TDK D Anlamı Nedir? D Ne Demek?



Döteryum elementinin simgesi


Atasözleri Sözlüğünde D


Aba da bir diba da giyene, güzel de bir çirkin de sevene
Abanın kadri yağmurda bilinir
Abdal abdala çatmayınca, kasnak boyuna geçmez
Abdal abdalın ne onduğunu ister, ne de bulduğunu
Abdal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır
Abdal (derviş) tekkede, hacı Mekke'de bulunur
Abdal düğünden, çocuk oyundan usanmaz
Abdala "kar yağıyor" demişler, "titremeye hazırım" demiş
Abdala malum olur
Abdalın dostluğu köy görünceye kadardır
Abdalın karnı doyunca gözü pabucundadır
Abdalın yağı çok olursa gah (hem) borusuna çalar (sürer), gah (hem) gerisine
Abdestsiz sofuya namaz dayanmaz
Aç aç ile yatınca, arada dilenci doğar
Aç anansa da kaç
Aç aslandan tok domuz yeğdir
Aç bırakmaz hırsız edersin, çok söyleme arsız (yüzsüz) edersin
Aç dışarı, çıplak içeri kaçar
Aç domuz darıdan çıkmaz
Aç doymam, tok acıkmam sanır
Aç gezmekten tok ölmek yeğdir
Aç ile dost olayım diyen, peşin karnını doyursun
Aç köpek fırın duvarını deler
Aç kurt aslana saldırır
Aç kurt bile komşusunu dalamaz
Aç ne yemez, tok ne demez
Aç tavuk (düşünde) kendini buğday (arpa, darı) ambarında sanır (görür)
Aç tokun yüzüne bakmakla doymaz
Aç yanından kaç
Aça dokuz yorgan örtmüşler, yine uyuyamamış
Acar tazı çullu da belli olur, çulsuz da
Acele giden, ecele gider
Acele işin sonucu nedamet (pişmanlıktır)
Acele yürüyen yolda kalır
Aceleci sinek süte düşer
Acemi katır kapı önünde yük indirir
Acemi nalbant kürt eşeğinde dener kendini
Acemi nalbant mesleği gavur eşeğinde öğrenirmiş
Acı (kötü) söz insanı (adamı) dininden (çıkarır), tatlı söz (dil) yılanı deliğinden (ininden) çıkarır
Alçak yerde tepecik kendini dağ sanır
Acıkan doymam (sanır), susayan kanmam sanır
Acıklı (dertli) başta akıl olmaz
Acıkmış kudurmuştan beterdir
Açın gözün ekmek teknesindedir (olur)
Açın karnı doyar, gözü doymaz
Açın koynunda ekmek durmaz
Açın kursağına çörek dayanmaz
Acından kimse ölmemiş
Acındırırsan arsız olur, acıktırırsan hırsız olur
Açma sırrını dostuna, o da söyler dostuna
Ada bana, adayım sana
Adalet ile zulüm bir yerde barınmaz
Adam adam denmekle adam olmaz
Adam adam, pehlivan başka adam
Adam adama gerek olmasa her biri bir dağ başında olurdu
Adam adama gerek olur
Adam adama her daim muhtaç (gerek olur)
Adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil (adam adama yük olmaz)
Adam adamdan korkmaz, utanır (hatır sayar)
Adam adamdır, olmasa da pulu; eşek eşektir, olmasa da çulu
Adam adamı bir kere aldatır
Adam adamın şeytanı
Adam ahbabından bellidir
Adam hacı mı olur ulaşmakla Mekke'ye, eşek derviş mi olur taş çekmekle tekkeye?
Adam (insan) eti (yükü) ağırdır
Adam iş başında belli olur
Adam kıymetini adam bilir
Adam öküz derdinde, gelin sakız derdinde
Adam olacak çocuk bokundan belli olur
Adam olana bir söz yeter
Adam yanıla yanıla, pehlivan yenile yenile
Adama dayanma ölür, ağaca dayanma kurur
Adamak kolay, ödemek güçtür
Adamakla mal tükenmez (bitmez)
Adamın adı çıkacağına canı çıksın
Adamın ahmağı malını över
Adamın alacası içinde, hayvanın alacası dışındı
Adamın bahtı kızına çeyiz olurmuş
Adamın iyisi alışverişte belli olur
Adamın iyisi iş başında belli olur
Adamın kötüsü olmaz, meğer züğürt ola
Adamın yere bakanından, suyun sessiz (yavaş) akanından kork (suyun yavaş akanından, insanın yere bakanından kork)
Adı çıkmış dokuza, inmez sekize
Ağa borç eder, uşak harç
Ağaç düşse de yakınına yaslanır
Ağaç kökünden yıkılır
Ağaç ne kadar uzasa göğe ermez
Ağaç yaprağı ile güzeldir (gürler)
Ağaca balta vurmuşlar ''sapı bedenimden'' demiş
Ağaca çıkan keçinin dala bakan ağlağı (oğlağı) olur
Ağacı kurt, insanı dert yer
Ağacın kurdu içinde olur
Ağanın gözü ata tımardır
Ağanın gözü öküzü semiz eder
Ağanın gözü, yiğidin sözü
Ağılda oğlak doğsa ovada otu biter
Ağır giden yol alır, hızlı giden yolda kalır
Ağır ol (otur) ki bey (ağa, molla) desinler
Ağır taş batman döver (yerinden oynamaz)
Ağır yongayı yel kaldırmaz
Ağızdan burun yakın, kardeşten karın yakın
Ağlama ölü için, ağla diri için
Ağlar gözden, sahte sözden sakın
Ağrılarda göz ağrısı, her kişinin öz ağrısı
Ağrısız baş mezarda gerek (olur)
Ağustosta gölge kovan, zemhiride karnını ovar
Ah yerde kalmaz
Ahali isterse padişahı tahttan indirir
Ahmağa yüz, abdala söz vermeye gelmez
Ak akçe kara gün içindir
Ak göt geçit başında belli olur
Ak köpeğin pamuk pazarına zararı vardır
Ak koyun ak bacağından, kara koyun kara bacağından asılır
Ak koyun kara koyun geçit başında belli olur
Ak koyunu gören, içi dolu yağ sanır
Ak koyunun kara kuzusu da olur
Ak şeker, kara şeker, bir damar soya çeker
Akacak kan damarda durmaz
Akarsu çukurunu kendi kazar (doldurur)
Akarsuya inanma, eloğluna dayanma
Akça akıl öğretir, don yürüyüş
Akçanın iyisi kesede duran, bahçanın (bahçenin) iyisi eve yakın olan
Akçesi ucuz olanın kendisi kıymetli olur
Akıl adama sermaye
Akıl akıldan üstündür
Akıl için yol (tarik) birdir
Akıl kişiye (adama) sermayedir
Akıl olmayınca başta, ne kuruda biter, ne yaşta
Akıl yaşta değil baştadır
Akıl yiğide sermayedir
Akılları pazara çıkartmışlar, herkes (yine) kendi aklını beğenmiş (almış)
Akıllı düşman, akılsız dosttan hayırlıdır (deli dostun olacağına akıllı düşmanın olsun)
Akıllı düşününceye kadar deli oğlunu everir
Akıllı köprü arayıncaya dek (kadar), deli suyu geçer
Akıllı olsa her sakallı kişi, sakallılara danışırlardı her işi
Akıllı, söylemeden (önce) düşünür, akılsız düşünmeden söyler
Akıllıyı arkada tutma, akılsızı klavuz etme
Akılsız kasabın gerisine kaçar masadı
Aklın yolu birdir
Akmasa da damlar
Akraba (dost) ile ye, iç, alışveriş etme
Aksak eşekle yüksek dağa çıkılmaz
Akşam oldu kon, sabah oldu göç
Akşamın hayrından sabahın şerri yeğdir (iyidir)
Al gününde al; ver gününde ver
Al (kırmızı) giyen aldanmaz
Ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz
Alacağın olsun da alakargada olsun
Alacakla verecek (borç) ödenmez
Alçak eşek binmeye kolay, öksüz çocuk dövmeye kolay
Alçak yer yiğidi hor gösterir
Alçak yerde yatma sel alır, yüksek yerde yatma yel alır
Alın yazısı değişmez
Alında yazılı olan başa gelir
Alışmadık götte don durmaz
Alışmış kudurmuştan beterdir
Allah bilir ama kul da sezer
Allah dağına göre kar verir (verir kışı)
Allah doğrunun yardımcısıdır
Allah dokuzda verdiğini sekizde almaz
Allah fukarayı sevindirmek isterse önce eşeğini yitirtir, sonra buldurur
Allah'ın bildiği kuldan saklanmaz
Allah'ın ondurmadığını; Peygamber sopa ile kovar
Allah isterse bir kulun işini, mermere geçirir dişini; istemezse işini, muhallebi yerken kırar dişini
Allah kardeşi kardeş yaratmış, kesesini ayrı yaratmış
Allah kulundan geçmez
Allah namerde muhtaç etmesin
Allah sevdiğine dert verir
Allah uçamayan kuşa alçacık dal verir
Allah verince kimin oğlu, kimin kızı demez
Alma alı, sat yağızı (satma kırı), bin doruya (ille doru), besle kırı (yağızın da binde biri)
Alma delinin kızını soya çeker
Almadan vermek, Allah'a mahsus (yaraşır)
Almadığın hayvanı kuyruğundan tutma
Altı olur, yedi olur, hep Allah'ın dediği olur
Altın leğenin kan kusana ne faydası var?
Altın yerde paslanmaz, taş yağmurda ıslanmaz
Altın yere düşmekle pul olmaz
Aman diyene kılıç kalkmaz (eğilen baş kesilmez)
Amca baba yarısıdır
Amcam dayım, hepsinden aldım payım
An beni bir kozla, o da çürük çıksın
Ana (anne) kızına taht kurar, kız bahtı kocadan arar
Ana gezer, kız gezer; bu çeyizi kim düzer?
Ana gibi yar, Bağdat gibi diyar olmaz
Ana kızına taht kurar, kız bahtı kocada arar
Anadan olur daya (dadı), hamurdan olur maya
Anahtar doğruyadır
Anan güzel idi, hani yeri; baban zengin idi, hani evi
Ananın (anasının) çıktıgı dala kızı salıncak kurar
Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az
Ar dünyası değil kar dünyası
Ar yılı değil, kâr yılı
Araba devrilince (teker kırılınca) yol gösteren çok olur
Arabanın ön tekeri nereden geçerse arka tekeride oradan geçer
Arap eli öpmek, dudak karartmaz
Arayan belasınıda, devasınıda bulur
Ardıcın közü olmaz, yalancının sözü olmaz
Arı gibi eri olanın dağ kadar yeri olur
Arı kahrını çekmeyen balın kadrini ne bilir
Arı, kızdıranı sokar
Arı söğüdü, akıllı öğüdü sever
Arığa (göle) su gelinceye kadar kurbağanın gözü patlar
Arık arınır, ad arınmaz
Arık ata kuyruğu (da) yüktür
Arkadaş dediğinin gölgesinde suç işlenir
Arkadaşını söyle ki, sana kim olduğunu söyleyeyim
Arkalı it kurdu boğar
Armudu sapıyla, üzümü çöpüyle, pekmezi küpüyle
Armudu say ye, elmayı soy ye
Armudun önü, kirazın sonu
Armut dalının dibine düşer
Armut piş, ağzıma düş
Armutun (armudun) iyisini ayılar yer
Arpa eken buğday biçmez
Arpa eken darı biçmez
Arpa ekip buğday bekleme
Arpa samanıyla, kömür dumanıyla
Arpa unundan kadayıf olmaz
Arpacıya borç eden ahırını tez satar
Arsız neden arlanır, çul giyer de salınır
Arsızın yüzüne tükürmüşler, "yağmur yağıyor" demiş
Arslan yatağından (yattığı yerden) bellidir (belli olur)
Aşağıdan çıkarsa kışa, yukarıdan çıkarsa boşa
Aşığa Bağdat sorulmaz (ırak, uzak değildir)
Aşığın gözü kördür
Aşık daima bey oturmaz
Aşık kalemi kör, dört yanını duvar sanır
Asil azmaz, bal kokmaz; kokarsa yağ kokar, onunda aslı ayrandır
Asılmış adamın evinde ipten söz edilmez
Aşk ağlatır, dert söyletir
Aslan kocayınca sıçan deliği gözetir
Aslan postunda gönül dostunda
Aslan yatağından, şahan oturağından belli olur
Aslan yattığı yerden belli olur
Aslandan korkulur bağlı bile olsa
Aslı neyse nesli odur
Aslına çekmeyen haramzadedir
Aslında olan tırnağına getirir
Aslını inkar eden (saklayan) haramzadedir (kafirdir)
Aslını inkar edenin nesli gevşek olur
Aşure yemeye giden kaşığını taşır
At adımına göre değil, adamına göre yürür
At alırsan yazın, deve alırsan güzün, avrat alırsan gezin ha gezin
At at oluncaya kadar sahibi mat olur
At, avrat, silah ödünç verilmez
At bir dizginde, öküz bir çizide belli olur
At bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur, at bulunmaz
At görmediysen, bokundan da mı atlamadın?!
At ile avrat yiğidin ikbalindendir
At karnından, yiğit burnundan bellidir
At olacak tay yürüyüşünden belli olur
At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
At yedi günde, it yediği günde unutur
At yiğidin yoldaşıdır
Ata arpa, yiğide pilav
Ata da soy gerek, ite de
Ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
Ata dostu oğula mirastır
Ata malı mal olmaz, kendin kazanmak gerek
Ateş demekle ağız yanmaz
Ateş düştüğü yeri yakar
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz
Ateşe vursan duman vermez
Ateşle barut bir yerde durmaz
Atı alan Üsküdar'ı geçti
Atılan ok geri dönmez
Atım tepmez, itim kapmaz deme
Atın bahtsızı arabaya düşer
Atın iyisi arkadan gelmez
Atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler
Atın ölümü arpadan olsun
Atın ürkeği, yiğidin korkağı
Atın yüğrükse bin de kaç
Atına bakan ardına bakmaz
Atla avrat yiğidin bahtına
Atlar tepişirken arada eşekler ezilir
Atta, avratta uğur vardır
Attan düşen ölmez, eşekten düşen ölür
Attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
Attan indi eşeğe bindi
Attığın taş ürküttüğün kuşa değmez
Av köpeği avdan kalmaz
Av vuranın değil, alanın
Ava giden avlanır
Avcı ne kadar hile bilse, ayı o kadar yol bilir
Avradı er zapt etmez, ar zapt eder
Avradı eri saklar, peyniri deri
Avradın (karının) dolaşığı, akşamdan - sabaha - kor bulaşığı
Avrat malı, kapı mandalı (tokmağı)
Ay buluttan çıksın da gör, ayva tüyünü atsın da gör
Ay görmüşün yıldıza minneti yoktur
Ay ışığında ceviz silkilmez
Ayağa değmedik taş olmaz, başa gelmedik iş olmaz
Ayağını sıcak tut, başını serin; gönlünü ferah tut, düşünme derin
Ayaklar ıslanmadan balık tutulmaz
Aydan gelen halı üstüne, günde gelen kül üstüne
Ayı çocuklarını büyütmüş, duru su içmeye vakti olmamış
Ayı görmeden bayram etme
Ayı sevdiği yavrusunu hırpalar
Ayı yavrusunu severken öldürürmüş
Ayın on beşi karanlık, on beşi aydınlıktır
Ayıpsız yar (dost) arayan, yarsız (dostsuz) kalır
Ayrandan aşağı katık olmaz
Ayranım (yoğurdum) ekşidir diyen olmaz
Ayyar tilki art ayağında tutulur
Az ateş çok odun yakar
Az sabırda, çok keramet vardır
Az söyle, çok dinle
Az veren candan, çok veren maldan
Aza demişler: "-Nereye?" "-Çoğun yanına!" demiş ("-Azca nereye?" "-Çokçanın yanına!")
Azan kurda kızan köpek
Azan Mevlasınıda bulur, belasını da
Azıksız yola çıkanın, iki gözü el torbasında olur
Azmin elinden bir şey kurtulmaz (ne kurtulur?)
Balık ''Çok konuşurum ama ağzım su dolu.''demiş
Baba eder, oğul öder
Baba ekmeği zindan ekmeği, koca ekmeği meydan ekmeği
Baba koruk (ekşi, erik) yer, oğlunun dişi kamaşır
Baba vergisi görümlük, koca vergisi doyumluk
Babadan mal kalır, kemal kalmaz
Babasından mal kalan, merteği içinden bitmiş sanır
Baca eğri de olsa duman doğru çıkar
Bağ babadan, zeytin dededen kalmalı
Bağ bayırda, tarla çayırda
Bağa bak üzüm olsun, yemeye yüzün olsun (bağda izin olsun, üzüm yemeye yüzün olsun)
Bağın taşlısı, kadının saçlısı
Bağlı koyun yerinde otlar
Bahtsızın bağına, ya yağmur yağar ya dolu
Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur
Bakmakla usta olunsa, köpekler (kediler) kasap olurdu
Baktın yârin yâr değil, terkini kılmak az değil
Bal bal demekle ağız tatlanmaz
Bal ile kaymak yenir, ama her keseye göre değil
Bal olan yerde sinek de olur
Balcı kızı daha tatlı olur
Balcının var bal tası, oduncunun var baltası
Balı dibinden, yağı yüzünden
Balık ağa girdikten sonra aklı başına gelir
Balın âlâsı oğulun tazesinden
Balta değmedik (girmedik) ağaç (orman) olmaz
Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim
Bana benden (olur) her ne olursa, başım rahat bulur dilim susarsa
Bana dokunmayan (beni sokmayan) yılan bin yaşasın
Barışta ter dökmeyen savaşta kan döker
Baş başa vermeyince taş yerinden kalkmaz
Baş dille tartılır
Baş nereye giderse ayakta oraya gider
Baş ol da eşek başı ol
Baş yarılır börk içinde, kol kırılır yen içinde (kalır)
Baş yastığı baş derdini bilmez
Başak büyüdükçe boynunu eğer
Başın başı, başın da başı vardır
Başın sağlığı, dünya varlığı
Başını acemi berbere teslim eden, pamuğunu cebinde taşısın
Baskıdaki altından askıdaki salkım yeğdir
Baskın basanındır
Bayramda borç ödeyene ramazan kısa gelir
Bedava sirke baldan tatlıdır
Bee, dediğin keçi olsaydı dağ taş sürü kesilirdi
Bela geliyorum demez
Beleş atın dişine (yaşına, yularına, dizginine) bakılmaz
Beleş olsun da zift olsun
Benden sana bir öğüt: Ununu elinde öğüt
Beş kuruşun varsa beş yere düğümle
Beş parmağın beşi bir değil (olmaz)
Beslemeyi eslemeden alma
Beterin beteri vardır
Bey ardından çomak çalan çok olur
Beyden gelen bey sayılır
Beylik çeşmeden su içme
Bez alırsan Musul'dan, kız alırsan asilden
Bezirgan züğürtleyince eski defterleri yoklar
Bıçağı kestiren kendi yüzü suyu, insanı sevdiren kendi huyu
Bıçak yarası geçer, dil yarası geçmez
Bıldırcının beyliği arpa biçilene kadar
Bilmedik aş ya karın ağrıtır, ya baş
Bilmemek ayıp değil, sormamak (öğrenmemek) ayıptır
Bin bilsen de bir bilene danış
Bin dost az, bir düşman çok
Bin merak bir borç ödemez
Bin nasihatten bir musibet yeğdir (evladır)
Bin tasa (kaygı) bir borç ödemez
Bir adama kırk gün deli (ne) dersen deli (o) olur
Bir adamın adı çıkacağına canı çıksın
Bir ağacın gölgesinde bir sürü yatar
Bir ağaçta gül de biter diken de
Bir ağızdan çıkar bin ağıza yayılır
Bir ahırda atda bulunur, eşekde
Bir ambar buğdayın örneği bir avuçtur
Bir baba dokuz oğlu besler, dokuz oğul bir babayı beslemez
Bir deli kuyuya bir taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış
Bir dirhem et bin ayıp örter
Bir dokun, bin ah dinle
Bir dönüm güzlük on dönüm yazlığa bedeldir
Bir el bir eli yıkar, iki el de yüzü yıkar
Bir elinin verdiğini öbür elin görmesin
Bir evde iki kız; biri çuvaldız biri biz
Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır
Bir hatır, iki hatır, üçüncüde vur satır
Bir kararda bir Allah
Bir katar deveyi bir eşek çeker
Bir korkak bir orduyu bozar
Bir kötünün yedi mahalleye zararı dokunur
Bir koyundan iki post çıkmaz
Bir musibet bin nasihatten iyidir
Bir (sağ) elinin verdiğini öbür (sol) elin görmesin
Bir senden büyüğün, birde senden küçüğün sözünü dinle
Bir sıçrarsın çekirge, iki sıçrarsın çekirge, üçüncüde ele geçersin çekirge
Bir söyle iki dinle
Bir söz bin büyüye bedeldir
Bir söz yola getirir, bir söz yoldan çıkarır
Bir tepe yıkılır, bir dere dolar
Bir yalanı kırk doğruya saklarlar
Bir yemem diyenden kork, bir oturmam diyenden
Birden çıkan bine yayılır
Biri yer, biri bakar; kıyamet ondan kopar
Biribiri, adamı yer diri diri
Birlikten dirlik (kuvvet) doğar
Bodur tavuk her gün piliç
Boğaz dokuz (kırk) boğumdur (boğa boğa söyler)
Bok nisbetle tezek amber gibidir
Boka nispetle tezek amberdir
Boktur kokar, huydur çeker
Borç uzayınca kalır, dert uzayınca alır
Borç yiğidin kamçısıdır
Borç yiyen kesesinden yer
Borçlunun dili kısa gerek
Borçlunun döşeği ateşten olur
Borçlunun duacısı alacaklıdır
Borçsuz çoban, yoksul beyden iyidir
Borcun iyisi vermek, derdin iyisi ölmek
Boş başağın başı dik olur
Boş çuval ayakta (dik) durmaz
Boş eşek yorga gider
Boş fıçı çok (fazla) langırdar
Boş gezmekten bedava çalışmak yeğdir
Boş laf (lakırdı) karın doyurmaz
Boşboğazı cehenneme atmışlar, ''odun yaş (az)'' diye bağırmış
Bostana dadanan eşeğin kuyruğu, kulağı kısa olur
Böyle gelmiş böyle gider
Bozacının şahidi şıracı (olur)
Buğday başak verince orak pahaya çıkar (kıymete biner)
Buğday ekmeğin yoksa buğday dilin de mi yok?
Buğdayım var deme ambara girmeyince, oğlum var deme yoksulluğa düşmeyince
Buğdayın yanında acı ot da sulanır
Bugünkü tavuk yarınki kazdan iyidir
Bükemediğin eli öp
Bulanık su, balıkçının yarı kazancıdır
Bülbülü altın kafese koymuşlar, "ah vatanım" demiş
Bülbülün çektiği dil(i) belasıdır
Burun yüzden düşmez
Büyük başın derdi büyük olur
Büyük lokma ye(de), büyük söz söyleme
Cahile söz (laf) anlatmak, deveye hendek atlatmaktan güçtür (zordur)
Cahilin dostluğundan, alimin düşmanlığı yeğdir
Cambaz ipte, balık dipte gerek
Cami ne kadar büyük olsa imam gene bildiğini okur
Caminin mumunu yiyen kedinin gözü kör olur
Can boğazdan gelir (geçer)
Can bostanda bitmez
Can candan tatlıdır (şirindir)
Can canın yoldaşıdır
Can ciğerden tatlı
Can cümleden aziz(dir)
Canı kaymak isteyen mandayı yanında taşır
Cefa çekmeyen sefanın kadrini bilemez
Cehenneme kira var, paradan haber ver
Cennet annelerin ayakları altındadır (Anne Cennet kapılarının ortasındadır. (hadis))
Cennet de bu dünyada cehennem de
Cesurun bakışı, korkağın kılıcından keskindir
Cins horoz yumurtada (iken) öter
Cins kedi ölüsünü göstermez
Cömert derler maldan ederler, yiğit derler candan ederler
Cömertle nekesin (cimrinin) harcı birdir
Çağrılmayan yere çörekçi ile börekçi gider
Çalı çırpı(dır) yuvam, iyi(dir) kötü(dür) kocam
Çalıda gül bitmez, cahile söz yetmez
Çalışanın yatanda hakkı vardır
Çalışmak ibadetin yarısıdır
Çam ağacından ağıl olmaz, el çocuğundan oğul olmaz
Çanağa ne doğrarsan karşına o çıkar
Çanakta balın olsun, arı Bağdat'tan gelir
Çaydan geçerken at değiştirilmez
Çekişmeden pekişilmez
Çerçi başındakini satar
Çift edersen bağlanırsın, bağ edersen eğlenirsin
Çiftçinin (zahirenin) ambarı sabanın ucundadır
Çiftçiye yağmur, yolcuya kurak; cümlenin muradını verecek Hakk
Çiğnemeden yutulmaz
Çıkacak kan damarda durmaz
Çıkmadık canda umut vardır
Çıkmadık candan umut kesilmez
Çingene çergesinde (çadırında) musandıra ne arar?
Çingene ciğer pişirir, çok yemeden karnın(ı) şişirir
Çingene çingeneye çatmadıkça kasnak boynuna geçmez
Çingeneden çoban olmaz, Yahudiden pehlivan
Çingenenin ipini kendisine çektirirler
Çıngıraklı deve kaybolmaz
Çıra dibi karanlık olur
Çobana verme kızı, ya koyun güddürür yada kuzu
Çobanın gönlü olursa tekeden yağ çıkarır
Çocuğa iş buyuran, ardına kendi düşer (çocuğa iş, ardına sen düş / çocuğa iş sal, ardınca sen var)
Çocuğun bulunduğu yerde kov (dedikodu, gıybet) olmaz
Çocuğun yediği helal, giydiği haram
Çocuk düşe kalka büyür
Çok gezen tavuk, ayağında pislik getirir
Çok (fazla) naz aşık usandırır
Çömlek demiş, ''Dibim altın.''; kaşık demiş, ''Girdim, çıktım.''
Çömlek taşa dokunursa vay çömleğin haline
Çömlekçi suyu saksıdan içer
Çöreğin büyüğü hamurun çoğundan olur
Çubuk kırılır, çıt der; kütük kırılır, küt der
Çuhayı fırçayla, kadifeyi elle
Çul içinde arslan yatar
Dağ adamı, hasta eder sağ adamı
Dağ ardında olsun da yer altında olmasın
Dağ başı dumansız olmaz
Dağ başına harman yapma, savurursun yel için; önüne değirmen yapma, öğütürsün sel için
Dağ başına kış gelir, insan başına iş gelir
Dağ dağ üstüne olur, ev ev üstüne olmaz
Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur
Dağ dağa küsmüş, dağın haberi olmamış
Dağ ne kadar yüce olsa yol (onun) üstünden aşar
Dağ yürümezse derviş yürür
Dağda bağın var, yüreğinde dağın var
Dağda gez, bağda gez; insafı elden bırakma
Dağdaki kekliğin bini bir paraya
Dağları ıssız sanma, körleri gözsüz sanma
Damdan düşen, damdan düşenin halini anlar
Damlaya damlaya göl olur
Dan din desen oynar
Danışan dağı aşmış, danışmayan (-ın) yolu şaşmış
Danışan (zengin) dağlar aşar, danışmayan (olmayan) yolda şaşar
Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz
Davacın kadı olursa yardımcın Allah olur
Davetsiz gelen (giden) döşeksiz oturur
Davul (bile) dengi dengine çalar
Davulun sesi uzaktan hoş gelir
Dayak cennetten çıkmıştır
Dayak isteyen keçi çobanın değneğine vurur
Dazlayan daza düşer, kel başlı kıza düşer
Değirmek iki taştan, muhabbet iki baştan
Değirmenden gelenden poğaça umarlar
Değirmene gelen nöbet bekler
Değme bana, değmeyim sana
Değme (dokunma) sarhoşa, yıkılana kadar gitsin
Deli arlanmaz soyu arlanır
Deli deli akanı, bura bura tıkarlar
Deli deliden hoşlanır, iman ölüden
Deli deliyi görünce değneğini saklar
Deli ile çıkma yola, başına getirir (gelir türlü) bela
Deli kız düğün etmiş, kendi baş sedire geçmiş
Deli kıza cilve yap demişler, oda gitmiş osurmuş
Deliden al uslu haberi
Delikli taş (boncuk) yerde kalmaz
Delilsiz cennete bile girilmez
Deliye bal tattırmışlar, çarşıda katran bırakmamış
Deliye hergün bayram
Deliye taş atma, başını yarar
Demir nemden, insan gamdan çürür (duvarı nem, insanı gam yıkar)
Demir tavında dövülür
Demir yumuşamaz, deli uslanmaz
Demircinin canı demirden berk gerek
Denenmişi denemek ahmaklıktır
Deniz bal olmuş, fukara kaşık bulamamış
Deniz dalgasız olmaz, gönül sevdasız olmaz
Deniz dalgasız olmaz, kapı halkasız
Deniz kenarında dalga eksik olmaz
Denizdeki balığın pazarlığı olmaz
Denize düşen yılana sarılır
Densiz, deveye binmiş de ''Ben Allah'ı gördüm.'' demiş
Derdin yoksa söylen, borcun yoksa evlen
Derdini söylemeyen derman bulamaz
Derede tarla sel için, tepede harman yel için
Dereyi görmeden paçayı sıvama
Derin su yavaş akar
Dert ağlatır, aşk söyletir
Dert çekene göredir
Dert gezmiş, derman beraber gezmiş
Dert gider ama yeri boş kalmaz
Dertsiz baş (kul) olmaz
Dertsiz baş mezara taş
Dertsiz baş terkide gerek
Dervişin fikri neyse, zikride o olur
Deryanın suyu, hanımın huyu
Destursuz bağa girilmez (gireni sopa ile kovarlar)
Deve bir akçeye, deve bin akçeye
Deve boynuz ararken kulaktan olmuş
Deve büyüktür amma beşini bir eşek yeder
Deve, deve yerine çöker
Deve Kabe'ye gitmekle hacı olmaz
Deve kırk yılda intikam almış; ''Amma da çabuk oldu,'' demiş
Deve taze yaprak yemek isterse boynunu uzatır
Deveci ile dostluk eden kapısını büyük açmalıdır
Deveden büyük fil var
Devenin derisi eşeğe yük olur
Deveye bindikten sonra çalı arkasına gizlenilmez
Deveye ''Boynun neden eğri?'' diye sormuşlar; ''Nerem doğru ki!'' demiş
Deveye burç gerek olursa boynunu uzatır
Deveye cilve yap demişler, götüyle dağları devirmiş (yedi çadır devirmiş)
Deveye ''İnişi mi seversin, yokuşu mu?'' demişler, ''Düz yere mi (Düze kıran mı) girdi?'' demiş
Deveyi yardan uçuran bir tutam ottur
Devlet adama ayağıyla gelmez
Devlet malı balık kılçığıdır, yutulmaz
Devlet oğul, mal tahıl, mülk değirmen
Devletin (devlet) malı deniz, yemeyen domuz (keriz)
Devletli, gözü perdeli olur
Devletli ile deli bildiğini işler
Devletli (zengin) yanını kaşısa, yoksul para verecek sanır
Devletliye dokun geç, fukaradan sakın geç
Dibi görünmeyen suya girme
Diken battığı yerden çıkar
Dikensiz gül olmaz
Dil dile değmeden dil öğrenilmez
Dil epsem (olsa); baş esen (olur)
Dilden gelen elden gelse, her fukara padişah olur
Dile gelen ele gelir
Dilenci bir olsa şekerle beslenir
Dilencinin torbası dolmaz
Dilenciye borçlu olma, ya düğünde ister ya bayramda
Dilenciye hıyar vermişler, eğri diye beğenmemiş
Dilim seni dilim dilim dileyim, başıma geleni senden bileyim
Dilin cismi küçük, cürümü büyük
Dilin kemiği yok
Dilsizin dilinden anası anlar
Dinsizin hakkından imansız gelir
Dişi köpek kuyruğunu sallamayınca, erkek köpek ardına düşmez
Doğmadık çocuğa kaftan (don) biçilmez
Doğru söyleyeni (konuşanı) dokuz köyden kovarlar
Doğru söyleyenin bir ayağı üzengide gerek
Doğru söyleyenin tepesi delik olur
Doğru söz (ağıdan) acıdır
Doğru söz yemin istemez
Doğru söze ne denir!
Doğruluk dost (hak) kapısı
Doğruluk minarede kalmış, onun da içi eğri
Doğrunun yardımcısı Allah'tır
Doğuran avrat Azrail'i yenmiş
Dokuz at bir kazığa bağlanmaz
Dolu küpün sesi çıkmaz
Domuz derisi post olmaz, eski düşman dost olmaz
Domuzdan toklu olmaz
Domuzun kuyruğunu kes yine domuz
Donsuzun gönlünden dokuz top bez geçer
Dört atanın dördü de hak
Dost acı söyler
Dost ağlatır, düşman güldürür
Dost başa bakar, düşman ayağa
Dost bin ise azdır, düşman bir ise çoktur
Dost dostun ayıbını yüzüne söyler
Dost dostun eğerlenmiş atıdır
Dost için ölmeli, düşman için dirilmeli
Dost ile ye, iç; alışveriş etme
Dost kara günde belli olur
Dostluk başka, alışveriş başka
Dostluk kantarla, hesap alışverişle
Dostun attığı taş baş yarmaz
Düğün aşıyla dost ağırlanmaz
Düğün el ile, harman yel ile (olur)
Düğün olur iki kişiye, kaygısı düşer deli komşuya
Düğünde Fatmacığı kim bilir (Fatmacığın adı mı okunur)?
Düğünü okuyucu boklar
Dumansız baca, kahırsız koca olmaz
Dün öleni dün gömerler
Dünya bir, işin bin
Dünya büyük olsa da (aslında) dardır
Dünya dört kulplu bir kazan, bir kulpundan tut da kazan
Dünya iki kapılı handır
Dünya malı dünyada kalır
Dünya ölümlü, gün akşamlı
Dünya Sultan Süleyman'a bile kalmamış
Dünya tükenir, yalan tükenmez
Dünyada tasasız baş bostan korkuluğuna benzer
Dünyanın ucu uzundur
Dünyayı su bassa ördeğe vız gelir
Dünyayı umutla yemişler
Düş uykudan sonra gelir
Düşenin dostu olmaz, hele bir yol düşte gör
Düşman düşmana rahmet (gazel, yasin) okumaz
Düşmanın karınca ise de hor bakma
Düşmanına gücenip dostuna darılma (kızma)
Düşmez, kalkmaz bir Allah
Düştünse toprağa sarıl
Düşüne düşüne görmeli işi, sonra pişman olmamalı kişi
Düt demeye dudak gerek
Dut kurusu ile yâr sevilmez
Dut yaprağı döktü, soyun; döktü giyin
Duvarın kulağı var gözünü de unutma
Eceli gelen fare kedi taşağı kaşır
Eceli gelen köpek cami duvarına işer
Edebi edepsizden öğren
Eden bulur, inleyen ölür
Eğri otur, doğru söyle (konuş)
Ekmeden biçilmez
Ekmeği ekmekçiye ver, bir ekmek de üste ver
Ekmeğin büyüğü hamurun çoğundan olur
Ekmeğini yalnız yiyen, sofrasını yalnız kaldırır
El el ile, değirmen yel ile
El elden kalmaz, dil dilden kalmaz
El elden üstündür
El eli yıkar, iki elde yüzü
El elin aynasıdır
El elin nesine, gülerek gider yasına
El için ağlayan iki gözden, yâr için dövünen dizinden olur
El için kuyu kazan, evvela kendi düşer
El ile gelen düğün bayram(dır)
El(in) yumruğu(nu) yemeyen kendi yumruğunu balyoz sanırmış (zannedermiş)
El kesesinden sultanım, develer olsun kurbanım
El üstünde gömlek eskimez
El yarası onulur (geçer, iyi olur) dil yarası onulmaz (iyi olmaz)
Elde bulunan beyde bulunmaz
Eldeki yara, yarasıza duvar deliği gibidir
Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz
Elden (yabancıdan) vefa, zehirden şifa olur mu?
Elden yiyen börkmüş, keseden yiyen çökmüş
Elifin hecesi var, gündüzün gecesi var
Elin ağzı torba değil ki büzesin
Elmanın dibi göl, armudun dibi yol (olmalı)
Elmas çamura düşse yine elmas
Elmayı çayıra, armudu bayıra
Elmayı havaya at, düşünceye kadar Allah kerim
Elti eltiden kaçar, görümceler bayrak açar
Emek olmadan yemek olmaz
Emmim, dayım kesem; elimi soksam yesem
Er ekmeği er kursağında kalmaz
Er ekmeği, meydan ekmeği
Er oyunu üçe kadar
Erdemin başı dili
Erim er olsun da yerim çalı gibi olsun
Erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer
Erkeğin şeytanı kadındır
Erkek arslan dişisinden kuvvet alır
Erkek aslan aslan da, dişi aslan aslan değil mi?
Erkek koyun kasap dükkanına yakışır
Erken kalkan yol alır, er evlenen döl alır
Eşeğe cilve yap demişler, çifte atmış
Eşeğe ''marifetini göster'' demişler, yıkılıp ağnamış
Eşeğe semer yük değil
Eşeği dama çıkaran yine kendi indirir
Eşeği düğüne çağırmışlar, ''ya odun eksik, ya su'' demiş
Eşeği sahibinin dediği yere bağla da varsın kurt yesin
Eşeği yoldan çıkaran sıpanın oynaması
Eşeğin gönlüne kalsa bir bağ maydanozu götürmez
Eşeğin kuyruğunu kalabalıkta kesme; kimi uzun, kimi kısa der
Eşeğin ölümü, köpeğe düğündür
Eşek bile bir düştüğü yere bir daha düşmez
Eşek çamura çökerse sahibinden gayretlisi olmaz
Eşek eşeği ödünç kaşır
Eski diye atma kürkünü, gerek olur bürünürsün bir günü
Eski dost düşman olmaz, yenisinden vefa gelmez
Eski düşman dost olmaz (olsa da dürüst olmaz)
Eşkıyanın düşkünü, beyaz giyer kış günü
Eskiye itibar olsaydı, bit pazarına nur yağardı
Esrik devenin çulu eğri olur
Etin çiği et getirir, ekmeğin çiği dert getirir
Etle deri, yemekle diri
Etme bulma dünyası
Evdeki hesap çarşıya uymaz
Evden bir ölü çıkacak demişler, herkes hizmetçinin yüzüne bakmış
Evi ev eden avrat, yurdu şen eden devlet
Evladı ben doğurdum, amma gönlünü ben doğurmadım
Evladın var mı, derdin var
Evlenenle ev alana (yapana) Allah yardım eder
Evli evinde, köylü köyünde gerek
Fakir hırsızlığa çıkınca ay akşamdan doğar
Fakiri dövme, üstünü yırt
Fakirlik ayıp değil, tembellik ayıp
Fala inanma, falsız da kalma
Fare, çıktığı deliği bilir
Fare deliğine sığmamış, bir de kuyruğuna kabak bağlamış
Faydasız baş mezara yaraşır
Faydasız evliyanın kubbesi başına yıkılsın
Felek, kimine kavun yedirir, kimine kelek
Fincancı katırlarını ürküten sayısız dayak yer
Fırıncının çocuğu aç dolaşırmış
Fırsat eldeyken sürün devranı
Fırsat sakal altından geçer
Gammaz olmasa tilki pazarda gezer
Garibe bir selam bin altın değer
Garibin yardımcısı Allah'tır
Garip itin kuyruğu bacağı arasında gerek (olur)
Gavurun tembeli keşiş, Müslüman'ın tembeli derviş olur
Geç olsun da güç olmasın
Geceler gebedir
Geciken adalet, adalet değildir
Geçim dünyası
Geçme namert köprüsünden, koparsın su seni
Geçmişe mazi, yenmişe kuzu derler
Gel demek kolay, git demek güçtür
Gel denilen yere gitmeye ar eyleme, gelme denilen yere gidip yerini dar eyleme
Geldik yüze, çıktık düze
Gelene gidene rahmet okutur (gelen gideni aratır)
Gelene git denilmez
Gelin altın taht getirmiş, tutmuş kendisi oturmuş
Gelin bindi deveye gör kısmeti nereye
Gelin girmedik ev olur; ölüm girmedik ev olmaz
Geline ''Oyna.'' demişler, ''Yerim dar.'' demiş
Gelini ata bindirmişler, ''Ya nasip!'' demiş
Gem almayan atın ölümü yakındır
Gemi batınca içindeki herkes batar
Gençler sadık olmak ister, yapamazlar. Yaşlılar, sadık olmamak ister, yapamazlar
Geniş gününde dar gezen, dar gününde geniş gezer
Gevşek tükürüğün sakala zararı vardır
Gezen ayağa taş değer
Gideceğin Antep, yiyeceğin pekmez
Giden gelse dedem gelirdi
Gidene ağam, gelene paşam
Gidilmeyen yer senin değildir (olmaz)
Gidip de gelmemek, gelip de görmemek (bulmamak) var
Gittiğin yer kör ise, gözünü yumda bak
Gizlide gebe kalan, aşikârede doğurur
Göç dönüşü topal eşek başa geçer
Göğe direk, denize kapak olmaz
Gök gürlemeden yağmur yağmaz
Gökten ne yağdı da yer kabul etmedi?
Gökyüzünde düğün var deseler, kadınlar merdiven kurmaya kalkar
Göl yerinden su eksik olmaz
Gölgesinde oturulacak ağacın dalı kesilmez
Gön yufka yerinden delinir (ip inceldiği yerden kopar)
Gönlün sevdiği, ya kürklü olur ya kepenekli
Gönül bir sırça saraydır, kırılırsa yapılmaz
Gönül ferman dinlemez
Gönül kimi severse, güzel odur
Gönül verme evliye, eve gider unutur
Gönülden gönüle (kalpten kalbe) yol vardır (kalp kalbe karşıdır)
Gönülsüz yenen aş, ya karın ağrıtır yada baş
Gördün deli, savul geri
Gören gözün hakkı vardır
Görenedir görene, köre nedir köre ne?
Görgülü kuşlar gördüğünün işler, görmedik kuşlar ne görsün ki ne işler?
Görmemiş görmüş, gülmeden (güle güle) ölmüş
Görünen dağın ardı yakındır
Görünüşe aldanma (aldanmamalı)
Göz gördüğünü ister
Göz, mideden büyüktür
Gözden ırak olan, gönülden de ırak olur
Göze göz, dişe diş
Gözü tanede olan kuşun ayağı tuzaktan kurtulmaz
Gül dalından odun, beslemeden kadın olmaz
Gülü seven dikenine katlanır
Gün bugündür
Gün doğmadan kemliği söylenmez
Gün doğmadan neler doğar
Gün varken davarını eve götür
Gündüzün mum yakan, geceyi bulamaz
Güneş giren eve doktor (hekim) girmez
Güneş görmeyen eve doktor girer
Gurbette övünmek, hamamda türkü söylemeye benzer
Gürültü istemeyen kazancı (bakırcı) dükkanına girmez
Güvenme dayına, ekmek al yanına
Güvenme dostuna, saman doldurur postuna
Güvenme varlığa, düşersin darlığa
Güzele kırk günde doyulur, iyi huyluya kırk yılda doyulmaz
Güzellik ondur, dokuzu dondur
Güzellik, tabiatın kadına ilk verdiği ve ilk geri aldığı hediyedir
Gabbe içerden olunca, kapı tırkaz tutmaz
Hacı hacıyı Mekke'de, derviş dervişi tekkede bulur
Haddini bilmeyene bildirirler
Haddini bilmeyene haddini bildirmek, yetime don göynek giydirmek gibidir
Hak deyince akan sular durur
Hak doğrunun yardımcısıdır
Hak gelince, batıl gider
Hak yerde kalmaz
Haklı söz, haksızı Bağdat'tan çevirir
Hal halin yoldaşıdır
Hamala semeri yük değildir (olmaz)
Hangi gün vardır akşam olmadık
Haramın temeli olmaz (haramdan şifa olmaz)
Harman döven öküzün ağzı bağlanmaz
Harman dövmek keçinin işi değil
Harman sonu dervişlerindir
Harman yakarım diyen, orağa yetişmemiş
Harman yel ile, düğün el ile olur
Harmanda dirgen yiyen sıpa, yılına kadar acısını unutmaz
Hasta olmayan, sağlığın kadrini (değerini) bilmez
Hastaya bakmaktan hasta olması yeğdir
Hastaya döşek (yatak) sorulmaz
Hatırda kalmaz, satırda kalır
Haydan gelen Huya gider
Hayır dile komşuna, hayır gele başına
Hayvan yularından, insan sözünden (ikrarından) tutulur
Hazıra dağ (-lar) dayanmaz
Hekimden sorma, çekenden sor
Hekimsiz, hakimsiz yerde oturma
Hem kız, hem baldırı düz, hemde ucuz olur mu?
Her ağaç kökünden kurur (çürür)
Her başın bir derdi var, değirmencininki su
Her çok azdan olur
Her damardan kan alınmaz
Her deliğe elini sokma, ya yılan çıkar ya çıyan
Her düşüş bir öğreniş
Her gönülde bir aslan yatar
Her gün gezen kırda, bir gün uğrar kurda
Her güzelin bir kusuru vardır
Her horoz kendi çöplüğünde öter
Her inişin bir yokuşu vardır
Her işte bir hayır vardır
Her kapının bir anahtarı vardır
Her koyun kendi bacağından asılır
Her sakaldan bir tel çekseler, köseye sakal olur
Her şeye (köfteye) maydanoz olma
Her şeyin bir vakti var, horoz bile vaktinde öter
Her yerde okka dört yüz dirhem
Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır
Her yiğidin gönlünde bir arslan yatar
Her zaman gemicinin istediği rüzgar esmez
Herkes davul çalar ama çomağı makama uyduramaz
Herkes evinde ağadır
Herkes (insan) bildiğini okur
Herkes kendi ayıbını bilmez
Herkes kendi ölüsü için ağlar
Herkes ne ederse kendine eder
Herkes sakız çiğner ama çingene kızı tadını çıkarır
Herkesin delisi evinde, derdi karnında
Herkesin geçtiği köprüden sen de geç
Herkesin hamuru ekmeğine göredir
Herkesin yorulduğu yere han yapılmaz
Her şeyin yenisi, dostun eskisi (makbuldür)
Hırsız evden olursa kapı kilit istemez
Hırsıza beyler de borçlu
Hıyar akçesi ile alınan eşeğin ölümü sudan ucuz olur
Hızlı koşan (giden) atın boku seyrek düşer (olur)
Hocanın (imamın) dediğini yap (söylediğini dinle), arkasından gitme (yaptığını yapma)
Hocanın (öğretmenin) vurduğu yerde gül biter
Horoz ne kadar öterse ötsün, civciv tavuğun dıkdıkına bakar
Horozu çok olan köyde sabah geç olur
Huy canın altındadır
Huylu huyundan vazgeçmez
Irak yerin davulu koygun öter
Irmaktan geçerken at değiştirilmez
Irz insanın kanı pahasıdır
Işığını akşamdan önce yakan sabaha çırasında yağ bulamaz
Isıracak it dişini göstermez
Isırgan, ocağında biter
Isıtma ''ben tuttuğumu kırk yıl sonra tanırım'' demiş
Islanmışın yağmurdan pervası yoktur
İçi beni yakar, dışı eli (seni) yakar
İğne atsan yere düşmez (deyim)
İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır
İki baş bir kazanda kaynamaz
İki deliye bir uslu koymuşlar
İki dinle (bin işit) bir söyle
İki el bir baş içindir
İki kardeş savaşmış, ebleh buna inanmış
İki kere iki dört eder
İki kişi başında fes yok derse başını yokla
İki kişi dinden olursa bir kişi candan olur
İki kişi konuşurken üçüncüye bok yemek düşer
İlk vuran okçudur
İmam evinden aş, ölü gözünden yaş çıkmaz
İnsan beşer, kuldur şaşar
İnsan bilmediğini ayağının altına alsa başı göğe erer
İnsan çeşit çeşit, yer damar damar
İnsan doğduğu yerde değil, doyduğu yerde
İnsan insanın (adam adamın) şeytanıdır
İnsan kendini beğenmese çatlar ölür
İnsan sevdiğini yerden yere vururmuş
İnsan yedisinde ne ise, yetmişinde de odur
İnsanın eti yenmez, derisi giyilmez; tatlı dilinden başka nesi var?
İnsanın vatanı doğduğu yer değil, doyduğu yerdir
İp inceldiği yerden kopar
İp kırıldığı (koptuğu) yerden ulanır (bağlanır)
İş insanın aynasıdır
İşkilli büzük (tavuk) dingilder
İslamın şartı beş, altıncısı insaf demişler
İşleyen demir ışıldar (pas tutmaz)
İştah, dişin dibindedir
İstediğini söyleyen, istemediğini işitir
İşten artmaz, dişten artar
İt derisinden post olmaz
İt ite buyurur, it de kuyruğuna
İt kağnı gölgesinde yürür de kendi gölgesi sanırmış
İt yal (yemek, aş) yediği kapıyı bekler
İti, öldürene sürütürler
İtin ahmağı baklavadan pay umar
İtin gönlüne kalsa günde bir leş yer
İtin (köpeğin) duası kabul olsaydı gökten kemik yağardı
İtle dalaşmaktan çalıyı dolanmak iyidir
İven (acele eden) kız ere varmaz, varsa da baht bulmaz
İyi dost kara günde belli olur
İyi evlat babayı vezir, kötüsü rezil eder
İyi olacak hastanın hekim (doktor) ayağına gelir
İyiliğe iyilik olsaydı, koca öküze bıçak olmazdı
İyiliğe ''nereye gidiyorsun?'' demişler, ''kötülüğe'' demiş
İyilik eden iyilik bulur
İyilik et denize at, balık bilmezse Halik bilir
İyilik yazıda (yerde) kalmaz
Kabahat ölende mi, öldürende mi?
Kader olmayınca kadir bilinmez
Kadı anlatana göre fetva (hüküm) verir
Kadı ekmeğini karınca yemez
Kadın kocasını isterse vezir, isterse rezil eder
Kadın kocasının çarığı, anasının sarığıdır
Kadının (cahili) sofusu, şeytanın maskarası
Kadının fendi erkeği yendi
Kadının şamdanı altın olsa mumu dikecek erkektir
Kadının yüzünün karası, erkeğin elinin kınası
Kalbi yıkmak kolay, yapmak zordur
Kalbin yolu mideden geçer
Kalın incelene kadar ince süzülür
Kalıp kıyafetle adam adam olmaz
Kalp kalbe karşıdır
Kan kus, ''Kızılcık şerbeti içtim.'' de
Kanaat gibi devlet olmaz
Kapıyı kırarsan odun çok olur
Kaptanın hüneri dalgalı denizde belli olur
Kar kuytuda, para pintide eğleşir
Kar ne kadar çok yağsa yaza kalmaz
Kar susuzluk kandırmaz (gidermez)
Kar, zararın kardeşidir (ortağıdır)
Kara haber tez (çabuk) duyulur
Karaya sabun, deliğe öğüt neylesin
Kardeş kardeşi atmış, yar başında tutmuş
Kardeş kardeşi bıçaklamış, dönmüş yine kucaklamış
Kardeş kardeşin etini yer, kemiğini bir araya koyar
Kardeş kardeşin (hısım hısımın) ne öldüğünü ister, ne onduğunu
Karga, kekliği taklit edeyim demiş; kendi yürüyüşünü şaşırmış
Karga mandayı babası hayrına bitlemez
Karga nereye gitse kargadır
Karga şakırdamış, bülbülüm sanmış
Karga yavrusuna bakmış, "benim ak pak evladım" demiş (kuzguna yavrusu anka görünür)
Karınca kanatlanınca serçe oldum sanır
Karıncadan ibret al, yazdan kışı hazırlar
Karnı tok it gölgede yatar
Karpuz kabuğunu görmeden denize girme
Karpuz kökeninde büyür
Kartala bir ok değmiş, oda kendi yeleğinden
Kartalın beğenmediğini kargalar kapışır
Kasap isterse keçinin boynuzundan yağ çıkarır
Katıra "baban kim?" demişler, "dayım attır" demiş
Katrandan olmaz şeker, olsa da cinsine çeker
Kavak, yaprağını tepeden dökerse kış çok olur
Kavanoz dipli dünya
Kavgada kılıç ödünç verilmez
Kavgada yumruk sayılmaz
Kavurga karın doyurmaz
Kaya uçmazsa dere dolmaz
Kaynana pamuk ipliği olup raftan düşse, gelinin başını yarar
Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez
Kaza geliyorum demez
Kazan kazana kara demiş
Kazan taşarsa kepçenin değeri olmaz
Kazanırsan dost kazan, düşmanını anan da doğurur
Keçi geberse de kuyruğunu indirmez
Keçi (koyun) can derdinde kasap yağ (et) derdinde
Keçi kurttan kurtulsa gergedan olur
Keçi nereye çıkarsa oğlağıda oraya çıkar
Keçide de sakal var
Keçinin uyuzu, pınarın gözünden su içer
Kedi her zaman ciğer yemez
Kedi kıçını görmüş, ''Yaram var!'' demiş
Kedi uzanamadığı (yetişemediği) ciğere pis (mındar) der
Kedi yavrusunu yerken sıçana benzetir
Kedinin boynuna ciğer asılmaz
Kedinin gideceği samanlığa kadar
Kedinin kabahatini önüne koyarlar, öyle döverler
Kedinin kanadı olsaydı serçenin adı kalmazdı
Kedinin usluluğu sıçan görünceye kadar
Kediye ''Bokun şifa'' demişler, tutmuş üstünü örtmüş
Kediyi sıkıştırırsan üstüne atlar
Kefen alacak adam gözünün yaşından belli olur
Kel ölür sırma saçlı olur, kör ölür badem gözlü olur
Kel yanında kabak anılmaz
Kele, köseden yardım gelmez
Kelle sağ olsun da külah bulunur
Kem dileme komşuna, kem iş gelir başına
Kem göz, kalp akçe sahibinindir
Kenarın dilberi nazik de olsa nazenin olmaz
Kendi düşen ağlamaz
Kendini beğenen şeytan
Kepenek altında er yatar
Kervan yolda düzelir
Keseye danış, pazarlığa sonra giriş
Kibirliye kibir göstermek sadakadır
Kıbleden geldi kışımız, Allah'a kaldı işimiz
Kılık kıyafetle adam olunmaz
Kiminin parası, kiminin duası
Kimse ayranım (yoğurdum) ekşi demez
Kimse kendi ayıbını görmez
Kimse kendi memleketinde peygamber olmaz
Kimse kimsenin çukurunu dolduramaz
Kimseden kimseye hayır yok (gelmez)
Kimsenin ahı kimsede kalmaz
Kimsenin çırası tana kadar yanmaz
Kır atın (koca öküzün) yanında duran ya huyundan ya suyundan
Kırk serçeden bir kaz iyi
Kırk yılda bir ölet olur, eceli gelen ölür
Kırkından sonra azanı teneşir paklar
Kırkından sonra saza başlayan kıyamette çalar
Kırlangıcın zararını biberciden sor
Kişi arkadaşından (refikinden) azar
Kişi arkadaşından bellidir
Kişi ne yaparsa kendine yapar
Kişinin kendine ettiğini başka hiç kimse edemez
Kişiyi nasıl bilirsin, kendin gibi
Kısmet ise gelir Hint'ten, Yemen'den; kısmet değilse ne gelir elden
Kısmetinde ne varsa kaşığına o çıkar
Kız beşikte (kundakta) çeyiz sandıkta
Kızı gönlüne (keyfine) bırakırsan ya davulcuya varır, ya zurnacıya
Kızını dövmeyen, dizini döver
Koça boynuzu yük değil
Komşu hakkı, Tanrı hakkıdır
Komşu kızı almak kalaylı kaptan su içmek gibidir
Komşuda pişer, bizede düşer
Komşunu iki inekli iste ki kendin bir inekli olasın
Köpeğe gem vurma kendisini at sanır
Köpek bile yemek yediği kaba pislemez
Köpek ekmek veren (yediği kapıyı) tanır
Köpek suya düşmeyince yüzmeyi öğrenmez
Köpeksiz köy bulmuş, değneksiz gezer
Köpeksiz sürüye (köye) kurt dalar (iner)
Köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı derler
Kör Allah'a nasıl bakarsa Allah da köre öyle bakar
Kör bıçak ele, iş bilmeyen avrat dile yavuz
Kör bile düştüğü çukura bir daha düşmez
Körden gözlü, topaldan ayaklı, deliden deli
Köre ''Şimdi gece.'' demişler, ''Ne zaman gündüzdü?'' demiş
Kork Allah'tan korkmayandan
Kork aprilin beşinden, öküzü ayırır eşinden
Korkak bezirgan (tüccar) ne kâr eder ne ziyan
Korku dağları bekletir (aşırır)
Korkulu rüya (düş) görmektense uyanık yatmak yeğdir (hayırlıdır)
Korkunun ecele faydası yoktur
Körler memleketinde şaşılar padişah olur
Körün istediği bir göz, ikisi olursa ne söz
Körün istediği iki göz, biri ela biri boz
Köşe taşı köşede yakışır
Köseyle alay edenin top sakalı kara gerek
Kötü komşu insanı (adamı) hacet (mal) sahibi eder
Kötürümden aksak, hiç yoktan ahmak yeğdir
Köy yanar, deli taranır (deli kız taranır)
Köyden köye it ürümez
Köylü, ''Misafir kabul etmeyiz.'' demez, ''Konacak konak yoktur.'' der
Koyunun bulunmadığı yerde keçiye Abdulrahman Çelebi derler
Koyunun melediğini kuzu melemez
Küçük suda büyük balık olmaz
Küheylan at, çul içinde de bellidir
Kul azmayınca Hak yazmaz (kula bela gelmez Hak yazmadıkça, Hak bela yazmaz kul azmadıkça)
Külhancının beyliği hamamcılık demişler
Küpe küp deyince küp adama düp (ayı) der
Kurcalama sivilceyi çıban edersin
Kurda konuk giden, köpeğini yanında götürür
Kurda, "neden boynun (ensen) kalın?" demişler; "işimi kendim görürüm de ondan" demiş
Kurdun adı yaman çıkmış, tilki vardır baş keser
Kürk ile börk ile adam olunmaz
Kürkü orak vaktinde, orağı kürk vaktinde
Kurt dumanlı havayı sever
Kurt tüğünü (köyünü) değiştirir, huyunu değiştirmez
Kuru laf karın doyurmaz
Kurunun yanında yaşta (yaş da) yanar
Kuş darıdan kaçar mı?
Kuş kanadına kira istemez
Kuş var eti yenir, kuş var et yedirilir
Kuşa süt nasip olsa anasından olurdu
Kuşkulu uyku evin bekçisidir
Kusursuz dost arayan dostsuz kalır
Kutlu gün doğuşundan bellidir
Kutsuz kuşun yuvası doğan yanında olur
Laf lafı açar, laf da kutuyu
Lafla (lakırdı ile) peynir gemisi yürümez
Lafla pilav pişerse deniz kadar yağı benden
Leyleği kuştan mı sayarsın, yazın gelir, kışın gider
Lodosun gözü yaşlı olur
Lokma çiğnenmeden yutulmaz
Lokma karın doyurmaz, şefkat artırır
Kardeşim olsun da kanlım olsun
Mal adama hem dost, hem düşmandır
Mal canın yongasıdır
Malı ongun olanın adı angın olur
Malım seni vereyimde mi kötü olayım, vermeyeyimde mi kötü olayım?
Malın iyisi boğazdan geçer
Malın iyisi suya yakın, daha iyisi eve yakın
Marifet iltifata tabiidir
Mart ayı, dert ayı
Mart, ayların çingenesidir
Mart çıkmadıkça dert çıkmaz
Mart dokuzunda çıra yak, bağ buda
Mart içeri pire dışarı
Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır
Mart martladı, tavuk yumurtladı
Martta sürmez, eylülde ekmezsen sabanı bırak
Martta tezek kuruya, nisanda seller yürüye
Martta yağmasın, nisanda dinmesin
Martta yağmaz, nisanda dinmezse sabanlar altın olur
Maymun yoğurdu yemiş, artığını ayının yüzüne sürmüş
Mazlumun ahı, indirir şahı (yerde kalmaz)
Meramın elinden bir şey kurtulmaz
Merdiven basamak basamak çıkılır
Merhametten (iyilikten) maraz doğar
Mescide gerek olan meyhaneye haramdır
Meyhaneciden şahit istemişler bozacıyı göstermiş
Meyhanecinin yüzünü bayram topu güldürür
Minare de doğru, ama içi eğri
Minareyi çalan kılını hazırlar (kılıfına uydurur)
Minareyi yaptırmayan yerden bitmiş sanır
Minnetle gül koklama, dikeni sancar seni
Miras helal, hele al demişler
Mirasa "nereye gidiyorsun?" demişler "esip yağmaya, sürüp savurmaya" demiş
Miri malı balık kılçığıdır, yutulmaz
Misafir ev sahibinin bağlı kuzusudur
Misafir misafiri istemez, ev sahibi ikisini de
Misafir on kısmetle gelir; birini yer dokuzunu bırakır
Misafir üç gün misafirdir
Misafir umduğunu değil bulduğunu yer
Misafirin umduğu, ev sahibine iki öğün olur
Misafirlik üç gündür
Mısıra ''Yağmur geliyor.'' demişler, ''Çapan birlik mi?'' demiş
Misk yerini belli eder
Müflis tüccar eski defterlerini karıştırır
Mühür kimde ise Süleyman odur
Mum dibine ışık vermez
Mum dibine karanlık
Mum yanmayınca pervane dönmez
Mürüvvete endaze olmaz
Nasipsiz köpek, kurban bayramında dağa çıkar
Nasipsiz köpek kurban bayramında köy dışında bulunur
Ne dilersen eşine, o gelir başına
Ne doğrarsan aşına, o çıkar karşına (kaşığına)
Ne karanlıkta yat, ne kara düş gör
Ne oldum dememeli, ne olacağım demeli
Nerde birlik, orda dirlik
Nerde çokluk, orda bokluk
Nerde hareket, orda bereket
Neren ağrırsa canın orda
Nereye gitsen okka dört yüz dirhem
Nikahta keramet vardır
Namaza meyli olmayanın kulağı ezanda olmaz
Ocağın yakışığı odun; evin yakışığı kadın
Ocak içinden tutuşur
Oduncunun gözü onçada, dilencinin gözü çömçede
Oğlan anası kapı arkası, kız anası minder kabası
Oğlan atadan öğrenir sofra açmayı, kız anadan öğrenir biçki biçmeyi
Oğlan babadan öğrenir meclis gezmeyi, kız anadan öğrenir sofra yazmayı
Oğlan dayıya, kız halaya çeker
Oğlan doğur, kız doğur; hamurunu sen yoğur
Oğlan doğuran övünsün, kız doğuran dövünsün
Oğlan doğurdum, oydu beni; kız doğurdum, soydu beni
Oğlan getir, kız getir; yine odun yükünü sen götür
Oğlan olsun deli olsun, ekmek olsun kuru olsun
Oğlanın şaşkını, babasının zenginliğini metheder
Oğlum deli malı neylesin, oğlum akıllı malı neylesin
Olacak oğlan gelişinden belli olur
Olan dört bağlar, olmayan dert bağlar
Olgun bir insanı dost edinmek isterseniz tenkit edin, basit bir insanı dost edinmek isterseniz, methedin
Olmayacak duaya amin denilmez
Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz
Olsayı bulsaya vermişler hiç doğmuş
On beşindeki kız, ya erde gerek ya yerde
On para on aslanın ağzında
Onmadık hacıyı deve üstünde yılan sokar
Onmadık yılın yağmuru harman vakti yağar
Orman olur da domuz olmaz mı?
Ortaklık öküzden, başka buzağı yeğdir
Osmanlı'nın ayağı üzengide gerek
Osmanlı'nın ekmeği dizindedir
Ot kökü üstünde biter
Otuz iki dişten çıkan, otuz iki mahalleye yayılır
Oynamasını bilmeyen gelin (kız) "yerim dar" demiş; yerini genişletmişler (bollaştırmışlar); "yerim dar" demiş
Oynayacak adam, kağnı gıcırtısında da oynar
Oynayamayan gelin; "Yerim dar." der
Öfke baldan tatlıdır
Öfkede (öfkeli insanda) akıl olmaz
Öğüt, bir hazine kadar değerli olduğu halde bedava verilir
Öksüz hırsızlığa çıkmış, ay ilk akşamdan doğmuş
Öksüz oğlan göbeğini kendi keser
Öksüzün karnına vurmuşlar ''Vay arkam!'' demiş
Öküz altında buzağı aranmaz
Öküz, öküzün boynuzunda çamur görmezse korkmaz
Öküz öldü, ortaklık bozuldu
Öküz tekini bulmadan çifte yürümez
Ölmüş aslana tavşanlar bile hücum eder
Ölüm kalım (dirim) bizim için
Ölüm var, dirim (kalım) var
Ölümden öte köy yoktur
Önce düşün, sonra söyle
Önce iğneyi kendine batır, sonra çuvaldızı ele
Ötleğenin baylığı böğürtlenin vakti geçinceye kadardır
Padişah yasağı üç gün sürer
Padişahın bile arkasından kılıç sallarlar
Para dediğin el kiri
Para ile imanın kimde olduğu belli olmaz (bilinmez)
Para isteme benden, buz gibi soğurum senden
Para iyi bir uşak, kötü bir efendidir
Paralı adamdan dağlar bile korkar
Param seni vereyim de mi düşman olayım, vermeyeyim de mi düşman olayım? Vermeyeyim de düşman olayım
Parayı araya değil, paraya vermeli
Parayı veren düdüğü çalar
Parayı zaptetmek deliyi zaptetmekten zordur
Pazar, ilk pazardır
Pazarda herkes ambarındaki unu kadar konuşur
Pek yaş olma, sıkılırsın; pek de kuru olma, kırılırsın
Pekmez gibi malın olsun, Antakya'dan sinek gelir
Pekmezi küpten, kadını kökten al
Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir
Pilav yiyen, kaşığını yanında (belinde) taşır
Pilavdan döne kaşığın sapı (dönenin kaşığı) kırılsın
Rahat ararsan mezarda
Rahvan at kendini yorar
Rakip ölsün de ne yüzden ölürse ölsün
Ramazan bereketli aydır ama duvardan giden kılıca sor (demişler)
Ramazanda yalan söyleyenin (oruç yiyenin) bayramda yüzü kara olur
Rençber kırk yılda, tüccar kırk günde
Rüşvet kapıdan girince insaf (iman) bacadan çıkar
Rüşvet kapıdan girince insaf kapıdan çıkar
Rüzgar esmeyince yaprak oynamaz (dal kımıldamaz)
Rüzgara tüküren kendi yüzüne tükürür
Rüzgarın önüne düşmeyen yorulur
Rüzgarlı günde pamuk atılmaz
Sabah sürçen, geceye dek sürçer
Sabahın kızıllığı akşamı kış eder, akşamın kızıllığı sabahı güz eder
Sabahtan karnını doyuran, küçükken evlenen aldanmamış
Sabır acıdır, (acı ise de) meyvesi tatlıdır
Sabırla koruk helva, dut yağrağı atlas olur
Sabreden derviş, muradına ermiş
Saç sefadan, tırnak cefadan uzar
Saçın ak mı kara mı, önüne düşünce görürsün
Sade pirinç zerde olmaz, bal gerektir kazana; baba malı tez tükenir, evlat gerek kazana
Sadık dost akrabadan yeğdir
Sağ elin verdiğini sol elin görmesin
Sağ olsun da dağ ardında bulunsun
Sağır bir kocayla, kör bir kadın mutlu bir çifttir
Sağır işitmez (duymaz), uydurur (yakıştırır)
Sağlık, varlıktan yeğdir
Sakal bıyığa denk olmayınca berber ne yapsın?
Saksağan danayı, babası hayrına bitlemez
Samur kürkde olsa kabahatli kimse üzerine almaz
Sana taşla vurana, sen aşla vur (dokun)
Sana vereyim bir öğüt: Kendi ununu elinle öğüt (benden sana bir öğüt: ununu elinle öğüt)
Sanatı ustadan görmeyen (öğrenmeyen) öğrenemez
Sarhoşa dokunma kendi yıkılsın
Sarhoşlar ve çocuklar doğruları söylerler
Sarhoştan deli bile korkar
Sarı öküzün yanında duran; ya huyundan ya tüyünden kapar
Sarımsak da acı amma evde lazım bir dişi
Sarımsak içli dışlı, soğan yalnız başlı
Sarışının adı var; esmerin tadı var
Sel gider kum kalır (kişi ettiğini bulur)
Sel ile gelen yel ile gider
Selam kelamdan öncedir (önce gelir)
Selden gelen suya gider
Sen ağa ben ağa, bu ineği (öküzü) kim sağa (sen dede ben dede, bu atı kim tımar ede)
Sen bilirsin deyince (deyirmende) kavga olmaz
Sen işten korkma, iş senden korksun
Sen kazan da düşmana kalsın
Sen olursan bensiz, ben de olurum sensiz
Sen pazarda hiç adam ağzı görmedin mi?
Senden çıkmış bir kaza, kime gidersin imdada
Senden zengin ile ortak olma
Seraskere dana güttüren dünya
Serçe ile konuşanın sesi semadan gelir
Serçeden (kuştan) korkan darı ekmez
Serçeye çubuk beredir
Serkeş öküz soluğu kasap dükkanında alır
Sevda geçer yalan olur, sonra sokar yılan olur
Sevilmedik ot, insanın başucunda biter
Seyrek giden doğan, sık giden soğan
Seyrek git dostuna, kalksın ayak üstüne
Seyrek gitsen (sıkça varma) dostuna, kalksın ayak üstüne
Sıcağa kar mı dayanır?
Sıçan (fare) çıktığı deliği bilir
Sık gidersen dostuna, yatar arka üstüne
Sinek küçüktür ama mide bulandırır
Sırça köşkte oturan, komşusuna taş atmamalıdır
Sirkeyi, sarımsağı düşünen (hesaplayan) paçayı yiyemez
Sitte-i Sevir, her saati bir devir
Soğanı (soğanın acısını) yiyen bilmez, doğrayan bilir
Soğuk, ''kırk kat keçe, ben ondan geçe; bir kat deri, ben ondan geri'' demiş
Sokma akıl, sekiz adım gider
Son pişmanlık fayda vermez (etmez)
Sona kalan dona kalır
Sonradan gelen devlet, devlet değildir
Sonradan görme kuldan, buluttan çıkma günden korkulur
Sora sora Bağdat (Kabe) bulunur
Sorma kişinin aslını, sohbetinden bellidir
Sormak ayıp değil, sormamak (bilmemek) ayıp
Soydur çeker
Söyleyenden dinleyen arif gerek
Söz ağızdan çıkar
Söz biliyorsan söyle, inansınlar; bilmiyorsan söyleme, seni bir adam sansınlar
Söz dediğin yaş deridir, nereye çekersen oraya gider
Söz gümüşse, sükut altındır
Söz var dağa çıkarır, söz var dağdan indirir
Söz verme, verdinse dönme
Sözü söyle alana, kulağında kalana
Sözünü bil, pişir; ağzında der, devşir
Su akarken testiyi doldurmalı (doldur)
Su başından kesilir
Su bulanmayınca durulmaz
Su içene yılan bile dokunmaz
Su testisi su yolunda kırılır
Su uyur, düşman uyumaz
Süküt ikrardan gelir (sayılır)
Sür git dememişler, gör geç demişler
Sürüden ayrılanı (ayrılan kuzuyu, koyunu) kurt kapar
Sütlüyü sürüden çıkarmazlar
Sütten ağzı yanan, ayranı üfleyerek içer (yoğurdu üfleyerek yer)
Suyu havana koy, döv döv yine su
Şahin ile deve avlanmaz
Şahin küçük et yer, deve büyük ot yer
Şahin küçüktür; ama koca turnayı havadan indirir
Şakanın sonu kakadır
Şap ile şeker bir değil
Şapkası dar gelen, başım büyük sanır
Şaşkın ördek başını bırakır, kıçından dalar
Şer işi uzat hayra dönsün, hayır işi uzatma şerre dönmesin
Şeyh uçmaz, müridi uçurur
Şeytan kişiyi kandırır ama suyunu ısıtmaz
Şeytanın dostluğu darağacına kadardır
Şeytanla ortak buğday eken samanını alır
Şık şık (çık çık) eden nalçadır, iş bitiren akçadır
Şimşek çakmadan gök gürlemez
Şu dünyanın bin bir türlü hali var
Şubatın sonundan, martın onundan kork
Şüphe, insanı rahat koymaz; ama çok tehlikeden korur
Şahin avını nerede olsa alır
Tabak sevdiği deriyi yerden yere çarpar
Tabancanın dolusu bir kişiyi korkutur, boşu kırk kişiyi
Takdirle yazılan tedbirle bozulmaz
Tamah varken müflis acından ölmez
Tana kalan dona kalır
Tandır başında bağ dikmek kolaydır
Tarlada izi olmayanın, harmanda yüzü olmaz
Tarlanın iyisi suya yakın, daha iyisi eve yakın
Tarlayı düz al, kadını kız al
Tarlayı tapu zapt etmez, saban zapt eder
Tarlayı taşlı yerden, kızı kardaşlı yerden
Taş düştüğü yerde ağırdır (kalır) (taş yerinde ağırdır)
Tas yere düşmeden çınlamaz
Taşıma (dökme) su ile değirmen dönmez
Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır
Tatlı söz (kelam) dinletir, tatsız söz (kelam) esnetir
Tavşan (dağ) dağa küsmüş, dağın haberi olmamış
Tavşan dağda, suyu ateşte
Tavuğun sadakası yumurta
Tavuk kaza bakmış da kıçını yırtmış
Tayfanın akıllısı, geminin dümeninden uzak durur
Taze bardağın suyu soğuk olur
Tebdil-i mekanda ferahlık vardır
Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir
Tembele ''Kapını ört.'' demişler, ''Yel eser örter.'' demiş
Temel taşı temelde, köşe taşı köşede gerek
Temiz iş altı ayda çıkar
Tencere dibin kara, seninki benden kara
Terzi kendi söküğünü dikemez
Terziye ''Dinlen.'' demişler, ayağa kalkmış
Terziye ''Göç.'' demişler, ''İğnem başımda.'' demiş
Teşbihte (temsilde) hata olmaz
Testiyi kıran da bir, suyu getiren de
Teyze ana yarısıdır
Tilki 'Benim için demem; ama üzümsüz bağın kökü kurusun.' demiş
Tilki erişemediği üzüme, ''Hevengim olsun.'' demiş
Tilki tilkiliğini bildirinceye kadar post elden gider
Tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yer kürkçü dükkanıdır
Tilkiye ''Tavuk kebabı yer misin?'' demişler, ''Adamın güleceğini getiriyorsunuz.'' demiş
Tok, açın halinden bilmez (ne bilir, anlamaz) (Var ne bilsin yok halinden)
Tok iken yemek yiyen, mezarını dişiyle kazar
Top barutu beylikten olunca güllesi Bağdat'a gider
Toprağı işleyen, ekmeği dişler
Türk'ün aklı gözünde
Türkün aklı sonradan gelir
Tutulmayan hırsız beyden büyüktür
Tutulmayan uğru, beyden doğru
Tüy (yüz) güzelliği hamamdan eve, huy güzelliği Urum'dan Şam'a
Ucuzdur vardır illeti, pahalıdır vardır hikmeti
Ulu sözü dinlemeyen, uyuyakalır (uluya kalır)
Ummadığın taş baş yarar
Umut, fakirin ekmeğidir
Una dökülen yağın zararı yok
Ustamın adı Hıdır, elimden gelen budur
Utanma pazar, dostluğu (mideyi) bozar
Uyku ölümün kardeşidir
Uyku, uykunun mayasıdır (damızlığıdır)
Uyuyan fitneyi uyandırma
Ucuz alan pahalı alır (pahalı alan aldanmaz)
Üşüntü köpek mandayı paralar
Üveye etme, özünde bulursun; geline etme, kızında bulursun
Üzümü (üzümünü) ye (de), bağını sorma
Üzümün çöpü var, armudun sapı
Var ne bilsin yok halinden
Vardı bağım malım, gelirdi kardeşlerim; tükendi yağım balım, gelmiyor kardeşlerim
Vardığın yer körse gözünü kapa
Varlığa darlık olmaz
Varsa hünerin, var her yerde yerin; yoksa hünerin, var her yerde yerin!
Varsa (var mı) pulun, herkes kulun; yoksa (yok mu) pulun, dardır yolun
Ver elindeki sapı, git dolan kapı kapı
Ver yiğidi yiğide, Mevla rızkın yetire
Veren el, alan elden üstündür
Verip pişman olmaktansa (olacağına), vermeyip düşman olmak yeğdir (ol)
Verirsen doyur, vurursan duyur
Vermeyince Mabud, neylesin Mahmud
Vur dedik, öldürdü
Vuran mı yiğit, vur diyen mi? -Vur diyen
Vurmak da yiğitlik, kaçmak da
Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol
Yağ (yal) yiyen köpek tüyünden belli olur
Yağlı dilimin yoksa, yağlı dilin de mi yok!
Yağmur tavına ekilen darıdan, kocasından sonra kalkan karıdan hayır gelmez
Yağmur yağsa kış değil mi? Kişi halini bilse hoş değil mi?
Yağmur yağsın da varsın kerpiççi ağlasın
Yağmurda düşmanın koyunu, dostun atı satılsın
Yakın (hayırlı) dost (komşu) hayırsız akrabadan (hısımdan) yeğdir (iyidir)
Yalan parayla değil ya (alınmaz)
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar
Yalancının şahidi şıracı olur
Yalancıyı kaçtığı yere kadar kovalamalı
Yanlış hesap Bağdat'tan döner
Yalnız öküz, çifte (boyunduruğa) koşulmaz
Yalnız taş duvar olmaz
Yanmış harmandan vergi alınmaz
Yapı taşı, yapıdan (yerde) kalmaz
Yar, yıkıldığı gün tozar
Yardımcının yardımcısı olur
Yarım hekim candan eder, yarım hoca dinden eder
Yarına kalan davadan korkma
Yarınki kazdan, bugünkü tavuk yeğdir
Yaşı at pazarından sorarlar
Yaşın yanında kuruda yanar
Yatan aslandan, gezen tilki yeğdir
Yatsının faziletini güveyden sormalı
Yattığı ahır sekisi, çağırdığı İstanbul türküsü
Yavuz (yürük) at, yemini (yavuz it ününü) kendi artırır
Yaza çıkardık danayı, beğenmez oldu anayı
Yazın araması, kışın taraması olmasa herkes besler mandayı
Yeğniği yel alır, ağır yerinde kalır
Yel gelen deliği kapamalı
Yel, kayadan ne koparır (aparır)
Yemeğin iyisi hazırıdır
Yemeyenin malını yerler (üstünede bir bardak su içerler)
Yenecek aş, buğundan belli olur
Yenenle yanana ne dayanır
Yengece 'Niçin yan yan gidersin?' demişler; 'Serde kabadayılık var.' demiş
Yeni dosttan vefa gelmez
Yenilen pehlivan güreşe doymaz
Yerdeki yüze basılmaz (kimse basmaz)
Yerdiğin oğlan (küçük) yer tutar
Yerinden oynayan yetmiş kazaya uğrar, en küçüğü ölüm
Yerine düşmeyen gelin yerine yerine, boyuna düşmeyen esvap sürüne sürüne eskir
Yerini bilmeyen, yılda bir kat elbise eskitir
Yetişemediğin köyün alt tarafında yat
Yiğidi öldür, hakkını yeme
Yiğidin malı meydandadır
Yiğidin sözü, demirin kertiği
Yiğidin yiğide ekmeği ödünç, kötüye sadaka
Yiğit arkasından vurulmaz
Yiğit başından devlet ırak değildir
Yiğit bin yaşar, fırsat bir düşer
Yiğit meydanda belli olur
Yiğit yiğide at bağışlar
Yılan kendi eğriliğine bakmaz da ''Devenin boynu eğri.'' der
Yılan ne kadar eğri gitse deliğine doğru girer
Yılana yumuşak diye el sunma
Yılanın sevmediği ot, deliğinin ağzında biter
Yırtılan deli Ahmet'in yakası
Yiyen bilmez doğrayan bilir
Yoğurdum (ayranım) ekşidir diyen olmaz
Yoksul ala ata binse selam durmaz
Yol yürümekle, borç ödemekle tükenir
Yola giden yorulmaz
Yolcu yolunda gerek
Yoldan kal, yoldaştan kalma
Yoldan (yol ile) giden yorulmaz
Yolu sormak, kaybolmaktan iyidir
Yörüğün göçü gide gide düzelir
Yük altında eşek anırmaz
Yük altından eşek kalır
Yüksek dağın başı dumanlı olur
Yularsız deve yedilmez
Yumurtada kıl bitmez
Yumurtadan çıkan yine yumurta çıkarır
Yurdun otlusundan kutlusu yeğdir
Yürük at yemini kendi arttırır
Yürük ata kamçı değmez
Yuvayı dişi kuş yapar
Yuvayı yapan dişi kuştur
Yuyucunun hakkı eline geçsin de ölü ister cennete gitsin ister cehenneme
Yüz yüzden utanır
Yüzü güzel olanı değil huyu güzel olanı sev
Yüzü güzel olanın huyu (da) güzeldir
Yüzünü bulan astarını da ister
Zararın neresinden dönülse (dönersen - dönsen) kardır
Zemheride kar yağmasından, kan yağması iyidir
Zemheride sür de çalı ile sür
Zemheride yoğurt isteyen cebinde bir inek taşır
Zemheriden sonra ekilen darıdan, kocasından sonra kalkan karıdan hayır gelmez
Zengin adam, elindeki kendine yeten adamdır
Zengin arabasını dağdan aşırır, züğürt düz ovada yolunu şaşırır
Zengin giyerse "sağlıcakla", fakir giyerse "nereden buldun ki!" derler
Zengin kesesini döver, züğürt dizini
Zenginin ayakucunda uyuyacağına, fakirin başucunda uyu
Zenginin ayıbı, fukaranın hastalığı meydana çıkmaz
Zenginin gönlü olana kadar (olasıya), fakirin canı çıkar
Zenginin iki dünyası da mamurdur
Zenginin kağnısı dağdan aşar, fakirin eşeği düz yolda şaşar
Zenginin malı, fakirin dölü kıymetli olur
Zenginin malı, züğürdün çenesini yorar
Zeyrek kuş iki ayağından tutulur
Zırvada mantık aranmaz
Zor kapıdan girerse, şeriat bacadan çıkar
Zora dağlar dayanmaz
Züğürt olup düşünmektense, uyuz olup kaşınmak yeğdir
Züğürtlük zadeliği bozar
Zurnada peşrev olmaz (ne çıkarsa bahtına)
Zahirenin (çiftçinin) ambarı sabanın ucundadır

Deyimler Sözlüğünde D


aba altından değnek göstermek
aba altından sopa göstermek
abazan döküntüsü
abazan köyün dişi eşeği
abdestinde namazında olmak
abdestinden şüphesi olmamak
abdestsiz yere basmamak
abluka altında tutmak
acından ölmek
acısına dayanamamak
aç kurt gibi saldırmak
açık kaldırım
açık kaldırımcı
açıklık kazandırmak
açtı ağzını yumdu gözünü
adam oluncaya kadar kırk fırın ekmek ister
adamdan saymak
adamım
adamına düşmek
âdet yerini bulsun diye
adı batası
adı batasıca
adı bile okunmamak
adı çıkmış dokuza
adı çıkmış dokuza, inmez sekize
adı kalmak
adı karışmak
adımını denk atmak
adını bağışlamak
ağaca çıksa pabucu yerde kalmaz
ağına düşürmek
ağız değiştirmek
ağız tadı ile
ağlama duvarına dönmek
ağza düşmek
ağzı açık ayran delisi
ağzı dili bağlanmak
ağzı dört köşe olmak
ağzına düşmek
ağzında bakla ıslanmamak
ağzından yel almak
ah edip eh işitmek
ahını yerde koymamak
ak sakaldan yok sakala gelmek
aklı başından bir karış yukarda
aklı durmak götü tavana vurmak
aklı durmak kıçı tavana vurmak
aklı götünde
aklı sikinde
aklından zoru olmak
akordeon olmak
akşamdan kalma
akü doldurmak
al beni gaydası
alabanda olmak
alabandayı çekmek
alabandayı yemek
alâkaya çay demlemek
alavere dalavere Kürt Mehmet nöbete
alavere dalavere yapmak
alçacık boylu kadife donlu
aldın mı babayı?
aldın mı başını?
aldın mı kafayı?
aldın mı?
alın teri dökmek
altında kalmak
altmış dokuz
am budalası
aman zaman dedirtmemek
amfendi
amı götü dağıtmak
amma da yaptın
baba baba değil iskele babası
babadan babaya
babadan oğula
babaları üstünde olmak
babası üstünde olmak
bacak kadar boyu var, türlü türlü huyu var
badem gibi
baklayı ağızdan çıkarmak
bal dök de yala
balık etinde
bardaktan boşanırcasına
başı darda olmak
başı dönmek
başı yukarıda olmak
başına dert açmak
başına devlet kuşu konmak
başına vur elinden ekmeğini al
başından aşağı kaynar sular dökülmek
benden sonra tufan
benim adım Hıdır elimden gelen budur
bıçak kemiğe dayanmak
bileğinde altın bileziği olmak
bin dereden su getirmek
bir ağızdan çıkan bin dile yayılır
bir ayak üstünde bin yalan söylemek
bir çırpıda
bir dalda duramamak
bir dikili ağacı olmamak
bir don bir gömlek kalmak
bir dudağı yerde bir dudağı gökte
bir eli yağda bir eli balda
bir elle verdiğini öteki elle almak
bir kaşık suda boğmak
bir kazanda kaynamak
bir koltuğa iki karpuz sığdırmak
bir yaşına daha girmek
birbirine düşmek
boğazı düğümlenmek
boğazından artırmak
boş atıp dolu tutmak
boşan da semerini ye
boynu kıldan ince
bulanık suda balık avlamak
buldukça bunamak
Bulgurlu’ya gelin mi gidecek?
burnu havada olmak
burnu havalarda
burnu Kaf dağında olmak
burnunda tütmek
burnundan solumak
burnunun dikine gitmek
burnunun direği sızlamak
büyümüş de küçülmüş
Cafer ağanın abdest suyu
camadanı fora etmek
can damarına basmak
can derdine düşmek
can kulağı ile dinlemek
can kulağıyla dinlemek
candan yanmış
canına yandığım
canından bezmek
canını dar atmak
canını dişine katmak
canını dişine takmak
cebi delik
cebinde akrep olmak
cebinden çıkarmak
cebini doldurmak
ceddine okumak
cehenneme kadar yolu var
cehennemin dibi
cendereye koymak
cihan durdukça
cim karnında bir nokta
cumbadak dalmak
çabalama kaptan ben gidemem
çalımından geçilmemek
çalmadan oynamak
çatlasa da patlasa da
çekirdekten yetişmek
çenesi düşmek
çileden çıkmak
çizmeden yukarı çıkmak
çoban kulübesinde padişah düşü görmek
çoban kulübesinde padişah rüyası görmek
çoğu gitti azı kaldı
çorbada tuzu bulunmak
çorbada tuzu olmak
dağa çıkmak
dağarcıkta bir şey kalmamak
dağdan gelip bağdakini kovmak
dağları devirmek
daha iyisi can sağlığı
dakikası dakikasına uymaz
dal budak salmak
dal gibi kalmak
dal kol atmak
dala çıka
dalavere çevirmek
dalga boyu aynı olmak
dalgaya düşmek
dalgayı başa almak
dalgınlığına getirmek
dalına basmak
dalıp çıkmak
dalıp gitmek
dallandırıp budaklandırmak
dallanıp budaklanmak
dalları basmak
dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı
dama taşı gibi oynatmak
damak çatlatan
damarına basmak
damarına çekmek
damarını bulmak
damdan düşer gibi
damga vurmak
damgasını vurmak
danalar gibi bağırmak
dananın kuyruğu kopmak
dandini bebek
darbe vurmak
darbe yemek
darboğazdan geçmek
darısı dostlar başına
davul dövmek
davul görür oynar, mihrap görür ağlar
dediği dedik, çaldığı düdük
dediğinden çıkmak
defi bela kabilinden
defter açmak
defterden silmek
defteri dürülmek
defterini dürmek
değirmen taşının altından diri çıkar
değirmene gelen nöbet bekler
değirmenin suyu nereden geliyor?
dehşete kapılmak
dekbaz
deli bayrağı açmak
deli danalar gibi dönenmek
deli danalar gibi dönmek
deli divane olmak
deli etmek
deli kızın çeyizi gibi
deli olmak işten değil
deli pösteki sayar gibi
deli Raziye
deliğe girmek
delik deşik aramak
delinin eline değnek vermek
deliye dönmek
deliye her gün bayram
dem çekmek
dem sürmek
demediğini bırakmamak
demem o deme değil
demeye kalmamak
demir almak
demir atmak
demir gibi olmak
demir leblebi
denizi geçip çayda boğulmak
derdini dökmek
derdini Marko Paşa’ya anlat
dereden tepeden konuşmak
dereyi görmeden paçaları sıvamak
derinlere dalmak
derisi kemiklerine yapışmak
derisini yüzmek
destan gibi
deve kuşu gibi başını yere gömmek
devede kulak
deveyi hamuduyla yutmak
deveyi havutuyla yutmak
devlet kuşu
devreye girmek
deyip de geçmek
deyip de geçmemek
dırdır etmek
dış kapının dış mandalı
dışı seni, içi beni yakar
dibi düşmek
didik didik etmek
dik başlı
dikili ağacı olmamak
dil dökmek
dil uzatmak
dilenemez dilenci
dili bir karış
dili çetrefilli olmak
dili dolaşmak
dili varmamak
dilinde tüy bitmek
diline düşmek
dilini zaptetmek
dilinin altındaki baklayı çıkarmak
dilinin altındaki baklayı çıkartmak
dillere düşmek
Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak
direksiyon sallamak
dirsek çevirmek
diş geçirememek
diş göstermek
dişini sıkmak
dişini sökmek
dişinin kovuğuna yetmemek
dişlek kodaman
dişleri dökülmek
divaneye dönmek
diz çökmek
diz dize oturmak
dizginleri eline almak
dizginleri gevşetmek
dizginleri salıvermek
doğduğuna inanıp öldüğüne inanmamak
doğmamış çocuğa don biçmek
dokuz doğurmak
dokuz köyden kovulmuş
dolmaları yutmak
domuzdan kıl koparmak
dona kalmak
dost kazığı
dosta düşmana karşı
dostlar başına
dosya açmak
doyumluk değil tadımlık
dozunu kaçırmak
dört ayak üstüne düşmek
dört duvar arasında kalmak
dört göz bir evlat için
dört gözle beklemek
dört yanı deniz kesilmek
dörtnala kaldırmak
döviz kaçırmak
dudak büzmek
dudukuşu
dumanı üstünde
dumur olmak
durup dinlenmeden
dut yemiş bülbüle dönmek
duyguları okşamak
düdük gibi olmak
düğün değil bayram değil eniştem beni niye öptü
düğün dernek, hep bir örnek
dümdüz etmek
dümen çevirmek
dümen suyundan gitmek
dünya kazan ben kepçe
dünyadan el etek çekmek
dünyaya gözlerini açmak
dünyaya gözlerini kapamak
dünyaya kazık çakmak
dünyaya kazık kakmak
dürbünün tersiyle bakmak
düşeş atmak
düşte görse hayra yormamak
düşünüyorum, öyleyse varım
düzlüğe çıkmak
Ebussuut Efendi'nin gelini
Ebusuut Efendinin torunu
edepsizliği gündeliğe takılmak
efendilik yapmak
efendizadem
eğrisi doğrusuna gelmek
ekmeği dizinde
ekmeğini kana doğramak
ekmek elden su gölden
el kaldırmak
el üstünde gezmek
eli ayağı dolaşmak
eli kulağında
eline su dökemez
eline vur ekmeğini ağzından al
elini vicdanına koyarak konuşmak
Eski çamlar bardak oldu
eski köye yeni âdet getirmek
eşeğe gücü yetmeyip semerini dövmek
eşekten düşmüş karpuza dönmek
etek belde
ev ev dolaşmak
evi sırtında
evlerden ırak
eyere de gelir semere de
ez ez de suyunu iç
fais ce que je dis, pas ce que je fais
falcı değilim ya
fare düşse başı yarılır
fare l'avvocato del diavolo
feleğin çemberinden geçmek
feleğin çemberinden geçmiş
ferman dinlemek
fıkırdamak
fıldır fıldır aramak
fındık kabuğunu doldurmaz
fındık kırmak
fitil fitil burnundan getirmek
formunda olmak
gafil baş düşmana eş
gagasından yakalamak
gece gündüz dememek
geçmişi kandilli
geçti Bor’un pazarı sür eşeği Niğde’ye
gedik kapamak
gerdan süpürgesi
gık dememek
gırtlağından kesmek
giderayak
gidişini beğenmemek
girecek delik aramak
girye bana hande sana
göğe merdiven kurmak
gök demir, yer bakır
gölgede bırakmak
gölgede kalmak
gölgesinden korkmak
gömleğinden geçirmek
gömlek değiştirir gibi değiştirmek
gönlünde yatmak
gönül eğlendirmek
gönül gezdirmek
gönülden çıkarmak
gönülden ırak olmak
gördüğüne aşık görmediğine bulaşık
göründü Sivas'ın bağları
göz ardı etmek
göz nuru dökmek
göz önünde tutmak
gözaydın etmek
gözaydına gelmek
gözaydına gitmek
gözden düşmek
gözden gönülden çıkarmak
gözden ırak tutmak
gözden kaybetmek
gözleri dolu dolu olmak
gözleri fıldır fıldır etmek
gözleri yollarda kalmak
gözleri yuvalarından fırlamak
gözleri yuvasından fırlamak
gözlerinde şimşekler çakmak
gözlerinin içine kadar kızarmak
gözü dışarıda
gözü dönmek
gözü dünyayı görmemek
gözü yükseklerde olmak
gözünün önünden geçmek
güdük kalmak
gününü doldurmak
güvendiği dağlara kar yağmak
güvendiği dal elinde kalmak
haddeden geçmek
hak deliği
Halep ordaysa arşın burada
Halep yolunda deve izi aramak
haline bakmaz Hasan Dağı’na oduna gider
hangi taşı kaldırsan altından çıkar
haritadan silmek
havanda su dövmek
hayale dalmak
hazırdan yemek
hem kel hem fodul
her boyayı boyandık da bir fıstıki yeşil mi kaldı?
her gördüğü sakallıyı babası sanmak
her işin hakkından gelmek
her sakala bir tarak uydurmak
her telden çalmak
herkes gider Mersin’e biz gideriz tersine
hesaptan düşmek
hırsıza kendir yakışır gibi yakışmak
hilesi hurdası yok
hodri meydan
hurdaya çevirmek
hüt dağı gibi şişmek
ılıca ördeği
ırgat pazarına döndürmek
iâde-i îtibâr
iç güveysinden hallice
içeri düşmek
içi dışına çıkmak
içinde parmağı olmak
iğne atsan yere düşmez
iğne yutmuş maymuna dönmek
iğneden ipliğe
ihtiyat kaydıyla
iki arada bir derede
iki ateş arasında kalmak
iki cami arasında kalmış beynamaza dönmek
iki dirhem bir çekirdek
ikindiden sonra dükkan açmak
ikisi bir kazanda kaynamamak
iliklerine kadar ıslanmak
inadım inat götüm iki kanat
ince eleyip sık dokumak
indiragandi
ipe dizmek
ipleri birinin elinde olmak
istediği gibi at oynatmak
iş başa düşmek
işe dört elle sarılmak
işi başından aşkın olmak
işi düşmek
işin içinde iş var
işin ucu birine dokunmak
işinde yükselmek
itsiz köye dönmek
iyi gün dostu
iyiye iyi, kötüye kötü demek
izinden gitmek
izinden yürümek
jeton düşmek
kaba düşmek
kabak tadı vermek
kaç para eder
kaçacak delik aramak
kadere razı olmak
kafası yerinde olmamak
kafasına dank etmek
kafasını duvardan duvara vurmak
kağıt üzerinde kalması
kaleyi içinden fethetmek
kalubeladan beri
kambersiz düğün olmaz
kan alacak damarı bilmek
kan ter içinde kalmak
kanadı altına almak
kandilin yağı tükenmek
kandilli küfür
kapanın elinde kalmak
kapı gibi adam
kapıdan kovsan bacadan girer
kapısını aşındırmak
kara gün dostu
kara kara düşünmek
Karadeniz’de gemilerin mi battı?
karda yürüyüp izini belli etmemek
karga bokunu yemeden
kaşının altında gözün var dememek
kazan kaldırmak
kazdığı kuyuya düşmek
kazık kadar
keçi inadı
kedi gibi
kedi gibi dört ayak üstüne düşmek
kedi ile harara girmek
kedi ile köpek gibi
kemeri dolu olmak
kendi kabuğuna çekilmek
kendi kuyusunu kazmak
kendine yontmak
kendini ateşe atmak
kırdığı ceviz bini aştı
kırkından sonra saz çalmak
kirli çamaşırlarını ortaya dökmek
koynunda yılan beslemek
koyunun kaval dinlediği gibi dinlemek
köküne kibrit suyu dökmek
köpeğe hoşt, kediye pişt dememek
köprünün altından çok sular aktı
köprüyü geçinceye kadar ayıya dayı demek
körler mahallesinde ayna satmak
köşeyi dönmek
kulakları dolmak
kundak koymak
kurdu koyunla barıştırmak
kurşun yağdırmak
kurtlarını dökmek
küçük düşmek
küpe dönmek
küpünü doldurmak
kürek kadar dili olmak
laf ağzında kalmak
laf altında kalmamak
laf düşmemek
lafı ağzında kalmak
lakırtı ağzından dökülmek
lala paşa eğlendirmek
leb demeden leblebiyi anlamak
leyleği havada görmek
lodos balığı
lokman hekimin ye dediği
madalyonun öteki yüzü
mahkemede dayısı olmak
mahkemeye düşmek
maksadı üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek
mangalda kül bırakmamak
mart kedisi gibi
maskesi düşmek
mavi boncuk dağıtmak
maydanoz olmak
Medine fukarası gibi dizilmek
mekik dokumak
mendil sallamak
merdiven dayamak
meryem Ana kandili gibi
meşe odunu
meydan vermek
meydana atılmak
Mısır'daki sağır sultan bile duydu
Mısır’daki Sağır Sultan bile duydu
mızrağı çuvala sığdıramamak
midesi yanmak
mideye oturmak
mirasyedi
muma döndürmek
Müslüman adam
nal deyip mıh dememek
nalıncı keseri gibi kendine yontmak
nalları dikmek
ne kızı verir ne dünürü küstürür
ne mal olduğunu biliriz
ne oldum delisi olmak
ne sularda?
ne yer, ne yedirir
nefsine yedirememek
nereden esti
nevaleyi düzmek
nevri dönmek
nideceğim
nohut oda bakla sofa
o bir düşeş
ocağına incir ağacı dikmek
ocağını söndürmek
odun gibi
oh demek
ok gibi ciğerine işledi
ok yaydan çıktı
olmayacak duaya amin demek
omuzda taşımak
omzunda taşımak
on ikiden vurmak
on parmağında on kara
on parmağında on marifet
ona buna dil uzatmak
orta direk
ortadan kaldırmak
ortaya dökmek
ot yoldurmak
öbür dünyayı boylamak
ödü kopmak
ödü patlamak
ödünü koparmak
ödünü patlatmak
öküz altında buzağı aramak
öküz boyunduruğa bakar gibi bakmak
öküz öldü ortaklık bozuldu
öküz öldü, ortaklık bozuldu
öküze boyunduruğunu kuyruğundan vurmak
ölüm döşeğinde
ölüp ölüp dirilmek
ölür müsün, öldürür müsün?
ölüsü ortada kalmak
ömür adam
ömür adamsın
önde gelmek
öne düşmek
öp de başına koy
öpücük göndermek
ördek avlamak
pabucu dama atılmak
pabucuna kum dolmak
padavra gibi
padavrası çıkmış
para dökmek
paraya para dememek
parayı denize atmak
parmağına dolamak
parmağında oynatmak
parmağını bile kıpırdatmamak
parmak kadar
pay edene pay kalmamak
paydos borusunu çalmak
perde arkası
pes demek
peşinden koşmak
peşinden sürüklemek
pilavdan yemek
pirinci su kaldırmamak
pislik parmağından akmak
piyasaya düşmek
post elden gitmek
postu deldirmek
postu sudan çıkarmak
postuna saman doldurmak
pöstekiyi sudan çıkarmak
pusuya düşürmek
rafta kurabiye var ama size göre değil
rahat döşeği
rahat yüzüne hasret kaldı
rotayı değiştirmek
ruhu bile duymaz
rüyasında görse hayra yormaz
rüzgar gelecek delikleri tıkamak
saç saça, baş başa dövüşmek
saçı bitmedik
saçı topuklarını dövmek
saçılıp dökülmek
saçına ak düşmek
saçına başına bakmadan
saçlı sakallı adam
sadede gelmek
sadık dost
sağa sola bakmadan
sağlam ayakkabı değil
sakala soğan doğramak
sakaldan kesip bıyığa eklemek
sakalım yok ki sözüm dinlensin
saldım çayıra Mevla’m kayıra
saman altından su götürmek
sandalye kavgası
sandık düzmek
sandıktan çıkmak
sarı Yahudi
sarımsak yemedim ki ağzım koksun
sefa bulduk
sefalar getirdiniz
sel ağzından kütük kapmak
sel önünden kütük kapmak
selam verdik, borçlu çıktık
sen giderken ben geliyordum
senden gelecek çıraya puf
seninki can da benimki patlıcan mı?
sermayeyi kediye yüklemek
sevda çekmek
sevincinden ağzı kulaklarına varmak
sınır dışı etmek
sıra dayağı
sırtından atmak
sırtından kazanmak
sırtını dayamak
sidik yarışı
sidik yarışına girmek
sinek kaydı tıraş
soğan yemedim ki ağzım koksun
solda sıfır
soluk aldırmamak
söyleye söyleye dilimde tüy bitti
söz düşmemek
sözü yere düşmek
sözüm meclisten dışarı
su dökmek
su içinde
suratı mahkeme duvarı
suya düşmek
suya sabuna dokunmamak
suyu başından kesmek
suyu bulandırmak
sürtüp durmak
sürüden ayrılmak
süt dökmüş kedi gibi olmak
Şafii köpeğine dönmek
şansı dönmek
şeytan diyor ki
şeytana külahını ters giydirmek
şeytana pabucunu ters giydirmek
tabanı yanmış it gibi dolaşmak
tadında bırakmak
tadını kaçırmak
takke düştü kel göründü
tam adamına düşmek
taş taş üstünde bırakmamak
tavşana kaç, tazıya tut demek
tavuğuna kışt demek
teessüf ederim
tepeden bakmak
tepesinde havan dövmek
tepesinden kaynar sular dökülmek
ter dökmek
tereyağından kıl çeker gibi
ters tarafından kalkmak
testi kırılsa da kulpu elinde kalır
tıka basa doldurmak
tiridine banmak
top patlasa duymamak
topun ağzında olmak
toz kondurmamak
tur bindirmek
tut kelin perçeminden
tutunacak dalı olmamak
tuzlayayım da kokmayasın
tütünü tepesinden çıkmak
tüy dikmek
tüyleri diken diken olmak
ucu dokunmak
utancından yerin dibine geçmek
utandınsa yüzüne kalbur tut
uyku gözünden akmak
uykuya dalmak
ücüğünden cücüğüne
ümidi boşa çıkmamak
üsküdar dolmuşu gibi birbirinin üzerine
üst perdeden başlamak
üst perdeden konuşmak
üstünde durmak
üstünden atmak
üstüne bir bardak su içmek
üzerinden atmak
üzüm yemek değil bekçi dövmek
üzümün çöpü, armudun sapı var
vadesi gelmek
vakit öldürmek
vardığın yer körse sen de gözünü kapa
varlık içinde yaşamak
verilmiş sadakası olmak
vık dedirtmemek
vidaları gevşemek
vidin kalesi gibi metin olmak
voyvoda kesilmek
vur deyince öldürmek
vurduğu çok; ama öldürdüğü yok
vurduğu yerden ses getirmek
vücuda getirmek
vücudunu ortadan kaldırmak
ya bu deveyi gütmeli ya bu diyardan gitmeli
ya deve ya deveci
ya devlet başa ya kuzgun leşe
ya sopa yememiş ya da saymasını bilmiyor
yahudi pazarlığı
yakadan atmak
yakadan geçirmek
yakasından atmak
yanağında güller açmak
yandan çarklı
yangın var diye bağırmak
yangından mal kaçırmak
yaprak kıpırdamamak
yedeğe almak
yedi canlı
yedi düvelle barışık
yedi kat el
yediden yetmişe
yediği naneyi kokutmak
yediği önünde yemediği ardında
yediği önünde, yemediği ardında
yel kayadan ne alır
yel üfürdü sel götürdü
yem dökmek
yeme de yanında yat
yemeden içmeden
yemeden içmeden kesilmek
yenilir yutulur gibi değil
yer demir, gök bakır
yerden alıp gökte yemek
yerin dibine geçmek
yerinde duramamak
yerinde saymak
yerinde su çıkmadı ya!
yerini doldurmak
yıldırım gibi
yıldırımları üstüne çekmek
yıldıza kement atmak
yıldızı parlamak
yıldızı sönmek
yıldızları barışık olmak
yıldızları saydırmak
yok devenin başı
yok devenin nalı
yola düşmek
yoldan çıkmak
yollara düşmek
yolu düşmek
yuları birinin elinde olmak
yumurta kapıya dayanmak
yükseklerde dolaşmak
yükseklerde uçmak
yükte hafif, pahada ağır
yürekte var elde yok
Yüz verdin ayıya, geldi sıçtı halıya
yüzünden kan damlamak
180 derece dönmek
Abdestbozan Otu
Abdestini Vermek
Abidik Gubidik
Acele Yürüyen Yolda Kalır
Acı Badem Kurabiyesi
Acıklı Komedi
Acze Düşmek
Aç Doyurmak
Açık Deniz
Açık Devre
Açık Dolaşım Sistemi
Açık Duruşma
Açık Düşme
Açık Kredi
Açık Ordugâh
Açıortay Düzlemi
Açmaza Düşmek
Açtı Ağzını, Yumdu Gözünü
Ad Almak
Ad Bilimi
Ad Cümlesi
Ad Durumu
Ad Gövdesi
Ad Koymak
Ad Kökü
Ad Takmak
Ad Tamlaması
Ad Vermek
Ad Yapmak
Ada Balığı
Ada Soğanı
Ada Tavşanı
Adalet Dağıtmak
Adalet Kapısı
Adalet Mahkemesi
Adalete Teslim Etmek
Adalete Teslim Olmak
Adaletine Sığınmak
Adam Almamak
Adam Başına
Adam Beğenmemek
Adam Boyu
Adam Değilim
Adam Etmek
Adam Kullanmak
Adam Sarrafı
Adam Sen De!
Adamakla Mal Tükenmez
Adamına Göre
Adamlık Sende Kalsın
Adap Erkân
Adapte Etmek
Aday Göstermek
Aday Olmak
Adaylığını Koymak
Adezyon Kuvveti
Adı Batmak
Adı Belirsiz
Adı Duyulmak
Adı Geçmek
Adı Gibi Bilmek
Adı Kaldırılmak
Adı Olmak
Adı Var
Adım Adım Gezmek
Adımını Attırmamak
Adımlarını Açmak
Adımlarını Seyrekleştirmek
Adımlarını Sıklaştırmak
Adını Ağzına Almamak
Adını Anmak
Adını Koymak
Adını Taşımak
Adını Vermek
Adıyla Sanıyla
Adî Adım
Adî Defter
Adî Kesir
Adî Suçlu
Adlı Adıyla
Adlı Sanlı
Adlî Makam
Adlî Merci
Adlî Polis
Adlî Tabip
Adlî Tatil
Adlî Yıl
Adlî Zabıta
Adliye Teşkilâtı
Adres Kartı
Adres Kitabı
Adres Makinesi
Adres Rehberi
Adsız Parmak
Adsız Sansız
Af Dilemek
Afrika Domuzu
Ağ Kurdu
Ağa Borç Eder, Uşak Harç
Ağılda Oğlak Doğsa Ovada Otu Biter
Ağır Durmak
Ağız Dalaşı
Ağız Değişikliği
Ağız Dil Vermemek
Ağızda Dağılmak
Ağızdan Ağıza
Ağızdan Burun Yakın, Kardeşten Karın Yakın
Ağızdan Dolma
Ağlar Gözden, Sahte Sözden Kendini Sakın
Ağzı Burnu Yerinde
Ağzı Dili Tutulmak
Ağzı Dolu Dolu Konuşmak
Ağzı Havada
Ağzı Kulaklarında
Ağzı Torba Değil Ki Büzesin
Ağzına Geldiği Gibi
Ağzına Kadar
Ağzında Büyümek
Ağzında Yaş Kalmamak
Ağzından Dökülmek
Ağzından Kapmak
Ağzından Lokmasını Almak
Ağzını Dilini Bağlamak
Ağzının Tadı Bozulmak (Veya Kaçmak)
Ağzının Tadını Bilmek
Ağzının Tadını Kaçırmak
Ah Yerde Kalmaz
Ahenk Kaidesi
Ahı Yerde Kalmamak
Ahlâk Dışı
Ahlâk Dışıcılık
Ahmağa Yüz, Abdala Söz Vermeye Gelmez
Ahret Kardeşi
Aile Adı
Aile Dostu
Aile Saadeti
Ak Demir
Ak Don Kara Don Geçitte Belli Olur
Ak Koyunun Kara Kuzusu Da Olur
Ak Madde
Ak Yıldız
Akacak Kan Damarda Durmaz
Akan Sular Durmak
Akan Yıldız
Akça Armudu
Akdeniz Humması
Akdeniz Mavisi
Akıl Danışmak
Akıl Defteri
Akıl Dışı
Akıl Dışıcılık
Akıl Dişi
Akıl Doktoru
Akıl Durdurmak
Akıl Erdirememek (Veya Ermemek)
Akıl Erdirmek
Akıl Kethüdası
Akılda Kalmak
Akılda Tutmak
Akıllı Köprü Arayıncaya Dek Deli Suyu Geçer
Akım Derken Bokum Demek
Akidesi Bozuk
Akis Uyandırmak
Akit Vaadi
Aklı Başında Olmamak
Aklı Başından Gitmek
Aklı Başka Yerde Olmak
Aklı Bir Yerde Olmak
Aklı Dağılmak
Aklı Durmak
Aklı Sonradan Gelmek
Aklıma Gelen Başıma Geldi
Aklına Düşmek
Aklına Sığdırmak
Aklında Kalmak
Aklında Tutmak
Aklından Geçirmek
Aklından Geçmek
Aklını Başından Almak
Aklının Köşesinden Geçmemek
Akmasa Da Damlar
Akordu Bozuk
Akraba Diller
Aksi Tesadüf
Akşam Azadı
Akşam Simidi
Akşam Yıldızı
Akşama Doğru
Akşamdan Akşama
Akşamdan Kalmış (Veya Kalma)
Akşamdan Kavur, Sabaha Savur
Al Benden De O Kadar
Al Giymedim Ki Alınayım
Alabanda Ateş
Alabanda Etmek
Alabanda Vermek
Alaca Düşmek
Alâka Duymak
Alâkadar Etmek
Alâkadar Olmak
Alarga Durmak
Alargadan Seyretmek
Alçacık Dağları Ben Yarattım Demek
Aldırış Etmemek
Alesta Durmak
Aleyhe Dönmek
Aleyhinde (Veya Aleyhine) Söylemek (Veya Bulunmak)
Aleyhinde Olmak
Aleyhine Dönmek
Alfabe Dışı
Alışkanlığında Olmak
Alışkanlık Edinmek
Alışmış Kudurmuştan Beterdir
Allah Bahtından Güldürsün
Allah Bana, Ben De Sana
Allah Beterinden Saklasın (Veya Esirgesin)
Allah Dağına Göre Kar Verir
Allah Derim
Allah Dirlik Düzenlik Versin
Allah Dokuzda Verdiğini Sekizde Almaz
Allah Dört Gözden Ayırmasın
Allah Düşmanıma Vermesin
Allah Gecinden Versin
Allah Kazadan Belâdan Saklasın
Allah Kısmet Ederse
Allah Ne Verdiyse
Allah Senden Razı Olsun
Allah Sevdiğine Dert Verir
Allah Tekrarına Erdirsin
Allah Vere De
Allah Verince Kimin Oğlu, Kimin Kızı Demez
Allah Yarattı Dememek
Allah Yürü Ya Kulum Demiş
Allah Ziyade Etsin
Allah'ın Adamı
Allah'ından Bulsun
Alnında Yazılmış Olmak
Alt Deri
Alt Diş
Alt Dudak
Altıdan Yemek
Altın Adı Pul Oldu, Kız Adı Dul Oldu
Altın Adını Bakır Etmek
Altıncı Duyu
Altında Kalmamak
Altından Kalkamamak
Amaç Dışı
Amaç Edinmek
Aman Dedirtmek (Veya Amana Getirmek)
Aman Derim!
Aman Dilemek
Aman Diyene Kılıç Kalkmaz
Amasya'nın Bardağı, Biri Olmazsa Biri Daha
Ambarda Kurutma
Ambargoyu Kaldırmak
Amcamla Dayım, Hepsinden Aldım Payım
Amme Davası
Ana Bilim Dalı
Ana Cadde
Ana Dal
Ana Defter
Ana Deniz
Ana Deniz Bilimi
Ana Dil
Ana Dili
Ana Direk
Ana Doğrusu
Ana Duvar
Ana Kadın
Ana Kızına Taht Kurar, Kız Bahtı Kocadan Arar (Veya Ana Kızına Taht Kurmuş, Baht Kuramamış)
Ana Rahmine Düşmek
Ana Toplardamar
Anadan Doğma
Anadan Görme
Anahtar Uydurmak
Anam Avradım Olsun
Anası Danası
Anası Yerinde
Anasına Avradına Sövmek
Anasından Doğduğuna Pişman Etmek
Anasından Emdiği Süt Burnundan (Fitil Fitil) Gelmek
Anasından Emdiği Sütü Burnundan Getirmek
Ankara Kedisi
Anladımsa Arap Olayım
Anlam Daralması
Anlam Değişmesi
Anlaşıldı Vehbi'nin Kerrakesi
Anlayıp Dinlemek
Ansiklopedik Sözlük
Ant Kardeşi
Ant Verdirmek
Antibiyotik Tedavisi
Ar Ve Hayâ Perdesi Yırtılmak
Ar Yılı Değil, Kar Yılı
Ara Deniz
Ara Yerde
Arabistan Defnesi
Arada Bir
Arada Kaynamak
Aradan Kaldırmak
Aralarına Kara Kedi Girmek
Aralarında Dağlar Kadar Fark Olmak
Aralarından Su Sızmamak
Arası Geçmeden
Arayıp Da Bulamamak
Ardı Ardına
Ardıç Otu
Ardıç Rakısı
Ardıl Görüntü
Ardın Ardın
Ardına (Veya Arkasına) Düşmek
Ardına Kadar Açık
Ardında Yüz Köpek Havlamayan Kurt, Kurt Sayılmaz
Ardından Sapan Taşı Yetişmez
Ardını Almak (Veya Getirmek)
Ardını Bırakmamak
Ardını Kesmek
Ardışık Görüntü
Ardışık Olgular
Ardışık Sayılar
Arı Dalağı
Arı Gibi Eri Olanın Dağ Kadar Yeri Olur
Arına Dokunmak
Ari Dil
Arkada Bırakmak
Arkada Kalanlar (Veya Arkadakiler)
Arkada Kalmak
Arkadan Arkaya
Arkadan Söylemek
Arkadaş Canlısı
Arkadaş Değil, Arka Taşı
Arkadaş Olmak
Arkadaşını Söyle, Kim Olduğunu Söyleyeyim
Arkadaşlık Etmek
Arkasına Düşmek (Veya Takılmak)
Arkasında Dolaşmak (Veya Gezmek)
Arkasından Koşmak
Arkasından Sürüklemek
Arkasını Dayamak
Armudu Soy Ye, Elmayı Say Ye
Armut Piş Ağzıma Düş!
Arnavut Kaldırımı
Arpacı Kumrusu Gibi Düşünmek
Art Arda
Art Damak
Art Düşünce
Art Elden
Art Oda
Art Zamanlı Dil Bilimi
Artık Değer
Arz Dairesi
Arz Derecesi
Arz Odası
Arzu Duymak
Arzuhâl Gibi (Veya Kadar)
Askerlik Dairesi
Askıda Bırakmak
Askıda Kalmak
Aslan Yatağından Belli Olur
Aslî Düşünce
Asma Merdiven
Aş Damı
Aşağı Düşmek
Aşağıdan Almak
Aşı Kâğıdı
Aşırı Doyma
Aşırı Duyu
Aşka Düşmek
At At Oluncaya Kadar Sahibi Mat Olur
At Donu
At Koşturacak Kadar
At Nalı Kadar
At Pazarında Eşek Osurtmuyoruz!
At Var, Meydan Yok
At Yiğidin Yoldaşıdır
Atadan Babadan Görmek
Ateş Almaya Mı Geldin?
Ateş Demekle Ağız Yanmaz
Ateş Düştüğü Yeri Yakar
Ateş Yağdırmak
Ateşe Vursa Duman Vermez
Ateşi Düşmek
Ateşi Uyandırmak
Ateşle Barut Bir Yerde Durmaz
Atın Bahtsızı Arabaya Düşer
Atla Arpayı Dövüştürmek (Veya Dalaştırmak)
Atladı Geçti Genç Osman!
Atlar Tepişir, Arada Eşekler Ezilir
Atma Recep, Din Kardeşiyiz
Attığı Tırnak Kadar Olamamak
Av Dönemi
Avare Dolaşmak
Avdet Etmek
Avrat Malı, Kapı Mandalı
Avurdu Avurduna Geçmek
Ay Aydın, Hesap Belli
Ay Dönümü
Ay Modülü
Ayağa Düşmek
Ayağı (Veya Ayakları) Dolaşmak
Ayağı Düşmek
Ayağı Düze Basmak
Ayağı Yerden Kesilmek
Ayağına Dolanmak (Veya Dolaşmak)
Ayağına Düşmek
Ayağına Sıcak Su Mu, Soğuk Su Mu Dökelim?
Ayağını Denk Almak
Ayağını Denk Basmak
Ayağının (Veya Ayaklar) Altında
Ayağının Bastığı Yerde Ot Bitmez
Ayağının Tozunu Silmeden
Ayak Değiştirmek
Ayak Divanı
Ayak Tedavisi
Ayak Uydurmak
Ayakaltında Bırakmak
Ayakaltında Dolaşmak
Ayakları Yere Değmemek
Ayaklarını Yerden Kesmek
Ayazda Kalmak
Ayazlandırılmış Rakı
Ayda Yılda Bir
Aygır Deposu
Ayı Görmeden Bayram Etme
Ayın On Dördü
Ayın On Dördü Gibi
Ayıyı Vurmadan Postunu Satmak
Aykırı Doğrular
Aykırı Düşmek
Aynı Potada Erimek
Aynı Zamanda
Ayran Budalası
Ayran Delisi
Ayranım Budur, Yarısı Sudur
Ayrı Düşmek
Ayva Marmelâdı
Az Daha
Az Günün Adamı Olmamak
Azmış Kudurmuştan Beterdir
Azrail'in Elinden Kurtulmak
Baba Adam
Baba Değil, Tırabzan Babası
Baba Hindi
Baba Koruk (Veya Erik) Yer, Oğlunun Dişi Kamaşır
Baba Yadigârı
Baba Yurdu
Bacak Kadar
Badana Etmek (Veya Vurmak)
Badem Bıyık
Badem Gözlü
Badem Kürk
Badem Parmak
Badem Yağı
Bağ Babadan, Zeytin Dededen Kalmalı
Bağ Budamak
Bağıl Değer
Bağırsaklarını Deşerim
Bağlı Kredi
Bağrını Delmek
Bahçe Domatesi
Bakım Yurdu
Bakkal Defteri
Bakkal Kâğıdı
Bakla Dökmek (Veya Atmak)
Bakla Kadar
Bal Dudak
Bal Dudaklı
Balast Direnç
Baldır Bacak
Baldır Kemiği
Balık Adam
Balıkçı Düğümü
Baltadan Kurtulmak
Baltık Dilleri
Bam Teline Basmak (Veya Dokunmak)
Bana Da ... Demesinler
Bana Mısın Dememek
Banda Almak
Banka Cüzdanı
Banka Defteri
Bant Doldurmak
Bardacık Eriği
Bardağı Taşıran Damla
Bardak Eriği
Bardaktan Boşanırcasına Yağmak
Basılma Dayanımı
Basın Bildirisi
Basın Dünyası
Baskı Altında Tutmak
Baskıda Kalmak
Baskıdaki Altından Askıdaki Salkım Yeğdir
Baskın Basanındır
Bastığı Yerde Ot Bitmez
Baş Aşağı Düşmek
Baş Döndürmek
Baş Döndürücü
Baş Edebilmek
Başı Dara Düşmek
Başı Daralmak
Başı Darda Kalmak
Başı Derde Girmek
Başı Devletli
Başı Dimdik
Başı Dinç
Başı Dumanlı
Başı Göğe Ermek (Veya Değmek)
Başı Havada
Başı Taşa Değmek
Başı Yastığa Düşmek
Başı Yerde
Başına Dikmek
Başına Dolamak
Başına Dünyanın Belâsını Sarmak
Başına Taş Düşmek (Veya Yağmak)
Başına Vur, Ağzından Lokmasını Al
Başında Beklemek (Veya Durmak)
Başında Olmak
Başında Paralansın
Başında Torbası Eksik
Başından Almak
Başından Atmak
Başından Geçmek
Başından Korkmak
Başını Derde Sokmak
Başını Dik Tutmak
Başını Dinlemek
Başını Döndürmek
Başını Duman Almak
Başını Kaldırmamak (Veya Kaldıramamak)
Başının Altında
Başının Derdine Düşmek
Başının Gözünün Sadakası
Başlama Meridyeni
Bataklık Ardıcı
Battı Balık Yan Gider
Baygın Düşmek
Bayrak Dikmek
Bayram Hediyesi
Bayramda Seyranda
Bayramlık Ad
Bedava Sirke Baldan Tatlıdır
Bedavadan Ucuz
Bedbin Etmek
Bedbin Olmak
Beddua Sinmek
Bedduası Tutmak
Bedduasını Almak
Bedel Tutmak
Bedel Vermek
Beden Cezası
Beden Terbiyesi
Bekâra Karı Boşaması Kolaydır
Bektaşî Dedesi
Bel Evlâdı
Bel Kündesi
Belediye Nikâhı
Belediye Polisi
Belediye Reisi
Belediye Sarayı
Belediye Teşkilâtı
Belediyelik Olmak
Belinden Gelmek
Belki De
Ben Hancı, Sen Yolcu Oldukça
Benden Günah Gitti
Bendeniz Cennet Kuşu
Benim Diyen
Benim Oğlum Bina Okur, Döner Döner Yine Okur
Benlik Davası
Benzinde Kan Kalmamak
Berhudar Ol!
Besi Doku
Besi Dokulu
Besi Dokusu
Besi Dokusuz
Beslenme Odası
Beş Dört
Beş Duyu
Beşikten Mezara Kadar
Betimsel Dil Bilgisi
Bey Armudu
Bey Kardeş
Beyaz Adam
Beyaz Dizi
Beyaz Perde
Beyazın Adı, Esmerin Tadı
Beyhude Yere
Beyninden Vurulmuşa Dönmek
Bıldırcın Gibi
Bıyık Altından Gülmek
Biçki Dikiş Kursu
Biçki Dikiş Yurdu
Biçki Yurdu
Bilader Ağacı
Bilardo Sopası
Bildiğini Okumak
Bildiğini Yapmak
Bildiğini Yedi Mahalle Bilmez
Bildirme Cümlesi
Bile Bile Lâdes
Bilek Damarı
Bilemedin (Veya Bilemediniz)
Bilgi Edinmek
Bilim Dışı
Bilimsel Deneycilik
Bilimsel Düşünce
Bin Bilsen De Bir Bilene Danış
Bin Derde Deva
Bin Nasihatten Bir Musibet Yeğdir
Binde Bir
Bindiği Dalı Kesmek
Bindirilmiş Kuvvetler
Bindirme Kilit
Binin Yarısı Beş Yüz (O Da Bizde Yok)
Bir Ağızdan
Bir Anda
Bir Arada
Bir Baba Dokuz Evlâdı Besler, Dokuz Evlât Bir Babayı Beslemez
Bir Bardak Suda Fırtına Koparmak
Bir Ben, Bir De Allah Bilir
Bir Boyda
Bir Boydan Bir Boya
Bir Daha
Bir Dalda Durmamak
Bir Damla
Bir De
Bir Dediği Bir Dediğini Tutmamak
Bir Defada
Bir Defalık
Bir Derece
Bir Dereceye Kadar
Bir Deri Bir Kemik (Kalmak)
Bir Dirhem
Bir Dolu
Bir Don Bir Gömlek
Bir Dostluk Kaldı!
Bir Düzine
Bir Düziye
Bir Elden
Bir Eli Yağda Bir Eli Balda (Olmak)
Bir Fincan Kahvenin Kırk Yıl Hatırı Vardır
Bir Günden Bir Güne
Bir Hamlede
Bir Kalemde
Bir Kararda Bir Allah
Bir Karıyla Bir Koca, Dırdır Eder Her Gece
Bir Kenarda Durmak
Bir Korkak Bir Orduyu Bozar
Bir Lahzada
Bir Mum Al Da Derdine Yan
Bir O Kadar
Bir Söyle On Dinle
Bir Tahtada
Bir Yana Dünya Bir Yana
Bira Bardağı
Biri Yer Biri Bakar, Kıyamet Ondan Kopar
Birleşme Değeri
Birlikten Kuvvet Doğar
Bismillah Demek
Bit Kadar
Bitişken Dil
Bitli (Veya Kurtlu) Baklanın Da Kör Alıcısı Olur
Bize De Mi Lolo?
Bizim Gelin Bizden Kaçar, Tutar Ellere Başını Açar
Boca Alabanda
Bocuk Domuzuna Dönmek
Bodrum Katı
Bodur Kalmak
Bodur Pas
Boğaz Derdi
Boğaz Dokuz Boğumdur
Boğaz Durmaz
Boğazına Dikkat Etmek
Boğazına Durmak
Boğazına Düşkün
Boğazına Kadar
Boğazında Düğümlenmek
Boğazında Kalmak
Boğazından Geçmemek
Boğazından Kesmek
Boğazını Doyurmak
Bok Yedi Başı
Boka Nispetle Tezek Amberdir
Bokunda Boncuk Bulmak
Bol Doğramak
Bol Keseden
Bombardıman Etmek
Bombardıman Uçağı
Bono Kırdırmak
Borç Yiğidin Kamçısıdır
Borç Yiyen Kesesinden Yer
Borçluluk Dengesi
Borçlunun Dili Kısa Gerek
Borda Bordaya
Borda Etmek
Borda Fenerleri
Borda Hattı
Borsa Değeri
Borsa Kâğıdı
Bostan Dolabı
Boş Başak Dik Durur
Boş Dönmek
Boş Durmak
Boş Durmamak
Boş Düşmek
Boş Kâğıdı
Boş Kile Dipsiz Ambar
Boşa Koysan Dolmaz, Doluya Koysan Almaz
Boyacı Sandığı
Boynu Altında Kalsın!
Boynu Armut Sapına Dönmek
Boynunda Kalmak
Boyu Bacadan Mı Aştı?
Boyun Bir Karış Uzadı
Boyuna Bosuna Bakmadan
Boyunduruğa Atmak (Veya Almak)
Boyunduruğa Vurmak
Boyunduruk Altına Girmek
Boyunduruk Parası
Boz Madde
Bozdur Bozdur Harca
Bozkır Kedisi
Bozuk Düzen
Böyle Gelmiş Böyle Gider
Branda Bezi
Bromhidrik Asit
Bu Arada
Bu Cümleden
Bu Gidişle
Bu Kabilden
Bu Kadar Kusur Kadı Kızında Da Bulunur
Bu Meyanda
Bu Sıcağa Kar Mı Dayanır?
Bu Yüzden
Budak Deliği
Budalalık Etmek
Budun Betimci
Budun Betimi
Budun Bilimci
Budun Bilimi
Budun Bilimsel
Bugünden Tezi Yok
Bugünkü Günde
Buğday Benizli
Buğday Güvesi
Buğday Pası
Buğday Rengi
Buğday Sürmesi
Buğdayım Var Deme Ambara Girmeyince, Oğlum Var Deme Yoksulluğa Ermeyince
Buğdaysı Tane
Buğdaysı Tohum
Bulaşık Adam
Bulaşık Deniz
Buldukça Bunar (Veya Bulmuş Da Bunuyor)
Buldum Bilemedim, Bildim Bulamadım
Buldumcuk Olmak
Buradayım Diye Bağırmak
Burjuva Edebiyatı
Burnu Havada
Burnu Yere Düşse Almaz
Burnundan (Fitil Fitil) Gelmek
Burnundan Ayrılmamak
Burnundan Düşen Bin Parça Olmak
Burnundan Gelmek
Burnundan Kıl Aldırmamak
Burnundan Yakalamak
Burnunun Dibine Sokulmak
Burnunun Dikine (Veya Doğrusuna) Gitmek
Burulma Dayanımı
Burun Deliği
Burun Perdesi
Buz Duvarı
Buzul Dönemi
Bükünlü Dil
Bülbülü Altın Kafese Koymuşlar, "ah Vatanım" Demiş
Büyük Abdesti Gelmek
Büyük Başın Derdi Büyük Olur
Büyük Dalga
Büyük Defter
Büyük Kan Dolaşımı
Büyütken Doku
Caddeyi Tutmak
Cadı Gibi
Cadı Kazanı
Cadılık Etmek
Camadan Vurmak
Caminin Mumunu Yiyen Kedinin Gözü Kör Olur
Can Arkadaşı
Can Boğazdan Gelir (Veya Geçer)
Can Bostanda Bitmez
Can Cümleden Aziz
Can Damarı
Can Dayanmamak
Can Derdinde Olmak
Can Direği
Can Dostu
Can Düşmanı
Can Kaygısına Düşmek
Can Yoldaşı
Candan Geçmek
Candan Yürekten
Canı Burnuna (Veya Burnundan) Gelmek
Canı Cebinde
Canımı Sokakta Bulmadım
Canına Değmek
Canına Düşkün
Canına Tak Demek (Veya Etmek)
Canına Yandığım (Veya Yandığımın)
Canından Geçmek
Canını Burnundan Getirmek
Canını Cehenneme Göndermek (Veya Yollamak)
Canını Dişine Almak (Veya Takmak)
Canının Derdine Düşmek
Cankurtaran Düdüğü
Cankurtaran Sandalı
Cankurtaran Simidi
Canlı Model
Cansız Düşmek
Cansız Hedef
Ce Demeye Mi Geldin?
Cebirsel Deyim
Cehennemin Dibine Gitmek
Celp Kâğıdı
Cemre Düşmek
Cenaze Duası
Cenazeyi Kaldırmak
Cendereye Sokmak
Cennete Dönmek
Cepheden Cepheye Koşmak
Cepheden Hücuma Geçmek
Cereyanda Kalmak
Cerrahî Müdahale
Cırcır Delgi
Ciddiye Almak
Cin Darısı
Coğrafî Durum
Cömert Davranmak
Cüda Etmek
Dadı Olmak
Dadılık Etmek
Dağ (Veya Dağları) Devirmek
Dağ Adamı
Dağ Anası
Dağ Armudu
Dağ Aslanı
Dağ Ayısı
Dağ Bayır
Dağ Birliği
Dağ Dalak Otu
Dağ Doğura Doğura Bir Fare Doğurmuş
Dağ Elması
Dağ Eriği
Dağ Eteği
Dağ Gölü
Dağ Havası
Dağ Kestanesi
Dağ Kolu
Dağ Köyü
Dağ Lalesi
Dağ Merası
Dağ Nanesi
Dağ Oluşu
Dağ Otlağı
Dağ Serçesi
Dağ Servisi
Dağ Sıçanı
Dağ Taş
Dağ Tavuğu
Dağ Topu
Dağa Kaldırmak
Dağarcığı Yüklü
Dağarcığına Atmak
Dağda Bağın Var, Yüreğinde Dağın Var
Dağda Büyümüş
Dağınık Gözenek
Dağınık Işık
Dağıtım Bürosu
Dağlama Resim
Dağlar Anası
Dağlara Düşmek
Dağlara Taşlara
Dağların Misafir Aldığı Mevsim
Dah Etmek
Daha Bir
Daha Da
Daha Daha
Daha Neler!
Dahası Var
Dâhil Etmek
Dahil Olmak
Dâhilî Deniz
Dâhilî Harp
Dâhilî Talimatname
Dâhiliye Mütehassısı
Dâhiliye Subayı
Dahli Olmak
Daim Etmek (Veya Eylemek)
Daim Olmak
Daire Kesmesi
Daire Parçası
Dakikası Dakikasına
Daktilo Etmek
Daktilo Kâğıdı
Daktilo Masası
Dal Gibi
Dal Vermek
Dalak Kestirmek
Dalak Otu
Dalâlete Düşmek
Daldan Dala
Daldan Dala Konmak
Dalfidan Boylu
Dalga Bandı
Dalga Genliği
Dalga Hızı
Dalga Kuşağı
Dalga Periyodu
Dalga Saymak
Dalga Sırtı
Dalga Tepesi
Dalga Uzunluğu
Dalga Yüksekliği
Dalgalanmaya Bırakmak
Dalgalı Akım
Dalgasına Taş Atmak
Dalgasını Taşlamak
Dalgaya Düşmek (Veya Gelmek)
Dalgaya Getirmek
Dalgıç Böcekler
Dalgıç Elbisesi
Dalgıç Gözlüğü
Dalgıç Kuşları
Dalgıç Kuşu
Dalgıç Kuşugiller
Dalgıç Tüpü
Dalgın Dalgın
Dalgınlığına Gelmek
Dalına Binmek
Dalkavukluk Etmek
Dallı Budaklı
Dallı Güllü
Dalyan Ağı
Dalyan Gibi
Dalyan Köftesi
Dalyan Sepeti
Dalyan Tarlası
Dalyan Yeri
Dam Aktarma
Dam Altı
Dam Koruğu
Dam Koruğugiller
Dama Demek
Dama Tahtası
Dama Taşı
Damak Eteği
Damaklı Diş
Damar Aktarma
Damar Damar
Damarı (Veya Damarları) Kabarmak
Damarı Bozuk
Damarı Tutmak
Damarına Girmek
Damat Girmek
Damga Harcı
Damga Pulu
Damga Yemek
Damla Damla
Damla Hastalığı
Damla Taş
Damla Taşı
Damlaya Damlaya Göl Olur
Dan Dan
Dan Dun
Dana Humması
Danakıran Otu
Danalar Gibi Bağırmak (Veya Böğürmek)
Dangıl Dungul
Danışma Bürosu
Danimarka Kırmızısı
Dantel Ağacı
Dar Açı
Dar Aralık
Dar Darına
Dar Gelmek
Dar Görüşlü
Dar Hat
Dar Kaçmak
Dar Kafalı
Dara Boğmak
Dara Dar
Dara Düşmek
Dara Gelmek
Dara Getirmek
Darasını Almak
Darasını Düşmek
Darda Bulunmak
Darda Kalmak
Dargın Durmak
Darı Darına
Darmadağın Etmek
Darmaduman Etmek
Darmaduman Olmak
Dava Adamı
Dava Etmek (Veya Açmak)
Dava Görmek
Davacın Kadı Olursa Yardımcın Allah Olsun
Davar Gütmek
Davaya Bakmak
Davet Etmek
Davranış Bilgisi
Davul Gibi
Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
Dayak Arsızı
Dayak Atmak
Dayak Düşkünü
Dayak Kaçkını
Dayanak Noktası
Dayayıp Döşemek
Dedi Mi
Dediği Dedik
Dediğim Dedikçi
Dediğine Gelmek
Dedikodu Etmek (Veya Yapmak)
Dedikodu Kumkuması
Defibelâ Kabilinden
Defigam Etmek
Defihacet Etmek
Deforme Olmak
Defter Emini
Defter Tutmak
Defterinde Olmamak
Değer Artırma
Değer Biçmek
Değer Düşürme
Değer Düşürümü
Değer Kuramı
Değer Yargısı
Değerli Kâğıt
Değil Mi Ki
Değirmen Taşı
Değirmendere Fındığı
Değirmi Sakal
Değiş Etmek
Değişen Yıldız
Değişiklik Teklifi
Değişim Yönetimi
Değişmez Maliyet
Değme Gitsin
Değme Keyfine
Değnek Gibi
Dehşet Saçmak
Dehşete Düşürmek
Dehşete Kapılmak (Veya Düşmek)
Dejenere Etmek
Dejenere Olmak
Deke Düşmek
Dekolte Konuşmak
Delâlet Etmek
Delep Delep
Deli Alacası
Deli Balta
Deli Bozuk
Deli Bozukluk
Deli Dana Hastalığı
Deli Divane
Deli Fişek
Deli Fişeklik
Deli Gibi
Deli Güllâbicisi
Deli Irmak
Deli Olmak
Deli Orman
Deli Otu
Deli Raziye Gibi
Deli Saçması
Delice Bakla
Delice Doğan
Deliğe Tıkmak
Delik Büyük, Yama Küçük
Delik Deşik Etmek
Delik Deşik Olmak
Delik Eğirmek
Delikli Boncuk (Veya Taş) Yerde Kalmaz
Deliksiz Uyku
Deliliğe Vurmak
Deliliği Tutmak
Delişmenlik Etmek
Delta Kası
Dem Dökmek
Dem Tutmak
Demagoji Yapmak
Demeç Vermek
Demek Olmak
Demir Ağacı
Demir Bilek
Demir Boku
Demir Dikeni
Demir Gibi
Demir Hat
Demir Kapı
Demir Kırı
Demir Pası
Demir Perde
Demir Resmi
Demir Taramak
Demir Tavında Dövülür
Demir Yeri
Demir Yolcu
Demir Yolculuk
Demirbaştan Düşmek
Demirci Mengenesi
Demire Vurmak
Demirli Beton
Demode Olmak
Denek Taşı
Deneme Hayvanı
Deneme Tahtası
Deneme Yayını
Denetim Kurulu
Denetleme Kurulu
Denetleme Yapmak
Deney Kabı
Deneyim Kazanmak
Denge Kalası
Denge Taşı
Dengeli Kılmak
Dengesi Bozulmak
Dengi Dengine
Dengiyle Karşılamak
Deniz Akıntısı
Deniz Ataşesi
Deniz Aynası
Deniz Basması
Deniz Bilimci
Deniz Bilimi
Deniz Bindirmek
Deniz Buzu
Deniz Depremi
Deniz Durmak (Veya Düşmek)
Deniz Geçişi
Deniz Hamamı
Deniz Haritası
Deniz Hırsızı
Deniz Kazı
Deniz Kırlangıcı
Deniz Kurdu
Deniz Marulu
Deniz Mavisi
Deniz Menekşesi
Deniz Mili
Deniz Otobüsü
Deniz Rezenesi
Deniz Sarmaşığı
Deniz Tavşancılı
Deniz Tutmak
Deniz Tutması
Deniz Yeli
Deniz Yılanı
Deniz Yolu
Deniz Yolu Ulaşımı
Denizde Kum, Onda Para
Denizdeki Balığın Karada Komisyonculuğunu Yapmak
Denize Açılmak
Denize Düşen Yılana Sarılır
Denk Düşmek
Denk Gelmek
Denk Getirmek
Denk Küme
Denk Yapmak
Denklemler Sistemi
Densizlik Etmek
Depara Geçmek
Depara Kalkmak
Depo Etmek
Deprem Bilimci
Deprem Kuşağı
Der Demez
Der Oğlu Der
Derdi Günü
Derdi Veren Devasını Da Verir
Derdine Düşmek
Derdine Yanmak
Derdini Deşmek (Veya Depreştirmek)
Dere Tepe
Dere Tepe Düz Gitmek
Derece Almak
Derece Derece
Derin Derin
Derin Derin Düşünmek
Derin Soğutma
Derin Soğutucu
Derin Uyku
Derinden Derine
Derinlik Kayaçları
Derk Etmek
Derkenar Etmek
Derleyip Toplamak (Veya Toparlamak)
Dermeyan Etmek
Derpiş Etmek
Ders Almak
Ders Görmek
Ders Olmak
Ders Yapmak
Dersiz Topsuz
Dert Anlatmak
Dert Babası
Dert Eğirmek
Dert Küpü
Dert Sahibi
Dert Yanmak
Dertsiz Başını Derde Sokmak
Derya Gibi
Desenli Kaplama
Destan Düzmek
Destek Doku
Destek Görmek
Destek Olmak
Destekleme Alımı
Destekli Bütçe
Desteksiz Atmak
Destursuz Atmak
Deşifre Olmak
Dev Anası
Dev Gibi
Dev Köpek Balığıgiller
Devam Etmek
Devamlı Otlatma
Deve Bir Akçeye, Deve Bin Akçeye
Deve Dişi
Deve Dişi Gibi
Deve Döşlü
Deve Gibi
Deve Kini
Deve Kolu
Deve Kuşu Gibi (Yüke Gelince Kuş, Uçmaya Gelince Deve)
Deve Kuşu Gibi Başını Kuma Sokmak (Veya Gömmek)
Deve Kuşuluk
Deve Kuşuluk Etmek
Deve Nalbanda Bakar Gibi
Deve Olmak
Deve Tımarı
Deve Yükü
Deve Yürekli
Deveden Büyük Fil Var
Deveyi Havuduyla Yutmak
Deveyi Yardan Uçuran Bir Tutam Ottur
Devim Bilimi
Devin Duyumu
Devinme Olayı
Devir Açmak
Devlet Baba
Devlet Bankası
Devlet Düşkünü
Devlet Oğul, Mal Tahıl, Mülk Değirmen
Devre Mülk
Devreye Alınmak
Devreye Sokmak
Devriye Gezmek
Dezenfekte Etmek
Dıbır Dıbır
Dış Açı
Dış Alım
Dış Alımcı
Dış Asalak
Dış Başkalaşım
Dış Bellek
Dış Beslenme
Dış Borç
Dış Deri
Dış Dünya
Dış Evlilik
Dış Gezegen
Dış Gezi
Dış Güçler
Dış Kavuz
Dış Kredi
Dış Kutsal
Dış Merkezli
Dış Merkezlik
Dış Odun
Dış Pazar
Dış Pazarlama
Dış Piyasa
Dış Plâzma
Dış Satım
Dış Satımcı
Dış Satımcılık
Dış Ters Açı
Dış Vurum
Dış Vurumcu
Dış Yarıçap
Dış Yüz
Dış Zar
Dışa Vurmak
Dışa Vurum
Dışa Vurumcu
Dışa Vurumculuk
Dışarı Atmak
Dışarı Vurmak
Dışarıdan Evlenme
Dışında Kalmak
Dıştan Evlilik
Dibek Kafalı
Dibi Görünmek
Dibine Darı Ekmek
Dibini Bulmak
Dibini Tutmak
Didik Didik
Didişip Durmak
Didon Sakallı
Didona Sakallı
Diferansiyel Hesap
Dik Biçme
Dik Rüzgâr
Dik Silindir
Dik Yamuk
Dikdörtgensel Bölge
Diken Dutu
Dikenli Balık
Dikenli Balıkgiller
Dikenli Meyan
Dikenli Salyangoz
Dikenli Yüzgeçliler
Dikensiz Gül Olmaz
Dikili Taş
Dikine Gitmek
Dikine Tıraş
Dikiş Atmak
Dikiş Okuması
Dikiş Payı
Dikiş Tutturamamak
Dikişini Almak
Dikiz Etmek (Veya Geçmek)
Dikize Almak
Dikkat Etmek
Dikkat Kesilmek
Dikkat Toplaşımı
Dikkate Almak
Dikkatsizlik Etmek
Diktatörlük Etmek
Dikte Etmek
Dil (Veya Diller) Dökmek
Dil Ağız Vermemek
Dil Akrabalığı
Dil Altı Bezleri
Dil Atlası
Dil Bilimsel
Dil Bir Karış
Dil Birliği
Dil Cambazı
Dil Coğrafyası
Dil Dalaşı
Dil Ebesi
Dil Kavgası
Dil Lâboratuvarı
Dil Oğlanı
Dil Pelesengi
Dil Tutmak
Dil Tutukluğu
Dilden Dile Dolaşmak
Dile Gelen Ele Gelir
Dile Gelmek
Dile Vermek
Dilek Kipi
Dilenci Vapuru
Dilencilik Etmek
Dilenciye Hıyar Vermişler De Eğri Diye Beğenmemiş
Dili Açılmak
Dili Ağırlaşmak
Dili Alışmak
Dili Boğazına Akmak
Dili Bozuk
Dili Damağına Yapışmak (Veya Dili Damağı Kurumak)
Dili Durmak
Dili Durmamak
Dili Kurusun!
Dili Olsa Da Söylese (Veya Anlatsa)
Dili Pabuç Kadar
Dili Tutuk
Dili Uzamak
Dili Uzun
Dili Yanmak
Dili Yatkın
Dili Zifir
Dilim Dilim Etmek
Dilin Kemiği Yok
Dilinden Anlamak
Dilinden Kurtulamamak
Diline Pelesenk Etmek
Diline Sağlam Olmak
Dilini Değdirmemek
Dilini Kesmek (Veya Kesip Oturmak)
Dilini Tutamamak
Dilini Tutmak
Dilinin Ucunda
Dilinin Ucuyla
Diliyle Sokmak
Diliyle Tutulmak (Veya Yakalanmak)
Dillerde Dolaşmak (Veya Gezmek)
Dillere Destan Olmak
Dilli Düdük
Dimdik Ayakta Durmak
Dimdik Durmak
Din Birliği
Din Dışı
Din Doruğu
Din Erki
Dinamik Analiz
Dindaş Olmak
Dini Bir Uğruna
Dini Bütün
Dini Gibi Bilmek
Dinine Yandığım
Dinleme Salonu
Dinlenme Salonu
Dip Ağı
Dip Balıkçılığı
Dip Dibe
Dip Doruk
Dip Koçanı
Diplomatik Dil
Dipsiz Kile, Boş Ambar
Dipsiz Testi
Direk Gibi
Direksiyon Kırmak
Direksiyona Geçmek
Dirhem Dirhem
Dirhemle Söylemek (Veya Konuşmak)
Diriğ Etmek
Diriksel Isı
Diril Isı
Dirim Bilimci
Dirim Bilimi
Dirim Bilimsel
Dirim Konisi
Dirim Kurgu
Dirim Suyu
Dirlik Düzenlik
Dirlik Yüzü Görmemek
Dirsek Dirseğe
Dirsek Kemiği
Dirsek Teması
Disiplin Suçu
Disk Zımpara
Dispersiyon Eriyik
Diş Bademi
Diş Diş
Diş Geçirmek
Diş Kirası
Diş Otugiller
Diş Tababeti
Diş Tacı
Dişe Diş
Dişe Dokunmak
Dişi Bakır
Dişi Demir
Dişi Klişe
Dişilik Organı
Dişinden Tırnağından Artırmak
Dişine Göre
Dişine Vurmak
Dişini Tırnağına Takmak
Dişinin Kovuğuna Bile Gitmemek
Dişiyle Tırnağıyla
Dişli Tırnaklı
Divan Kalemi
Divane Olmak
Divanesi Olmak
Divanî Kırması
Diyabet Bilimi
Diyabet Uzmanı
Diyalog Kurmak
Diyecek Yok
Diyet Uzmanı
Diz Ağırşağı
Diz Bağı
Diz Kapağı Kemiği
Dize Gelmek
Dizgi Yeri
Dizgin Vurmak
Dizgine Gelmek
Dizginini Kesmek
Dizginleri Koparmak
Dizi Dizi
Dizi Film
Dizim Dizim
Dizleri Kesilmek (Veya Tutmamak)
Dizlerine Kapanmak
Do Anahtarı
Dobra Dobra
Doğa Bilgisi
Doğa Bilimci
Doğa Dışı
Doğa Yasası
Doğal Coğrafya
Doğal Sayı
Doğduğuna Bin Pişman
Doğduğuna Pişman Etmek
Doğduğuna Pişman Olmak
Doğma Büyüme
Doğru Açı
Doğru Bulmak
Doğru Doğru Dosdoğru
Doğru Durmak
Doğru Oturmak
Doğru Söyleyeni Dokuz Köyden Kovarlar
Doğru Söz Acıdır
Doğu Bilimci
Doğu Bilimi
Doğu Bloku
Doğu Noktası
Doğu Türkçesi
Doğum Odası
Doğum Tarihi
Doğum Yapmak
Doğum Yeri
Doku Bilimci
Doku Bozukluğu
Dokunca Görmek
Dokunma Duyusu
Dokunulmazlığını Kaldırmak
Dokuz Babalı
Dokuz Canlı
Dokuz Körün Bir Değneği
Dokuz Yorgan Eskitmek (Veya Paralamak)
Dolaba Girmek (Veya Gelmek)
Dolabı Bozulmak
Dolama Otu
Dolama Otugiller
Dolan Taşı
Dolap Beygiri Gibi Dönüp Durmak (Veya Dolaşmak)
Dolayı Dolayı
Dolaylı Anlatmak
Dolaylı Vergi
Dolaysız Vergi
Dolduruşa Getirmek
Dolgu Yapmak
Dolgun Maaş
Dolma Otu
Dolma Otugiller
Dolma Yutmak
Dolmuş Uçak
Dolmuş Yapmak
Dolu Serpme
Dolup Taşmak
Doluya Koydum Almadı, Boşa Koydum Dolmadı
Domates Dolması
Domur Domur
Domuz Arabası
Domuz Ayrık Otu
Domuz Balığı
Domuz Dikeni
Domuz Otu
Domuzluk Etmek
Don Gömlek
Don Kesmek
Don Tutmak
Don Yağı Gibi
Donanım Kilidi
Donanma Gecesi
Donma Derecesi
Donmuş Sebze
Donuk Donuk
Donup Kalmak
Doping Yapmak
Doruk Dal
Doruk Toplantısı
Dost Başa, Düşman Ayağa Bakar
Dost Düşman
Dost Kara Günde Belli Olur
Dost Tutmak
Dostlar Başından Irak
Dostluk Etmek
Dostluk Kurmak
Dostun Attığı Taş Baş Yarmaz
Dosya Açmak (Veya Hazırlamak)
Doyum Olmamak
Doyuran Buhar
Döke Saça
Döküp Saçmak
Döl Almak
Döl Ayı
Döl Döş
Döl Döş Sahibi Olmak
Döl Eşi
Döl Vermek
Döl Yatağı
Döllü Döşlü
Dönencel Ay
Döner Ayna
Döner Kapı
Döner Kule
Döner Sahne
Döngel Orucu
Dönme Ekseni
Dönüşlü Fiil
Dönüşlü Zamir
Dördüz Yumrucuklar
Dört Ayak
Dört Ayaklılar
Dört Bir
Dört Bir Taraf (Veya Yan)
Dört Bucak
Dört Dönmek
Dört Elle Sarılmak (Veya Yapışmak)
Dört Göz
Dört Gözle Beklemek (Veya Bakmak)
Dört Kaşlı
Dört Köşe
Dört Yol
Dört Yol Ağzı
Dört Yüzlü
Dörtnala Kalkmak
Döşeğe Düşmek
Dövme Yapmak
Duası Tutmak
Duba Gibi
Duble Etmek
Dudağını (Veya Dudaklarını) Isırmak
Dudağının Ucuna Gelmek
Dudak Benzeşmesi
Dudak Boyası
Dudak Dudağa Gelmek (Veya Kalmak)
Dudak Eşlemesi
Dudak Payı Bırakmak
Dudak Sarkıtmak
Dudak Tiryakisi
Dudak Ucuyla Söylemek
Dudak Yarığı
Dudu Dilli
Duhuliye Kartı
Dul Kalmak
Dulaptal Otu
Dulaptal Otugiller
Dulda Tutmak
Duman Altı Olmak
Duman Attırmak
Duman Etmek
Duman Olmak
Duman Rengi
Dumana Boğmak
Durağan Elektrik
Duraklı Dalga
Durmuş Oturmuş
Durmuş Oturmuşluk
Duromer Plâstik
Durum Almak
Durum Eki
Durum Ortacı
Durum Ulacı
Durumu Bozulmak
Durumu Düzelmek
Durup Durup
Duş Kabini
Dut Gibi Olmak
Dut Pekmezi
Duvağına Doymamak
Duvak Düşkünü
Duvar Ayağı
Duvar Dayağı
Duvar Dişi
Duvar Gazetesi
Duvar Gibi
Duvar Halısı
Duvar Takvimi
Duvar Yapmak
Duy Priz
Duyar Kat
Duygu Uyanmak
Duygusal Düşünme
Duymazlıktan Gelmek
Duyulur Duyulmaz
Duyum Eşiği
Duyuru Tahtası
Düdük Gibi
Düdük Gibi Kalmak
Düdük Makarnası
Düğüm Atmak
Düğüm Düğüm
Düğüm Vurmak
Düğün Alayı
Düğün Bayram Etmek
Düğün Hamamı
Düğün Pilâvı
Düğün Pilâvıyla Dost Ağırlamak
Düğün Yahnisi
Dülger Balığı
Dümen Bedeni
Dümen Boğazı
Dümen Kırmak
Dümen Kullanmak
Dümen Neferi
Dümen Suyu
Dümen Tutmak
Dümen Yapmak
Dümeni Eğri
Dümeni Kırmak
Dümenine Bakmak
Dümtek Tutmak
Dünür Düşmek
Dünür Gezmek
Dünür Gitmek
Dünya Başına Dar Olmak (Veya Gelmek)
Dünya Başına Yıkılmak
Dünya Bir Araya Gelse
Dünya Durdukça Durasın!
Dünya Görmüş
Dünya Görüşlü
Dünya Güzeli
Dünya Kadar
Dünya Kelâmı
Dünya Kelâmı Etmek
Dünya Malı
Dünya Nimeti
Dünya Penceresi
Dünya Varmış
Dünya Yıkılsa Umurunda Değil
Dünya Yüzü Görmemek
Dünyada Tasasız Baş Bostan Korkuluğunda Bulunur
Dünyadan Haberi Olmamak
Dünyalığı Doğrultmak
Dünyanın Dört Bucağı
Dünyanın Ucu Uzundur
Dünyasından Geçmek
Dünyaya Getirmek
Dünyaya Gözlerini Kapamak (Veya Yummak)
Dünyayı Anlamak
Dünyayı Haram Etmek
Dünyayı Tutmak
Dürüm Dürüm
Dürüst Oyun
Düş Görmek
Düş Gücü
Düş Kırıklığı
Düşenin Dostu Olmaz
Düşey Düzlem
Düşkün Olmak
Düşkünler Yurdu
Düşman Ağzı
Düşman Başına
Düşman Düşmana Gazel (Veya Yasin) Okumaz
Düşman Olmak
Düşmez Kalkmaz Bir Allah
Düşüncesini Açmak
Düşüncesini Okumak
Düşüncesizlik Etmek
Düşünceye Dalmak
Düşünceye Varmak
Düşünme Yasaları
Düşüp Kalkmak
Düttürü Leylâ
Düven Dişi
Düven Sürmek (Veya Dövmek)
Düz Baskı
Düz Kanatlılar
Düz Rakı
Düz Tümleç
Düzeltici Jimnastik
Düzen Açıklaması
Düzen Bağı
Düzen Kurmak
Düzen Teker
Düzenli Ordu
Düzlem Geometri
Düzlem Küre
Düzüm Düzüm
Ebedî Uyku
Ebedî Uykuya Dalmak
Ecel Geldi Cihana, Baş Ağrısı Bahane
Ecir Sabır Dilemek
Eda Etmek
Edatlı Tümleç
Edebî Sanat
Edebini Takınmak
Edebiyat Bilimi
Edebiyat Tarihi
Edep Etmek
Edep Yeri
Edepli Edepli
Edeptir Söylemesi
Edilgenlik Eki
Edvar Musikisi
Efendi Efendi
Efendi Gibi Yaşamak
Efendiden Bir Adam
Efendim Nerede, Ben Nerede?
Efendime Söyleyeyim
Efkâr Dağıtmak
Efradını Cami, Ağyarını Mani
Eğik Silindir
Eğitim Dönemi
Eğri Gemi Doğru Sefer
Eğri Oturup Doğru Konuşalım
Eğriye Eğri Doğruya Doğru
Ekleme Dişi
Ekmeden Biçilmez
Ekmediği Yerden Biter
Ekmeğinden Etmek
Ekmeğinden Olmak
Ekmeğine Göz Koymak (Veya Dikmek)
Ekmek Aslanın Ağzında
Ekmek Düşmanı
Ekonomik Davranmak
Eksik Doğmak
Eksik Gedik
Eksik Gedik Kapamak
El Adamı
El Altında
El Altından
El Arı Düşman Gayreti
El Bende!
El Değiştirmek
El Duşu
El Elde Baş Başta
El Elin Aynasıdır
El Kadar
El Kapısına Düşmek
El Pençe Divan Durmak
El Yordamıyla
Elaman Demek
Elde Avuçta (Ne Varsa)
Elde Bir
Elde Bulunan Beyde Bulunmaz
Elde Etmek
Elde Kalmak
Elde Tutmak
Elden Almak
Elden Ayaktan Düşmek (Veya Kesilmek)
Elden Düşme
Elden Ele Geçmek
Elden Geçirmek
Elden Gel!
Elden Geldiği Kadar
Elden Gelmemek
Elden Gitmek
Elden Kaçırmak
Elden Kaçmak
Elden Ne Gelir?
Elektrik Dinamosu
Elektrik Düğmesi
Elektrikli Daktilo
Elektrikli Sandalye
Elektron Demeti
Eli Altında Olmak
Eli Ayağı Düzgün
Eli Değmek
Eli Dursa Ayağı Durmaz
Eli Koynunda
Eli Koynunda Kalmak
Eli Yordamlı
Eli Yüzü Düzgün
Elin Ağzı Torba Değil Ki Büzesin
Elinde Bulunmak (Veya Olmak)
Elinde Büyümek
Elinde Kalmak
Elinde Olmak
Elinde Tutmak
Elinden Geleni Yapmak
Elinden Gelmek
Elinden Kurtulmak
Eline Doğmak
Eline Düşmek
Eline Erkek Eli Değmemiş Olmak
Eline Eteğine Doğru
Elini Sıcak Sudan Soğuk Suya Sokmamak
Elle Tutulur Gözle Görülür (Veya Dille Anlatılır)
Ellenmiş Dillenmiş
Ellerde Gezmek
Emanet Dolabı
Emdiği (Helâl) Süt Haram Olmak
Emek Olmadan Yemek Olmaz
Emekleme Dönemi
Emniyet Durağı
Emniyet Düğmesi
En Azından
Enayi Dümbeleği
Endam Aynası
Endazeyi Kaçırmak
Endirekt Atış
Endişe Etmek
Endişeye Düşmek
Enlem Dairesi
Ensesinde Boza Pişirmek
Er Ekmeği, Meydan Ekmeği
Erdiğine Erer, Ermediğine Taş Atar
Ereksel Neden
Ergimiş Maden
Erik Marmelâdı
Erkek Demir
Erkekli Kadınlı
Erkeklik Sende Kalsın!
Esas Duruş
Esericedit Kâğıdı
Esir Düşmek
Eski Dünya
Eski Düşman Dost Olmaz
Eski Hayratı Da Berbat Etmek
Eskisi Kadar (Veya Gibi)
Esrar Perdesi
Esrara Dalmak
Eş Adlı
Eş Adlılık
Eş Değerli
Eş Değerlik
Eş Deprem
Eş Güdüm
Eş Güdümcü
Eş Güdümlü
Eş Zamanlı Dil Bilimi
Eşek Davası
Eşek Derisi Gibi
Eşek Dikeni
Eşek Kadar
Eşek Maydanozu
Eşek Sudan Gelinceye Kadar Dövmek
Eşiğini Aşındırmak
Eşitlik Derecesi
Eteği Ayağına Dolaşmak
Eteği Belinde
Eteği Düşük
Eteğindeki Taşı Dökmek
Eteğine Düşmek (Veya Sarılmak)
Etek Dolusu
Eti Budu Yerinde (Veya Etine Dolgun)
Eti Ne Budu Ne?
Etinden Et Koparmak (Veya Kesmek)
Etine Dolgun
Etli Pide
Etme Bulma Dünyası
Etmediğini Bırakmamak (Veya Komamak)
Ev Adamı
Ev Ev Dolaşmak (Veya Gezmek)
Ev Kadını
Evet Efendimci
Evi Ev Eden Avrat
Evlerden Irak (Veya Uzak)
Evrak Dolabı
Evren Doğumu
Eylemde Bulunmak
Eyvallah Demek
Eyyam Efendisi
Ezberden Yapmak
Ezelî Takdir
Fakir Düşmek
Fare Deliğe Sığmamış, Bir De Kuyruğuna (Veya Kıçına) Kabak Bağlamış
Fare Deliği
Fare Deliği Bin Altın
Farkında Olmak
Fasulye Gibi Kendini Nimetten Saymak
Fayda Etmemek
Fayda Vermemek
Faydalı Olmak
Faydası Dokunmak
Faydası Olmak
Faydasını Görmek
Feda Etmek
Fedâ Olmak
Fedakârlığa Katlanmak
Fedakârlık Etmek
Fedakârlık Yapmak (Veya Göstermek)
Feneri Nerede Söndürdün
Ferahlık Duymak
Ferman Dinlememek
Fermanlı Deli
Feryadı Basmak
Fevkalâde Hâl
Fındık Altını
Fındık Ateşi
Fındık Biti
Fındık Kurdu
Fındık Kurdu Gibi
Fındık Sıçanı
Fındık Yağı
Fındık Yuvası
Fır Dönmek
Fırıldak Gibi
Fırsat Düşkünü
Fırsatını Düşürmek
Fi Tarihinde
Fidan Biti
Fidan Boylu
Fidan Gibi
Fiil Gövdesi
Fikir Adamı
Fikir Danışmak
Fikir Edinmek
Fildişi Gibi
Fildişi Rengi
Film Yıldızı
Fiske Kondurmamak (Veya Dokundurmamak)
Fiyatları Dondurmak
Fizik Tedavisi
Flândra Balığı
Folyo Kâğıdı
Fonda Etmek
Fondip Yapmak
Formda Olmak
Formdan Düşmek
Funda Sıçanı
Funda Tavuğu
Funda Toprağı
Gaddar Olmak
Gaddarlık Etmek
Gadre Uğramak
Gammaz Olmasa Tilki Pazarda Gezer
Gayret Dayıya Düştü
Gayretine Dokunmak
Gazel Damarı
Gecekondu Gibi
Geceler Gebedir
Geceli Gündüzlü
Geç Olsun Da Güç Olmasın
Geçerli Durum
Geçim Dünyası
Geçimini Doğrultmak
Geçinme Endeksi
Geçme Namert Köprüsünden, Ko Aparsın Su Seni
Geçmişe Mazi, Yenmişe Kuzu Derler
Geçtiği Yoldan Geçmek
Gedik Açılmak
Gedik Açmak
Gedik Kapmak
Gedikleri Tıkamak
Geleceği Varsa Göreceği De Var
Gelen Ağam Giden Paşam
Gelen Giden
Gelini Ata Bindirmişler "ya Nasip" Demiş
Gene De
Genel Dil Bilimi
Genel Gider
Genel Kadın
Genel Müdür
Genel Müdürlük
Genel Uygunluk Bildirimi
Gerçek Dışılık
Gerdan Kırmak
Gerdeğe Girmek
Gereği Düşünülmek
Geri Durmak
Geri Göndermek
Geriden Geriye
Geriye Dönmek
Geyikler Kırkımında
Gıda Rejimi
Gıdı Gıdı
Gıdım Gıdım
Gıldır Gıldır
Gırtlağına Düşkün
Gırtlağına Kadar
Gide Gide
Gideren Alan
Gidiş Alayı
Gidiş O Gidiş
Girişimde Bulunmak
Gitti De Geldi
Gitti Gider (Dahi Gider)
Giydiği Yakışırken Eller Bakışırken
Giydirip Kuşatmak
Gizli Dernek
Gizli Din Taşımak
Gizli Duruşma
Gizliden Gizliye
Göbeği Düşmek
Göbek Adı
Göbek Dansı
Göbek Odunu
Göden Bağırsağı
Göğe Merdiven Dayamış
Göğsü Daralmak (Veya Tıkanmak)
Göğüs Darlığı
Gök Delinmek
Gökte Ararken Yerde Bulmak
Gölge Düşmek
Gömleğinden (Veya Gömlekten) Geçirmek
Gömlek Değiştirmek
Gömme Dolap
Gönderme Belgesi
Gönlünde Kalmak
Gönlünden Geçirmek (Veya Geçmek)
Gönlüne Doğmak
Gönlüne Dokunmak
Gönlünü Düşürmek
Gönlünü Söndürmek
Gönlünün Dümeni Bozuk
Gönül Bulandırmak
Gönül Darlığı
Gönül Dilencisi
Gönül Ferman Dinlemez
Gönül Kimi Severse Güzel Odur
Gören Gözün Hakkı Vardır
Görevsel Dil Bilimi
Görüş Bildirmek
Gösteri Adamı
Göz Açıp Kapayıncaya Kadar
Göz Alabildiğine
Göz Değmek
Göz Dikeği
Göz Dişi
Göz Doldurmak
Göz Doyurmak
Göz Gezdirmek
Göz Kadehi
Göz Kırpmadan
Göz Sevdası
Göz Yıldırmak
Gözden Irak Olan Gönülden De Irak Olur
Gözden Kaybolmak
Gözden Nihan Olmak
Gözden Uzak Tutmak
Gözden Uzaklaşmak
Göze Diken Olmak
Gözetleme Deliği
Gözleri Dolmak (Veya Dolu Dolu Olmak)
Gözleri Dönmek
Gözlerinden Okumak
Gözlerini Devirmek
Gözü Arkada Kalmak
Gözü Dalmak
Gözü Doymak
Gözü Dönesi
Gözü Dumanlanmak
Gözü Göz Değil
Gözü Yüksekte (Veya Yükseklerde) Olmak
Gözün Aydın!
Gözünde Büyümek
Gözünde Büyütmek
Gözünde Olmamak
Gözünden Kıskanmak
Gözüne Dizine Dursun
Gözünü Doyurmak
Gözünü Dört Açmak
Gözünü Gözüne Dikmek
Gözünü Sevdiğim
Gözünü Toprak Doyursun
Gözünü Yıldırmak
Gradosu Düşmek
Güç Mevkide Kalmak
Güçsüz Düşmek
Güdüm Bilimi
Güdümlü Sanat
Gülü Seven Dikenine Katlanır
Gümüş Sağ Olsun, Altın Gidekosun
Gün Dikilmesi
Gün Doğmadan Kimliği Söylenmez
Gün Doğmak
Gün Doğusu
Gün Dönümü
Gün Durumu
Gün Günden
Günah Benden Gitti (Veya Gitsin)
Günahı Kadar Sevmemek
Gündeliğe Gitmek
Gündem Dışı
Gündeme Almak
Gündeme Getirmek
Gündüz Feneri
Gündüz Gözüyle
Gündüz Külâhlı, Gece Silâhlı
Gündüz Yırtıcıları
Güne Doğrulum
Güneş Dil Teorisi
Güneş Doğmak
Güneş Girmeyen Eve Doktor Girer
Günlerden Bir Gün
Günlük Defter
Günü Dolmak
Günün Adamı
Güreş Minderi
Güvendiği Dağlara Kar Yağmak (Veya Güvendiği Dal Elinde Kalmak)
Güvenme Dostuna, Saman Doldurur Postuna
Güvenme Varlığa, Düşersin Darlığa
Güvensizlik Duymak
Güzel Duyu
Güzel Duyuculuk
Güzel Duyusal
Ha Deyince
Haber Göndermek
Haber Stüdyosu
Haberdar Etmek
Haberdar Olmak
Hacet Dilemek
Hacı Devesi
Hadde Fabrikası
Haddeden Geçirmek
Haddi Hesabı Yok
Haddi Mi (Veya Haddine Mi Düşmüş)
Haddi Olmamak
Haddikifayeyi Bulmak
Haddini Aşmak
Haddini Bildirmek
Hadım Ağası
Hadi Hadi
Hadsiz Hesapsız
Hafta Sekiz, Gün Dokuz
Hak Deyince Akan Sular Durur
Hak Dini
Hak Ediş
Hakkından Gelmek
Hâlden Anlamak (Veya Bilmek)
Haldır Haldır
Haleldar Olmak
Hâli (Veya Hâlleri) Duman Olmak
Hâli Tavrı Yerinde
Hâli Vakti Yerinde
Halk Adamı
Halk Dili
Halk Odası
Halk Yardakçılığı
Halk Yardakçısı
Halka Dizilişli
Halka Dönük
Halkalı Damar
Han Kapısından Teğelti Atmak
Hangi Akla Hizmet Ediyor?
Hanım Evlâdı
Hararet Kesmek (Veya Söndürmek)
Hareket Dairesi
Haritada Olmak
Haritadan Silinmek
Harman Dövmek
Harman Sonu Dervişlerin
Harp Dairesi
Hasta Olmak (Veya Düşmek)
Hâşâ Huzurdan (Veya Huzurunuzdan)
Hataya Düşmek
Hatır Senedi
Hatırında Kalmak
Hatırında Olmak
Hatırında Tutmak
Hatırından (Veya Hatır Ve Hayalinden) Geçmemek
Hava Değiştirmek
Hava Deliği
Hava Düzenleyicisi
Hava Meydanı
Hava Tebdili
Havada Kalmak
Havale Göndermek (Veya Yollamak)
Havalı Direksiyon
Hayalinden Geçirmek
Hayat Adamı
Hayat Arkadaşı
Hayat Dolu
Hayat Kadını
Hayat Mücadelesi
Hayat Standardı
Haydan Gelen Huya Gider
Haydarî Yaka
Haydi Canım Sen De
Haydi Haydi
Haydi Oradan
Haydut Gibi
Haydutluk Etmek
Hayır Dememek
Hayırla Anmak (Veya Yad Etmek)
Haymana Mandası
Hayra Alâmet Değil
Hayranlık Duymak
Hayrete (Veya Hayretlere) Düşmek
Hayrı Dokunmak
Haysiyet Divanı
Haysiyetine Dokunmak
Haz Duymak
Hazır Değer
Hazır Ol Duruşu
Hazıra Dağlar Dayanmaz
Hazırlık Devresi
Hazırlık Dönemi
He Demek
Hedef Almak
Hedef Olmak
Heder Etmek
Heder Olmak
Helâllik Dilemek
Hele De
Helme Dökmek
Hem De
Hem De Nasıl
Hep Bir Ağızdan
Hep Birden
Her Daim
Her Hâlde
Her Hâlükârda
Her Koyun Kendi Bacağından Asılır
Her Ne Kadar
Her Nedense
Her Yerdelik
Her Yiğidin Bir Yoğurt Yiyişi Vardır
Her Yiğidin Gönlünde Bir Aslan Yatar
Herkes Gider Mersin'e, Biz Gideriz Tersine
Herkesin Geçtiği Köprüden Sen De Geç
Herkesin Gönlünde Bir Aslan Yatar
Herkesin Yorulduğu Yere Han Yapılmaz
Hesaba Dökmek
Hevesine Düşmek
Hey Gidi (Hey)
Heyecan Duymak
Heyecana Düşürmek
Hırsız Adım
Hicap Duymak (Veya Etmek)
Hiç De
Hiç Değil
Hiddet Etmek
Hiddete Kapılmak
Hiddetten Kudurmak
Hidroelektrik Santral
Hindi Gibi Kabarmak
Hint Armudu
Hint Bademi
Hint Darısı
Hint Domuzu
Hint Gergedanı
Hint Mandası
Hizmet Akdi
Hizmetinde Olmak
Horozdan Kaçmak
Hovardalık Etmek
Höt Demek
Hudut Boyu
Hudut Dışı
Hudut Dışı Etmek
Hurdahaş Etmek
Hurdahaş Olmak
Huy Canın Altındadır
Huy Edinmek
Hükmünde Olmak
Hükûmet Darbesi
Hükûmeti Devirmek
Hüsnühâl Kâğıdı
Hüviyet Cüzdanı
Irz Düşmanı
Işığa Doğrulum
Işığı Altında
Işınım Dengesi
Izgara Demiri
Jeton Geç Düşmek
Kaba Düzen
Kabadayılık Etmek
Kabadayılık Taslamak
Kabak (Birinin) Başına (Veya Başında) Patlamak
Kabak Tadı
Kabarcıklı Düzeç
Kabarık Deniz
Kabil Değil
Kabine Düşmek
Kabuk Değiştirme
Kabul Kredisi
Kabul Odası
Kaç Para Eder?
Kaç Zamandır
Kadastroya Geçmek
Kadeh Arkadaşı
Kadeh Arkadaşlığı
Kadeh Kaldırmak
Kademe Kademe
Kademli Olsun!
Kader Birliği
Kader Birliği Etmek
Kadere Boyun Eğmek
Kadıköy Taşı
Kadın Avcısı
Kadın Berberi
Kadın Hareketi
Kadın Kadına
Kadın Kadıncık
Kadın Olmak
Kadın Terzisi
Kadın Ticareti
Kadının Fendi, Erkeği Yendi
Kadının Yüzünün Karası Erkeğin Elinin Kınası
Kadınlar Hamamı
Kadınlı Erkekli
Kadırga Balığı
Kadim Dost
Kadir Gecesi Doğmuş
Kadir Olmak
Kadrini Anlamak
Kadrini Bilmek
Kafa Kâğıdı
Kafadan Atmak
Kafadan Bacaklılar
Kafadan Kontak
Kafası Dönmek
Kafası Dumanlanmak
Kafası Dumanlı
Kafası Durmak
Kafası Düzelmek
Kafasına Vur, Ekmeğini Elinden Al
Kafasında Tutmak
Kafasından Geçirmek
Kafasını Kaldırmak
Kafasının Dikine Gitmek
Kafayı Bulandırmak
Kafayı Değiştirmek
Kâğıda Dökmek
Kâğıt Dutu
Kahır Yüzünden Lütfa Uğramak
Kahkahadan Kırılmak
Kahpenin Dölü
Kahve Dibeği
Kahve Dolabı
Kahve Dövücünün Hınk Deyicisi
Kakırdak Poğaçası
Kalandır Makinesi
Kalbe Dokunmak
Kalbi Dayanmamak
Kalbi Yıkmak Kolay, Yapmak Zordur
Kalbini Doldurmak
Kalbura Dönmek
Kalburdan Geçirmek
Kaldı Ki
Kaldırım Kabadayılığı
Kaldırım Kabadayısı
Kaldırım Süpürgesi
Kaldırım Yosması
Kaldırıma Düşmek
Kaldırımları Arşınlamak
Kaldırma Kolcusu
Kale Bedeni
Kalem Efendisi
Kaleme (Veya Kaleme Kâğıda) Sarılmak
Kalıba Dökmek
Kalıbı Değiştirmek (Veya Dinlendirmek)
Kalıbının Adamı Olmamak
Kalma Durumu
Kalorifer Dairesi
Kalp Kalbe Karşıdır
Kan Doku
Kan Dökmek
Kan Kardeşi
Kanada Kavağı
Kandıra Ağacı
Kandıra Otu
Kandil Günü
Kandil Yağı
Kandilli Selâm
Kandilli Temenna
Kanına Dokunmak
Kanına Ekmek Doğramak
Kanını Yerde Koymak
Kanısında Olmak
Kantarı Belinde
Kanun Adamı
Kanun Dışı
Kanun Maddesi
Kapak Yıldızı
Kapalı Duruşma
Kapalı Duruşma Yapmak
Kapan Duygu
Kapana Düşürmek (Veya Kıstırmak)
Kapı Kadar
Kapı Kapı Dolaşmak (Veya Gezmek)
Kapı Kethüdası
Kapı Mandalı
Kapı Perdesi
Kapı Yoldaşı
Kapıda Kalmak
Kapıya Dayanmak
Kaplan Derisi
Kar Dikeni
Kar Susuzluk Kandırmaz
Kara Damaklı
Kara Düzen
Kara Haber Tez Duyulur
Kara Sevdalı
Karaca Darısı
Karanlığı Deşmek (Veya Yırtmak)
Kararında Bırakmak
Kararlı Dalga
Kararlı Denge
Kararsız Denge
Karavanadan Yemek
Karaya Düşmek
Karbon Dönemi
Karbon Kâğıdı
Kardeş Kardeş
Kardeş Kardeşi Atmış, Yar Başında Tutmuş
Kardeş Kavgası
Kardeş Okul
Kardeş Parti
Kardeşim Olsun Da Kanlım Olsun
Kardeşlik Etmek
Kardinal Kuşu
Karga Bok Yemeden
Karga Düleği
Karın Doyurmak
Karınca Asidi
Karınca Duası Gibi
Karınca Kaderince
Karından Ayaklılar
Karından Bacaklılar
Karides Ağı
Karnı Burnunda
Karnından Konuşan
Karnından Konuşmak (Veya Söylemek)
Karnını Doldurmak
Karşı Devrim
Karşı Durmak
Karşı Düşürüm
Karşıdan Karşıya
Karşılaştırma Derecesi
Karşılaştırmalı Dil Bilgisi
Karşılaştırmalı Dil Bilimi
Karşıt Duygu
Karteks Dolabı
Kas Doku
Kasa Defteri
Kasayı Devretmek
Kaşık Düşmanı
Kaşık Kadar
Katılgan Doku
Katır Tepmişe Dönmek
Katmer Kaldırmak
Katmerli Badem
Kavanoz Dipli Dünya
Kavga Adamı
Kavim Kardaş
Kavşak Adası
Kaya Uçmazsa Dere Dolmaz
Kayda Geçirmek
Kayış Dili
Kaymak Kâğıdı
Kaymaklı Dondurma
Kaz Gelen Yerden Tavuk Esirgenmez
Kaza Dairesi
Kaza Geliyorum Demez
Kazan Kaldırmak (Veya Devirmek)
Kazan Kaynamayan Yerde Maymun Oynamaz
Kazma Diş
Keçi Söğüdü
Keçiyi Yardan Uçuran Bir Tutam Ottur
Keder Vermek
Kedi Balı
Kedi Balığı
Kedi Balığıgiller
Kedi Nanesi
Kedi Olalı Bir Fare Tuttu
Kedi Otu
Kedi Otugiller
Kedi Yavrusunu Yerken Sıçana Benzetir
Kedi Yetişemediği (Veya Uzanamadığı) Ciğere Pis (Veya Murdar) Dermiş
Kedinin Boynuna Ciğer Asılmaz
Kefekiye Dönmek
Kefeni Boynunda Olmak
Kele Köseden Yardım Olmaz
Kelime Kadrosu
Kelin Merhemi Olsa Başına Sürer (Veya Kelin Medarı Olsa Kendi Başında Olur)
Kellesinden Olmak
Kellesini Vurdurmak
Kenarda Kalmak
Kenarda Köşede
Kenarın Dilberi
Kendi Adına
Kendi Ağzıyla Tutulmak
Kendi Başına
Kendi Derdine Düşmek
Kendi Düşen Ağlamaz
Kendi Göbeğini Kendi Kesmek
Kendi Hâlinde
Kendi Hâlinde Bırakmak
Kendi Hâline Bırakmak
Kendi Kanatlarıyla Uçmak
Kendi Kendini Yemek
Kendi Köşesinde Yaşamak
Kendi Kuyusunu Kendi Kazmak
Kendi Söyler Kendi Dinler
Kendi Yağıyla Kavrulmak
Kendinde Olmamak
Kendinde Toplamak
Kendine Gel!
Kendine Has
Kendine Kıymak
Kendine Mahsus
Kendine Mal Etmek
Kendini (Kapıp) Koyuvermek
Kendini Alamamak
Kendini Atmak
Kendini Beğendirmek
Kendini Bırakmak
Kendini Bir Yerde Bulmak
Kendini Dev Aynasında Görmek
Kendini Dinlemek
Kendini Dirhem Dirhem Satmak
Kendini Düşünmek
Kendini Ele Vermek
Kendini Fasulye Gibi Nimetten Saymak
Kendini Göstermek
Kendini Harap Etmek
Kendini Hissettirmek
Kendini Kaptırmak
Kendini Kaybetmek
Kendini Matah Sanmak
Kendini Satmak
Kendini Sıkmak
Kendini Tartmak
Kendini Toparlamak (Veya Toplamak)
Kendini Tutamamak
Kendini Tutmak
Kendini Yiyip Bitirmek
Kendini Yoklamak
Kepenek Altında Er Yatar
Keramet Buyurdunuz (Veya Keramette Bulundunuz)
Kerameti Kendinden Menkul
Kerpiç Dökmek
Kervan Yıldızı
Kesenin Dibi Görünmek
Kesesini Doldurmak
Keseye Davranmak
Kesici Diş
Kestane Dorusu
Kethüda Bey
Keyfi Oluncaya Kadar
Keyfi Yerinde
Kıdemli Başçavuş
Kıkırdak Bilimi
Kıl (Kadar) Kalmak
Kılı Kıpırdamamak
Kılık Kıyafet Düşkünü
Kılık Kıyafeti Düzmek
Kılına Dokunmamak
Kır Serdarı
Kırağı Düşmek (Veya Yağmak)
Kırbaç Kurdu
Kırdığı Koz (Veya Ceviz) Kırkı (Veya Bini) Aşmak
Kırık Dölü
Kırılıp Dökülmek
Kırıp Dökmek
Kırk Evin Kedisi
Kırkından Sonra At Olup Da Kuyruk Mu Sallayacak
Kırkından Sonra Azmak
Kırlangıç Dönümü
Kırmız Madeni
Kırmızı Dipli Mumla Davet Etmek
Kısa Dalga
Kısa Yoldan
Kısma Ad
Kısmeti Ayağına (Kadar) Gelmek
Kış Dönemi
Kış Dönencesi
Kıvanç Duymak
Kıyafet Düşkünü
Kıyı Dili
Kıyıda Bucakta
Kıyıda Köşede
Kıyıda Köşede Kalmak
Kız Kardeş
Kızı Gönlüne Bırakırsan Ya Davulcuya Kaçar (Veya Varır) Ya Zurnacıya
Kızını (Veya Evlâdını) Dövmeyen Dizini Döver
Kızıp Durmak
Kibar Düşkünü
Kibarlık Düşkünü
Kibrine Dokunmak
Kibrine Yedirememek
Kilidi Küreği Olmamak
Kilise Direği Gibi
Kiminin Parası, Kiminin Duası
Kimse Kendi Memleketinde Peygamber Olmaz
Kimse Yoğurdum Ekşi Demez
Kimseden Kimseye Hayır Yok (Veya Gelmez)
Kimya Doğrulumu
Kin Duymak
Kiralık Adam
Kiralık Kadın
Kireç Söndürmek
Kirpiği Kirpiğine Değmemek
Kişi Refikinden Azar
Kişilik Dışı
Kişiyi Vezir Eden De Karısı, Rezil Eden De
Kitaba (Veya Kitabına) Uydurmak
Kitap Dolabı
Kodese Tıkmak
Koku Alma Duyusu
Kokusunu (Veya Koku) Almak (Veya Duymak)
Kol Değirmeni
Kol Demiri
Koltuğu Doldurmak
Koltuk Düşkünü
Kolu Kanadı Kırılmak
Kolunda Altın Bileziği Olmak
Komedi Yazarı
Komşuda Pişer, Bize De Düşer
Kondisyon Bisikleti
Konuşmaya Dalmak
Konut Dokunulmazlığı
Kopya Defteri
Kor Dökmek
Kordon Altına Almak
Korkak Bezirgan Ne Kâr Eder Ne Zarar (Veya Ziyan)
Korku Dağları Bekler (Veya Aşırır)
Korku Damarı
Korkulu Rüya (Veya Düş) Görmektense Uyanık Yatmak Evlâdır (Veya Yeğdir)
Korkunun Ecele Faydası Yoktur
Korner Direği
Koro Hâlinde
Korun Dokusu
Koşar Adım
Koyduğum Yerde Otluyor
Koyu Koyu Düşünmek
Koyun Can Derdinde, Kasap Yağ Derdinde
Koyun Dede
Koyun Kaval Dinler Gibi Dinlemek
Kozmik Madde
Kök Doğrayıcısı
Kök Kurdu
Kökten Dinci
Kökten Dincilik
Kökünden Halletmek
Kölelik Düzeni
Köpeği Bağlasan Durmaz
Köpek Yese Kudurur
Köprüden (Veya Köprüyü) Geçinceye Kadar Ayıya Dayı Derler
Kör Değneğini Beller Gibi
Kör Dövüşü
Kör Duman
Kör Kadı
Kör Kandil
Kös Dinlemek
Köse Buğday
Köseyle Alay Edenin Top Sakalı Kara Gerek
Köşe Demiri
Köşe Dolabı
Köşe Dönmeci
Köşe Dönücü
Köşe Dönücülük
Köşe Kadısı
Köşe Minderi
Köşede Bucakta Kalmak
Kötü Adam
Kötü Haber Tez Duyulur
Kötü Kadın
Kötü Kötü Düşünmek
Kötü Yola Düşmek
Köy Meydanı
Köy Odası
Kraft Kâğıdı
Kredi Açmak
Kredi Anlaşması
Kredi Limiti
Kredi Mektubu
Kredi Sözleşmesi
Kredili Satış
Kredisi Düşmek
Krepon Kâğıdı
Kubbeli Delik
Kucağına Düşmek
Kucak Dolusu
Kudret Hamamı
Kudret Helvası
Kuduz Böceği
Kuduz Böcekleri
Kuduz Otu
Kulağı Delik
Kulağı Dikilmek
Kulağı Duvar Olmak
Kulağına Fısıldamak
Kulağını Doldurmak
Kulak Demiri
Kulak Dolgunluğu
Kulaklarına Kadar Kızarmak
Kulaklarını Dikmek
Kulaklarının Pasını Gidermek
Kuluçka Devri
Kumanda Etmek
Kumandan Gemisi
Kumda Oynamak
Kundak Sokmak (Veya Koymak)
Kunduz Böceği
Kural Dışı
Kurbağa Adam
Kurdele Balığı
Kurdele Balığıgiller
Kurdun Oğlu Akıbet Kurt Olur
Kursağında Kalmak
Kurşun Dokunmak
Kurşuna Dizmek
Kurt Dumanlı Havayı Sever
Kuru Dere
Kuru Tahtada Kalmak
Kuruda Kalmak
Kurulu Düzen
Kurutma Kâğıdı
Kuskunu Düşük
Kuş Dili
Kuş Gibi (Veya Kadar) Yemek
Kuş Kadar Canı Olmak
Kuş Kanadıyla Gitmek
Kuş Mu Konduracak?
Kuşa Benzemek (Veya Dönmek)
Kuşe Kâğıdı
Kuşkuya Düşmek
Kuvvetten Düşmek
Kuyruğu Dikmek
Kuyruklu Yıldız Başı
Kuyruklu Yıldız Saçı
Kuyu Fındığı
Kuzu Dişi
Kuzukulağı Asidi
Küçük Abdest
Küçük Ad
Küçük Dağları Ben Yarattım Demek
Küçük Dalga
Küçük Dil
Küçük Dilini Yutmak
Küçük Hindistan Cevizi
Küçük Kan Dolaşımı
Külâh Giydirmek
Külâh Peşinde Olmak
Külâhını Ters Giydirmek
Külâhları Değiştirmek (Veya Değişmek)
Kündeden Atmak
Kündeye Gelmek
Kündeye Getirilmek
Kürdan Gibi
L Demiri
Lâdes Tutuşmak
Lâf Söyledi Bal Kabağı!
Lâfa Dalmak
Lâfı Ağzında Bırakmak
Lâfı Değiştirmek
Lâfı Sulandırmak
Lâfını Yedirmek
Lâğım Döşemi
Lâmbada Dansı
Lâtin Dilleri
Leblebiden Nem Kapmak
Leğen Başından Almak
Lehinde Olmak
Lehinde Söylemek (Veya Bulunmak)
Ligden Düşmek
Liman Cüzdanı
Limon Asidi
Limonata Bardağı
Lojistik Dairesi
Lokma Dökmek
Lokmasını Dökmek
Lütuf Dilemek
Lüzumundan Fazla
Madalya Töreni
Madara Etmek
Madara Olmak
Madde Başı
Maden Bilimi
Maden Damarı
Maden Devri
Maden Filizi
Maden Gazı
Maden Kirası
Maden Kömürü
Maden Kuyusu
Maden Mavisi
Maden Sodası
Maden Yatağı
Maden Yünü
Madenî Yün
Mağdur Etmek
Mahalle Arkadaşı
Mahalleyi Ayağa Kaldırmak
Mahkeme Kadıya Mülk Değil
Mahşere Dönmek
Mahya Kiremidi
Mahzur Doğurmak
Makine Dolabı
Makine Gibi Adam
Makine Odası
Maktul Düşmek (Veya Olmak)
Makyaj Odası
Mal Bildirimi
Mal Canın Yongasıdır
Mal Da Yalan Mülk De Yalan, Var Biraz Da Sen Oyalan
Mal Edinmek
Mal Kaldırmak
Mal Meydanda
Mal Sandığı
Malta Palamudu
Malûm Değil
Malûmat Edinmek
Manda Gibi
Manda Gibi Yayılmak
Manda Gibi Yemek
Mani Düzmek (Veya Yakmak)
Mantık Dışı
Manyetik Disk
Mart Dokuzu
Mart Kapıdan Baktırır, Kazma Kürek Yaktırır
Mart Kedisi
Maşa Kadar
Matris Kâğıdı
Maymuna Dönmek
Mazeret Kâğıdı
Mecalsiz Düşmek
Mecrası Değişmek
Medar Olmak
Medenî Nikâh
Medet Allah!
Medet Ummak (Veya Beklemek)
Medine Dilencisi
Medine Kurdu
Medreseye Düşmek
Medya Camiası
Medya Starı
Medyun Olmak
Mekik Diplomasisi
Mektep Medrese Görmüş
Mektubu Dışından Okumak
Memede Olmak
Memeden Kesmek
Mendil Atmak
Mendil Kadar
Menfaat Düşkünü
Menzil Dikmek
Meraka Düşmek
Merakını Uyandırmak
Mercimek Kadar
Merdiven Boşluğu
Merdiven Sahanlığı
Meridyen Düzlemi
Meryemana Dikeni
Methiye Düzmek
Mevduat Defteri
Meydan Açmak
Meydan Almak
Meydan Bırakmamak
Meydan Bulamamak
Meydan Korkusu
Meydan Saati
Meydan Sazı
Meydan Vermemek
Meydana Atmak
Meydana Dökmek
Meydana Düşmek
Meydana Koymak
Meydana Vurmak
Meydanda Bırakmak
Meydanı Boş Bulmak
Meyve Dışı
Miadı Dolmak
Miadı Gelmek
Mide Ağzı
Mide Fesadı
Mide Fesadına Uğramak
Mide Kapısı
Mideyi Bastırmak
Milâdî Tarih
Millî Müdafaa
Minareyi Yaptırmayan Yerden Bitmiş Sanır
Minder Dışına Atmak
Minnet Altında Kalmamak
Miras Helal, Hele Al Demişler
Misafir Umduğunu Değil Bulduğunu Yer
Misk Yerini Belli Eder
Misli Menendi Yok
Mitral Darlığı
Moda Olmak
Modası Geçmek
Model Salonu
Modern Mobilya
Modernize Etmek
Moloz Duvar
Morga Kaldırmak
Mozaik Döşeme
Muaşakada Olmak
Muaşeret Adabı
Mucize Kabilinden
Mukabelede Bulunmak
Muktedir Olmak
Mulaj Kâğıdı
Mum Dibine Işık Vermez
Mum Direk
Mum Duruşu
Mutfak Havalandırması
Mutfak Merdiveni
Mübadele Etmek
Mücadele Vermek
Müdafaa Etmek
Müdahale Etmek
Müdara Etmek
Müdavim Olmak
Müdür Muavini
Müfredat Programı
Müjde Koşturmak
Müjde Vermek (Veya Götürmek)
Mükedder Olmak
Münasebet Düşmek
Münasebeti Düşmek
Mürekkebi Kurumadan Bozmak
Müsaade Etmek (Veya Buyurmak)
Müsadere Etmek
Müslüman Mahallesinde Salyangoz Satmak
Müsvedde Defteri
Müsveddelik Kâğıt
Müşahede Etmek
Mütalâada Bulunmak
Müzik Dolabı
Müzik Odası
Nabzı Durmak
Nadas Etmek
Nadim Olmak
Nakdî Ceza
Nakdî Kıymet
Nakdî Teminat
Nakdî Vergi
Nakdî Yardım
Namaza Durmak
Namus Davası
Namusuna Dokunmak
Namusuna Sinek Kondurmamak
Ne De Olsa
Ne Dedim De
Ne Demek Olsun
Ne Demek?
Ne Demeye
Ne Denli
Ne Dese Beğenirsin?
Ne Diye?
Ne Fayda
Ne Güne Duruyor?
Ne Günlere Kaldık!
Ne Haddine!
Ne Hâlde?
Ne Kadar Olsa
Ne Mal Olduğunu Bilmek (Veya Anlamak)
Ne Od Var Ne Ocak
Ne Olduğunu Bilememek
Nedamet Duymak (Veya Getirmek)
Neden Bilimi
Neden Olmak
Neden Sonra
Nedenli Nedensiz
Nedir Ki
Nefes Aldırmamak
Nefesi Durmak
Nefis Mücadelesi
Nefis Müdafaası
Nefret Duymak
Nefret Uyandırmak
Nefsine Düşkün
Neler De Neler, Maydanozlu Köfteler
Nerede Bu Bolluk
Nerede Hareket, Orada Bereket
Nerede Kaldı
Nerede Kaldı Ki
Nereden Nereye
Nikâh Düşmek
Nikâhta Keramet Vardır
Nişadır Ruhu
Nişasta Buğdayı
Nohut Oda, Bakla Sofa
Noktalı Delik
Nominal Değer
Not Düşmek
Nüfus Kâğıdı
Nüfus Kaydı
Nüfuzu Altında Tutmak
O Denli
O Duvar Senin, Bu Duvar Benim
O Gün Bugün(Dür)
O Hâlde
O Sırada
O Yolda
Ocağına Düşmek
Od Ocak
Od Yok Ocak Yok
Odsuz Ocaksız
Odun Bilimi
Oğlak Dönencesi
Ok Gibi (Yerinden) Fırlamak
Ok Meydanı
Ok Meydanında Buhurdan Yakmak
Okka Her Yerde Dört Yüz Dirhem
Oksidiyon Taşı
Okuldan Ayrılmak
Olacak Gibi Değil
Olan Oldu
Oldu Olacak
Oldu Olacak, Kırıldı Nacak
Oldu Olanlar
Oldum Bittim
Oldum Olası
Olgun Odun
Oltaya Düşmek
Omuz Kaldırmak
On Para On Aslanın Ağzında
On Parmağı Boğazında Olmak
Ondalık Sayı
Onuruna Dokunmak
Onuruna Yedirememek
Optik Kaydırma
Orada Burada
Oralarda Olmamak
Oran Dışı
Orası Senin, Burası Benim Dolaşmak (Veya Gezmek)
Ordövr Arabası
Ordövr Tabağı
Ordu Donatım
Ordu Merkezi
Orsa Alabanda
Orta Dalga
Orta Damar
Orta Deri
Orta Kaldırım
Ortada Bırakmak
Ortada Fol Yok Yumurta Yok
Ortada Olmak
Ortadan Kaybolmak
Ortadan Sır Olmak
Ortadan Söylemek
Ortak Dil
Ortak Gider
Ortaklık Senedi
Ortalık Düzelmek
Ortaya Düşmek
Orucunda Olmak
Oturak Kündesi
Oturma Duvarı
Ovogon Dağarcığı
Oy Sandığı
Pabucunu Ters Giydirmek
Pabuç Kadar Dili Olmak
Paçalarından Akmak
Paçası Düşük
Paçasından Tutup Atmak
Padişah Divanı
Palas Pandıras
Paldımı Aşmak
Paldır Küldür
Pandispanya Gazetesi
Papaza Dönmek
Para Değişimi
Para Dönmek
Para Sızdırmak (Veya Koparmak)
Para Yedirmek
Paralel Kaidesi
Parmağı Ağzında Kalmak
Parmağını Bile Kıpırdatmamak (Veya Oynatmamak)
Parmak Kaldı
Parmak Kaldırmak
Pat Diye
Patent Damgası
Payanda Vurmak
Paydos Borusu
Paydos Demek
Paydos Etmek
Paydos Vakti
Payına Düşmek
Paytak Adım
Pazar Yerine Dönmek
Pehlivan Duası
Pek Doku
Pembe Dizi
Pencere Kanadı
Pençesine Düşmek
Perdah Vurmak (Veya Etmek)
Perde Ayaklılar
Perde Kurmak
Perde Perde
Perdelerini Açmak
Perdesi Sıyrık
Perdesi Yırtık
Pergament Kâğıdı
Peri Piramidi
Perileri Bağdaşmak
Peşinde (Veya Peşinden) Koşmak
Peşinde Dolaşmak (Veya Gezmek)
Peşinden Yürümek
Peşine Düşmek (Veya Gitmek)
Petek Dokuma
Peyda Olmak
Peygamber Dikeni
Peynir Dişi
Peynirli Pide
Pışt Demek
Pide Gibi
Pilâv Yiyen Kaşığını Yanında (Veya Belinde) Taşır
Pilâvdan Dönenin Kaşığı Kırılsın
Pireyi Deve Yapmak
Pireyi Gözünden Vurmak
Pis Pis Düşünmek
Pislik Parmağından (Veya Paçalarından) Akmak
Pişmanlık Duymak (Veya Getirmek)
Polarma Düzlemi
Polimerleşme Derecesi
Postundan Olmak
Projektör Işığında Olmak
Protokole Dahil
Pusuya Düşmek
Püf Desen Uçacak
Rabıt Edatı
Radyo Etkinliği
Radyo Gazetesi
Radyo Muhabiri
Radyo Oyunu
Radyo Taksi
Radyofonik Ses
Rafa Koymak (Veya Kaldırmak)
Rahat Durmak
Rahat Duruş
Rahatsızlık Duymak
Randevu Almak
Randevu Vermek
Randevusu Olmak
Reis Efendi
Reji Odası
Remil Atmak (Veya Dökmek)
Rencide Olmak
Resmî Dil
Resmiyete Dökmek
Rivayet Olunmak (Veya Edilmek)
Ruh Doktoru
Ruh Kazandırmak (Veya Vermek)
Ruhu (Bile) Duymamak
Ruhunda Güneş Açmak
Rüyasında Görse Hayra Yormamak
Saadet Asrı
Saat Dairesi
Sabahın Köründe
Saban Demiri
Sabır Acıdır, Meyvesi Tatlıdır
Sabreden Derviş Muradına Ermiş
Sadakatsizlik Göstermek
Sade Birimler Bölüğü
Sade Kahve
Sadır Olmak
Saf Dışı
Sağ Elinin Verdiğini Sol Elin Görmesin
Sağ Gözünü Sol Gözünden Sakınmak
Sağdıç Emeği
Sağır Duvar
Sağlam Durmak
Sağlık Yurdu
Sahil Kordonu
Sak Durmak
Sakalı Saydırmak
Sakız Bademi
Sakız Dikeni
Saldırmazlık Antlaşması
Saldırmazlık Paktı
Sallantıda Bırakmak
Sallantıda Kalmak
Salon Adamı
Salt Değer
Salta Durmak
Saman Altından Su Yürütmek
Sanat Adamı
Sanat Dünyası
Sandık Balığı
Sandık Balığıgiller
Sandık Başkanı
Sandık Emini
Sandık Eşyası
Sandık Lekesi
Sandık Odası
Sandık Sepet
Sandıktaki Sırtında, Ambardaki Karnında
Sap Derken Saman Demek
Sap Döner, Keser Döner, Gün Gelir Hesap Döner
Sapına Kadar
Sarı Sendika
Sarı Sendikacılık
Sarılgan Gövde
Sarımsak Hardalı
Sarmaş Dolaş Olmak
Satış Bedeli
Satış Değeri
Saydam Resim
Saydam Tabaka
Sayesinde Sayeban Olmak
Saygı Duymak (Veya Beslemek)
Sayıp Dökmek
Sebilhane Bardağı Gibi
Seçimlik Ders
Sedef Otu
Sedef Otugiller
Sedefli Kalker
Sedefsi Bulut
Sedyelik Olmak
Sefa (Veya Sefalar) Bulduk
Sefa Geldin (Veya Geldiniz)
Sefa Geldine Gitmek
Seferî Durum
Segâh Perdesi
Seğirdim Yolu
Sel Gider, Kum Kalır
Selâmünaleyküm Kör Kadı
Semen Peyda Etmek
Semeri Devirmek
Sempati Duymak (Veya Beslemek)
Sen Ben Davası (Veya Kavgası)
Seni Gidi Seni (Veya Seni Seni)
Sepet Sandık
Serçeden Korkan Darı Ekmez
Serde ... Var
Sermayeyi Doğrultmak
Sert Damak
Sert Doku
Servis Merdiveni
Ses Değişmesi
Ses Duvarı
Ses Düşmesi
Ses Perdesi
Ses Seda
Ses Seda Kesilmek (Veya Kalmamak)
Ses Seda Yok
Sevinci Kursağında Kalmak
Seyre Dalmak
Sıcak Dalgası
Sıçan Deliğe Sığmamış, Bir De Kuyruğuna Kabak Bağlamış
Sıçan Deliği Bin Akçe
Sıçan Deliğine Paha Biçilmez Olmak
Sıçan Düşse Başı Yarılır
Sıçana Dönmek
Sıfıra Sıfır, Elde Var Sıfır
Sıhriyet Peyda Etmek
Sıkı Denetim
Sıkı Doku
Sıkı Durmak
Sıkı Düzen
Sıkıntıda Olmak
Sıkıntıya Düşmek
Sınırlı Doğru
Sınırsız Doğru
Sır Vermek (Veya Sızdırmak)
Sıram Sıram Dizilmek
Sırası Düşmek
Sırat Köprüsünden Geçmek
Sırık Domatesi
Sırtından (Para) Kazanmak
Sırtını Dayamak (Veya Vermek)
Sidik Borusu
Sidik Kavuğu
Sidik Söktürücü
Sidik Torbası
Sidik Yolu
Sidik Zoru
Sidikli Meşe
Sigara Kâğıdı Gibi
Silâha Davranmak
Silâhaltında Bulunmak
Silindir Gibi Ezmek
Silindir Kalıplama
Silindir Yağı
Silindirsel Yüzey
Sindirim Aygıtı
Sindirim Bilimci
Sindirim Bilimi
Sindirim Organları
Sinema Endüstrisi
Sinema Perdesi
Sinir Doku
Sitteisevir Her Saati Bir Devir
Size Doyum Olmaz
Sodyum Hiposülfit
Sofra Donatmak
Soğuk Dalgası
Soğuk Durmak
Soğuk Duş Etkisi Yapmak
Soğuk Düşmek (Veya Kaçmak)
Sokağa (Veya Sokaklara) Düşmek
Sokak Kadını
Sol Tarafından Kalkmak
Solucan Düşürücü
Soluğu (Bir Yerde) Almak
Soluk Darlığı
Son Adam
Son Derece
Son Deyiş
Son Pişmanlık Fayda Vermez (Veya Etmez)
Son Ses Düşmesi
Son Turfanda
Sona Kalan Dona Kalır
Sondaj Yapmak
Sonradan Gelen Devlet Devlet Değildir
Sonradan Görme, Gâvurdan Dönme
Sonradan Görmelik
Sonradan Görmüş
Sonradan Olma
Sorma Kişinin Aslını, Sohbetinden Bellidir
Sorumluluk Düşmek
Sosyal Adalet
Sosyal Değerler
Sosyal Demokrasi
Sosyal Demokrat
Sosyal Devlet
Sosyal Düzen
Sosyal Yardım
Soyunup Dökünmek
Sökük Dikmek
Söylemediğini Bırakmamak
Söz Ayağa Düşmek
Söz Dağarcığı
Söz Dalaşı
Söz Dizimsel
Söz Düellosu
Söz Düşürmek
Söz Gümüşse Sükût Altındır
Söz Meydanı
Sözde Kalmak
Sözü Ağzında Kalmak
Sözü Dağıtmak
Sözü Edilmek
Sözü Sohbeti Yerinde
Sözünde Durmak
Standart Dil
Su Baldıranı
Su Bidonu
Su Cenderesi
Su Damarı
Su Değirmeni
Su Dolabı
Su Dökünmek
Su Düzeyi
Su Tedavisi
Su Testisi Su Yolunda Kırılır
Su Uyur, Düşman Uyumaz
Suç Duyurusunda Bulunmak
Suda Pişmiş
Sudan Cevap
Sudan Geçirmek
Sudan Tavuğu
Sulbünden Gelmek
Sultan Efendi
Sultan Kethüdası
Surat Düşkünü
Surat Mahkeme Duvarı
Surata Bak Süngüye Davran
Suratı Değişmek
Suratından Düşen Bin Parça Olmak
Susta Durdurmak
Susta Durmak
Suyu Baştan (Veya Başından) Kesmek
Suyu Getiren De Bir, Testiyi Kıran Da
Suyu Kesilmiş Değirmene Dönmek
Suyu Nereden Geliyor?
Sümük Doku
Sünger Doku
Süngüsü Düşük
Süpürge Darısı
Sürer Durum
Sürgen Doku
Sürgüne Göndermek
Sürtünüp Durmak
Sürüden Ayrılanı Kurt Kapar
Sürüyü Güden Kurdu Görür
Süt Asidi
Süt Danası
Taban Düzeyi
Tabancaya Davranmak
Tabanları Kaldırmak
Tadı Damağında Kalmak
Tadı Tuzu Yok
Tadına Bakmak
Tadına Doyum Olmamak
Tadına Varmak
Tadından Yenmemek
Tadını Almak
Tadını Bulmak
Tadil Teklifi
Tahdit Etmek
Tahta Perde
Tahtaya Kaldırmak
Takaddüm Etmek
Takatsizlik Duymak
Takdim Etmek
Takdim Tehir
Takdir Etmek (Veya Eylemek)
Takdir Hakkı
Takdir Olunmak
Takdirini Kazanmak
Takınaklı Davranış
Takke Düştü, Kel Göründü
Taklidî Kelime
Taklidini Yapmak
Talk Pudrası
Tamlayan Durumu
Tampon Devlet
Tandır Alevi
Tandır Böreği
Tanrı Yarattı Dememek
Tarak Dubası
Tarih Düşürmek
Tarihî Maddeci
Tarihî Maddecilik
Tarizde Bulunmak
Tasası Sana Mı Düştü?
Tasdik Etmek
Tasvirî Dil Bilgisi
Taş Bademi
Taş Dolgu
Taş Döşeme
Taş Pudra
Taşı Gediğine Koymak
Tat Duyusu
Tatlı Dilli
Tatlı Yerinde Bırakmak (Veya Kesmek)
Tavşan Dağa Küsmüş De Dağın Haberi Olmamış
Tavuk Kaza Bakmış Da Kıçını Yırtmış
Tazarruda Bulunmak
Tazıya Dönmek
Tebdil Etmek
Tebdil Gezmek
Tecahülüarifaneden Gelmek
Tedahülde Kalmak
Tedarik Etmek
Tedarikte Bulunmak
Tedavi Etmek
Tedavülde Olmak
Tedavülden Kalkmak
Tedenni Etmek
Tedip Etmek
Tedirgin Etmek
Tedirgin Olmak
Tediye Emri
Tediye Etmek
Tedricî Olarak
Tedvin Etmek
Tedvir Etmek
Teessüf Ederim!
Tefekküre Dalmak
Tehdit Etmek
Tehdit Savurmak
Tek Adam
Tek Dalmak
Tek Delikliler
Tek Durmak
Tek Durmamak
Tek Elden
Tek Heceli Dil
Tekdir Etmek
Teke Dikeni
Tekel Maddesi
Tekelinde Olmak
Teknik Adam
Teksir Kâğıdı
Tel Dikiş
Tel Dokuma
Tel Dolap
Tel Kurdu
Telâşa Düşmek
Telâşe Müdürü
Telâşına Dalmak
Telefon Direği
Televizyon Bandrolü
Telgraf Direği
Temeddüh Etmek
Temel Direği
Temel Duruş
Temel Duvarı
Temiz Kâğıdı
Tenakuza Düşmek
Tencere Dibin Kara, Seninki Benden Kara
Tencerede Pişirip Kapağında Yemek
Tepeden Tırnağa Süzmek
Tepeli Dalgıç
Tepeli Deve Kuşu
Tepeli Deve Kuşugiller
Tepesinde Bitmek
Tepesine Dikilmek
Tepetakla Etmek (Veya Devirmek)
Tepkisel Davranış
Teptim Keçe Oldu, Sivrilttim Külâh Oldu
Tereddüt Etmek
Ters Düşmek
Ters Yüzü Geri Dönmek
Tersane Kethüdası
Tersi Dönmek
Tersinden Okumak
Tersine Dönmek
Terzi Kendi Söküğünü Dikemez
Tesadüf Etmek
Testi Kırılsa Da Kulpu Elde Kalır
Testiyi Kıran Da Bir, Suyu Getiren De
Tetik Davranmak
Tetik Durmak
Tevdiatta Bulunmak
Tezkiyesini Düzeltmek
Tıkırı Yolunda Olmak (Veya Gitmek)
Tıngırı Yolunda
Tırnak Derisi
Tırnak Kadar
Tırpandan Geçirmek
Ticarî Dava
Tilki Tilkiliğini Anlatıncaya Kadar Post Elden Gider
Tilkinin Dönüp Dolaşıp Geleceği Yer Kürkçü Dükkânıdır
Tohumu Dökülmek
Tok Evin Aç Kedisi
Tongaya Basmak (Veya Düşmek)
Top Kandil
Topluluk Adı
Toplum Dışı
Toplumsal Davranış
Toplumsal Değer
Toplumsal Denge
Toplumsal Yardım
Toprağa Düşmek
Toprak Doyursun Gözünü
Topuk Demiri
Torba Kadro
Torba Yoğurdu
Torpido Gözü
Toz Duman
Tozdan Dumandan Ferman Okunmamak
Töre Dışı
Töre Dışıcılık
Tören Düzeni
Tul Derecesi
Tundan Tuna Atmak
Turfanda Meyvecilik
Turnayı Gözünden Vurmak
Turnusol Kâğıdı
Turşuya Dönmek
Tuttuğu Dal Elinde Kalmak
Tuz Ekmek Düşmanı
Tuzağa Düşmek
Tuzlayayım Da Kokmayasın (Veya Kokma)
Tükürdüğünü Yalamak
Tüy Düzmek
Tüylü Dalak Otu
Tüyüne Dokunmamak
U Dönüşü
U Dönüşü Yapmak
Ucu (Herhangi Birine) Dokunmak
Ucundan Tutmak
Uçan Daire
Uçan Kuştan Medet Ummak
Ufku Dar
Uğurlu Kademli Olsun
Uhdesinde Olmak
Uhdesinden Gelmek
Uhdesine Almak
Ulûfe Vermek (Veya Dağıtmak)
Ummadığın Taş Baş Yarar
Umuda Düşmek
Umudunu Kesmek
Umudunu Kırmak
Umum Müdür
Umum Müdürlük
Umurunda Olmamak
Umutsuzluğa Düşmek (Veya Kapılmak)
Ural Dilleri
Us Dışı
Us Dışıcılık
Uskumru Dolması
Uslu Durmak (Veya Oturmak)
Utancından Yere Geçmek
Utancından Yerin Dibine Girmek
Utanç Duygusu
Utanç Duymak
Uygulamalı Dil Bilimi
Uygun Adım
Uygun Düşmek
Uyku Dağıtmak
Uykuda Olmak
Uykusu Açılmak (Veya Dağılmak)
Uza Devim
Uza Duyum
Uzak Düşmek
Uzaktan Yakından
Uzay Adamı
Uzay Adamlığı
Uzun Dalga
Uzun Diş
Uzun Dişli
Uzun Uzadıya
Vade Bitimi
Vade Sonu
Vadeli Satış
Vadiye Dökülmek
Vakıf Senedi
Vakit Kaybetmeden
Van Kedisi
Varagele Bombardımanı
Varıncaya Kadar
Varlığa Darlık Olmaz
Varlık Nedeni
Vazifesinden Olmak
Vebal Altında Kalmak
Vecde Kapılmak
Vehme Kapılmak (Veya Düşmek)
Veri Dosyası
Verim Düşürmek
Vesveseye Düşmek
Vıdı Vıdı
Vıdı Vıdı Etmek
Vidoyu Görmek
Virdizeban Etmek
Viskozite Değeri
Vites Değiştirmek
Vites Dişlisi
Vurduğu Yerden Ses Gelmek
Vurdukça Tozumak
Vurdulu Kırdılı
Vurdumduymazlıktan Gelmek
Vücuda Gelmek
Vücuttan Düşmek
Ya Da
Ya Huyundan Ya Suyundan
Yaban Armudu
Yaban Defnesi
Yaban Maydanozu
Yabancı Gibi Durmak
Yabancılık Duymak
Yabanî Akdiken
Yad El
Yad Erklik
Yad Estetik
Yâd Etmek
Yad Gerekirci
Yad Gerekircilik
Yadigâr Bırakmak
Yadigâr Kalmak
Yadigâr Olmak
Yağ Doku
Yağ Yedirmek
Yağış Düzeni
Yağız Doru
Yağmur Olsa Kimsenin Tarlasına Düşmez (Veya Yağmaz)
Yağmur Yağarken Küpünü Doldurmak
Yağmurdan Kaçarken Doluya Tutulmak
Yahudi Almancası
Yahudi Arapçası
Yahudi Baklası
Yahudi Ebegümeci
Yahudi Takvimi
Yahudi Tapınağı
Yakası Açılmadık
Yakın Dost
Yakından Bilmek (Veya Tanımak)
Yakınlık Derecesi
Yakınlık Duymak
Yaklaşık Değer
Yalan Dünya
Yalancı Dolma
Yalancı Dünya
Yalancının Mumu Yatsıya Kadar Yanar
Yaldızlı Hap
Yalın Ad
Yalın Durum
Yalın Yapıldak
Yama Gibi Durmak
Yan Kâğıdı
Yan Pala Zeydün
Yanağından Kan Damlamak
Yanardağ Ağzı
Yanardağ Bilimci
Yanardağ Bilimi
Yanardağ Bölgesi
Yanardağ Püskürmesi
Yanaşık Düzen
Yanay Doğrusu
Yanay Düzlemi
Yandı Gülüm Keten Helva
Yangın Yerine Dönmek
Yanılgıya Düşmek
Yanından Bile Geçmemiş
Yankı Uyandırmak
Yapay Dil
Yapay Dölleme
Yapay Döllenme
Yapısal Dil Bilimi
Yapma Dil
Yapma Uydu
Yapmadığı Kalmamak
Yapmadığını Bırakmamak
Yaprak Dolması
Yaprak Döner
Yaprak Kurdu
Yaprak Oynamamak (Veya Kıpırdamamak)
Yarasını Deşmek
Yardakçılık Etmek
Yardan Atmak
Yardım Görmek
Yardım Sandığı
Yardımcı Ders
Yardımcı Eylem
Yardımcı Hücre
Yardımcı Kitap
Yardımcı Olmak
Yardımcı Oyuncu
Yardımına Koşmak
Yarı Yolda Bırakmak
Yarıda Kalmak
Yarım Adam
Yarım Doğru
Yarından Tezi Yok
Yarma Saldırısı
Yasama Dönemi
Yassı Kadayıf
Yaş Akıtmak (Veya Dökmek)
Yaş Dönümü
Yaş Haddi
Yaşam Düzeyi
Yaşam Standardı
Yaşı Yerde (Veya Toprakta) Sayılası
Yaşlılar Yurdu
Yatağa (Veya Yataklara) Düşmek
Yatık Doğru
Yaya Kaldın Tatar Ağası
Yayan Yapıldak
Yayık Dövmek
Yaz Dönemi
Yaz Dönencesi
Yazı Dili
Yazı Kadrosu
Yazı Kâğıdı
Yazıcı Kadın
Yazılı Bildirim
Yazılı Kâğıdı
Yazılım Dizgesi
Yazın Dili
Yazıya Dökmek
Yedek Besinler
Yedek Oyuncu
Yedek Parçacı
Yedek Parçacılık
Yedek Teker
Yedi Belâ
Yedi Göbek
Yedi Kat Yerin Dibine Geçmek
Yedi Kubbeli Hamam Kurmak
Yedi Mahalle
Yediği Naneye Bak!
Yedinci Sanat
Yeis Duymak
Yelken Dikmek
Yelken Gönderi
Yem Dökmek (Veya Koymak)
Yemek Dolabı
Yengeç Dönencesi
Yeni Dünya
Yeni Dünya Aslanı
Yeniden Kurma
Yeniden Tasarımlama
Yeniden Yeniye
Yenik Düşmek
Yer Adı
Yer Adı Bilimi
Yer Altı Merdiveni
Yer Bakır Gök Demir Kesilmek
Yer Değiştirmek
Yer Demir Gök Bakır
Yer Domuzu
Yer Domuzugiller
Yer Geçidi
Yer Odası
Yer Palamudu
Yer Pelidi
Yer Yerinden Oynamak
Yerde Kalmak
Yerden Göğe Kadar
Yerden Selâm
Yerden Temenna
Yerden Yapma
Yerden Yere Vurmak
Yere Doğrulum
Yerel Radyo
Yeri Göğü Ben Yarattım Demek
Yeri Soğumadan
Yerinde Kalmak
Yerinde Olmak
Yerinde Yeller Esmek
Yerinden Fırlamak
Yerinden Oynamak
Yerinden Oynatmak
Yerlerde Sürünmek
Yerlere Kadar Eğilmek
Yerli Dolap
Yeter De Artar
Yeter Derecede
Yeteri Kadar
Yetimi Okşamışlar, Vay Sırtım Demiş
Yıldan Yıla
Yıldır Yıldır
Yıldırım Aşkı
Yıldırım Nikâhı
Yıldırım Siperi
Yıldırım Takla
Yıldırım Telgraf
Yıldırımla Vurulmuşa Dönmek
Yıldız Anasonu
Yıldız Barışıklığı
Yıldız Bilimci
Yıldız Bilimi
Yıldız Böceği
Yıldız Falcılığı
Yıldız Falcısı
Yıldız Fiziği
Yıldız Günü
Yıldız Kurdu
Yıldız Kümesi
Yıldız Omurlular
Yıldız Saati
Yıldız Savaşı
Yıldız Yağmuru
Yıldız Yasemini
Yıldız Yeli
Yıldız Yılı
Yıldız Zamanı
Yıldızı Dişi
Yıldızı Düşük
Yıldızları Saymak
Yiğitlik Sende Kalsın
Yirmi Yaş Dişi
Yol Evlâdı
Yol Yordam
Yola (Veya Yollara) Düşmek
Yoldaşlık Etmek
Yolunu Değiştirmek
Yontuk Düz
Yorgan Döşek Yatmak
Yorgun Düşmek
Yöndeş Açılar
Yönelme Durumu
Yönetim Gideri
Yönetmen Yardımcısı
Yönlü Doğru
Yudum Yudum
Yukarıdan Almak
Yukarıdan Bakmak
Yumruk Kadar
Yumurta Kapıya Dayanmak (Veya Gelmek)
Yumuşak Buğday
Yuvasını Dağıtmak
Yuvaya Dönüş
Yuvayı Yapan Dişi Kuştur
Yük Odası
Yükleme Durumu
Yüksek Perdeden Konuşmak
Yüksük Kadar
Yükte Hafif Pahada Ağır
Yüreği Ağzında
Yüreği Dar
Yüreği Daralmak
Yüreği Dayanmamak
Yüreği Delik
Yüreği Dolu
Yüreği Kaldırmamak
Yüreği Yerinden Oynamak
Yüreğinden Geçmek
Yüreğinden Gelmek
Yüreğine Dert Olmak
Yüreğine Dokunmak
Yüreğine Kurt Düşmek
Yüreğine Od (Veya Ateş) Düşmek
Yüreğini Boşaltmak (Veya Dökmek)
Yüreğini Dağlamak
Yürek Darlığı
Yürürlükten Kaldırmak
Yürüyüş Düzenlemek
Yüz Kızdırmak
Yüz Yüzden Utanır
Yüze Duramamak
Yüzü Yerde
Yüzünden Akmak
Yüzünden Düşen Bin Parça Olmak
Yüzünden Okumak
Yüzüne Bir Daha Bakmamak
Yüzüne Duramamak
Yüzünü Güldürmek
Yüzünün Derisi Kalın
Zahmetine Değmek
Zaman Dizini
Zamane Adamı
Zamanı Dolmak
Zan Altında Bulunmak
Zannına Düşmek
Zararda Olmak
Zararı Dokunmak
Zayıf Düşmek
Zerre Kadar
Zevk Almak (Veya Duymak)
Zeytin Dalı Uzatmak
Zeytin Kurdu
Zeytinyağlı Dolma
Zıddı Olmak
Zımbalı Defter
Zınk Diye Durmak
Zıvanalı Vida
Zihnini Dağıtmak
Zikzak Dikişi
Zindan Etmek
Zindan Gibi
Zindan Kesilmek
Zindan Olmak
Zinde Kuvvet
Zinde Tutmak
Ziyade Olsun!
Zorunda Bırakmak
Zorunda Kalmak (Veya Olmak)
Zülfüyâre Dokunmak
Zümre Edebiyatı
Zümrüdüanka Gibi
abacı kebeci (ara yerde) sen neci?
abdest tazelemek
acemi nalbant gâvur eşeğinde öğrenir
acıkmış kudurmuştan beterdir
acil şifalar dilemek
açlıktan ölmeyecek kadar
açmaza getirmek (veya düşürmek)
ada gibi
adam yerine (veya hesabına) koymak
adapte olunmak
adres göstermek
ağır yongayı yel kaldırmaz
ağıt yakmak (veya düzmek veya tutturmak)
ağrısız baş mezarda olur
ahirette on parmağı yakasında olmak
ahde vefa etmek
aklı zıvanadan çıkmak
aksak eşekle yüksek dağa çıkılmaz
akşamdan sonra merhaba
ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz
alacak verecekle ödenmez
alçak yer yiğidi hor gösterir
alışkanlıktan (veya alışkanlığından) kopamamak
alışkı edinmek
alkol duvarını aşmak
amma da yaptın ha!
arabasını düze çıkarmak
arapsaçına dönmek
arma uçurmak (veya budatmak)
arpacıya borç eden ahırını tez satar
art eteğinde namaz kılmak
asabına dokunmak
asıda olmak (veya kalmak)
aşık daima bey oturmaz
aşure yemeye giden kaşığını taşır
atılan ok geri dönmez
avazı çıktığı kadar
ayıpsız dost isteyen dostsuz kalır
ayyar tilki art ayağından tutulur
azıksız yola çıkanın iki gözü el torbasında olur
babasız oğlan doğurmak
badem olmak
badi badi yürümek (veya gitmek veya koşmak)
bahşiş atın dişine (veya yaşına) bakılmaz
baklayı ağzından çıkarmak
basite indirgemek
başsağlığında bulunmak
beslemeyi eslemeden alma
bıldırcının beyliği arpa biçimine kadardır
bıraktığı (veya bağladığı) yerde (veya çayırda) otlamak
bigâne düşmek
bildik çıkmak
bodur tavuk her gün (veya dem) piliç
borçsuz çoban yoksul beyden yeğdir
boyut kazandırmak
bozacının şahidi şıracı
bugünkü tavuk yarınki kazdan iyidir
bükemediğin eli öp başına koy
bülbülün çektiği dili belası
cafcafından geçilmemek
camı çerçeveyi indirmek
cascavlak ortada kalmak
cefayı çekmeyen sefanın kadrini bilmez
cemaat ne kadar çok olsa imam gene bildiğini okur
ceddine rahmet
cins kedi ölüsünü göstermez
cup diye
curcunaya çevirmek (veya döndürmek veya vermek)
dakikası dakikasına uymamak
daktiloya çekmek
dalavere çevirmek (veya dalaveresini döndürmek)
damlaya uğramak
daniskasını yapmak
daraya atmak (veya çıkarmak)
darbe yapmak
darmadağın olmak
davacı olmak
davetsiz gelen döşeksiz oturur
dayanaklık etmek
dedikodu sermayesi olmak
demem o (ki)
demir üzerinde
demoralize olmak
dengeyi sağlamak
deplasmana gitmek (veya çıkmak)
derekeye düşmek
derine inmek
dermanı kesilmek
dertsiz kul olmaz
dervişin fikri ne ise zikri de odur
despotluk etmek
destan yazmak
destur vermek
destursuz bağa gireni sopa ile kovarlar
devam ettirmek
deveci ile görüşen kapısını yüksek açmalı
dımdızlak ortalıkta bırakmak
dırıltı çıkarmak (veya etmek)
dibek gibi
dik dik bakmak
diken üstünde oturmak (veya olmak)
dikkatli olmak
dilediği gibi
dilsizin dilinden anası anlar
dinsizin hakkından imansız gelir
dipnot düşmek
diri kalmak
disipline girmek
diskalifiye olmak
diskur geçmek (veya çekmek)
dişten tırnaktan artırmak
divan durmak
diyalize girmek
dizlerinin bağı çözülmek
doğaçlama yapmak
doğal olarak
doğmadık çocuğa don biçilmez
doğru söz yemin istemez
doksan kapının ipini çekmek
doktor doktor gezmek (veya dolaşmak)
doktora yapmak
dolanıp durmak
dolap çevirmek (veya döndürmek)
doludizgin gitmek
domuzun kuyruğunu kes yine domuz
donsuzun gönlünden dokuz top bez geçer
dosyası kabarmak (veya kabarık olmak)
doyurucu gelmek
dökme su ile değirmen dönmez
döküm çıkarmak
dönüp geriye bakmak
dönüşü olmayan yola girmek
duman vermek
durgunluk çökmek
dur durak (veya dur dinlen veya dur otur) yok
duyum almak
duyuruda bulunmak
düğününde kalburla (veya elekle) su taşımak
dün öleni dün gömerler
dünden hazır (veya razı) olmak
dünürcülüğe gitmek
düstur edinmek
düş uykudan sonra olur
düşünüp (veya düşünmek) taşınmak
düzen vermek (veya düzene koymak veya düzene sokmak)
ebediyete intikal etmek
efkârı dağılmak
ejder gibi
ejderha gibi
ekşi yemedim ki karnım ağrısın
emanet hayvanın (veya eşeğin) kuskunu (veya paldımı) yokuşta kopar
emdiği sütü burnundan getirmek
emretti patrik efendi
endazeyi şaşırmak
engin dallardan murt yememek
eskiye rağbet (veya itibar) olsaydı bitpazarına nur yağardı
esrik devenin çulu eğri gerek
eşekten düşmüşe (veya düşmüş karpuza) dönmek
eziklik duymak
ezilmeden yenilmek
faraş gibi (veya kadar)
faturasını (birine) çıkarmak (veya ödetmek)
feda olsun!
gardını almak
geceyi (veya gecesini) gündüze (veya gündüzüne) katmak
gelecek vadetmek
gelen gideni aratır (veya gelen gidene rahmet okutur)
genizden konuşmak (veya çıkarmak)
gereksinme duymak
gidilmeyen yer senin değildir
girdabına kapılmak
göç yolda düzülür
gökten zembille mi indi
gökyüzünde düğün var deseler kadınlar merdiven kurmaya kalkar
gön yufka yerinden delinir
gönderme yapmak
görevden (veya görevinden) uzaklaştırmak
görünen köyün (veya dağın) uzağı olmaz
gövdeye atmak (veya indirmek)
gözaltında tutmak
gündemi değiştirmek
gündüzün mum yakan geceleyin bulamaz
güttüğüm domuzu bana öğretme
güveyi olmadık ama kapı dışında bekledik
hadise çıkarmak
hastaya döşek sorulmaz
hastaneye kaldırmak (veya yatırmak)
hayızdan nifastan kesilmek
hediye etmek
herkes kendi ölüsü için ağlar
heyheyleri tutmak (veya üstünde olmak)
heykelini dikmek
hiç yoktan iyidir
horozu çok olan köyde sabah geç olur
hu çekmek (veya demek)
huyunu suyunu değiştirmek
huylu huyundan vazgeçmez
hülyaya dalmak
hüzün duymak
ısıracak it (veya köpek) dişini (veya dişlerini) göstermez
ıslanmışın yağmurdan korkusu olmaz
kader olmayınca kadir bilinmez
kadı anlatışa göre fetva verir
kadidi çıkmak
kadük olmak (veya kalmak)
kâğıt üzerinde (veya üstünde) kalmak
kahrından ölmek
kahkahayı ağzında söndürmek
kanaat gibi devlet olmaz
kanlı yaş (veya yaşlar) dökmek
kâr zararın kardeşidir (veya ortağıdır)
karaborsaya düşmek
kardeş kardeşin ne öldüğünü ister ne onduğunu
karizmayı çizdirmek
katresi kalmadı (veya yok)
kavun kökeninde büyür
kaynana pamuk ipliği olup raftan düşse gelinin başını yarar
kazın ayağı öyle değil
kediyi sıkıştırırsan üstüne atılır
kefaretini ödemek
kel yanında kabak anılmaz
kenarın dilberi nazik de olsa nazenin olmaz
kepenkleri indirmek
keşide etmek
kevgire dönmek
kırlangıcın zararını biberciden sor
kıskacında olmak
koydunsa bul
kömürcü çırağına dönmek
köprünün (veya köprülerin) altından çok su (veya sular) aktı (veya geçti)
kul sıkışmayınca (veya daralmayınca veya bunalmayınca) Hızır yetişmez
kurcalama sivilceyi çıban edersin
kurdele takmak
kusursuz dost arayan dostsuz kalır
kutsuz kuşun yuvası doğan yanında olur
kuvveden fiile çıkarmak
külhancının beyliği hamamcılık demişler
kürünü öldürmek
kürk ile börk ile adam olunmaz
likide etmek
lodosa çevirmek (veya dönmek)
madalyonun ters tarafı (veya tersi veya arka yüzü)
madik atmak (veya etmek veya oynamak)
mandepsiye bastırmak (veya düşürmek)
mapusa düşmek
mapushaneye düşmek
marifet iltifata tabidir
maskesini düşürmek (veya kaldırmak)
mazlumun ahı yerde kalmaz
mecrasında gitmek
mektepten çıkan eşek Marsıvan'dan çıkmaz
melal duymak
meslek edinmek
meyveye durmak
mezada çıkarmak (veya koymak)
milletin ağzı torba değil ki büzesin (veya dikesin)
model çıkarmak
muhit edinmek
mukadder olmak
murdar olmak
muzdarip etmek
müdana etmemek
müdürlük etmek
müft olsun da zift olsun
mühür kimde ise Süleyman odur
namerde muhtaç olmak
nazarı değmek
nevaleyi (veya nevalesini) düzmek
noktasına virgülüne dokunmadan
nostalji uyandırmak
oduncunun gözü omçada
ok yaydan (veya yayından) çıkmak
olacak o kadar
olmuş armut gibi eline düşmek
otuz iki dişe keman çaldırmak
parayı veren düdüğü çalar
parmakla sayılacak kadar az olmak
payandalık etmek
payidar kalmak (veya olmak)
perdelerini kapamak
pof diye
politik davranmak
pundunu bulmak
pürdikkat kesilmek
rap diye
ruhu şad olsun!
rutin dışına çıkmak
rüşdünü ispat etmek
sabahtan akşama kadar
sadakat göstermek
sağır sultan bile duydu
sağlam pabuç (veya ayakkabı) değil
sardalya gibi istif olmak
sarılıp kundaklanmak
secdeye varmak (veya kapanmak)
sevinç yaşları (veya gözyaşları) dökmek
sırdaş olmak
sigarayı tellendirmek (veya tüttürmek)
sofrayı kaldırmak (veya toplamak)
sürüncemede kalmak
tabak sevdiği deriyi taştan taşa (veya yerden yere) çalar
tadilat yapmak
tahttan indirmek
taksit ödemek (veya vermek)
tanıdık çıkmak
taşıma su ile değirmen dönmez
tebdili şaşmak
tecrübe tahtasına dönmek
tedavi görmek (veya olmak)
tedavüle çıkarmak
tehlikeye düşürmek
tekeden süt çıkarmak
tekerlek kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur
tepeüstü düşmek
tespihe dizer gibi dizmek
tetik üstünde beklemek
tezada düşmek
töhmet altında kalmak
turpun sıkısından seyreği iyidir
tutunacak dalı olmak
tünelin sonunda ışık görünmek
ucuz pahalı dememek
uçurumun kenarından dönmek
ufak at da civcivler yesin
umut vermek (veya vadetmek)
utanıp sıkılmadan
varlıkta darlık çekmek
vatandaşlıktan çıkarılmak
vurdumduymaz kör ayvaz
yâdını uyandırmak
yağlayıp ballandırmak
yağmasa da gürlemek
yandaşlık etmek
yanlıştan dönmek
Yaradan'a sığınıp
yardım ve yataklık etmek
yedekte kalmak
yerinde bulmak
yetmişine merdiven dayamak
yolcu yolunda gerek
yorgaya kaldırmak
yurt edinmek (veya tutmak)
zayıf yerinden (veya noktasından veya damarından) yakalamak
zerresi (veya zerre kadar eseri) kalmamak (veya olmamak veya yok)
zevkten dörtköşe olmak
zıp diye çıkmak
zillete düşmek
zurnanın zırt dediği yer
zurnacının karşısında limon yemek gibi
züğürt olup düşünmektense uyuz olup kaşınmak yeğdir
zül saymak (veya addetmek)
insan yükü (veya eti) ağırdır
tel tel dökülmek
özlemini duymak
idaresini bilmek
özrü kabahatinden büyük
çöle dönmek
duygu sömürüsü yapmak
çıkmadık canda umut var
çantadan yetişmek
arka (veya geri) planda kalmak
indirim yapmak
ikiz doğurmak
Arap uyandı (veya Arap'ın gözü açıldı)
şiddet göstermek
çeyiz düzmek
çarşı pazar dolaşmak (veya gezmek)
şerit değiştirmek
alavere dalavere yapmak (veya çevirmek)
şehit edilmek
çorbaya sinek düşmek
diz üstü çökmek
ince eleyip (veya eğirip) sık dokumak
ölüm var dirim var
göz önünde tutmak (veya bulundurmak)
çarşaf kadar
av köpeği avdan kalmaz
iğne yutmuş ite (veya maymuna) dönmek
sis perdesi aralanmak
şiar edinmek
çizgisinden sapmamak
buzdolabına kaldırmak
idam etmek
nefes darlığı çekmek
ay ışığında ceviz silkilmez
itidalini muhafaza etmek
çekingen davranmak
tandem oynamak
degaj yapmak
adım adım izlemek
iktidardan düşmek
istihdam etmek
şehadette bulunmak
çılgına dönmek
örs ve çekiç arasında kalmak
ödül vermek
alın yazısı değişmez
koltuk değneği olmak
Osmanlı tokadı yemek
devre dışı tutmak (veya bırakmak)
iskambil kâğıdı gibi devrilmek
kutlu gün doğuşundan bellidir
adı sanı olmak
ölüyü güldürmek
çini döşemek
incir çekirdeği doldurmamak
ikinci plana düşmek
temiz iş altı ayda çıkar
çaprazda sürmek
zenginin malı züğürdün çenesini yorar
avuç içi kadar
ödev bilmek (veya saymak)
köşe taşı köşede yakışır
şirazeden çıkmak
şad olmak
uzaktan kumanda etmek
iskandil etmek
kendi kendine gelin güveyi olmak
içeriye düşmek
içinde olmak
diken diken olmak
ikileme düşmek
başı dik olmak
dayak cennetten çıkmıştır
düşük tutmak
evladın var mı derdin var
eli böğründe kalmak
ihramdan çıkmak
ifrata vardırmak
vaki değil
iğdiş etmek
dilden dile geçmek
isabet oldu
çiğ yemedim ki karnım ağrısın
iade etmek
gaflet uykusundan uyandırmak
şaşkına dönmek
izdivaç etmek
kontrol altında tutmak
Arafat'ta soyulmuş hacıya dönmek
hak yerini bulur (veya yerde kalmaz)
oydaş olmak
istek (veya isteğini) uyandırmak
ızdırap çekmek
ağzı açık ayran delisi (veya budalası)
şeyhin kerameti kendinden menkul
el âlemin ağzı torba değil ki büzesin
üzerinden dökülmek
fesat çıkarmak (veya fesada vermek)
çıngıraklı deve kaybolmaz
idman yapmak
cevizi çift görmeden taş atmamak
kıssadan hisse almak (veya çıkarmak)
öpücük kondurmak
zıkkımın kökünü (veya pekini veya dibini) ye!
tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır
dağ yürümezse abdal yürür
dut kurusu ile yâr sevilmez
ihtiyat kaydı ile
iliklerinde duymak
demarke olmak
pandomim kopmak
halebi orada ise arşın burada
ünsiyet peyda etmek
hadi canım sen de
perende atamamak (veya atılmamak)
don yağının tortusu gibi kalmak (veya oturmak)
ah vah etmek (veya demek)
ricada bulunmak
yapı taşı yerde kalmaz
sapır sapır dökülmek
ihmal edilmek
burnunun direğini kırmak
ekmekten kaşık olur ama her yoğurdun hakkına değil
sürmeyi gözden çekmek
tadada çıkmak
ibre birinden yana dönmek
talandan geçmek
imdat ummak
ihtilafa düşmek
öneride bulunmak
yerli yerinde olmak
meydan dayağı yemek
dağ başından duman eksik olmaz
düze inmek
ters yüzüne dönmek
karış karış dolaşmak
ümitsizliğe düşmek
küpünü (veya küplerini) doldurmak
vicdan azabı çekmek (veya duymak)
inkârdan gelmek
vadesi gelmek (veya dolmak)
üç nalla bir ata kaldı
altın yere düşmekle pul olmaz
zıvanadan çıkarmak
ödünç almak
ihdas etmek
şaşı çakır demektense kör de de kurtul
öğütte (veya öğütlerde) bulunmak
illallah demek (veya etmek)
ifadesini almak
affedersin (veya affedersiniz)
canevinden vurmak
cankulağı ile dinlemek
darağacına çekmek
derhatır etmek
dörtköşe olmak
düçar olmak
düğmük atmak
dünyaevine girmek
kaydıhayat şartıyla
larp diye
methini işitmek (veya duymak)
müsadif olmak
nakzen iade etmek
nazarıdikkatini çekmek
onmadık yılın yağmuru harman vakti yağar
pedavrası çıkmış
peydah olmak
tıkırında gitmek (veya olmak veya yürümek)
yüzsuyu dökmek
ilk vuran okçudur
üzerinde tesir bırakmak
istihdaf etmek
istim üstünde olmak
şimdiye kadar (veya dek)
işleyen demir pas tutmaz (veya ışıldar)
övünç duymak
indifa etmek
iddiaya girmek (veya tutuşmak)
çekidüzen vermek
çıkmazda olmak
öte yandan
şüpheye düşmek
üç adım
mide spazmı
gönülden çıkarmamak
trade center
çıldır çıldır
dara's dhaba
ıslak mendil
düğün çorbası
arı duru
dip bucak
pide fırını
duvar ilanı
parmak adam
demlik poşet
pekin ördeği
yedi cet
dolgu maddesi
hardal gazı
düğün çiçeği
kaldırım çiçeği
östrojen tedavisi
istenmeyen adam
görev şehidi
kadir's photoblog
kod ismi
istenmeyen durum
içli dışlı
elinde patlamak
lafı dağıtmak
iz düşümü
bilimsel deneyci
yolda kalmak
sudan sebep
ilgi duymak
değişik _
yeni dalga
yarık dudak
yan dal
dış ses
aleni tadat
ikindi vakti
doyurucu bulmak
üst deri
önden çekişli
fırsattan istifade etmek
iptidai mektep
iskele alabanda
çenesi düşük
damardan girmek
çukura düşmek
dolmalık biber
dozunu ayarlamak
diş ipi
işin içinden çıkamamak
el üstünde tutmak
öd kesesi
dilini yutmak
hakemli dergi
dibe vurmak
ağır taş yerinden oynamaz
uzun vadeli
aklın yolu birdir
anadan üryan
defne yağı
abanın kadri yağmurda bilinir
istediği gibi
baş üstünde tutmak
benden paso
punduna getirmek
üçten dokuza
çiçeği burnunda
burnundan getirmek
davete icabet etmek
can simidi
cari gider
damar görüntüleme