TDK Ede Anlamı Nedir? Ede Ne Demek?



Ağabey


Atasözleri Sözlüğünde Ede


Abdal (derviş) tekkede, hacı Mekke'de bulunur
Aç bırakmaz hırsız edersin, çok söyleme arsız (yüzsüz) edersin
Ağa borç eder, uşak harç
Ağaca balta vurmuşlar ''sapı bedenimden'' demiş
Ağanın gözü öküzü semiz eder
Akçanın iyisi kesede duran, bahçanın (bahçenin) iyisi eve yakın olan
Akıllı, söylemeden (önce) düşünür, akılsız düşünmeden söyler
Arabanın ön tekeri nereden geçerse arka tekeride oradan geçer
Arpacıya borç eden ahırını tez satar
Arsız neden arlanır, çul giyer de salınır
Aslını inkar eden (saklayan) haramzadedir (kafirdir)
Aslını inkar edenin nesli gevşek olur
Avradı er zapt etmez, ar zapt eder
Ayı görmeden bayram etme
Baba eder, oğul öder
Bağ babadan, zeytin dededen kalmalı
Başını acemi berbere teslim eden, pamuğunu cebinde taşısın
Beslemeyi eslemeden alma
Beylik çeşmeden su içme
Bir dönüm güzlük on dönüm yazlığa bedeldir
Bir söz bin büyüye bedeldir
Can cümleden aziz(dir)
Cömert derler maldan ederler, yiğit derler candan ederler
Çekişmeden pekişilmez
Çift edersen bağlanırsın, bağ edersen eğlenirsin
Çiğnemeden yutulmaz
Çingene ciğer pişirir, çok yemeden karnın(ı) şişirir
Çingeneden çoban olmaz, Yahudiden pehlivan
Çobanın gönlü olursa tekeden yağ çıkarır
Dağ adamı, hasta eder sağ adamı
Derede tarla sel için, tepede harman yel için
Dereyi görmeden paçayı sıvama
Deve büyüktür amma beşini bir eşek yeder
Deveci ile dostluk eden kapısını büyük açmalıdır
Deveden büyük fil var
Deveye ''Boynun neden eğri?'' diye sormuşlar; ''Nerem doğru ki!'' demiş
Dil dile değmeden dil öğrenilmez
Doğruluk minarede kalmış, onun da içi eğri
Edebi edepsizden öğren
Eden bulur, inleyen ölür
Ekmeden biçilmez
El(in) yumruğu(nu) yemeyen kendi yumruğunu balyoz sanırmış (zannedermiş)
Elden yiyen börkmüş, keseden yiyen çökmüş
Evi ev eden avrat, yurdu şen eden devlet
Evlenenle ev alana (yapana) Allah yardım eder
Giden gelse dedem gelirdi
Gizlide gebe kalan, aşikârede doğurur
Gök gürlemeden yağmur yağmaz
Görmemiş görmüş, gülmeden (güle güle) ölmüş
Göz, mideden büyüktür
Gözü tanede olan kuşun ayağı tuzaktan kurtulmaz
Gül dalından odun, beslemeden kadın olmaz
Hacı hacıyı Mekke'de, derviş dervişi tekkede bulur
Herkes ne ederse kendine eder
İki kere iki dört eder
İven (acele eden) kız ere varmaz, varsa da baht bulmaz
İyi evlat babayı vezir, kötüsü rezil eder
İyilik eden iyilik bulur
Kadın kocasını isterse vezir, isterse rezil eder
Kalbin yolu mideden geçer
Karga, kekliği taklit edeyim demiş; kendi yürüyüşünü şaşırmış
Karnı tok it gölgede yatar
Karpuz kabuğunu görmeden denize girme
Kavak, yaprağını tepeden dökerse kış çok olur
Kele, köseden yardım gelmez
Kıbleden geldi kışımız, Allah'a kaldı işimiz
Kimseden kimseye hayır yok (gelmez)
Kimsenin ahı kimsede kalmaz
Kırk serçeden bir kaz iyi
Kişinin kendine ettiğini başka hiç kimse edemez
Komşuda pişer, bizede düşer
Korkak bezirgan (tüccar) ne kâr eder ne ziyan
Köşe taşı köşede yakışır
Köseyle alay edenin top sakalı kara gerek
Kötü komşu insanı (adamı) hacet (mal) sahibi eder
Kurcalama sivilceyi çıban edersin
Kurda, "neden boynun (ensen) kalın?" demişler; "işimi kendim görürüm de ondan" demiş
Lokma çiğnenmeden yutulmaz
Misk yerini belli eder
Oduncunun gözü onçada, dilencinin gözü çömçede
Oğlanın şaşkını, babasının zenginliğini metheder
Öfkede (öfkeli insanda) akıl olmaz
Ölmüş aslana tavşanlar bile hücum eder
Sabahın kızıllığı akşamı kış eder, akşamın kızıllığı sabahı güz eder
Sabreden derviş, muradına ermiş
Sen ağa ben ağa, bu ineği (öküzü) kim sağa (sen dede ben dede, bu atı kim tımar ede)
Serçeden (kuştan) korkan darı ekmez
Şık şık (çık çık) eden nalçadır, iş bitiren akçadır
Şüphe, insanı rahat koymaz; ama çok tehlikeden korur
Şahin avını nerede olsa alır
Tarlayı tapu zapt etmez, saban zapt eder
Tas yere düşmeden çınlamaz
Temel taşı temelde, köşe taşı köşede gerek
Yarım hekim candan eder, yarım hoca dinden eder
Yemeyenin malını yerler (üstünede bir bardak su içerler)
Zengin giyerse "sağlıcakla", fakir giyerse "nereden buldun ki!" derler

Deyimler Sözlüğünde Ede


bin dereden su getirmek
çileden çıkmak
çizmeden yukarı çıkmak
değirmenin suyu nereden geliyor?
dereden tepeden konuşmak
dereyi görmeden paçaları sıvamak
devede kulak
durup dinlenmeden
edepsizliği gündeliğe takılmak
gölgede bırakmak
gölgede kalmak
haddeden geçmek
iğneden ipliğe
iki arada bir derede
kaç para eder
karga bokunu yemeden
leb demeden leblebiyi anlamak
mahkemede dayısı olmak
nereden esti
pay edene pay kalmamak
sadede gelmek
teessüf ederim
tepeden bakmak
üst perdeden başlamak
üst perdeden konuşmak
yedeğe almak
yemeden içmeden
yemeden içmeden kesilmek
Ağa Borç Eder, Uşak Harç
Allah Kısmet Ederse
Arası Geçmeden
Ayağının Tozunu Silmeden
Ayı Görmeden Bayram Etme
Bağ Babadan, Zeytin Dededen Kalmalı
Baş Edebilmek
Bedel Tutmak
Bedel Vermek
Beden Cezası
Beden Terbiyesi
Bektaşî Dedesi
Bir Hamlede
Bir Karıyla Bir Koca, Dırdır Eder Her Gece
Bol Keseden
Bu Cümleden
Burjuva Edebiyatı
Can Cümleden Aziz
Cansız Hedef
Cepheden Cepheye Koşmak
Cepheden Hücuma Geçmek
Deveden Büyük Fil Var
Dümen Bedeni
Edebî Sanat
Edebini Takınmak
Edebiyat Bilimi
Edebiyat Tarihi
Edep Etmek
Edep Yeri
Edepli Edepli
Edeptir Söylemesi
Efendim Nerede, Ben Nerede?
Ekmeden Biçilmez
Ereksel Neden
Evi Ev Eden Avrat
Feneri Nerede Söndürdün
Haddeden Geçirmek
Hedef Almak
Hedef Olmak
Heder Etmek
Heder Olmak
Her Nedense
Kaç Para Eder?
Kale Bedeni
Karga Bok Yemeden
Keder Vermek
Kele Köseden Yardım Olmaz
Kenarda Köşede
Kıyıda Köşede
Kıyıda Köşede Kalmak
Kimseden Kimseye Hayır Yok (Veya Gelmez)
Kişiyi Vezir Eden De Karısı, Rezil Eden De
Korkak Bezirgan Ne Kâr Eder Ne Zarar (Veya Ziyan)
Koyun Dede
Köseyle Alay Edenin Top Sakalı Kara Gerek
Köşede Bucakta Kalmak
Kündeden Atmak
Medenî Nikâh
Medet Allah!
Medet Ummak (Veya Beklemek)
Memede Olmak
Memeden Kesmek
Misk Yerini Belli Eder
Mukabelede Bulunmak
Müşahede Etmek
Neden Bilimi
Neden Olmak
Neden Sonra
Nedenli Nedensiz
Nerede Bu Bolluk
Nerede Hareket, Orada Bereket
Nerede Kaldı
Nerede Kaldı Ki
Nereden Nereye
Sabreden Derviş Muradına Ermiş
Satış Bedeli
Sedef Otu
Sedef Otugiller
Sedefli Kalker
Sedefsi Bulut
Serçeden Korkan Darı Ekmez
Suyu Nereden Geliyor?
Tecahülüarifaneden Gelmek
Tedenni Etmek
Teessüf Ederim!
Tencerede Pişirip Kapağında Yemek
Tepeden Tırnağa Süzmek
Uçan Kuştan Medet Ummak
Vakit Kaybetmeden
Varlık Nedeni
Yedek Besinler
Yedek Oyuncu
Yedek Parçacı
Yedek Parçacılık
Yedek Teker
Yeter Derecede
Yüksek Perdeden Konuşmak
Zümre Edebiyatı
arpacıya borç eden ahırını tez satar
beslemeyi eslemeden alma
ezilmeden yenilmek
kurcalama sivilceyi çıban edersin
kuvveden fiile çıkarmak
sürüncemede kalmak
tekeden süt çıkarmak
yedekte kalmak
köşe taşı köşede yakışır
şirazeden çıkmak
cevizi çift görmeden taş atmamak
affedersin (veya affedersiniz)

maraş'ta Ede Ne Demek
kürtçe Ede Ne Demek
tamam E-Devlet
e-Yaygın
e-Devlet Giriş
e-Nabız
e-Devlet Kapısı
web Tapu