TDK Do Nedir Anlamı, Do Ne Demek? Do Eşanlamlısı

TDK Do Anlamı Nedir? Do Ne Demek?

Bu sesi Gösteren Nota işareti

Gam (II) dizisinde `si` İle `re` arasındaki Ses

Atasözleri Sözlüğünde Do

Abdalın dostluğu köy görünceye kadardır

Abdalın karnı doyunca gözü pabucundadır

Aç aç ile yatınca, arada dilenci doğar

Aç aslandan tok domuz yeğdir

Aç domuz darıdan çıkmaz

Aç doymam, tok acıkmam sanır

Aç ile dost olayım diyen, peşin karnını doyursun

Aç tokun yüzüne bakmakla doymaz

Aça dokuz yorgan örtmüşler, yine uyuyamamış

Acıkan doymam (sanır), susayan kanmam sanır

Açın karnı doyar, gözü doymaz

Açma sırrını dostuna, o da söyler dostuna

Adı çıkmış dokuza, inmez sekize

Ağılda oğlak doğsa ovada otu biter

Ak koyunu gören, içi dolu yağ sanır

Akarsu çukurunu kendi kazar (doldurur)

Akça akıl öğretir, don yürüyüş

Akıllı düşman, akılsız dosttan hayırlıdır (deli dostun olacağına akıllı düşmanın olsun)

Akraba (dost) ile ye, iç, alışveriş etme

Ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz

Alışmadık götte don durmaz

Allah doğrunun yardımcısıdır

Allah dokuzda verdiğini sekizde almaz

Alma alı, sat yağızı (satma kırı), bin doruya (ille doru), besle kırı (yağızın da binde biri)

Anahtar doğruyadır

Aslan postunda gönül dostunda

Ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli

Ata dostu oğula mirastır

Atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler

Avradın (karının) dolaşığı, akşamdan - sabaha - kor bulaşığı

Ayıpsız yar (dost) arayan, yarsız (dostsuz) kalır

Balık ''Çok konuşurum ama ağzım su dolu.''demiş

Baba vergisi görümlük, koca vergisi doyumluk

Baca eğri de olsa duman doğru çıkar

Bahtsızın bağına, ya yağmur yağar ya dolu

Bana dokunmayan (beni sokmayan) yılan bin yaşasın

Bin dost az, bir düşman çok

Bir baba dokuz oğlu besler, dokuz oğul bir babayı beslemez

Bir dokun, bin ah dinle

Bir kötünün yedi mahalleye zararı dokunur

Bir tepe yıkılır, bir dere dolar

Bir yalanı kırk doğruya saklarlar

Birlikten dirlik (kuvvet) doğar

Boğaz dokuz (kırk) boğumdur (boğa boğa söyler)

Boş laf (lakırdı) karın doyurmaz

Cahilin dostluğundan, alimin düşmanlığı yeğdir

Çanağa ne doğrarsan karşına o çıkar

Çömlek taşa dokunursa vay çömleğin haline

Değme (dokunma) sarhoşa, yıkılana kadar gitsin

Deveci ile dostluk eden kapısını büyük açmalıdır

Deveye ''Boynun neden eğri?'' diye sormuşlar; ''Nerem doğru ki!'' demiş

Devletin (devlet) malı deniz, yemeyen domuz (keriz)

Devletliye dokun geç, fukaradan sakın geç

Dilencinin torbası dolmaz

Doğmadık çocuğa kaftan (don) biçilmez

Doğru söyleyeni (konuşanı) dokuz köyden kovarlar

Doğru söyleyenin bir ayağı üzengide gerek

Doğru söyleyenin tepesi delik olur

Doğru söz (ağıdan) acıdır

Doğru söz yemin istemez

Doğru söze ne denir!

Doğruluk dost (hak) kapısı

Doğruluk minarede kalmış, onun da içi eğri

Doğrunun yardımcısı Allah'tır

Doğuran avrat Azrail'i yenmiş

Dokuz at bir kazığa bağlanmaz

Dolu küpün sesi çıkmaz

Domuz derisi post olmaz, eski düşman dost olmaz

Domuzdan toklu olmaz

Domuzun kuyruğunu kes yine domuz

Donsuzun gönlünden dokuz top bez geçer

Dost acı söyler

Dost ağlatır, düşman güldürür

Dost başa bakar, düşman ayağa

Dost bin ise azdır, düşman bir ise çoktur

Dost dostun ayıbını yüzüne söyler

Dost dostun eğerlenmiş atıdır

Dost için ölmeli, düşman için dirilmeli

Dost ile ye, iç; alışveriş etme

Dost kara günde belli olur

Dostluk başka, alışveriş başka

Dostluk kantarla, hesap alışverişle

Dostun attığı taş baş yarmaz

Düğün aşıyla dost ağırlanmaz

Düşenin dostu olmaz, hele bir yol düşte gör

Düşmanına gücenip dostuna darılma (kızma)

Eğri otur, doğru söyle (konuş)

Eski dost düşman olmaz, yenisinden vefa gelmez

Eski düşman dost olmaz (olsa da dürüst olmaz)

Evladı ben doğurdum, amma gönlünü ben doğurmadım

Fakir hırsızlığa çıkınca ay akşamdan doğar

Fırıncının çocuğu aç dolaşırmış

Gizlide gebe kalan, aşikârede doğurur

Gün doğmadan kemliği söylenmez

Gün doğmadan neler doğar

Güneş giren eve doktor (hekim) girmez

Güneş görmeyen eve doktor girer

Güvenme dostuna, saman doldurur postuna

Güzele kırk günde doyulur, iyi huyluya kırk yılda doyulmaz

Güzellik ondur, dokuzu dondur

Haddini bilmeyene haddini bildirmek, yetime don göynek giydirmek gibidir

Hak doğrunun yardımcısıdır

Her şeyin yenisi, dostun eskisi (makbuldür)

İnsan doğduğu yerde değil, doyduğu yerde

İnsanın vatanı doğduğu yer değil, doyduğu yerdir

İtle dalaşmaktan çalıyı dolanmak iyidir

İyi dost kara günde belli olur

İyi olacak hastanın hekim (doktor) ayağına gelir

Kavurga karın doyurmaz

Kaya uçmazsa dere dolmaz

Kazanırsan dost kazan, düşmanını anan da doğurur

Kimse kimsenin çukurunu dolduramaz

Kuru laf karın doyurmaz

Kusursuz dost arayan dostsuz kalır

Kutlu gün doğuşundan bellidir

Kutsuz kuşun yuvası doğan yanında olur

Lodosun gözü yaşlı olur

Lokma karın doyurmaz, şefkat artırır

Mal adama hem dost, hem düşmandır

Mart dokuzunda çıra yak, bağ buda

Merhametten (iyilikten) maraz doğar

Minare de doğru, ama içi eğri

Misafir on kısmetle gelir; birini yer dokuzunu bırakır

Ne doğrarsan aşına, o çıkar karşına (kaşığına)

Oğlan doğur, kız doğur; hamurunu sen yoğur

Oğlan doğuran övünsün, kız doğuran dövünsün

Oğlan doğurdum, oydu beni; kız doğurdum, soydu beni

Olgun bir insanı dost edinmek isterseniz tenkit edin, basit bir insanı dost edinmek isterseniz, methedin

Olsayı bulsaya vermişler hiç doğmuş

Orman olur da domuz olmaz mı?

Öksüz hırsızlığa çıkmış, ay ilk akşamdan doğmuş

Sabahtan karnını doyuran, küçükken evlenen aldanmamış

Sadık dost akrabadan yeğdir

Sana taşla vurana, sen aşla vur (dokun)

Sarhoşa dokunma kendi yıkılsın

Sarhoşlar ve çocuklar doğruları söylerler

Seyrek giden doğan, sık giden soğan

Seyrek git dostuna, kalksın ayak üstüne

Seyrek gitsen (sıkça varma) dostuna, kalksın ayak üstüne

Sık gidersen dostuna, yatar arka üstüne

Soğanı (soğanın acısını) yiyen bilmez, doğrayan bilir

Sona kalan dona kalır

Su akarken testiyi doldurmalı (doldur)

Su içene yılan bile dokunmaz

Şeytanın dostluğu darağacına kadardır

Tabancanın dolusu bir kişiyi korkutur, boşu kırk kişiyi

Tana kalan dona kalır

Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanıdır

Tutulmayan uğru, beyden doğru

Utanma pazar, dostluğu (mideyi) bozar

Ver elindeki sapı, git dolan kapı kapı

Verirsen doyur, vurursan duyur

Yağmurda düşmanın koyunu, dostun atı satılsın

Yakın (hayırlı) dost (komşu) hayırsız akrabadan (hısımdan) yeğdir (iyidir)

Yeni dosttan vefa gelmez

Yenilen pehlivan güreşe doymaz

Yılan ne kadar eğri gitse deliğine doğru girer

Yiyen bilmez doğrayan bilir

Deyimler Sözlüğünde Do

adı çıkmış dokuza

adı çıkmış dokuza, inmez sekize

alçacık boylu kadife donlu

bir don bir gömlek kalmak

boş atıp dolu tutmak

cebini doldurmak

darısı dostlar başına

doğduğuna inanıp öldüğüne inanmamak

doğmamış çocuğa don biçmek

dokuz doğurmak

dokuz köyden kovulmuş

dolmaları yutmak

domuzdan kıl koparmak

dosta düşmana karşı

dostlar başına

doyumluk değil tadımlık

dozunu kaçırmak

eğrisi doğrusuna gelmek

ekmeğini kana doğramak

eli ayağı dolaşmak

ev ev dolaşmak

fındık kabuğunu doldurmaz

gözleri dolu dolu olmak

gününü doldurmak

ince eleyip sık dokumak

işin ucu birine dokunmak

kara gün dostu

kemeri dolu olmak

kulakları dolmak

küpünü doldurmak

lodos balığı

pabucuna kum dolmak

parmağına dolamak

paydos borusunu çalmak

postuna saman doldurmak

sakala soğan doğramak

suya sabuna dokunmamak

tabanı yanmış it gibi dolaşmak

tıka basa doldurmak

üsküdar dolmuşu gibi birbirinin üzerine

yerini doldurmak

yükseklerde dolaşmak

Açık Dolaşım Sistemi

Ağılda Oğlak Doğsa Ovada Otu Biter

Ağızdan Dolma

Ağzı Dolu Dolu Konuşmak

Ak Don Kara Don Geçitte Belli Olur

Allah Dokuzda Verdiğini Sekizde Almaz

Anasından Doğduğuna Pişman Etmek

Arına Dokunmak

Arkasında Dolaşmak (Veya Gezmek)

Avare Dolaşmak

Ayağı (Veya Ayakları) Dolaşmak

Ayağına Dolanmak (Veya Dolaşmak)

Ayakaltında Dolaşmak

Aykırı Doğrular

Bahçe Domatesi

Bam Teline Basmak (Veya Dokunmak)

Başına Dolamak

Bilardo Sopası

Bir Baba Dokuz Evlâdı Besler, Dokuz Evlât Bir Babayı Beslemez

Bir Don Bir Gömlek

Bir Dostluk Kaldı!

Birlikten Kuvvet Doğar

Bocuk Domuzuna Dönmek

Boğaz Dokuz Boğumdur

Boğazını Doyurmak

Boşa Koysan Dolmaz, Doluya Koysan Almaz

Burnunun Dikine (Veya Doğrusuna) Gitmek

Büyük Kan Dolaşımı

Büyütken Doku

Dağ Doğura Doğura Bir Fare Doğurmuş

Didona Sakallı

Dilden Dile Dolaşmak

Dillerde Dolaşmak (Veya Gezmek)

Doğal Coğrafya

Doğduğuna Bin Pişman

Doğduğuna Pişman Etmek

Doğduğuna Pişman Olmak

Doğma Büyüme

Doğru Doğru Dosdoğru

Doğru Söyleyeni Dokuz Köyden Kovarlar

Doğru Söz Acıdır

Doğu Türkçesi

Doku Bozukluğu

Dokunca Görmek

Dokunulmazlığını Kaldırmak

Dokuz Körün Bir Değneği

Dokuz Yorgan Eskitmek (Veya Paralamak)

Dolaba Girmek (Veya Gelmek)

Dolabı Bozulmak

Dolama Otugiller

Dolap Beygiri Gibi Dönüp Durmak (Veya Dolaşmak)

Dolayı Dolayı

Dolaylı Anlatmak

Dolaysız Vergi

Dolduruşa Getirmek

Dolma Otugiller

Doluya Koydum Almadı, Boşa Koydum Dolmadı

Domates Dolması

Domuz Ayrık Otu

Domuz Balığı

Don Yağı Gibi

Donanım Kilidi

Doruk Toplantısı

Dost Başa, Düşman Ayağa Bakar

Dost Kara Günde Belli Olur

Dostlar Başından Irak

Dostun Attığı Taş Baş Yarmaz

Dosya Açmak (Veya Hazırlamak)

Duvağına Doymamak

Düğün Pilâvıyla Dost Ağırlamak

Dünyalığı Doğrultmak

Düşenin Dostu Olmaz

Eğri Gemi Doğru Sefer

Eğri Oturup Doğru Konuşalım

Eğriye Eğri Doğruya Doğru

Eline Eteğine Doğru

Eski Düşman Dost Olmaz

Eteği Ayağına Dolaşmak

Eti Budu Yerinde (Veya Etine Dolgun)

Ev Ev Dolaşmak (Veya Gezmek)

Faydası Dokunmak

Fiske Kondurmamak (Veya Dokundurmamak)

Fiyatları Dondurmak

Gayretine Dokunmak

Geçimini Doğrultmak

Gönlüne Doğmak

Gönlüne Dokunmak

Gözleri Dolmak (Veya Dolu Dolu Olmak)

Gözünü Doyurmak

Gözünü Toprak Doyursun

Gradosu Düşmek

Gün Doğmadan Kimliği Söylenmez

Güne Doğrulum

Güneş Doğmak

Güneş Girmeyen Eve Doktor Girer

Güvenme Dostuna, Saman Doldurur Postuna

Hafta Sekiz, Gün Dokuz

Hayrı Dokunmak

Haysiyetine Dokunmak

Işığa Doğrulum

Kadir Gecesi Doğmuş

Kalbini Doldurmak

Kanına Dokunmak

Kanına Ekmek Doğramak

Kapı Kapı Dolaşmak (Veya Gezmek)

Karın Doyurmak

Karnını Doldurmak

Karteks Dolabı

Kaya Uçmazsa Dere Dolmaz

Kaymaklı Dondurma

Kesesini Doldurmak

Kılına Dokunmamak

Kibrine Dokunmak

Kimya Doğrulumu

Koltuğu Doldurmak

Konut Dokunulmazlığı

Kordon Altına Almak

Kök Doğrayıcısı

Kulağını Doldurmak

Kulak Dolgunluğu

Kurşun Dokunmak

Küçük Kan Dolaşımı

Mahzur Doğurmak

Namusuna Dokunmak

Onuruna Dokunmak

Orası Senin, Burası Benim Dolaşmak (Veya Gezmek)

Peşinde Dolaşmak (Veya Gezmek)

Sarmaş Dolaş Olmak

Sermayeyi Doğrultmak

Sınırlı Doğru

Sınırsız Doğru

Sırık Domatesi

Size Doyum Olmaz

Sona Kalan Dona Kalır

Tadına Doyum Olmamak

Tilkinin Dönüp Dolaşıp Geleceği Yer Kürkçü Dükkânıdır

Toprak Doyursun Gözünü

Tüyüne Dokunmamak

Ucu (Herhangi Birine) Dokunmak

Uskumru Dolması

Yağmur Yağarken Küpünü Doldurmak

Yağmurdan Kaçarken Doluya Tutulmak

Yaprak Dolması

Yer Domuzugiller

Yüreğine Dokunmak

Zararı Dokunmak

Zeytinyağlı Dolma

Zülfüyâre Dokunmak

ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz

asabına dokunmak

ayıpsız dost isteyen dostsuz kalır

babasız oğlan doğurmak

doğaçlama yapmak

doğmadık çocuğa don biçilmez

doğru söz yemin istemez

doksan kapının ipini çekmek

doktor doktor gezmek (veya dolaşmak)

dolanıp durmak

dolap çevirmek (veya döndürmek)

doludizgin gitmek

domuzun kuyruğunu kes yine domuz

donsuzun gönlünden dokuz top bez geçer

dosyası kabarmak (veya kabarık olmak)

doyurucu gelmek

güttüğüm domuzu bana öğretme

kusursuz dost arayan dostsuz kalır

kutsuz kuşun yuvası doğan yanında olur

lodosa çevirmek (veya dönmek)

noktasına virgülüne dokunmadan

çarşı pazar dolaşmak (veya gezmek)

ince eleyip (veya eğirip) sık dokumak

buzdolabına kaldırmak

kutlu gün doğuşundan bellidir

incir çekirdeği doldurmamak

pandomim kopmak

don yağının tortusu gibi kalmak (veya oturmak)

karış karış dolaşmak

küpünü (veya küplerini) doldurmak

vadesi gelmek (veya dolmak)

doyurucu bulmak

dolmalık biber

dozunu ayarlamak