü ak olmak

alnına yazılmış olmak

babaları üstünde olmak

babası üstünde olmak

babasına taş çıkartmak

bacak kadar boyu var, türlü türlü huyu var

baklayı ağızdan çıkarmak

bardaktan boşanırcasına

başı kazan gibi olmak

başına devlet kuşu konmak

başına sarmak

başını kaşıyacak vakti olmamak

başını taştan taşa vurmak

bıçak kemiğe dayanmak

bıyıkları balta kesmez olmak

bileğinde altın bileziği olmak

bir arpa boyu yol almak

bir avuç toprak olmak

bir ayak üstünde bin yalan söylemek

bir dalda duramamak

bir dikili ağacı olmamak

bir don bir gömlek kalmak

bir elle verdiğini öteki elle almak

bir gözü kör bir kulağı sağır olmak

bir iğne bir iplik kalmak

bir kaşık suda boğmak

bir kazanda kaynamak

bir koltuğa iki karpuz sığdırmak

bir olmak

bir pire için yorgan yakmak

bir taşla iki kuş vurmak

bir yastığa baş koymak

boyunun ölçüsünü almak

bozguna uğramak

bozuk para gibi harcamak

bulanık suda balık avlamak

burnu Kaf dağında olmak

burnu kokuyu iyi almak

burnu sızlamak

burnundan solumak

burnunu sokmak

burnunun direği sızlamak

buz üstüne yazı yazmak

canını şeytana satmak

cennetin kapısını açmak

cinleri başına toplanmak

çizmeden yukarı çıkmak

çizmeyi aşmak

çorbada tuzu bulunmak

dağarcıkta bir şey kalmamak

dağdan gelip bağdakini kovmak

dakikası dakikasına uymaz

dal budak salmak

dal gibi kalmak

dal kol atmak

dalga boyu aynı olmak

dalgayı başa almak

dalına basmak

dalıp çıkmak

dallandırıp budaklandırmak

dallanıp budaklanmak

dalları basmak

dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı

dama taşı gibi oynatmak

danalar gibi bağırmak

dananın kuyruğu kopmak

deli olmak işten değil

delik deşik aramak

demediğini bırakmamak

denizi geçip çayda boğulmak

dereden tepeden konuşmak

dereyi görmeden paçaları sıvamak

derinlere dalmak

derisi kemiklerine yapışmak

devede kulak

deveyi hamuduyla yutmak

deveyi havutuyla yutmak

dışı seni, içi beni yakar

dikili ağacı olmamak

dil uzatmak

dili çetrefilli olmak

dili dolaşmak

dili varmamak

dilinin altındaki baklayı çıkarmak

dilinin altındaki baklayı çıkartmak

Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak

direksiyon sallamak

dişini sıkmak

diz dize oturmak

dizginleri eline almak

doğduğuna inanıp öldüğüne inanmamak

dokuz doğurmak

dolmaları yutmak

domuzdan kıl koparmak

dona kalmak

dosya açmak

dozunu kaçırmak

dört ayak üstüne düşmek

dört duvar arasında kalmak

dünyaya gözlerini açmak

dünyaya gözlerini kapamak

dünyaya kazık çakmak

dünyaya kazık kakmak

dürbünün tersiyle bakmak

düşeş atmak

düşte görse hayra yormamak

düzlüğe çıkmak

eceline susamak

edepsizliği gündeliğe takılmak

efendilik yapmak

ekmeğini eline almak

ekmeğini kana doğramak

ekmeğini taştan çıkarmak

eli kolu bağlı kalmak

elini kana bulamak

elini vicdanına koyarak konuşmak

elinin hamuruyla erkek işine karışmak

esamesi okunmamak

esen kalmak

Eski çamlar bardak oldu

eskisini aratmak

eşşeğin amına su kaçırmak

et et üstüne koymamak

fahiş faize batakçı müşteri

faka basmak

farları yakmak

felekten bir gün çalmak

gavura kızıp oruç bozmak

gazel okumak

geçmişi olmak

geçmişini kurcalamak

geçmişlerini karıştırmak

geniş bir nefes almak

göbeği sokakta kesilmiş

gözden gönülden çıkarmak

gözden ırak tutmak

gözleri açılmak

gözleri buğulanmak

gözleri çakmak çakmak olmak

gözleri dolu dolu olmak

gözleri yollarda kalmak

gözleri yuvalarından fırlamak

gözleri yuvasından fırlamak

gözlerinde şimşekler çakmak

gözlerinin içine kadar kızarmak

gözü yükseklerde olmak

gözünü bağlamak

gözyaşlarına boğulmak

gözyaşlarını tutamamak

güdük kalmak

gül gibi bakmak

gününü doldurmak

gürültüye pabuç bırakmamak

güvendiği dağlara kar yağmak

güvendiği dal elinde kalmak

Hakk'ın rahmetine kavuşmak

hakkını helal etmek

hakkını helal etmemek

Halep yolunda deve izi aramak

haline bakmaz Hasan Dağı’na oduna gider

hallaç pamuğu gibi atmak

hanım köylü olmak

hapı yutmak

havalara uçmak

havaya kılıç sallamak

havaya savurmak

hayale dalmak

hazıra konmak

hem nalına hem mıhına vurmak

her gördüğü sakallıyı babası sanmak

her işin hakkından gelmek

her sakala bir tarak uydurmak

her tarakta bezi olmak

her telden çalmak

hırsıza kendir yakışır gibi yakışmak

hızını alamamak

hokka gibi oturmak

hop oturup hop kalkmak

hor kullanmak

hüngür hüngür ağlamak

ıcığını cıcığını çıkarmak

ıcığını cıcığını sormak

ıkınıp sıkınmak

ıncığını cıncığını sormak

ırağı yakın etmek

ırgat gibi çalışmak

ısıtıp ısıtıp önüne koymak

iç fırtınasına tutulmak

iki ateş arasında kalmak

iki ayağını bir pabuca sokmak

iki seksen uzanmak

iki yakası bir araya gelmemek

iki yakası bir yere gelmez

ikili oynamak

ikindiden sonra dükkan açmak

ikisi bir kazanda kaynamamak

ileri atılmak

iliklerine kadar ıslanmak

imzayı çakmak

ince eleyip sık dokumak

infaz yakma

İngiliz tabancası gibi kurulmak

ipi koparmak

ipin ucunu kaçırmak

ipleri birinin elinde olmak

ipliği pazara çıkmak

istediği gibi at oynatmak

iş açmak

iş çatallaşmak

işe dört elle sarılmak

işi başından aşkın olmak

işi boru olmak

işi sağlam kazığa bağlamak

işi sıkışık olmak

işi üç nalla bir ata kalmak

işin ucu birine dokunmak

iştahı kapanmak

izi belirsiz olmak

izi tozu kalmamak

kabak başına patlamak

kabak çıkmak

kabak çiçeği gibi açılmak

kaçmaktan kovalamaya vakit olmamak

kafası yerinde olmamak

kafasını duvardan duvara vurmak

kafasının bir tahtası noksan olmak

kan alacak damarı bilmek

kan beynine çıkmak

kan beynine sıçramak

kan ter içinde kalmak

kantarın topuzunu kaçırmak

kapağı atmak

kapana kısılmak

kapanın elinde kalmak

kapılar yüzüne kapanmak

katır kuyruğu gibi kalmak

kazan kaldırmak

kazın ayağı öyle olmamak

kedi gibi dört ayak üstüne düşmek

kel başa şimşir tarak

kellesini koltuğa almak

kemeri dolu olmak

kemerleri sıkmak

kendi kuyusunu kazmak

kırkından sonra saz çalmak

kimi kimsesi olmamak

kimsenin burnu kanamamak

kokusu çıkmak

kollarını açmak

koltuğunun altına sığınmak

koynuna almak

kökünü kazımak

köprünün altından çok sular aktı

körler mahallesinde ayna satmak

köstek vurmak

kötü yola sapmak

kulağına kar suyu kaçmak

kurdu koyunla barıştırmak

külahını havaya atmak

külçe gibi oturmak

küpünü doldurmak

kürek kadar dili olmak

lafına tabanca sıkmak

lak lak etmek

lakırtı ağzından dökülmek

lakırtı taşımak

lakke yapmak

leb demeden leblebiyi anlamak

maça beyi gibi kurulmak

mahkemede dayısı olmak

makaraya takmak

makineli tüfek gibi konuşmak

maksadı üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek

mangalda kül bırakmamak

meteliğe kurşun atmak

meteliğe kurşun sıkmak

mevsimli, mevsimsiz konuşmak

meydana atılmak

mezarını kazmak

Mısır'daki sağır sultan bile duydu

Mısır’daki Sağır Sultan bile duydu

mızrağı çuvala sığdıramamak

nalıncı keseri gibi kendine yontmak

nalını sökmek için ölmüş eşek aramak

namı nişanı kalmamak

nanpareye muhtaç olmak

nara atmak

ne oldum delisi olmak

nereye kazık çaksam oraya torba asar

o tarakta bezi olmamak

ocağı batmak

ok gibi fırlamak

okey atmak

olmayacak duaya amin demek

öbür dünyayı boylamak

öküz altında buzağı aramak

öküz boyunduruğa bakar gibi bakmak

öküz gibi bakmak

öküz öldü ortaklık bozuldu

öküz öldü, ortaklık bozuldu

öküze boyunduruğunu kuyruğundan vurmak

öküzün trene baktığı gibi bakmak

öve öve göklere çıkarmak

pabucu büyüğe okutmak

parasını sokağa atmak

parmağını bile kıpırdatmamak

pastırmasını çıkarmak

patentasının altına almak

pay edene pay kalmamak

paydos borusunu çalmak

pılı pırtıyı toplamak

pire için yorgan yakmak

pireye kızıp yorgan yakmak

pirinci su kaldırmamak

pislik parmağından akmak

pişmiş aşa su katmak

pişmiş kelle gibi sıratmak

postuna saman doldurmak

postunu çıkarmak

pöstekiyi kurtarmak

pöstekiyi sudan çıkarmak

rızkını taştan çıkarmak

rol yapmak

rüzgar gelecek delikleri tıkamak

saat gibi çalışmak

saat on bir buçuğu çalmak

saçına başına bakmadan

saçını başını yolmak

saçıp savurmak

saçları iki türlü olmak

saçlı sakallı adam

saçma sapan konuşmak

sağa sola bakmadan

sağlam ayakkabı değil

sağlam kazığa bağlamak

sahneye çıkmak

sakala soğan doğramak

sakaldan kesip bıyığa eklemek

sakalı ele vermek

sakalım yok ki sözüm dinlensin

sakalının altına girmek

sakız gibi yapışmak

samanlıkta iğne aramak

sandıktan çıkmak

sarımsak yemedim ki ağzım koksun

sarıp sarmalamak

sazına bülbül koymak

sefere çıkmak

sel ağzından kütük kapmak

sel önünden kütük kapmak

sevincinden ağzı kulaklarına varmak

sike sürülecek aklı olmamak

surata bak saati ayar et

suratı bir karış asılmak

suya batmak

suya sabuna dokunmamak

süt dökmüş kedi gibi olmak

şeytanın ayağını kırmak

şeytanın bacağını kırmak

tabanı yanmış it gibi dolaşmak

tahtalı köyü boylamak

takılıp kalmak

takıp takıştırmak

takke düştü kel göründü

taş atıp kolu yorulmamak

taş taş üstünde bırakmamak

taşa tutmak

tatlıya bağlamak

tavan başına yıkılmak

tebeşire peynir bakışlı

teessür olmak

tefe koymak

tehlike çanları çalmak

tek kürekle mehtaba çıkmak

teker meker yuvarlanmak

tekerine çomak sokmak

tepesinin tasını attırmak

tereciye tere satmak

ters tarafından kalkmak

tutunacak dalı olmamak

tuzla buz olmak

tuzluya oturmak

tütünü tepesinden çıkmak

tüyleri diken diken olmak

ucu bucağı olmamak

ucu dokunmak

ufağını tefeğini toplamak

uyuyan yılanın kuyruğuna basmak

uyuz olmak

uzun kulaktan haber almak

üst perdeden başlamak

üst perdeden konuşmak

üstüne bir bardak su içmek

varlık içinde yaşamak

verilmiş sadakası olmak

vidin kalesi gibi metin olmak

voli vurmak

volta atmak

vuslat kıyamete kalmak

vücudunu ortadan kaldırmak

yanağında güller açmak

yangın var diye bağırmak

yangından mal kaçırmak

yediği naneyi kokutmak

yıldızları barışık olmak

yuları birinin elinde olmak

yuların birini eline almak

yumurta kapıya dayanmak

yüzünden kan damlamak

yüzünü ağartmak

yüzünün akıyla çıkmak

Açlıktan Nefesi Kokmak

Adamakla Mal Tükenmez

Adımlarını Sıklaştırmak

Ağa Borç Eder, Uşak Harç

Ağaç Sakızı

Ağılda Oğlak Doğsa Ovada Otu Biter

Ağızdan Burun Yakın, Kardeşten Karın Yakın

Ağlamak Para Etmez

Ağlamaklı Olmak

Ağlar Gözden, Sahte Sözden Kendini Sakın

Ağrıma Asalakları

Ağrısı Tutmak

Ağrısız Başına Kaşbastı Bağlamak

Ağza Almamak

Ağzı Dili Tutulmak

Ağzı Dolu Dolu Konuşmak

Ağzı Kulaklarına Varmak

Ağzına Bir Kemik Atmak

Ağzına Burnuna Bulaştırmak

Ağzından Lokmasını Almak

Ağzını Aramak (Veya Yoklamak)

Ağzını Bıçak Açmamak

Ağzını Bozmak

Ağzını Dilini Bağlamak

Ağzını Havaya (Veya Poyraza) Açmak

Ağzını Kapamak

Ağzını Kapamak (Veya Kilitlemek)

Ağzını Koklamak

Ağzını Kullanmak (Veya Satmak)

Ağzını Sıkı (Veya Pek) Tutmak

Ağzını Tıkamak

Ağzını Toplamak

Ağzının Suyu Akmak

Ağzının Tadı Bozulmak (Veya Kaçmak)

Ağzının Tadını Kaçırmak

Ah Almak

Ahbap Kusuruna Bakan Ahbapsız Kalır

Ak Don Kara Don Geçitte Belli Olur

Ak Gözlü

Ak Gün Ağartır, Kara Gün Karartır

Ak Kan

Ak Koyunun Kara Kuzusu Da Olur

Akacak Kan Damarda Durmaz

Akı Karası Geçitte Belli Olur

Akıl Erdirememek (Veya Ermemek)

Akıllı Köprü Arayıncaya Dek Deli Suyu Geçer

Akım Derken Bokum Demek

Akla Gelmeyen Başa Gelir

Aklı Başka Yerde Olmak

Aklıma Gelen Başıma Geldi

Aklına Düşmek

Aklına Esmek

Aklına Geleni Söylemek

Aklını Başından Almak

Aklını Başka Yere Vermek

Aklını Oynatmak

Aklını Takmak

Aklının Köşesinden Geçmemek

Aklının Terazisi Bozulmak

Akşama Karşı Gitme, Tana Karşı Yatma

Akşama Sabaha

Akşamcılık Etmek

Akşamdan Akşama

Akşamdan Kalmış (Veya Kalma)

Akşamdan Kavur, Sabaha Savur

Aktüalitesini Kaybetmek

Alâkayı (Veya Alâkasını) Kesmek

Alçıya Almak (Veya Koymak)

Alev Bacayı (Veya Saçağı) Sarmak

Alev Gibi Parlamak

Alev Makinesi

Aleyhinde (Veya Aleyhine) Söylemek (Veya Bulunmak)

Alıp Vereceği Olmamak

Allah Beterinden Saklasın (Veya Esirgesin)

Allah Esirgesin (Veya Saklasın)

Allah Kazadan Belâdan Saklasın

Allah Korusun (Veya Saklasın)

Allah Müstahakını Versin

Allah Taksimi

Allah'ın Binasını Yıkmak

Alnında Yazılmış Olmak

Altın Adını Bakır Etmek

Altın Eli Bıçak Kesmez

Altın Leğene Kan Kusmak

Altın Yürekli Olmak

Altına Etmek (Veya Kaçırmak)

Ana Baba Eline Bakmak

Ana Ortaklık

Anafora Kaptırmak

Anahtar Uydurmak

Anahtarı Beline Takmak

Anlaşıldı Vehbi'nin Kerrakesi

Ar Ve Hayâ Perdesi Yırtılmak

Arabanın Tekerine Taş Koymak

Aracı Koymak

Arada Kaynamak

Aradan Kaldırmak

Aralarında Dağlar Kadar Fark Olmak

Aralarından Su Sızmamak

Arasına (Veya Aralarına) Karışmak

Ardını Almak (Veya Getirmek)

Arkada Kalanlar (Veya Arkadakiler)

Arkasına Düşmek (Veya Takılmak)

Arkasında Dolaşmak (Veya Gezmek)

Arkaya Bırakmak (Veya Koymak)

Ateş Bacayı (Veya Saçağı) Sarmak

Ateş Basmak

Ateş Düştüğü Yeri Yakar

Atını Sağlam Kazığa Bağlamak

Atıp (Veya Atmak) Tutmak

Atla Arpayı Dövüştürmek (Veya Dalaştırmak)

Atlama Taşı Yapmak

Atlar Nallanırken Kurbağalar Ayak Uzatmaz

Atom Reaktörü

Attığı Tırnak Kadar Olamamak

Avurt Satmak (Veya Avurt Zavurt Etmek)

Ay Harmanlanmak

Ayağa Fırlamak

Ayağı (Veya Ayakları) Dolaşmak

Ayağı (Veya Ayakları) Suya Ermek

Ayağı Düze Basmak

Ayağına (Veya Ayaklarına) Kapanmak

Ayağına Bağ Olmak

Ayağına Bağ Vurmak

Ayağına Dolanmak (Veya Dolaşmak)

Ayağına Sıcak Su Mu, Soğuk Su Mu Dökelim?

Ayağını (Veya Ayaklarını) Altına Almak

Ayağının (Veya Ayaklar) Altında

Ayağının Altına Almak

Ayağının Altına Karpuz Kabuğu Koymak

Ayağının Pabucu Olamamak

Ayağının Türabı Olmak

Ayaklar Baş, Başlar Ayak Olmak

Ayakları Geri Geri Gitmek

Ayakları Yere Değmemek

Ayaklarını Yerden Kesmek

Ayaklarının (Veya Ayağının) Ucuna Basmak

Ayıbını Yüzüne Vurmak

Ayılıp Bayılmak

Ayıyı Vurmadan Postunu Satmak

Az Günün Adamı Olmamak

Azınlıkta Kalmak

Azrail'e Bir Can Borcu Olmak (Veya Kalmak)

Azrail'in Elinden Kurtulmak

Bacak Kadar

Bacaklı Yazı

Badana Etmek (Veya Vurmak)

Bağırsaklarını Deşerim

Bakalım (Veya Bakayım)

Bakla Dökmek (Veya Atmak)

Bam Teline Basmak (Veya Dokunmak)

Bana Bak!

Banda Almak

Bangır Bangır Bağırmak

Baraj Yapmak (Veya Kurmak)

Barajı Aşmak

Bardak Eriği

Bardaktan Boşanırcasına Yağmak

Barut Kesilmek (Veya Olmak)

Baskıdaki Altından Askıdaki Salkım Yeğdir

Başak Bağlamak (Veya Tutmak)

Başak Toplamak

Başarı Göstermek (Veya Kazanmak)

Başarısızlığa Uğramak

Başat Karakter

Başı Ağrımak

Başı Bağlanmak

Başı Belâya Girmek (Veya Uğramak)

Başı Sıkılmak (Veya Sıkışmak)

Başına Balta Kesilmek (Veya Olmak)

Başına Belâ Açmak

Başına Belâ Almak

Başına Belâ Olmak (Veya Kesilmek)

Başına Dolamak

Başına Dünyanın Belâsını Sarmak

Başına Kalmak

Başına Karalar Bağlamak

Başına Oturmak

Başına Taş Düşmek (Veya Yağmak)

Başına Vurmak

Başına Yıkmak

Başında Beklemek (Veya Durmak)

Başını Ateşlere Yakmak

Başını Bağlamak

Başını Belâya Sokmak

Başını Bir Yere Bağlamak

Başını Kaldırmamak (Veya Kaldıramamak)

Başını Koltuğunun Altına Almak

Başının Gözünün Sadakası

Başkanlık Makamı

Başköşeye Kurulmak

Başlık Atmak (Veya Koymak)

Bayraktarlığını Yapmak

Bayraktarlık Etmek

Bayram Etmek (Veya Yapmak)

Bayram Haftasını Mangal Tahtası Anlamak

Bekâr Kalmak (Veya Yaşamak)

Benzinde Kan Kalmamak

Beşlik Simit Gibi Kurulmak

Beşparmak Otu

Beti Bereketi Kalmamak (Veya Kaçmak)

Beyanat Vermek (Veya Beyanatta Bulunmak)

Bırak Allah'ını Seversen

Bırak Ki

Bıyığını Balta Kesmez Olmak

Bıyık Burmak (Veya Bükmek)

Bilgiçlik Satmak (Veya Taslamak)

Bilincine Varmak

Bilinç Akışı

Bilmece Gibi Konuşmak

Bilyeli Yatak

Bin Pişman Olmak

Bin Tarakta Bezi Olmak

Bini Aşmak

Bir Arpa Boyu (Gitmek Veya Yol Almak)

Bir Atımlık Barutu Olmak (Veya Kalmak)

Bir Bakıma

Bir Bardak Suda Fırtına Koparmak

Bir Dalda Durmamak

Bir Dediği Bir Dediğini Tutmamak

Bir Deri Bir Kemik (Kalmak)

Bir Eli Yağda Bir Eli Balda (Olmak)

Bir Gömlek Fazla Eskitmiş Olmak

Bir Korkak Bir Orduyu Bozar

Bir Sıkımlık Canı Olmak

Bir Tarafa Bırakmak (Veya Koymak)

Birbirinin Gözünü Oymak

Bire Beş Katmak

Biri Yer Biri Bakar, Kıyamet Ondan Kopar

Birinci Olmak

Birlik Olmak

Biti Kanlanmak

Bitişik Taç Yapraklılar

Bitli (Veya Kurtlu) Baklanın Da Kör Alıcısı Olur

Boğazına Bir Yumruk Tıkanmak (Veya Gelip Oturmak)

Bohçasını Koltuğuna Almak

Bohçasını Toplamak

Bok Atmak

Bok Karıştırmak

Bokunda Boncuk Bulmak

Borçlu Bulunmak (Veya Olmak)

Boy Almak (Veya Sürmek)

Boyuna Bosuna Bakmadan

Boyunduruğa Atmak (Veya Almak)

Boyunduruğa Vurmak

Boyut Katmak

Boza Olmak

Bozguna Uğramak (Veya Vermek)

Bulaşık Makinesi Tuzu

Buldumcuk Olmak

Bulup Buluşturmak

Buluş Hakkı

Buradayım Diye Bağırmak

Burnundan Düşen Bin Parça Olmak

Burnundan Kıl Aldırmamak

Burnundan Yakalamak

Burnunu Kırmak

Burnunun Dibine Sokulmak

Burnunun Yeli Harman Savurmak

Burun Yapmak

Buz Bağlamak

Buz Tutmak

Bülbül Gibi Konuşmak (Veya Okumak)

Bülbül Gibi Konuşturmak (Veya Söyletmek)

Büyükle Büyük, Küçükle Küçük Olmak

Can Alacak Nokta (Veya Yer)

Cana Minnet Saymak (Veya Bilmek)

Canımı Sokakta Bulmadım

Canına Tak Demek (Veya Etmek)

Canını Acıtmak

Canını Almak

Canını Bağışlamak

Canını Cehenneme Göndermek (Veya Yollamak)

Canını Dişine Almak (Veya Takmak)

Cemaatle Namaz Kılmak

Cepheden Cepheye Koşmak

Cepten Aramak

Cereyana Kapılmak

Cereyanda Kalmak

Cesaret Almak (Veya Bulmak)

Cezbeye Tutulmak (Veya Kapılmak)

Cinler Cirit (Veya Top) Oynamak

Cinleri Ayağa Kalkmak

Dalgalanmaya Bırakmak

Damarı (Veya Damarları) Kabarmak

Damarı Tutmak

Danakıran Otu

Danalar Gibi Bağırmak (Veya Böğürmek)

Dava Etmek (Veya Açmak)

Davaya Bakmak

Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir

Dedikodu Etmek (Veya Yapmak)

Dehşete Kapılmak (Veya Düşmek)

Deniz Durmak (Veya Düşmek)

Deniz Tutmak

Denizdeki Balığın Karada Komisyonculuğunu Yapmak

Derleyip Toplamak (Veya Toparlamak)

Dertsiz Başını Derde Sokmak

Deve Bir Akçeye, Deve Bin Akçeye

Deve Kuşu Gibi Başını Kuma Sokmak (Veya Gömmek)

Deve Nalbanda Bakar Gibi

Deve Olmak

Deveyi Havuduyla Yutmak

Dili Damağına Yapışmak (Veya Dili Damağı Kurumak)

Dilinden Kurtulamamak

Diline Sağlam Olmak

Dilini Kesmek (Veya Kesip Oturmak)

Dilini Tutamamak

Dilini Tutmak

Diliyle Sokmak

Diliyle Tutulmak (Veya Yakalanmak)

Dillerde Dolaşmak (Veya Gezmek)

Dirhemle Söylemek (Veya Konuşmak)

Dişe Dokunmak

Dişi Bakır

Dişinden Tırnağından Artırmak

Dişine Vurmak

Dişini Tırnağına Takmak

Dizleri Kesilmek (Veya Tutmamak)

Dizlerine Kapanmak

Doğduğuna Pişman Olmak

Dokunulmazlığını Kaldırmak

Dokuz Yorgan Eskitmek (Veya Paralamak)

Dolabı Bozulmak

Dolap Beygiri Gibi Dönüp Durmak (Veya Dolaşmak)

Dost Başa, Düşman Ayağa Bakar

Dost Tutmak

Dostlar Başından Irak

Dostluk Kurmak

Dosya Açmak (Veya Hazırlamak)

Dört Elle Sarılmak (Veya Yapışmak)

Dört Gözle Beklemek (Veya Bakmak)

Dörtnala Kalkmak

Dövme Yapmak

Duası Tutmak

Dudağını (Veya Dudaklarını) Isırmak

Dudak Benzeşmesi

Dudak Boyası

Dudak Dudağa Gelmek (Veya Kalmak)

Dudak Ucuyla Söylemek

Düğün Pilâvıyla Dost Ağırlamak

Dünya Başına Dar Olmak (Veya Gelmek)

Dünya Başına Yıkılmak

Dünyadan Haberi Olmamak

Dünyalığı Doğrultmak

Dünyaya Gözlerini Kapamak (Veya Yummak)

Ekmeğine Göz Koymak (Veya Dikmek)

El Ağzına Bakan, Karısını Tez Boşar

El Kazanıyla Aş Kaynatmak

El Koymak

El Pençe Divan Durmak

Elçilik Etmek (Veya Yapmak)

Elde Kalmak

Elde Tutmak

Elden Almak

Elden Ayaktan Düşmek (Veya Kesilmek)

Eli Ayağı Buz Kesilmek (Veya Tutmamak)

Eli Varmamak (Veya Gitmemek)

Eli Yatmak

Elifi Mertek Sanmak

Elinde Bulunmak (Veya Olmak)

Elinde Kalmak

Elinde Olmak

Elinde Tutmak

Elinden Geleni Yapmak

Eline Erkek Eli Değmemiş Olmak

Eline Eteğine Sarılmak

Eline Kalmak

Eline Tutuşturmak

Eline Yüzüne Bulaştırmak

Elini Kana Bulamak (Veya Bulaştırmak)

Elini Kolunu Bağlamak

Elini Kulağına Atmak

Elini Oynatmak

Elini Sıcak Sudan Soğuk Suya Sokmamak

Emdiği (Helâl) Süt Haram Olmak

Ere Gitmek (Veya Varmak)

Ergen Olmak

Ergene Karı Boşamak Kolay

Ermeni Gelini Gibi Kırıtmak

Et Tırnaktan Ayrılmaz

Et Toprak

Et Tutmak

Eteği Ayağına Dolaşmak

Eteğine Düşmek (Veya Sarılmak)

Eteğine Yapışmak (Veya Sığınmak)

Etinden Et Koparmak (Veya Kesmek)

Etkili Olmak

Etle Tırnak Arasına Girilmez

Etle Tırnak Gibi

Etliye Sütlüye Karışmamak

Etmediğini Bırakmamak (Veya Komamak)

Ettiği Yanına (Kâr) Kalmak

Ettiğini Yanına Bırakmamak

Ettiğiyle Kalmak

Ev Bark Yıkmak

Ev Bozmak

Ev Ev Dolaşmak (Veya Gezmek)

Ev Tutmak

Evin Bağlamak

Evlenmek Barklanmak

Evlerden Irak (Veya Uzak)

Evrak Dolabı

Eyer Boşaltmak

Eyer Kapatmak (Veya Kapamak)

Faaliyetten Alıkoymak

Façası Olmak

Façasını Almak (Veya Al Aşağı Etmek)

Fak Fuk Fonu

Fakir Cevher

Fakir Düşmek

Fakir Tavuğu Tek Tek Yumurtlar

Fal Açmak (Veya Bakmak)

Falso Yapmak

Fare Deliğe Sığmamış, Bir De Kuyruğuna (Veya Kıçına) Kabak Bağlamış

Fartası Furtası Olmamak

Farz Olunmak

Fasit Olmak

Fasulye Gibi Kendini Nimetten Saymak

Fedakârlığa Katlanmak

Fedakârlık Etmek

Fedakârlık Yapmak (Veya Göstermek)

Fennini Almak (Veya Kapmak)

Fırsat Beklemek (Veya Aramak)

Fırsat Bulmak

Fırsat Kollamak (Veya Gözlemek)

Fırtına Kopmak (Veya Patlamak)

Fiske Fiske Kabarmak (Veya Olmak)

Fiske Kondurmamak (Veya Dokundurmamak)

Gâvur Orucu Gibi Uzamak

Gâvura Kızıp Oruç Yemek (Veya Bozmak)

Geçinmeye Gönlü Olmamak

Gır Gıra Almak (Veya Getirmek)

Gır Kaynatmak

Gırtlağına Basmak

Gırtlağına Sarılmak

Gırtlak Gırtlağa Gelmek

Gibi Olmak

Giriftar Olmak

Girişimde Bulunmak

Giydiği Yakışırken Eller Bakışırken

Göbek Bağlamak (Veya Salıvermek)

Göğsü Daralmak (Veya Tıkanmak)

Gökte Ararken Yerde Bulmak

Gönlünü Etmek (Veya Yapmak)

Gören Gözün Hakkı Vardır

Görev Almak

Görümcelik Yapmak (Veya Etmek)

Gözden Irak Olan Gönülden De Irak Olur

Gözleri Buğulanmak (Veya Bulutlanmak)

Gözleri Dolmak (Veya Dolu Dolu Olmak)

Gözleri Kapanmak

Gözleri Sulanmak

Gözleri Takılıp Kalmak

Gözleri Velfecri Okumak

Gözlerinden Okumak

Gözlerini Bayıltmak

Gözlerini Fal Taşı Gibi Açmak

Gözlerini Kaçırmak

Gözlük Takmak

Gözü (Veya Gözleri) Kararmak

Gözü Yüksekte (Veya Yükseklerde) Olmak

Gözünü Toprak Doyursun

Gözünü Yıldırmak

Gözünü Yummak

Gözünün Yaşına Bakmamak

Gül Gibi Geçinmek (Veya Yaşamak)

Günahına Girmek (Veya Günahını Almak)

Güreş Etmek (Veya Tutmak)

Gürültü Bastırmak

Gürültüye Getirmek (Veya Boğmak)

Güvence Akçesi

Güvenceye Bağlamak

Güvendiği Dağlara Kar Yağmak (Veya Güvendiği Dal Elinde Kalmak)

Haber Salmak (Veya Yollamak)

Hak Deyince Akan Sular Durur

Hâlden Anlamak (Veya Bilmek)

Hâle Yola Koymak

Halef Selef Olmak

Haleldar Olmak

Hâli (Veya Hâlleri) Duman Olmak

Hamallığını Etmek (Veya Yapmak)

Hamam Takımı

Hamamcı Olmak

Hamamın Namusunu Kurtarmak

Hamil Olmak

Hamle Etmek (Veya Yapmak)

Hamur Açmak

Hamur Tutmak

Han Kapısından Teğelti Atmak

Hangi Akla Hizmet Ediyor?

Hapis Yatmak

Haraca Bağlamak

Haraç Mezat Satmak

Haraç Yemek (Veya Almak)

Hariçten Gazel Okumak (Veya Atmak)

Harikalar Yaratmak

Haritada Olmak

Harman Etmek (Veya Yapmak)

Hasta Olmak (Veya Düşmek)

Hava Açmak (Veya Açılmak)

Hava Boşaltma Makinesi

Havale Göndermek (Veya Yollamak)

Havası Olmak

Havasına Uymak

Havasını Bulmak

Havaya Pala (Veya Kılıç) Sallamak

Hay Hayı Gitmek Vay Vayı Kalmak

Hayata Gözlerini Yummak (Veya Kapamak)

Hayatı Kaymak

Hayatını (Birine) Borçlu Olmak

Hayırla Anmak (Veya Yad Etmek)

Hayran Olmak (Veya Kalmak)

Hazır Bulunmak (Veya Olmak)

Hazır Olmak

Hazırlıklı Olmak (Veya Bulunmak)

Hazırlıksız Olmak (Veya Bulunmak)

Hesaba Almamak (Veya Katmamak)

Hesabı Kapamak

Hesabını Almak

Hesap Açmak

Hesap Kitap Yapmak (Veya Etmek)

Hesap Sormak

Hesap Tutmak

Hesaplamak Kitaplamak

Hınç (Veya Hıncını) Almak

Hırsını Alamamak

Hırsızlık Etmek (Veya Yapmak)

Hızlı Sağanak Tez Geçer

Hızlı Yaşamak

Hicap Duymak (Veya Etmek)

Hoş Görmek (Veya Karşılamak)

Kabak (Birinin) Başına (Veya Başında) Patlamak

Kabuk Bağlamak (Veya Tutmak)

Kafası Sersem Sepet (Olmak)

Kafasını Kaşıyacak Vakti Olmamak

Kafasının Kontağı Atmak

Kafayı Bulandırmak

Kafayı Bulmak

Kafese Koymak

Kâğıt Kaleme Sarılmak

Kâğıt Oynamak

Kahır Yüzünden Lütfa Uğramak

Kalbi Yıkmak Kolay, Yapmak Zordur

Kaldırımları Arşınlamak

Kaleme (Veya Kaleme Kâğıda) Sarılmak

Kaleme Almak

Kalemi Olmak

Kalemiyle Yaşamak (Veya Geçinmek)

Kalıba Vurmak

Kalıbını Basmak

Kalıbının Adamı Olmamak

Kalıp Gibi Oturmak

Kalıp Gibi Uyumak

Kalkıp Kalkıp Oturmak

Kamış Atmak (Veya Koymak)

Kamp Kurmak

Kamuoyu Oluşturmak (Veya Yaratmak)

Kancayı Takmak (Veya Atmak)

Kanına Ekmek Doğramak

Kantarın Topunu Kaçırmak

Kapalı Duruşma Yapmak

Kapalı Olmak

Kapan Kurmak

Kapana Düşürmek (Veya Kıstırmak)

Kapana Sıkıştırmak

Kapı Açmak

Kapı Almak (Veya Yapmak)

Kapı Aramak

Kapı Kapı Aramak

Kapı Kapı Dolaşmak (Veya Gezmek)

Kapı Yapmak

Kapıda Kalmak

Kapıları Açık Tutmak

Kapısına Kilit Vurmak

Kaput Gitmek (Veya Olmak)

Karalar Bağlamak (Veya Giymek)

Karamsar Olmak

Karanfili Sıkmak

Karanlığa Kalmak

Karanlığı Deşmek (Veya Yırtmak)

Karanlıkta Göz Kırpmak

Karınca Yuvası Gibi Kaynamak

Karından Ayaklılar

Karından Bacaklılar

Karışanı Görüşeni Olmamak

Karnından Konuşmak (Veya Söylemek)

Kavgaya Girişmek (Veya Tutuşmak)

Kaymak Bağlamak (Veya Tutmak)

Kaynayan Kazan Kapak Tutmaz

Kazan Kaldırmak (Veya Devirmek)

Kefeni Boynunda Olmak

Kelimeleri Tartarak Konuşmak

Kelle Koparmak

Kelle Koşturmak

Kellesinden Olmak

Kellesini Koltuğuna Almak

Kendi Ağzıyla Tutulmak

Kendi Hâlinde Bırakmak

Kendi Hâline Bırakmak

Kendi Kanatlarıyla Uçmak

Kendi Köşesinde Yaşamak

Kendi Kuyusunu Kendi Kazmak

Kendi Yağıyla Kavrulmak

Kendini Bir Yerde Bulmak

Kendini Dirhem Dirhem Satmak

Kendini Fasulye Gibi Nimetten Saymak

Kendini Toparlamak (Veya Toplamak)

Kerteriz Almak (Veya Etmek)

Keyfini Kaçırmak (Veya Bozmak)

Keyfini Yapmak

Keyfinin Kâhyası Olmamak

Kılıç Kuşanmak (Veya Takmak)

Kıpkırmızı Kesilmek (Veya Olmak)

Kırağı Düşmek (Veya Yağmak)

Kırdığı Koz (Veya Ceviz) Kırkı (Veya Bini) Aşmak

Kırık Plâk Gibi

Kırıp Sarmak

Kırk Basmak

Kırk Tarakta Bezi Olmak

Kırkından Sonra At Olup Da Kuyruk Mu Sallayacak

Kırkından Sonra Azmak

Kıskıvrak Yakalamak (Veya Bağlamak)

Kıvrım Kıvrım Kıvranmak

Kızı Gönlüne Bırakırsan Ya Davulcuya Kaçar (Veya Varır) Ya Zurnacıya

Kızılca Kıyamet Kopmak

Kilidi Küreği Olmamak

Kin Beslemek (Veya Tutmak)

Kitaba (Veya Kitabına) Uydurmak

Kokusunu (Veya Koku) Almak (Veya Duymak)

Kol Akımı

Kol Atmak

Kol Kanat Olmak (Veya Germek)

Kollarının Arasına Almak

Kolunda Altın Bileziği Olmak

Komalık Olmak

Komplo Hazırlamak

Komplo Kurmak

Komşuluk Etmek (Veya Yapmak)

Korkak Bezirgan Ne Kâr Eder Ne Zarar (Veya Ziyan)

Korkaklık Etmek

Korku Saçmak

Korkulu Rüya (Veya Düş) Görmektense Uyanık Yatmak Evlâdır (Veya Yeğdir)

Kozunu Paylaşmak (Veya Pay Etmek)

Köpeğin Ağzına Kemik Atmak

Köseyle Alay Edenin Top Sakalı Kara Gerek

Köşede Bucakta Kalmak

Kötü Gözle Bakmak

Kötü Kişi Olmak

Kötü Olmak

Kötülük Etmek (Veya Yapmak)

Kötürüm Olmak (Veya Kalmak)

Kulağına Koymak (Veya Sokmak)

Kulağına Küpe Olmak (Veya Etmek)

Kulaklarına Kadar Kızarmak

Kulaklarını Dikmek

Kulaklarının Pasını Gidermek

Kuluçkaya Oturmak (Veya Yatmak)

Kundak Sokmak (Veya Koymak)

Kur Yapmak

Kurban Olmak

Kurbanı Olmak

Kurdun Oğlu Akıbet Kurt Olur

Kurşun Yağmuruna Tutmak

Kurt Baklası

Kuru Başına Kalmak

Kuru Gürültüye Pabuç Bırakmamak

Kuru Tahtada Kalmak

Kuruda Kalmak

Kurum Kurum Kurumlanmak (Veya Kurulmak)

Kusur Aramak

Kusur Bulmak

Kusura Bakmamak (Veya Kalmamak)

Kuyruğuna Teneke Bağlamak

Küçükle Küçük, Büyükle Büyük Olmak

Küf Bağlamak (Veya Tutmak)

Kül Yemek (Veya Yutmak)

Lâfı Ağzında Bırakmak

Lâzım Gelmek (Veya Olmak)

Leblebiden Nem Kapmak

Leğen Başından Almak

Lehinde Olmak

Lehinde Söylemek (Veya Bulunmak)

Mahalleyi Ayağa Kaldırmak

Maktul Düşmek (Veya Olmak)

Mangal Gibi Yüreği Olmak

Mani Düzmek (Veya Yakmak)

Mart Kapıdan Baktırır, Kazma Kürek Yaktırır

Martaval Atmak (Veya Okumak)

Maruz Bırakmak

Maruz Bulunmak (Veya Olmak)

Masal Okumak (Veya Anlatmak)

Maşa Varken Elini Yakmak

Mecbur Kalmak (Veya Olmak)

Medet Ummak (Veya Beklemek)

Mektubu Dışından Okumak

Mesafe Bırakmak (Veya Koymak)

Mide Fesadına Uğramak

Minnet Altında Kalmamak

Muhafaza Altına Almak

Mutfak Havalandırması

Mülâhazat Hanesini Açık Bırakmak

Mürekkebi Kurumadan Bozmak

Mürekkep Olmak

Mürekkep Yalamak

Mürt Olmak

Müsaade Etmek (Veya Buyurmak)

Müsabakaya Girmek

Müslüman Mahallesinde Salyangoz Satmak

Namusuna Sinek Kondurmamak

Namusuyla Yaşamak

Nara Atmak (Veya Basmak)

Narh Koymak

Nârına (Veya Nâra) Yanmak

Nasır Bağlamak (Veya Tutmak)

Ne Mal Olduğunu Bilmek (Veya Anlamak)

Ne Od Var Ne Ocak

Ne Olacak!

Ne Sakala Minnet Ne Bıyığa

Necat Bulmak

Nedamet Duymak (Veya Getirmek)

Nispet Vermek (Veya Yapmak)

Nohut Oda, Bakla Sofa

Noksan Bulmak

Not Atmak

Nöbet Beklemek (Veya Tutmak)

Nörotik Karakter

Numara Yapmak

Nüfuzu Altında Tutmak

Ok Gibi (Yerinden) Fırlamak

Ok Meydanında Buhurdan Yakmak

Okuldan Ayrılmak

Okulu Asmak (Veya Kırmak)

Oldu Olacak, Kırıldı Nacak

On Parmağı Boğazında Olmak

Onikiparmak Bağırsağı

Orası Senin, Burası Benim Dolaşmak (Veya Gezmek)

Ortak (Veya Kuma) Gemisi Yürümüş, Elti Gemisi Yürümemiş

Ortalığı Birbirine Katmak

Otomatiğe Almak (Veya Bağlamak)

Otomatik Olarak

Otorite Sağlamak (Veya Temin Etmek)

Pabuç Eskitmek (Veya Paralamak)

Pabuç Kadar Dili Olmak

Paça Kasnak

Paçalarından Akmak

Paçasından Tutup Atmak

Papağan Gibi Tekrarlamak

Papaz Uçurmak

Papaza Kızıp Oruç (Veya Perhiz) Bozmak

Para Bozmak

Para Kırmak

Para Saymak

Para Sızdırmak (Veya Koparmak)

Paranın Yüzü Sıcaktır

Parantez Açmak

Parasıyla Rezil Olmak

Paravan Yapmak

Parça Almak

Parmağı Ağzında Kalmak

Parmağını Bile Kıpırdatmamak (Veya Oynatmamak)

Parmaklarını (Birlikte) Yemek

Parsayı Başkası Toplamak

Patentinin Altına Almak

Patırtı Kopmak

Patırtıya Pabuç Bırakmamak

Perdah Vurmak (Veya Etmek)

Perhiz Yapmak (Veya Etmek)

Perileri Bağdaşmak

Perisi Hoşlanmamak

Perişan Olmak

Peşinde (Veya Peşinden) Koşmak

Peşinde Dolaşmak (Veya Gezmek)

Pireyi Gözünden Vurmak

Pirüpak Olmak

Pislik Parmağından (Veya Paçalarından) Akmak

Pişirip Kotarmak

Pişkinliğe Vurmak

Pişmanlık Duymak (Veya Getirmek)

Pişmiş Aşa (Soğuk) Su Katmak

Pişmiş Kelle Gibi Sırıtmak

Posta Koymak (Veya Atmak)

Posta Yapmak

Postaya Atmak (Veya Vermek)

Projektör Işığında Olmak

Prova Yapmak

Puan Almak (Veya Kazanmak)

Rafa Koymak (Veya Kaldırmak)

Rağbet Görmek (Veya Kazanmak)

Rahat Batmak

Rahat Bırakmamak (Veya Vermemek)

Rehine Koymak (Veya Vermek)

Reklâm Yapmak

Rekor Kırmak

Remil Atmak (Veya Dökmek)

Rivayet Olunmak (Veya Edilmek)

Rötuş Etmek (Veya Yapmak)

Rövanşı Almak

Ruh Kazandırmak (Veya Vermek)

Rüyasında Görse Hayra Yormamak

Rüzgâr Almak

Sabah Akşam

Sabah Vakti

Sabahı Bulmak (Veya Etmek)

Sabit Olmak

Sabotaj Yapmak

Sabrı Taşmak (Veya Tükenmek)

Saç Ağartmak

Saçak Bulut

Saçı Sakalı Akar Gibi

Saçlı Sakallı

Sadakatsizlik Göstermek

Sağ Gözünü Sol Gözünden Sakınmak

Sakalına Göre Tarak Vurmak

Sakla Samanı, Gelir Zamanı

Sandıktaki Sırtında, Ambardaki Karnında

Sanısına Kapılmak

Santim Kaçırmamak

Sap Yiyip Saman Sıçmak

Sapla Samanı Karıştırmak

Sapsarı Kesilmek (Veya Olmak)

Sarkıntılık Etmek (Veya Yapmak)

Sayesinde Sayeban Olmak

Sayfa Bağlamak

Saygı Duymak (Veya Beslemek)

Saymakla Bitmemek (Veya Tükenmemek)

Sempati Duymak (Veya Beslemek)

Sempatisini Kazanmak

Semtine Uğramamak

Senli Benli Olmak

Sepette Pamuğu Olmamak

Ses Seda Kesilmek (Veya Kalmamak)

Sevinci Kursağında Kalmak

Sevk Olmak

Seyre Dalmak

Sıcak Bakmak

Sıcak Basmak (Veya Bastırmak)

Sıçan Deliğe Sığmamış, Bir De Kuyruğuna Kabak Bağlamış

Sıçan Deliği Bin Akçe

Sıçan Deliğine Paha Biçilmez Olmak

Sır Tutmak (Veya Saklamak)

Sır Vermek (Veya Sızdırmak)

Sırtından (Para) Kazanmak

Sırtını Dayamak (Veya Vermek)

Silâhaltında Bulunmak

Sinirleri Ayakta Olmak

Sinirleri Boşanmak

Sinirleri Bozulmak

Sinirleri Gergin Olmak

Sinirleri Gevşemek (Veya Yatışmak)

Sinirlerine Hâkim Olmak

Sofra (Veya Sofrayı) Kurmak

Sofra Donatmak

Sofra Takımı

Soğuk Durmak

Soğuk Duş Etkisi Yapmak

Soğuk Düşmek (Veya Kaçmak)

Soğuk Vurmak (Veya Yakmak)

Sokağa (Veya Sokaklara) Düşmek

Sol Tarafından Kalkmak

Sol Yapmak

Sola Kaymak

Sollama Yapmak

Soluğu (Bir Yerde) Almak

Soluğu Kesilmek (Veya Tutulmak)

Söylemediğini Bırakmamak

Sözünü Esirgememek (Veya Sakınmamak)

Su Gibi Bilmek (Veya Okumak)

Su Götürür Yeri Olmamak

Sucuk Gibi Olmak (Veya Islanmak)

Suç Duyurusunda Bulunmak

Suç Olmak

Suçlu Olmak

Suikastta Parmağı Olmak

Surata Bak Süngüye Davran

Suratından Düşen Bin Parça Olmak

Sureti Haktan Görünmek

Suyu Isınmak (Veya Kaynamak)

Suyu Seli Kalmamak

Suyun Akıntısına Gitmek

Taban Tepmek (Veya Patlatmak)

Tadı Damağında Kalmak

Takdir Etmek (Veya Eylemek)

Takke Düştü, Kel Göründü

Talihin Kucağına Atılmak

Tamtakır Kuru (Veya Kırmızı) Bakır

Tamtakır Olmak

Tan Yeri Ağarmak

Tane Bağlamak

Tane Tane Söylemek (Veya Konuşmak)

Tarih Atmak (Veya Koymak)

Tatlı Yerinde Bırakmak (Veya Kesmek)

Tatmin Olmak

Tavını Bulmak

Tavır Almak (Veya Takınmak)

Tavla Atmak

Tavuk Kaza Bakmış Da Kıçını Yırtmış

Tekeline (Veya Tekellerine) Almak

Telefon Etmek (Veya Açmak)

Tenceresi (Veya Tencereleri) Kaynamak

Tenha Kalmak

Tepeli Akbaba

Tepetakla Etmek (Veya Devirmek)

Tepetakla Gitmek (Veya Yuvarlanmak)

Terbiye Almak (Veya Görmek)

Terbiyesini Bozmak

Terbiyesizlik Etmek (Veya Yapmak)

Teşhis Etmek (Veya Koymak)

Teyel Yapmak (Veya Atmak)

Tıkırı Yolunda Olmak (Veya Gitmek)

Tıkırını Yoluna Koymak

Tıraşı Gelmek (Veya Uzamak)

Tilki Uykusuna Yatmak

Tongaya Basmak (Veya Düşmek)

Topal Eşekle Kervana Katılmak (Veya Karışmak)

Toprak Doyursun Gözünü

Tozdan Dumandan Ferman Okunmamak

Turnayı Gözünden Vurmak

Turşu Gibi Olmak

Turşu Kurmak (Veya Yapmak)

Tuttuğu Dal Elinde Kalmak

Ucu (Herhangi Birine) Dokunmak

Ucu Bucağı Olmamak (Veya Görünmemek)

Ucundan Tutmak

Ucunu Bulmak

Ucunu Kaçırmak

Ucuz Atlatmak (Veya Kurtulmak)

Ucuza Kapatmak

Uçan Kuşa Borcu Olmak

Uçan Kuştan Medet Ummak

Ulûfe Vermek (Veya Dağıtmak)

Umudunu Kırmak

Umurunda Olmamak

Umutsuzluğa Düşmek (Veya Kapılmak)

Un Ufak Etmek

Un Ufak Olmak

Uslu Akıllı

Uslu Durmak (Veya Oturmak)

Uyku Basmak (Veya Bastırmak)

Uyku Dağıtmak

Uykuda Olmak

Uykusu Açılmak (Veya Dağılmak)

Uykusu Başına Sıçramak

Uzaktan Bakmak (Veya Seyirci Kalmak)

Vaktini Almak (Veya Yemek)

Vehme Kapılmak (Veya Düşmek)

Vurgun (Veya Vurgunu) Vurmak

Yabancı Saymak (Veya Tutmak)

Yağmur Yağarken Küpünü Doldurmak

Yağmurdan Kaçarken Doluya Tutulmak

Yahudi Baklası

Yahudi Takvimi

Yaka Bir Tarafta, Paça Bir Tarafta

Yaka Isırmak

Yaka Paça Etmek (Veya Götürmek)

Yakından Bilmek (Veya Tanımak)

Yalan Atmak (Veya Kıvırmak)

Yalan Makinesi

Yalancı Akasya

Yalancısı Olmak

Yalanını Yakalamak (Veya Tutmak)

Yalaz Yalaz Yanmak

Yalımı Alçak

Yalın Ayak

Yalın Ayak, Başı Kabak

Yan Gelip Oturmak (Veya Yatmak)

Yanağından Kan Damlamak

Yapmadığını Bırakmamak

Yaprak Oynamamak (Veya Kıpırdamamak)

Yaprak Sigarası

Yaprak Taş

Yaprak Yaprak

Yapraklı Kara Yosunları

Yaş Akıtmak (Veya Dökmek)

Yaşı Yerde (Veya Toprakta) Sayılası

Yatağa (Veya Yataklara) Düşmek

Yatak Yapmak (Veya Sermek)

Yataklık Yapmak (Veya Etmek)

Yedi Kubbeli Hamam Kurmak

Yem Dökmek (Veya Koymak)

Yer Bakır Gök Demir Kesilmek

Yeri Göğü Birbirine Katmak

Yersiz Yurtsuz Kalmak

Yılanın Kuyruğuna Basmak

Yıldırım Takla

Yıldızları Saymak

Yiğitlik Taslamak

Yiyim Yeri Etmek (Veya Yapmak)

Yosun Bağlamak (Veya Tutmak)

Yörüngesine Oturmak

Yufka Açmak

Yuhaya Tutmak

Yukarı Tükürsem Bıyık, Aşağı Tükürsem Sakal

Yumurta Kapıya Dayanmak (Veya Gelmek)

Yumurtaya Kulp Takmak

Yuvarlak Masa Toplantısı

Yüksek Perdeden Konuşmak

Yüreği Boğazına Tıkanmak

Yüreği Cız Etmek (Veya Cızlamak)

Yüreği Daralmak

Yüreği Dayanmamak

Yüreği Ferahlamak (Veya Hafiflemek)

Yüreği Parça Parça Olmak

Yüreği Sıkışmak (Veya Tıkanmak)

Yüreği Yerinden Oynamak

Yüreğini Boşaltmak (Veya Dökmek)

Yüreğini Dağlamak

Yüreğini Eritmek (Veya Sızlatmak)

Yüreğini Pek Tutmak

Yüreğinin Başı Sızlamak

Yürürlükten Kaldırmak

Yüzünden Düşen Bin Parça Olmak

Yüzüne Bir Daha Bakmamak

Yüzüne Duramamak

Yüzüne Gözüne Bulaştırmak

Yüzüne Hasret Kalmak

Yüzüne Yazmak

Yüzünü Buruşturmak (Veya Ekşitmek)

Zapturapt Altına Almak

Zembereği Boşalmak (Veya Boşanmak)

Zemberek Kurulmak

Zemin Hazırlamak

Zemzemle Yıkanmış Olmak

Zevahiri Kurtarmak

Zevale Yüz Tutmak

Zevali Olmak

Zevk Almak (Veya Duymak)

Zırnık (Bile) Koklatmamak

Zihni Bulanmak (Veya Karışmak)

Zihni Takılmak

Zihnini Bozmak

Zihnini Dağıtmak

Zihnini Kurcalamak (Veya Tırmalamak)

Zorunda Kalmak (Veya Olmak)

abesle iştigal etmek (veya uğraşmak)

abliyi kaçırmak (veya bırakmak veya koyuvermek)

ablukayı yarmak

acıklı başta akıl olmaz

âciz kalmak

açıklık kazanmak

adam yerine (veya hesabına) koymak

adapte olunmak

afi kesmek (veya satmak veya yapmak)

afiyet üzere olmak

afyon yutmak

ağabeylik etmek (veya yapmak)

ağıt yakmak (veya düzmek veya tutturmak)

ağlayıp sızlamak

ağlamalı olmak

ahirette on parmağı yakasında olmak

aklı zıvanadan çıkmak

akılsız iti (veya köpeği) yol kocatır

aksak eşekle yüksek dağa çıkılmaz

akşamlar (veya akşamışerifler) hayrolsun!

akşamdan sonra merhaba

ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz

alacak verecekle ödenmez

alçak yer yiğidi hor gösterir

alışkanlıktan (veya alışkanlığından) kopamamak

alışmış kursak bulamacını ister

alkol duvarını aşmak

altmışaltıya bağlamak

altüst olmak

ameliyat olmak

anlamazlıktan gelmek (veya anlamazlığa vurmak)

anlaşmazlık çıkmak

antipatik olmak

aptal yerine koymak

arabasını düze çıkarmak

aranıp taranmak

arık öküze bıçak çalınmaz

arma uçurmak (veya budatmak)

art eteğinde namaz kılmak

asabına dokunmak

asıda olmak (veya kalmak)

aslına bakarsan

asist yapmak

askerlik (veya askerliğini) yapmak

askıya çıkmak

askıntı olmak

astar sürmek (veya vurmak veya çekmek)

aşı vurmak (veya yapmak)

aşina olmak

atıf yapmak (veya atıfta bulunmak)

atılı bulunmak

auta çıkmak

avuç (veya avucunu) açmak

ayınları çatlatmak

aynı yolun yolcusu (olmak)

ayrıcalık tanımak (veya göstermek)

ayrım yapmak

azat olmak

babasız oğlan doğurmak

bacakları tutmaz olmak

badem olmak

badi badi yürümek (veya gitmek veya koşmak)

bağrı yanmak

bağışıklık kazanmak

bağlanıp kalmak

bahşiş atın dişine (veya yaşına) bakılmaz

bahtiyar olmak

bahtsız olmak

bakır çalmak

baklayı ağzından çıkarmak

balon yapmak

basınç yapmak

başlangıç tutmak (veya almak)

başrolü oynamak

başsağlığında bulunmak

bembeyaz kesilmek (veya olmak)

berhayat olmak

beste yapmak (veya bağlamak)

beyaz sayfa açmak

bıraktığı (veya bağladığı) yerde (veya çayırda) otlamak

biçim vermek (veya biçime sokmak)

bomboş olmak (veya kalmak)

boya vurmak (veya çekmek veya sürmek)

boynuz kulaktan sonra çıkar ama kulağı geçer

boyunca çocuğu olmak

boyut kazandırmak

burusu tutmak (veya tutulmak)

büzülüp oturmak (veya kalmak)

cami olmak

... canlısı (olmak)

cascavlak ortada kalmak

caz yapmak

cazgırlık yapmak

ceketini alıp çıkmak (veya gitmek)

dakikası dakikasına uymamak

daktiloya çekmek

damlaya uğramak

daniskasını yapmak

daraya atmak (veya çıkarmak)

dedikodu sermayesi olmak

demoralize olmak

dengeyi sağlamak

deplasmana gitmek (veya çıkmak)

destan yazmak

dımdızlak ortalıkta bırakmak

dırıltı çıkarmak (veya etmek)

dik dik bakmak

diken üstünde oturmak (veya olmak)

dikkatli olmak

dinsizin hakkından imansız gelir

diri kalmak

diskalifiye olmak

dişten tırnaktan artırmak

divan durmak

doğaçlama yapmak

doğal olarak

doktor doktor gezmek (veya dolaşmak)

doktora yapmak

dolanıp durmak

dosyası kabarmak (veya kabarık olmak)

döküm çıkarmak

dönüp geriye bakmak

dur durak (veya dur dinlen veya dur otur) yok

duyum almak

duyuruda bulunmak

düğününde kalburla (veya elekle) su taşımak

dünden hazır (veya razı) olmak

düşünüp (veya düşünmek) taşınmak

düzen vermek (veya düzene koymak veya düzene sokmak)

eşik (veya eşiğini) atlamak

etek takmak (veya giymek)

etrafını almak (veya sarmak)

evci çıkmak

eylem koymak

eziklik duymak

faize yatırmak (veya vermek)

falakaya çekmek (veya yatırmak veya vurmak veya yıkmak)

fareler cirit atmak (veya oynamak)

fark yapmak

faturasını (birine) çıkarmak (veya ödetmek)

fıstıki makamla

fiyaka satmak (veya sökmek)

format atmak (veya çekmek)

geceyi (veya gecesini) gündüze (veya gündüzüne) katmak

gemiyi yatırmak

genizden konuşmak (veya çıkarmak)

göbek çalkamak (veya çalkalamak)

gölgesine yatmak

gönderme yapmak

görevden (veya görevinden) uzaklaştırmak

görücüye çıkmak

gösteri yapmak

gövdeye atmak (veya indirmek)

gülüp oynamak (veya söylemek)

gündüzün mum yakan geceleyin bulamaz

haberli olmak

hadise çıkarmak

hafakanlar basmak (veya boğmak)

Hakk'ın rahmetine kavuşmak (veya Hakk'a kavuşmak veya Hakk'a yürümek)

hastaneye kaldırmak (veya yatırmak)

hastanelik olmak

hazzını çıkarmak

hazırlık görmek (veya yapmak)

hazırlıksız yakalanmak

heyheyleri tutmak (veya üstünde olmak)

hıçkırık (veya hıçkırığı) tutmak

hoşnut olmak (veya kalmak)

hulus (veya huluslar) çakmak

hülle yapmak

hülyaya dalmak

hüzün duymak

ırmak kenarına çeşme yapılmaz

ısıracak it (veya köpek) dişini (veya dişlerini) göstermez

ıskartaya çıkarmak (veya ayırmak)

ıslık çalmak

ısrarlı olmak

jest yapmak

kabiliyetli çırak ustayı geçer

kaburgaları çıkmak (veya sayılmak)

kaça patlamak?

kadidi çıkmak

kadük olmak (veya kalmak)

kafakola almak

kâğıt üzerinde (veya üstünde) kalmak

kağnıyla tavşan avına çıkmak

kalaylı bakır küflenmez

kamçı çalmak (veya vurmak)

kel yanında kabak anılmaz

kestiği tırnak olamamak

kıl olmak

kıskacında olmak

kıstas almak (veya tutmak)

köprünün (veya köprülerin) altından çok su (veya sular) aktı (veya geçti)

köşebaşını tutmak

kucak (veya kucağını) açmak

kuma olmak

kurası olmak

kurdele takmak

kuvveden fiile çıkarmak

kümeye çıkmak

lahavle çekmek (veya okumak)

lezzetini çıkarmak

lige çıkmak

madik atmak (veya etmek veya oynamak)

mağrur olmak

mahkemelik olmak

mail olmak

makaraya almak (veya sarmak)

maksat muhabbet olsun

mandepsiye bastırmak (veya düşürmek)

maskesini düşürmek (veya kaldırmak)

masraftan çıkmak

maviş maviş bakmak

mayın taramak

mecali (veya mecal) kalmamak

... meraklısı (olmak)

mezada çıkarmak (veya koymak)

mızrak çuvala girmez (veya sığmaz)

mikroskop altına koymak (veya almak)

mil yapmak

milim şaşmamak

model çıkarmak

mosmor kesilmek (veya olmak)

motoru bozmak

muaf tutmak

muafiyet tanımak

muallakta olmak (veya kalmak)

ok yaydan (veya yayından) çıkmak

okullu olmak

olacak o kadar

olanak sağlamak (veya tanımak)

olay yaratmak

onay (veya onayını) almak

otuz iki dişe keman çaldırmak

paçayı kurtarmak (veya sıyırmak)

pahalıya patlamak (veya mal olmak veya oturmak)

palamarı koparmak (veya çözmek)

palavra atmak (veya savurmak veya sıkmak)

palet vurmak

parantez kapatmak (veya kapamak)

parmakla sayılacak kadar az olmak

partal atmak

particilik yapmak

patron çıkarmak

payidar kalmak (veya olmak)

perdelerini kapamak

pik yapmak

pişti olmak

piyango vurmak (veya çıkmak)

ramp ışığına çıkarmak

razı olmak (veya gelmek)

reaksiyon göstermek

reçete yaptırmak

rehavet çökmek (veya basmak)

rezalet çıkarmak

rezil rüsva olmak

riayetkâr olmak

riske girmek (veya risk almak)

romanı yazılmak

rota kırmak

röfle yaptırmak (veya attırmak)

rutin dışına çıkmak

rüzgâr tutmamak

sabahtan akşama kadar

saç sakal birbirine karışmak

saçak öpmek

saçı kılmak (veya atmak)

sadakat göstermek

sagu sağmak

sağlam pabuç (veya ayakkabı) değil

sağlıcakla kal (veya kalın)

sardalya gibi istif olmak

sarılıp kundaklanmak

sarpa sarmak (veya çekmek)

satıya çıkarmak

secdeye varmak (veya kapanmak)

seçisine varmak

segman atmak

selam yollamak (veya salmak)

serserilik yapmak (veya etmek)

sert çıkmak

seyirci kalmak (veya olmak)

sıkıp suyunu çıkarmak

sınırlarını (veya sınırını) zorlamak

sinekten yağ çıkarmak (veya çıkartmak)

sinir sahibi olmak

siper olmak

sofrayı kaldırmak (veya toplamak)

solo yapmak (veya atmak)

sululuk etmek (veya yapmak)

sükûnet bulmak

sürüncemede kalmak

sütçü beygiri gibi ayakta uyumak

sütununu açmak

tabak sevdiği deriyi taştan taşa (veya yerden yere) çalar

taksit ödemek (veya vermek)

tan ağarmak (veya atmak veya sökmek)

tanı koymak

tanıdık çıkmak

tanış çıkmak

tantana yapmak (veya etmek)

tanzim olunmak

tatsızlık çıkarmak

tavan yapmak

tavır almak (veya takınmak veya koymak)

tedavi görmek (veya olmak)

torun tosun (veya torba) sahibi olmak

tozunu almak (veya atmak veya silkelemek veya silkmek)

töhmet altında kalmak

tutuya bırakmak (veya koymak)

tutukluk yapmak

tutunacak dalı olmak

tuvalet (veya tuvaletini) yapmak

tuzak (veya tuzağı) kurmak

tuzluya mal olmak (veya oturmak veya patlamak)

tüfek çatmak

tüplerini bağlatmak

uçkuruna sağlam olmak

ufak at da civcivler yesin

vareste tutmak (veya kılmak)

vatandaşlıktan çıkarılmak

vaveyla koparmak

vitesten atmak

vurup kafayı yatmak (veya uyumak)

yabancısı olmamak

yâdını uyandırmak

yağlayıp ballandırmak

yakamoz olmak

yakı yakmak (veya vurmak)

yaptığı yanına (kâr) kalmamak

yararı olmak

yardım ve yataklık etmek

yarıştan kopmamak

yasa çıkarmak (veya yapmak veya koymak)

yenene içilene bakılmamak

yerinde bulmak

yetmişine merdiven dayamak

yolsuz kalmak

yorgaya kaldırmak

yorgunluk (veya yorgunluğunu) atmak (veya çıkarmak)

yumurtayı çalkamak

yurt edinmek (veya tutmak)

zararlı çıkmak

zayıf yerinden (veya noktasından veya damarından) yakalamak

zenneye çıkmak

zerresi (veya zerre kadar eseri) kalmamak (veya olmamak veya yok)

zevkten dörtköşe olmak

zeytinyağı gibi üste çıkmak

zorluk çıkarmak (veya göstermek)

zulaya atmak

züğürt olup düşünmektense uyuz olup kaşınmak yeğdir

zül saymak (veya addetmek)

duygu sömürüsü yapmak

arka (veya geri) planda kalmak

süt ineği gibi sağmak

çukurunu kazmak

indirim yapmak

çuvalla para kazanmak

çarşı pazar dolaşmak (veya gezmek)

Fransız kalmak

alavere dalavere yapmak (veya çevirmek)

örgüt kurmak

şakakları atmak

ilmini almak

ihsan etmek (veya buyurmak)

ishal olmak

ince eleyip (veya eğirip) sık dokumak

ilkel kalmak

göz önünde tutmak (veya bulundurmak)

şablon çıkarmak

iskeleti çıkmak

sis perdesi aralanmak

şarkı tutturmak

çizgisinden sapmamak

şifayı bulmak (veya kapmak)

buzdolabına kaldırmak

iskele almak

şapkasını giymek (veya taşımak)

çengel takmak

ifrit kesilmek (veya olmak)

üzüm üzüme baka baka kararır

şut atmak (veya çekmek)

imzayı basmak (veya çakmak)

esmayı üstüne sıçratmak

çığlık atmak (veya koparmak veya basmak)

şantaj yapmak

şans tanımak

örs ve çekiç arasında kalmak

koltuk değneği olmak

şaheser yaratmak

isyanları oynamak

devre dışı tutmak (veya bırakmak)

incir çekirdeği doldurmamak

insanlıktan çıkmak

işkenceye sokmak

şamata koparmak

çarkına etmek (veya okumak)

çıkış yapmak

şirk koşmak

örtüye sokmak (veya koymak)

ödev bilmek (veya saymak)

şekle sokmak (veya koymak)

köşe taşı köşede yakışır

uzaktan kumanda etmek

laf cambazlığı yapmak

şaha kalkmak

su yolu yapmak

kendi kendine gelin güveyi olmak

mutlu etmek (veya kılmak)

iştah kapamak (veya kesmek)

başı dik olmak

dayak cennetten çıkmıştır

çivi sokmak (veya sürmek)

ifrata vardırmak

iki yakasını bir araya getirememek

çirkefe taş atmak (veya çirkefi üzerine sıçratmak)

şeriatın kestiği parmak acımaz

kulaktan kulağa yayılmak (veya aktarılmak)

at gözlüğüyle bakmak

poz kesmek (veya yapmak)

gaflet uykusundan uyandırmak

ayrısı gayrısı olmamak

pert olmak

ilgi toplamak

belsoğukluğuna uğratmak

kontrol altında tutmak

ikinci baharı yaşamak

pırıl pırıl olmak

günah keçisi olmak

hak yerini bulur (veya yerde kalmaz)

cep harçlığını çıkarmak

şaşırıp kalmak

oydaş olmak

istek (veya isteğini) uyandırmak

ışıl ışıl yanmak

kâbus basmak (veya çökmek)

kahkaha tufanı kopmak

güç birliği yapmak

çırak vermek

fesat çıkarmak (veya fesada vermek)

karnı tok sırtı pek olmak

çıngıraklı deve kaybolmaz

iltiması olmak

çentik atmak

idman yapmak

cevizi çift görmeden taş atmamak

kıssadan hisse almak (veya çıkarmak)

öpücük kondurmak

ipten kuşak kuşanmak

fülsüahmere muhtaç olmak

çomak sokmak (veya koymak)

mübah görmek (veya saymak)

sela vermek (veya okumak)

perende atamamak (veya atılmamak)

pis pis gülmek (veya sırıtmak)

don yağının tortusu gibi kalmak (veya oturmak)

çıtı çıkmamak

iskonto etmek (veya yapmak)

ilerisini gerisini hesaplamamak

çeşni tutmak

ilham kaynağı olmak

çak çak olmak

burnunun direğini kırmak

inisiyatifini kullanmak

şafak atmak

çelenk koymak

ekmekten kaşık olur ama her yoğurdun hakkına değil

küpünü (veya küplerini) doldurmak

kanat çırpmak

alacağı vereceği kalmamak (veya olmamak)

veresiye almak

ölçülü olmak

vicdan azabı çekmek (veya duymak)

taban yapmak

karşı karşıya olmak

vadesi gelmek (veya dolmak)

ifrat tefritte kalmak (veya bulunmak)

şaşı çakır demektense kör de de kurtul

iflah olmamak

öğütte (veya öğütlerde) bulunmak

fertik çekmek (veya fertiği kırmak)

ferz çıkmak

fetvayişerife çıkarmak

mavra atmak (veya sıkmak)

methini işitmek (veya duymak)

müsadif olmak

nakzen iade etmek

onmadık yılın yağmuru harman vakti yağar

tıkırında gitmek (veya olmak veya yürümek)

uflayıp puflamak

üzerinde tesir bırakmak

iyot gibi ortaya çıkmak

iltihak etmek

çakılıp kalmak

öç (veya öcünü) almak (veya çıkarmak)

ibaret olmak (veya kalmak)

istasyon yapmak

çarpıntısı tutmak

çaresine bakmak

iddiaya girmek (veya tutuşmak)

çelme atmak (veya takmak veya vurmak)

izlenim (veya izlemini) bırakmak (veya vermek)

işin içinden çıkamamak