TDK C++ Nedir Anlamı, C++ Ne Demek? C++ Eşanlamlısı

TDK C++ Anlamı Nedir? C++ Ne Demek?

Romen rakamları dizisinde 100 sayısını gösterir

Karbon elementinin simgesi

TDK C Nedir Anlamı, C Ne Demek? C Eşanlamlısı

TDK C Anlamı Nedir? C Ne Demek?

Romen rakamları dizisinde 100 sayısını gösterir

Karbon elementinin simgesi

Atasözleri Sözlüğünde C

Abdal abdala çatmayınca, kasnak boyuna geçmez

Abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır

Abdal (derviş) tekkede, hacı Mekke'de bulunur

Abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz

Abdalın dostluğu köy görünceye kadardır

Abdalın karnı doyunca gözü pabucundadır

Aç aç ile yatınca, arada dilenci doğar

Aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez

Aç doymam, tok acıkmam sanır

Aç ile eceli gelen söyleşir

Acar tazı çullu da belli olur, çulsuz da

Acele bir ağaçtır, meyvesi pişmanlık

Acele giden, ecele gider

Acele ile menzil alınmaz

Acele işe şeytan karışır

Acele işin sonucu nedamet (pişmanlıktır)

Acele yürüyen yolda kalır

Aceleci sinek süte düşer

Acemi katır kapı önünde yük indirir

Acemi nalbant gibi kah (gerek) nalına vurur, kah (gerek) mıhına

Acemi nalbant kürt eşeğinde dener kendini

Acemi nalbant mesleği gavur eşeğinde öğrenirmiş

Acı acıyı keser (bastırır)

Acı acıyı keser, su sancıyı

Acı (kötü) söz insanı (adamı) dininden (çıkarır), tatlı söz (dil) yılanı deliğinden (ininden) çıkarır

Acı patlıcanı kırağı çalmaz

Alçak yerde tepecik kendini dağ sanır

Acıkan doymam (sanır), susayan kanmam sanır

Acıkan ne olsa yer, acıyan ne olsa söyler

Acıklı (dertli) başta akıl olmaz

Acıkmış kudurmuştan beterdir

Acından kimse ölmemiş

Acındırırsan arsız olur, acıktırırsan hırsız olur

Acıyan uyumuş, acıkan uyumamış

Adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil (adam adama yük olmaz)

Adam hacı mı olur ulaşmakla Mekke'ye, eşek derviş mi olur taş çekmekle tekkeye?

Adam olacak çocuk bokundan belli olur

Adama dayanma ölür, ağaca dayanma kurur

Adamın adı çıkacağına canı çıksın

Adamın alacası içinde, hayvanın alacası dışındı

Ağaç, meyvesi olunca başını aşağı salar

Ağaca balta vurmuşlar ''sapı bedenimden'' demiş

Ağaca çıkan keçinin dala bakan ağlağı (oğlağı) olur

Ağacı kurt, insanı dert yer

Ağacın kurdu içinde olur

Ağanın malı çıkar, uşağın canı

Ağlamayan çocuğa meme vermezler

Ağrımayan başın, sargıya ihtiyacı yoktur

Ahmak iti yol kocatır

Ak curun akmazsa kara curun kol gibi

Ak koyun ak bacağından, kara koyun kara bacağından asılır

Akacak kan damarda durmaz

Akçesi ucuz olanın kendisi kıymetli olur

Akıl olmayınca başta, ne kuruda biter, ne yaşta

Akıl olmayınca ne yapsın sakal?

Akıllı düşman, akılsız dosttan hayırlıdır (deli dostun olacağına akıllı düşmanın olsun)

Akıllı düşününceye kadar deli oğlunu everir

Akıllı köprü arayıncaya dek (kadar), deli suyu geçer

Akıllı, söylemeden (önce) düşünür, akılsız düşünmeden söyler

Akılsız başın zahmetini (cezasını) ayaklar çeker

Akılsız iti (köpeği) yol kocatır

Aklına geleni işleme, her ağacı taşlama

Al kaşağıyı gir ahıra, yarası (yağırı) olan gocunsun (gocunur)

Alacağın olsun da alakargada olsun

Alacakla verecek (borç) ödenmez

Alçak eşek binmeye kolay, öksüz çocuk dövmeye kolay

Alçak uçan yüce konar, yüce uçan alçak konur

Aleme cellat lazım; senin olman ne lazım?

Alışmış kursak, bulamacı ister

Allah doğrunun yardımcısıdır

Allah fukarayı sevindirmek isterse önce eşeğini yitirtir, sonra buldurur

Allah uçamayan kuşa alçacık dal verir

Allah verince kimin oğlu, kimin kızı demez

Allı yelek, pullu yelek; gömlek yok canfes neye gerek?

Amca baba yarısıdır

Amcam dayım, hepsinden aldım payım

Ana (anne) kızına taht kurar, kız bahtı kocadan arar

Ana kızına taht kurar, kız bahtı kocada arar

Ananın (anasının) çıktıgı dala kızı salıncak kurar

Ananın bastığı yavru incinmez (ölmez)

Araba devrilince (teker kırılınca) yol gösteren çok olur

Ardıcın közü olmaz, yalancının sözü olmaz

Arı bal alacak çiçeği bilir

Arı bal yapacak çiçeği bilir

Arığa (göle) su gelinceye kadar kurbağanın gözü patlar

Arpacıya borç eden ahırını tez satar

Aş taşınca kepçeye paha olmaz

Aşk olmayınca meşk olmaz

Aslan kocayınca sıçan deliği gözetir

Astar bol olmayınca yüze gelmez

At at oluncaya kadar sahibi mat olur

At binicisini tanır (bilir)

At olacak tay yürüyüşünden belli olur

At sahibine (binicisine) göre kişner

Atlı, itli sığmış, bir çocuk sığmamış

Avcı nanca al bilse; ayı onca yol bilir

Avcı ne kadar hile bilse, ayı o kadar yol bilir

Ay ışığında ceviz silkilmez

Ayağın sığmayacağı yere baş sokulmaz

Ayağını sıcak tut, başını serin; gönlünü ferah tut, düşünme derin

Ayı çocuklarını büyütmüş, duru su içmeye vakti olmamış

Ayırıcı gelmiş, seçici gelmiş. Orta yere sıçıcı gelmiş

Az kaz, uz kaz, boyunca kaz

Az veren candan, çok veren maldan

Az yaşa, uz yaşa, akıbet gelecek başa

Aza demişler: "-Nereye?" "-Çoğun yanına!" demiş ("-Azca nereye?" "-Çokçanın yanına!")

Azıcık aşım, kaygısız (ağrısız) başım

Azrail gelince oğul, uşak sormaz

Baba ekmeği zindan ekmeği, koca ekmeği meydan ekmeği

Baba vergisi görümlük, koca vergisi doyumluk

Baca eğri de olsa duman doğru çıkar

Balcı kızı daha tatlı olur

Balcının var bal tası, oduncunun var baltası

Baş başa vermeyince taş yerinden kalkmaz

Başa gelmeyince bilinmez

Başını acemi berbere teslim eden, pamuğunu cebinde taşısın

Beş parmağın hangisini kessen acımaz?

Bezirgan züğürtleyince eski defterleri yoklar

Bıldırcının beyliği arpa biçilene kadar

Binicinin sağı solu olmaz

Bir adamın adı çıkacağına canı çıksın

Bir ağacın gölgesinde bir sürü yatar

Bir avuç altının olacağına, bir avuç toprağın olsun

Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır

Bir hatır, iki hatır, üçüncüde vur satır

Bir sıçrarsın çekirge, iki sıçrarsın çekirge, üçüncüde ele geçersin çekirge

Birgün su içeceğin çeşmeye çamur sıçratma

Bitli (kurtlu, çürük) baklanın kör alıcısı olur

Borç uzayınca kalır, dert uzayınca alır

Borçlunun duacısı alacaklıdır

Borcun iyisi vermek, derdin iyisi ölmek

Borcun yoksa kefil ol, işin yoksa şahit ol

Boşboğazı cehenneme atmışlar, ''odun yaş (az)'' diye bağırmış

Bozacının şahidi şıracı (olur)

Buğday başak verince orak pahaya çıkar (kıymete biner)

Buğdayım var deme ambara girmeyince, oğlum var deme yoksulluğa düşmeyince

Buğdayın yanında acı ot da sulanır

Bulanık su, balıkçının yarı kazancıdır

Cahile söz (laf) anlatmak, deveye hendek atlatmaktan güçtür (zordur)

Cahilin dostluğundan, alimin düşmanlığı yeğdir

Cambaz ipte, balık dipte gerek

Cami ne kadar büyük olsa imam gene bildiğini okur

Caminin mumunu yiyen kedinin gözü kör olur

Can boğazdan gelir (geçer)

Can bostanda bitmez

Can candan tatlıdır (şirindir)

Can canın yoldaşıdır

Can ciğerden tatlı

Can çıkmayınca huy çıkmaz

Can cümleden aziz(dir)

Cana gelecek (kaza - zarar) mala gelsin

Canı cana ölçmeli

Canı kaymak isteyen mandayı yanında taşır

Canı yanan eşek attan yürük olur (canı acıyan eşek atı geçer)

Cefa çekmeyen sefanın kadrini bilemez

Cehenneme kira var, paradan haber ver

Cennet annelerin ayakları altındadır (Anne Cennet kapılarının ortasındadır. (hadis))

Cennet de bu dünyada cehennem de

Cennetin kapısını cömertler açar

Cesurun bakışı, korkağın kılıcından keskindir

Cin tutana bir muska yeter

Cins cinse çeker

Cins horoz yumurtada (iken) öter

Cins kedi ölüsünü göstermez

Cömert derler maldan ederler, yiğit derler candan ederler

Cömertle nekesin (cimrinin) harcı birdir

Cömertliğe ölçü olmaz

Çalı çırpı(dır) yuvam, iyi(dir) kötü(dür) kocam

Çalıda gül bitmez, cahile söz yetmez

Çam ağacından ağıl olmaz, el çocuğundan oğul olmaz

Çerçi kızı boncuğa aşıktır

Çiftçinin karnını yarmışlar, "kırk tane gelecek yıl" çıkmış

Çiftçinin (zahirenin) ambarı sabanın ucundadır

Çiftçiye yağmur, yolcuya kurak; cümlenin muradını verecek Hakk

Çıkacak kan damarda durmaz

Çıkmadık canda umut vardır

Çıkmadık candan umut kesilmez

Çingene ciğer pişirir, çok yemeden karnın(ı) şişirir

Çingeneye beylik vermişler, önce babasını asmış

Çocuğa iş buyuran, ardına kendi düşer (çocuğa iş, ardına sen düş / çocuğa iş sal, ardınca sen var)

Çocuğun bulunduğu yerde kov (dedikodu, gıybet) olmaz

Çocuğun yediği helal, giydiği haram

Çocuk düşe kalka büyür

Çocuktan al haberi

Çok incelme, koparsın

Çok tutan elim olsun, ocaklıkta yerim olsun

Dağ ne kadar yüce olsa yol (onun) üstünden aşar

Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz

Davacın kadı olursa yardımcın Allah olur

Dayak cennetten çıkmıştır

Deli deliyi görünce değneğini saklar

Deli kıza cilve yap demişler, oda gitmiş osurmuş

Delikli taş (boncuk) yerde kalmaz

Delilsiz cennete bile girilmez

Demircinin canı demirden berk gerek

Derdin yoksa söylen, borcun yoksa evlen

Deve Kabe'ye gitmekle hacı olmaz

Deveci ile dostluk eden kapısını büyük açmalıdır

Deveye cilve yap demişler, götüyle dağları devirmiş (yedi çadır devirmiş)

Devletli (zengin) yanını kaşısa, yoksul para verecek sanır

Dilenci bir olsa şekerle beslenir

Dilencinin torbası dolmaz

Dilenciye borçlu olma, ya düğünde ister ya bayramda

Dilenciye hıyar vermişler, eğri diye beğenmemiş

Dilin cismi küçük, cürümü büyük

Dişi köpek kuyruğunu sallamayınca, erkek köpek ardına düşmez

Doğmadık çocuğa kaftan (don) biçilmez

Doğru söz (ağıdan) acıdır

Doğrunun yardımcısı Allah'tır

Dost acı söyler

Düğünde Fatmacığı kim bilir (Fatmacığın adı mı okunur)?

Düğünü okuyucu boklar

Dumansız baca, kahırsız koca olmaz

Dünyanın ucu uzundur

Düşmanın karınca ise de hor bakma

Düşmanına gücenip dostuna darılma (kızma)

Ecele (ölüme) çare bulunmaz

Eceli gelen fare kedi taşağı kaşır

Eceli gelen köpek cami duvarına işer

Eğretinin canı berk olur

Ek tohumun hasını, çekme yiyecek yasını

Ekici ol, bilici olma

Elden (yabancıdan) vefa, zehirden şifa olur mu?

Elifin hecesi var, gündüzün gecesi var

Elmayı havaya at, düşünceye kadar Allah kerim

Elti eltiden kaçar, görümceler bayrak açar

Er (vücut) kocar, gönül kocamaz

Ergen gözüyle kız alma, gece gözüyle bez alma

Erine göre bağla başını, tencerene göre kaynat aşını

Eşeğe cilve yap demişler, çifte atmış

Eşek at olmaz, ciğer et olmaz

Eşek kocamakla tavla başı olmaz

Et kanlı gerek, yiğit canlı

Etle tırnak (karı koca) arasına girilmez

Evden bir ölü çıkacak demişler, herkes hizmetçinin yüzüne bakmış

Fakir hırsızlığa çıkınca ay akşamdan doğar

Fincancı katırlarını ürküten sayısız dayak yer

Fırıncının çocuğu aç dolaşırmış

Garibin yardımcısı Allah'tır

Garip itin kuyruğu bacağı arasında gerek (olur)

Gavurun ekmeğini yiyen, gavurun kılıcını çalar (sallar)

Gece işi kör işi

Geceler gebedir

Geciken adalet, adalet değildir

Gemi batınca içindeki herkes batar

Gençlikte para kazan (taş taşı), kocalıkta kur kazan (ye aşı)

Gideceğin Antep, yiyeceğin pekmez

Gölgesinde oturulacak ağacın dalı kesilmez

Gön yufka yerinden delinir (ip inceldiği yerden kopar)

Gönül kocamaz

Görmemişin çocuğu olmuş, tutmuş şeyini (pipisini, çükünü) koparmış

Göz görmeyince gönül katlanır

Gündüzün mum yakan, geceyi bulamaz

Gürültü istemeyen kazancı (bakırcı) dükkanına girmez

Gabbe içerden olunca, kapı tırkaz tutmaz

Hacı hacıyı Mekke'de, derviş dervişi tekkede bulur

Hak deyince akan sular durur

Hak doğrunun yardımcısıdır

Hak gelince, batıl gider

Hanım kırarsa kaza, halayık kırarsa ceza

Harmanda dirgen yiyen sıpa, yılına kadar acısını unutmaz

Hasta yatan ölmez, eceli yeten ölür

Helale cömertlik olmaz

Hem kız, hem baldırı düz, hemde ucuz olur mu?

Her ağacın meyvesi olmaz

Her akla geleni işleme her ağacı taşlama

Her başın bir derdi var, değirmencininki su

Her koyun kendi bacağından asılır

Her şey incelikten insan kabalıktan kırılır

Her zaman gemicinin istediği rüzgar esmez

Herkesin tenceresi kapalı kaynar

Her şey olacağına varır

Hile ile iş gören mihnet ile can verir

Hıyar akçesi ile alınan eşeğin ölümü sudan ucuz olur

Hoca okurken yanılır

Hocanın (imamın) dediğini yap (söylediğini dinle), arkasından gitme (yaptığını yapma)

Hocanın (öğretmenin) vurduğu yerde gül biter

Horoz ne kadar öterse ötsün, civciv tavuğun dıkdıkına bakar

Huy canın altındadır

Işığını akşamdan önce yakan sabaha çırasında yağ bulamaz

Isıracak it dişini göstermez

Isırgan, ocağında biter

Ismarlama hac, hac olmaz

İki cambaz bir ipte oynamaz

İki gönül bir olunca samanlık seyran olur

İki kişi dinden olursa bir kişi candan olur

İki kişi konuşurken üçüncüye bok yemek düşer

İki testi çarpışınca biri kırılırsa öbürü çatlar

İmam osurursa cemaat sıçar

İmece günü bulutlu, görmeyene ne mutlu

İnsan eşek olunca semer vuran çok olur

İp inceldiği yerden kopar

İş amana binince kavga uzamaz

İş olacağına varır

İslamın şartı beş, altıncısı insaf demişler

İven (acele eden) kız ere varmaz, varsa da baht bulmaz

İyi olacak hastanın hekim (doktor) ayağına gelir

İyiliğe iyilik olsaydı, koca öküze bıçak olmazdı

Kader olmayınca kadir bilinmez

Kadı ekmeğini karınca yemez

Kadın kocasını isterse vezir, isterse rezil eder

Kadın kocasının çarığı, anasının sarığıdır

Kadının (cahili) sofusu, şeytanın maskarası

Kadının şamdanı altın olsa mumu dikecek erkektir

Kalın incelene kadar ince süzülür

Kalkacağın yere oturma

Kan kus, ''Kızılcık şerbeti içtim.'' de

Kardeş kardeşi bıçaklamış, dönmüş yine kucaklamış

Karınca kanatlanınca serçe oldum sanır

Karıncadan ibret al, yazdan kışı hazırlar

Karıncanın yok olma zamanı gelince kanatlanır

Kasap, yağı bol bulunca gerisini yağlar

Katrandan olmaz şeker, olsa da cinsine çeker

Kaynana öcü, oğlu cici

Keçi (koyun) can derdinde kasap yağ (et) derdinde

Kedi her zaman ciğer yemez

Kedi uzanamadığı (yetişemediği) ciğere pis (mındar) der

Kedinin boynuna ciğer asılmaz

Kedinin gideceği samanlığa kadar

Kedinin usluluğu sıçan görünceye kadar

Kefen alacak adam gözünün yaşından belli olur

Kefenin cebi yok

Kelin ilacı olsa başına sürer

Kılıcı eline alan, kılıcı ile ölür

Kır atın (koca öküzün) yanında duran ya huyundan ya suyundan

Kırk yılda bir ölet olur, eceli gelen ölür

Kırlangıcın zararını biberciden sor

Kızı gönlüne (keyfine) bırakırsan ya davulcuya varır, ya zurnacıya

Kızımın (bacımın) iffeti (örtüsü) batmakta rezilin gözüne, acırım tükrüğe billahi tükürsem yüzüne

Kocanın kabı ikiyse birini kır

Komşu boncuğunu çalan gece takar

Köpek suya düşmeyince yüzmeyi öğrenmez

Köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı derler

Kör satıcının kör alıcısı olur

Köre ''Şimdi gece.'' demişler, ''Ne zaman gündüzdü?'' demiş

Korkak bezirgan (tüccar) ne kâr eder ne ziyan

Korkunun ecele faydası yoktur

Kötü komşu insanı (adamı) hacet (mal) sahibi eder

Koy avucuma, koyayım avucuna

Köylü, ''Misafir kabul etmeyiz.'' demez, ''Konacak konak yoktur.'' der

Kul azmayınca Hak yazmaz (kula bela gelmez Hak yazmadıkça, Hak bela yazmaz kul azmadıkça)

Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez

Külhancının beyliği hamamcılık demişler

Küpe küp deyince küp adama düp (ayı) der

Kurcalama sivilceyi çıban edersin

Kurt kocayınca köpeğin maskarası olur

Mal bulunur, can bulunmaz

Mal canı kazanmaz, can malı kazanır

Mal canın yongasıdır

Mescide gerek olan meyhaneye haramdır

Meyhaneciden şahit istemişler bozacıyı göstermiş

Meyhanecinin yüzünü bayram topu güldürür

Minnetle gül koklama, dikeni sancar seni

Müflis tüccar eski defterlerini karıştırır

Mum yanmayınca pervane dönmez

Ne oldum dememeli, ne olacağım demeli

Nefesin el verirse borazancı başı ol

Neren ağrırsa canın orda

Ocağın yakışığı odun; evin yakışığı kadın

Ocak içinden tutuşur

Oduncunun gözü onçada, dilencinin gözü çömçede

Oğlan babadan öğrenir meclis gezmeyi, kız anadan öğrenir sofra yazmayı

Olacak oğlan gelişinden belli olur

Olacakla öleceğe çare bulunmaz

Olmayacak duaya amin denilmez

On ceviz alsan ikisi çürük çıkar

Onmadık hacıyı deve üstünde yılan sokar

Oynayacak adam, kağnı gıcırtısında da oynar

Öksüze acıyan çok, ama ekmek veren yok

Ölecek tavşan çomağa karşı gelir

Ölmüş aslana tavşanlar bile hücum eder

Önce can, sonra canan

Önce düşün, sonra söyle

Önce iğneyi kendine batır, sonra çuvaldızı ele

Öpülecek el ısırılmaz (ele tükürülmez)

Ötleğenin baylığı böğürtlenin vakti geçinceye kadardır

Öz ağlamayınca göz ağlamaz

Paran ucuz olursa sen pahalı olursun

Paran varsa cümle âlem kulun, paran yoksa tımarhane yolun

Paranın yüzü sıcaktır

Ramazan bereketli aydır ama duvardan giden kılıca sor (demişler)

Rençber kırk yılda, tüccar kırk günde

Rüşvet kapıdan girince insaf (iman) bacadan çıkar

Rüşvet kapıdan girince insaf kapıdan çıkar

Rüya ile hülya olmasa züğürtlerin canı çıkar

Rüzgar esmeyince yaprak oynamaz (dal kımıldamaz)

Sabah sürçen, geceye dek sürçer

Sabır acıdır, (acı ise de) meyvesi tatlıdır

Saç sefadan, tırnak cefadan uzar

Saçın ak mı kara mı, önüne düşünce görürsün

Sağır bir kocayla, kör bir kadın mutlu bir çifttir

Sakal bıyığa denk olmayınca berber ne yapsın?

Sarhoşlar ve çocuklar doğruları söylerler

Sarı altının olacağına sarı samanın olsun

Sarımsak da acı amma evde lazım bir dişi

Sefa ile yenen cefa ile kazanılır

Selam kelamdan öncedir (önce gelir)

Sen bilirsin deyince (deyirmende) kavga olmaz

Sevilmedik ot, insanın başucunda biter

Sıcağa kar mı dayanır?

Sinek pekmezciyi tanır

Sofu soğan yemez, bulunca sapını komaz

Soğanı (soğanın acısını) yiyen bilmez, doğrayan bilir

Su bulanmayınca durulmaz

Su bulununca (görülünce) teyemmüm bozulur

Süt taşınca kepçeye baha olmaz

Sütle giren huy, canla çıkar

Şahin küçüktür; ama koca turnayı havadan indirir

Şeriatın kestiği parmak acımaz

Şeytanın dostluğu darağacına kadardır

Tabancanın dolusu bir kişiyi korkutur, boşu kırk kişiyi

Tamah varken müflis acından ölmez

Tan yeri ağarınca hırsızın gözü kararır

Tatarın kılavuza ihtiyacı yok

Tatlı söz can azığı, acı söz baş kazığı

Tatlı tatlı yemenin, acı acı geğirmesi olur

Tavşanı tazı tutar, çalımı avcı satar

Tencere dibin kara, seninki benden kara

Tereciye tere satılmaz

Tilki tilkiliğini bildirinceye kadar post elden gider

Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanıdır

Tilkiye ''Tavuk kebabı yer misin?'' demişler, ''Adamın güleceğini getiriyorsunuz.'' demiş

Top barutu beylikten olunca güllesi Bağdat'a gider

Türk kocar, kılıcı kocamaz

Ucuz etin yahnisi yavan (tatsız) olur

Ucuz etin yahnisi yenmez (tatsız olur)

Ucuzdur vardır illeti, pahalıdır vardır hikmeti

Ustanın çekici bin altın

Ucuz alan pahalı alır (pahalı alan aldanmaz)

Verip pişman olmaktansa (olacağına), vermeyip düşman olmak yeğdir (ol)

Veripte kötü olacağına, vermeyipte kötü ol

Vermeyince Mabud, neylesin Mahmud

Ya evlat bir, ya ocak kör

Yabancı koyun kenara yatar

Yağmur tavına ekilen darıdan, kocasından sonra kalkan karıdan hayır gelmez

Yalancı kim? İşittiğini söyleyen

Yalancının evi yanmış, kimse inanmamış

Yalancının mumu yatsıya kadar yanar

Yalancının şahidi şıracı olur

Yalancıyı kaçtığı yere kadar kovalamalı

Yara, sıcakken sarılır

Yarası olan gocunur

Yardımcının yardımcısı olur

Yarım hekim candan eder, yarım hoca dinden eder

Yatanın, yüreğine borcu var

Yenecek aş, buğundan belli olur

Yengece 'Niçin yan yan gidersin?' demişler; 'Serde kabadayılık var.' demiş

Yenice eleğim, seni nerelere asayım?

Yırtıcı (alıcı) kuşun ömrü az olur

Yokun canı alınmaz

Yolcu yolunda gerek

Yorgun eşeğin çüş (ıslık) canına minnet

Yuyucunun hakkı eline geçsin de ölü ister cennete gitsin ister cehenneme

Zemheride yoğurt isteyen cebinde bir inek taşır

Zemheriden sonra ekilen darıdan, kocasından sonra kalkan karıdan hayır gelmez

Zengin giyerse "sağlıcakla", fakir giyerse "nereden buldun ki!" derler

Zenginin ayakucunda uyuyacağına, fakirin başucunda uyu

Zenginin gönlü olana kadar (olasıya), fakirin canı çıkar

Zenginlikle sıcaktan zarar gelmez

Zor kapıdan girerse, şeriat bacadan çıkar

Zora beylerin borcu var

Zahirenin (çiftçinin) ambarı sabanın ucundadır

Deyimler Sözlüğünde C

abacı kebeci

abacı kebeci, sen neci

adam oluncaya kadar kırk fırın ekmek ister

adı batasıca

ağaca çıksa pabucu yerde kalmaz

alçacık boylu kadife donlu

altta kalanın canı çıksın

amcık ağızlı

bacak kadar boyu var, türlü türlü huyu var

bardaktan boşanırcasına

başını kaşıyacak vakti olmamak

ben sana hayran sen cama tırman

ben sarhoş yolcu sarhoş

bin can ile

bir dikili ağacı olmamak

borca batmak

boynu kıldan ince

bozuk para gibi harcamak

Bulgurlu’ya gelin mi gidecek?

burnunun ucunu görememek

buyrun cenaze namazına

Cafer ağanın abdest suyu

can kulağı ile dinlemek

can kulağıyla dinlemek

cana işlemek

canciğer kuzu sarması

canını şeytana satmak

cehenneme kadar yolu var

cennetin kapısını açmak

ciğeri beş para etmez

cihan alem bilmek

cihan durdukça

cim karnında bir nokta

cin çarpmak

cin ifrit olmak

cin tutmak

cinleri başına toplanmak

dağarcıkta bir şey kalmamak

daha iyisi can sağlığı

dikili ağacı olmamak

dilenemez dilenci

Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak

doğmamış çocuğa don biçmek

ecel beşiği

eceline susamak

elini vicdanına koyarak konuşmak

eşeğe gücü yetmeyip semerini dövmek

fais ce que je dis, pas ce que je fais

falcı değilim ya

fare l'avvocato del diavolo

fincancı katırlarını ürkütmek

ıcığını cıcığını çıkarmak

ıcığını cıcığını sormak

ılıca ördeği

ıncığını cıncığını sormak

icabına bakmak

icraya vermek

iç güveysinden hallice

içine sokacağı gelmek

iki ayağını bir pabuca sokmak

iki cami arasında kalmış beynamaza dönmek

in cin top oynuyor

ince eleyip sık dokumak

incik boncuk

İngiliz tabancası gibi kurulmak

ipin ucunu kaçırmak

ipucu vermek

ismi var cismi yok

istemem yan cebime koy

işin ucu birine dokunmak

kaçacak delik aramak

kafa cilalamak

kan alacak damarı bilmek

kancayı takmak

kapıdan kovsan bacadan girer

karıncayı bile incitmemek

kırdığı ceviz bini aştı

köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı demek

lafına tabanca sıkmak

lamı cimi yok

mahalle çocuğu

maksadı üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek

mavi boncuk dağıtmak

nalıncı keseri gibi kendine yontmak

ocağına incir ağacı dikmek

ocağını söndürmek

ok gibi ciğerine işledi

olmayacak duaya amin demek

oyuncağı olmak

öpücük göndermek

örümcek bağlamak

pabucu büyüğe okutmak

pirinci su kaldırmamak

rica etmek

rüzgar gelecek delikleri tıkamak

sacayak olmak

senden gelecek çıraya puf

seninki can da benimki patlıcan mı?

sevincinden ağzı kulaklarına varmak

sıcağı sıcağına

sike sürülecek aklı olmamak

sözüm meclisten dışarı

sucuğunu çıkarmak

şeytan çekici

şeytana pabucunu ters giydirmek

şeytanın bacağını kırmak

taburcu olmak

Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş

tereciye tere satmak

tutunacak dalı olmamak

ucu bucağı görünmemek

ucu bucağı olmamak

ucu dokunmak

utancından yerin dibine geçmek

vücudunu ortadan kaldırmak

yüz verince astar istemek

Acele Yürüyen Yolda Kalır

Ağzını Açacağına Gözünü Aç

Akacak Kan Damarda Durmaz

Akıllı Köprü Arayıncaya Dek Deli Suyu Geçer

Alçacık Dağları Ben Yarattım Demek

Alev Bacayı (Veya Saçağı) Sarmak

Alıcı Bulmak

Alıcı Gözüyle Bakmak

Alıcı Kılığına Girmek

Alıcı Kuş

Alıp Vereceği Olmamak

Allah Acısını Unutturmasın

Allah Bir Yastıkta Kocatsın

Allah Canını Alsın

Allah Ecir Sabır Versin

Allah Gecinden Versin

Allah Verince Kimin Oğlu, Kimin Kızı Demez

Allah'a Bir Can Borcu Var

Amcamla Dayım, Hepsinden Aldım Payım

Ana Cadde

Ana Kızına Taht Kurar, Kız Bahtı Kocadan Arar (Veya Ana Kızına Taht Kurmuş, Baht Kuramamış)

Anahtar Sözcük

Anca Beraber, Kanca Beraber

Arpacı Kumrusu Gibi Düşünmek

Aş Taşınca Kepçeye Paha Olmaz

Aşığı Cuk Oturmak

Aşk Olmayınca Meşk Olmaz

At At Oluncaya Kadar Sahibi Mat Olur

At Binicisine Göre Kişner

At Cambazı

At Koşturacak Kadar

Ateş Bacayı (Veya Saçağı) Sarmak

Ateş Gecesi

Atma Recep, Din Kardeşiyiz

Ayağına Sıcak Su Mu, Soğuk Su Mu Dökelim?

Ayağının Pabucu Olamamak

Ayağının Pabucunu Başına Giymek

Ayak Satıcısı

Ayaklarının (Veya Ayağının) Ucuna Basmak

Ayaklı Canavar

Ayıkla Pirincin Taşını!

Ayrı Cinsten

Azrail'e Bir Can Borcu Olmak (Veya Kalmak)

Bağımsız Sıralı Cümle

Bardaktan Boşanırcasına Yağmak

Ben Hancı, Sen Yolcu Oldukça

Bilmece Gibi Konuşmak

Bir Avuç Altının Olacağına Bir Avuç Toprağın Olsun

Bir Baştan (Veya Uçtan) Bir Başa (Veya Uca)

Bir Derece

Bir Dereceye Kadar

Bir Evcikli

Bir Fincan Kahvenin Kırk Yıl Hatırı Vardır

Bir Hücreli

Bir Karıyla Bir Koca, Dırdır Eder Her Gece

Bir Kerecik

Bir Nebzecik

Bir Nice

Bir Sıkımlık Canı Olmak

Bitli (Veya Kurtlu) Baklanın Da Kör Alıcısı Olur

Bobin Kırıcı

Boca Alabanda

Boca Etmek

Bocuk Domuzuna Dönmek

Bok Böceği

Bok Canına Olsun

Bokunda Boncuk Bulmak

Boyu Bacadan Mı Aştı?

Bu Sıcağa Kar Mı Dayanır?

Buğdayım Var Deme Ambara Girmeyince, Oğlum Var Deme Yoksulluğa Ermeyince

Burnunun Ucunu Görmemek

Buyurun Cenaze Namazına!

Caminin Mumunu Yiyen Kedinin Gözü Kör Olur

Can Acısı

Can Alacak Nokta (Veya Yer)

Can Boğazdan Gelir (Veya Geçer)

Cana Minnet Saymak (Veya Bilmek)

Canı Ağzına (Veya Boğazına) Gelmek

Canı Burnuna (Veya Burnundan) Gelmek

Canımı Sokakta Bulmadım

Canına Tak Demek (Veya Etmek)

Canına Yandığım (Veya Yandığımın)

Canını Burnundan Getirmek

Canını Cehenneme Göndermek (Veya Yollamak)

Canını Dişine Almak (Veya Takmak)

Canını Sıkmak

Canını Vermek

Canını Yakmak

Canının Derdine Düşmek

Cariyeniz (Veya Cariyeleri)

Cehennemin Dibine Gitmek

Cemaatle Namaz Kılmak

Cepheden Cepheye Koşmak

Cepheden Hücuma Geçmek

Cesaret Almak (Veya Bulmak)

Cezbeye Tutulmak (Veya Kapılmak)

Ciğerleri Bayram Etmek

Cinler Cirit (Veya Top) Oynamak

Cinleri Ayağa Kalkmak

Cumartesi Kibarı Gibi Süslenmek

Davacın Kadı Olursa Yardımcın Allah Olsun

Delikli Boncuk (Veya Taş) Yerde Kalmaz

Denizdeki Balığın Karada Komisyonculuğunu Yapmak

Deve Kuşu Gibi (Yüke Gelince Kuş, Uçmaya Gelince Deve)

Dilenciye Hıyar Vermişler De Eğri Diye Beğenmemiş

Dudağının Ucuna Gelmek

Dudak Ucuyla Söylemek

Ecel Geldi Cihana, Baş Ağrısı Bahane

Ecel Teri

Eceli Gelmek

Ecinniler Top Oynuyor

Efradını Cami, Ağyarını Mani

Eli Ermez Gücü Yetmez

Elini Sıcak Sudan Soğuk Suya Sokmamak

Eşek Sudan Gelinceye Kadar Dövmek

Eşitlik Derecesi

Et Kanlı Gerek, Yiğit Canlı

Etli Canlı

Evet Efendimci

Evvelâ Can, Sonra Canan

Gâvur Orucu Gibi Uzamak

Geleceği Varsa Göreceği De Var

Gelecek Zaman

Gelecek Zaman Görünümü

Gelecek Zaman Kipi

Gelecek Zaman Sıfat-Fiili

Görümcelik Yapmak (Veya Etmek)

Görüp Göreceği Rahmet Bu

Götten Bacaklı

Göz Açıp Kapayıncaya Kadar

Göz Görmeyince Gönül Katlanır

Gözleri Velfecri Okumak

Güncelliğini Yitirmek

Gündüz Külâhlı, Gece Silâhlı

Hacı Bekler Gibi Beklemek

Hak Deyince Akan Sular Durur

Hem Ziyaret Hem Ticaret

Her Koyun Kendi Bacağından Asılır

Hercümerç Etmek

Herkesin Tenceresi Kapalı Kaynar

Hınç (Veya Hıncını) Almak

Hızlı Hücum

Hicap Duymak (Veya Etmek)

Ismarlama Hac, Hac Olmaz

Kafasını Kaşıyacak Vakti Olmamak

Kahve Dövücünün Hınk Deyicisi

Kancayı Takmak (Veya Atmak)

Karınca Yuvası Gibi Kaynamak

Karından Bacaklılar

Karşılaştırma Derecesi

Keçiye Can Kaygısı, Kasaba Et (Veya Yağ) Kaygısı

Kedi Yetişemediği (Veya Uzanamadığı) Ciğere Pis (Veya Murdar) Dermiş

Kedinin Boynuna Ciğer Asılmaz

Kırdığı Koz (Veya Ceviz) Kırkı (Veya Bini) Aşmak

Kırkından Sonra At Olup Da Kuyruk Mu Sallayacak

Kızı Gönlüne Bırakırsan Ya Davulcuya Kaçar (Veya Varır) Ya Zurnacıya

Kızılca Kıyamet

Kızılca Kıyamet Kopmak

Korkunun Ecele Faydası Yoktur

Koyu Lâcivert

Koyun Can Derdinde, Kasap Yağ Derdinde

Köprüden (Veya Köprüyü) Geçinceye Kadar Ayıya Dayı Derler

Kör Satıcının Kör Alıcısı Olur

Köşede Bucakta Kalmak

Küçük Hindistan Cevizi

Mecbur Kalmak (Veya Olmak)

Mercimeği Fırına Vermek

Mercimek Kadar

Mercimek Kemiği

Mermer Kireci

Meşhut Cürümler Mahkemesi

Mevcut Olmak

Meyhaneci Otu

Meyveli Ağacı Taşlarlar

Oldu Olacak, Kırıldı Nacak

Pabucunu Eline Vermek

Pabucunu Ters Giydirmek

Para Canlısı

Para Kısıtlayıcı

Paranın Yüzü Sıcaktır

Polimerleşme Derecesi

Sabır Acıdır, Meyvesi Tatlıdır

Sebze Meyve Toptancısı

Seçici Kurul

Seçiciler Kurulu

Servis Aracı

Sevinci Kursağında Kalmak

Sıcak Bakmak

Sıcak Basmak (Veya Bastırmak)

Sıçtı Cafer, Bez Getir

Sucuk Gibi Olmak (Veya Islanmak)

Sudan Cevap

Suluk Zinciri

Suyu Görünce Teyemmüm Bozulur

Talihin Kucağına Atılmak

Tecahülüarifaneden Gelmek

Tencere Dibin Kara, Seninki Benden Kara

Tencere Tava, Herkeste Bir Hava

Tencere Yuvarlanmış, Kapağını Bulmuş

Tencerede Pişirip Kapağında Yemek

Tenceresi (Veya Tencereleri) Kaynamak

Tenceresi Kaynarken, Maymunu Oynarken

Tilki Tilkiliğini Anlatıncaya Kadar Post Elden Gider

Tilkinin Dönüp Dolaşıp Geleceği Yer Kürkçü Dükkânıdır

Ucu (Herhangi Birine) Dokunmak

Ucu Bucağı Olmamak (Veya Görünmemek)

Ucuz Alan, Pahalı Alır

Ucuz Atlatmak (Veya Kurtulmak)

Ucuz Etin Yahnisi Yavan (Veya Tatsız) Olur

Uçan Kuşa Borcu Olmak

Utancından Yere Geçmek

Utancından Yerin Dibine Girmek

Uyuz Böcekleri

Uzaktan Bakmak (Veya Seyirci Kalmak)

Yabancı Saymak (Veya Tutmak)

Yalancının Mumu Yatsıya Kadar Yanar

Yüreği Cız Etmek (Veya Cızlamak)

Yüzünü Gören Cennetlik

Zaman Belirteci

Zihnini Kurcalamak (Veya Tırmalamak)

Zincirleme Sıfat Tamlaması

Zincirleme Tepkime

abacı kebeci (ara yerde) sen neci?

acemi nalbant gâvur eşeğinde öğrenir

acıklı başta akıl olmaz

acıkmış kudurmuştan beterdir

acil şifalar dilemek

âciz kalmak

açlıktan ölmeyecek kadar

akılsız iti (veya köpeği) yol kocatır

alacak verecekle ödenmez

alçacık eşeğe herkes biner

alışmış kursak bulamacını ister

arpacıya borç eden ahırını tez satar

avuç (veya avucunu) açmak

aynı yolun yolcusu (olmak)

ayrıcalık tanımak (veya göstermek)

azıcık aşım ağrısız başım

bacakları tutmaz olmak

beş parmağın hangisini kessen acımaz?

bıldırcının beyliği arpa biçimine kadardır

binicinin sağı solu olmaz

boyunca çocuğu olmak

bozacının şahidi şıracı

cafcafından geçilmemek

camı çerçeveyi indirmek

cascavlak ortada kalmak

cavlağı çekmek

caz yapmak

cazgırlık yapmak

cefayı çekmeyen sefanın kadrini bilmez

cehennem olup gitmek

ceketini alıp çıkmak (veya gitmek)

cemaat ne kadar çok olsa imam gene bildiğini okur

cins kedi ölüsünü göstermez

cumburlopu çekmek

cup diye

curcunaya çevirmek (veya döndürmek veya vermek)

cüret etmek

davacı olmak

deveci ile görüşen kapısını yüksek açmalı

doğmadık çocuğa don biçilmez

fareler cirit atmak (veya oynamak)

gâvurun ekmeğini yiyen gâvurun kılıcını çalar

geceyi (veya gecesini) gündüze (veya gündüzüne) katmak

gelecek vadetmek

görücüye çıkmak

görücülüğe gitmek

gündüzün mum yakan geceleyin bulamaz

hancı sarhoş yolcu sarhoş

harcama yapmak

harcıâlem olmak

harcı olmamak

ısıracak it (veya köpek) dişini (veya dişlerini) göstermez

kader olmayınca kadir bilinmez

kancıklık etmek

karıncayı bile ezmemek (veya incitmemek)

kırlangıcın zararını biberciden sor

kıskacında olmak

kilimci ile kör hacı

kömürcü çırağına dönmek

kucak (veya kucağını) açmak

kul sıkışmayınca (veya daralmayınca veya bunalmayınca) Hızır yetişmez

kurcalama sivilceyi çıban edersin

külhancının beyliği hamamcılık demişler

macun çekmek

mecali (veya mecal) kalmamak

mecrasında gitmek

mercek altına almak

müracaatta bulunmak

oduncunun gözü omçada

olacak o kadar

parmakla sayılacak kadar az olmak

particilik yapmak

ricat etmek

sağlıcakla kal (veya kalın)

sancak göstermek

secdeye varmak (veya kapanmak)

seyirci kalmak (veya olmak)

sürüncemede kalmak

tabiri (veya tabir) caizse

taciz olmak

tecavüze uğramak

tecrübe tahtasına dönmek

tutunacak dalı olmak

ucuz pahalı dememek

ufak at da civcivler yesin

vakti saati gelince

yabancısı olmamak

yaşta kalmış kavat pabucu gibi

yekvücut olmak

yolcu yolunda gerek

zurnacının karşısında limon yemek gibi

acemilik çekmek

inci gibi

örümcek sarmak

çıkmadık canda umut var

imam osurursa cemaat sıçar

ince eleyip (veya eğirip) sık dokumak

ay ışığında ceviz silkilmez

icap etmek

imeceye girmek

incir çekirdeği doldurmamak

laf cambazlığı yapmak

dayak cennetten çıkmıştır

ihtiyacı olmak

şeriatın kestiği parmak acımaz

çocukluk etmek

ikinci baharı yaşamak

Arafat'ta soyulmuş hacıya dönmek

cep harçlığını çıkarmak

cevizi çift görmeden taş atmamak

cızlamı çekmek (veya cızlam etmek)

alacağı vereceği kalmamak (veya olmamak)

vicdan azabı çekmek (veya duymak)

çerçi kızı boncuğa âşıktır

icat çıkarmak

canevinden vurmak

cankulağı ile dinlemek

öç (veya öcünü) almak (veya çıkarmak)

TDK °C Nedir Anlamı, °C Ne Demek? °C Eşanlamlısı

TDK °C Anlamı Nedir? °C Ne Demek?

Romen rakamları dizisinde 100 sayısını gösterir

Karbon elementinin simgesi