TDK Av Nedir Anlamı, Av Ne Demek? Av Eşanlamlısı

TDK Av Anlamı Nedir? Av Ne Demek?

Tuzağa düşürülen

kendisinden yararlanılan Kimse

Bu yollarla yakalanan Hayvan

Bir hayvanın Bir Başka hayvanı Yemek İçin yakalaması

Karada

denizde

gölde Veya akarsularda Evcil olmayan hayvanları Vurma Veya Yakalama işi

şikâr

TDK Sözlüğünde Av İle İlgili Atasözü ve Deyimler

Av vuranın Değil

alanın

Av avlayanın

Kemer bağlayanın

Av avlanmış

Tav tavlanmış

ava giden avlanır

ava gelmez Kuş Olmaz

başa gelmez İş Olmaz

ava Çıkmak

Atasözleri Sözlüğünde Av

Aç (arık) at yol almaz, aç (arık) it av olmaz

Aç kurt yavrusunu yer

Aç tavuk (düşünde) kendini buğday (arpa, darı) ambarında sanır (görür)

Acemi nalbant mesleği gavur eşeğinde öğrenirmiş

Adamın yere bakanından, suyun sessiz (yavaş) akanından kork (suyun yavaş akanından, insanın yere bakanından kork)

Akıllıyı arkada tutma, akılsızı klavuz etme

Ananın bastığı yavru incinmez (ölmez)

Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az

Araba ile tavşan avlanmaz

At alırsan yazın, deve alırsan güzün, avrat alırsan gezin ha gezin

At, avrat ömrü uzatır

At, avrat, silah ödünç verilmez

At ile avrat yiğidin ikbalindendir

Ata arpa, yiğide pilav

Atla avrat yiğidin bahtına

Atta, avratta uğur vardır

Av avlayanın, kemer bağlayanın

Av köpeği avdan kalmaz

Av vuranın değil, alanın

Ava gelmez kuş olmaz, başa gelmez iş olmaz

Ava giden avlanır

Avcı nanca al bilse; ayı onca yol bilir

Avcı ne kadar hile bilse, ayı o kadar yol bilir

Avradı er zapt etmez, ar zapt eder

Avradı eri saklar, peyniri deri

Avradın (karının) dolaşığı, akşamdan - sabaha - kor bulaşığı

Avrat malı, kapı mandalı (tokmağı)

Avrat var ev yapar, avrat var ev yıkar (yakar)

Ayı sevdiği yavrusunu hırpalar

Ayı yavrusunu severken öldürürmüş

Ayıyı fırına atmışlar, yavrusunu ayağının altına almış

Baktın kar havası, eve gel kör olası

Balık baştan avlanır

Barışta ter dökmeyen savaşta kan döker

Baş sallamakla kavuk eskimez

Başını sallamayan kavak olmaz

Baz bazla, kaz kazla, kel tavuk topal horozla

Bedava sirke baldan tatlıdır

Beş tavuğa bir horoz yeter

Bir ambar buğdayın örneği bir avuçtur

Bir avuç altının olacağına, bir avuç toprağın olsun

Bodur tavuk her gün piliç

Boş gezmekten bedava çalışmak yeğdir

Bugünkü tavuk yarınki kazdan iyidir

Çok gezen tavuk, ayağında pislik getirir

Çok havlayan köpek ısırmaz

Dağ başına harman yapma, savurursun yel için; önüne değirmen yapma, öğütürsün sel için

Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur

Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz

Davacın kadı olursa yardımcın Allah olur

Davetsiz gelen (giden) döşeksiz oturur

Davul (bile) dengi dengine çalar

Davulun sesi uzaktan hoş gelir

Demir tavında dövülür

Derin su yavaş akar

Doğuran avrat Azrail'i yenmiş

Elmayı havaya at, düşünceye kadar Allah kerim

Er ek, geç ek, tava ek

Eşek kocamakla tavla başı olmaz

Evi ev eden avrat, yurdu şen eden devlet

Felek, kimine kavun yedirir, kimine kelek

Fukaranın (fakirin) tavuğu tek tek yumurtlar

Gavura kızıp oruç yenmez

Gavurun ekmeğini yiyen, gavurun kılıcını çalar (sallar)

Gavurun tembeli keşiş, Müslüman'ın tembeli derviş olur

Gördün deli, savul geri

Görünen köy kılavuz istemez

Gün varken davarını eve götür

Hatır için çiğ tavuk (bile olsa) yenir

Helal kazanç ile yağlı pilav yenmez

Her Firavun'un bir Musa'sı olur

Her gün baklava börek yense bıkılır

Herkes davul çalar ama çomağı makama uyduramaz

Horoz ne kadar öterse ötsün, civciv tavuğun dıkdıkına bakar

Irak yerin davulu koygun öter

İki kardeş savaşmış, ebleh buna inanmış

İş amana binince kavga uzamaz

İşkilli büzük (tavuk) dingilder

İtin ahmağı baklavadan pay umar

Karga yavrusuna bakmış, "benim ak pak evladım" demiş (kuzguna yavrusu anka görünür)

Kasavetsiz ağız anahtarsız açılır

Kavak uzaya uzaya göğe yetmez

Kavak, yaprağını tepeden dökerse kış çok olur

Kavanoz dipli dünya

Kavgada kılıç ödünç verilmez

Kavgada yumruk sayılmaz

Kavun, karpuz yata yata büyür

Kavurga karın doyurmaz

Kavurganın yananı sıçrar

Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez

Kedi yavrusunu yerken sıçana benzetir

Kılavuzu karga olanın burnu boktan kurtulmaz

Kırk gün taban eti, bir gün av eti

Kızı gönlüne (keyfine) bırakırsan ya davulcuya varır, ya zurnacıya

Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür

Kör bıçak ele, iş bilmeyen avrat dile yavuz

Korkak tavşan çok yaşar

Koy avucuma, koyayım avucuna

Kurban (bayram) etiyle köpek (it) tavlanmaz

Kurt dumanlı havayı sever

Kuşu kuşla avlarlar

Kuzguna yavrusu (anka) görünür

Lafla pilav pişerse deniz kadar yağı benden

Mart martladı, tavuk yumurtladı

Mirasa "nereye gidiyorsun?" demişler "esip yağmaya, sürüp savurmaya" demiş

Ne yavuz (azgın) ol asıl, ne yavaş (taşkın, miskin) ol basıl

Osmanlı tavşanı arabayla avlar

Oynaşına inanan avrat, ersiz kalır

Öğüt, bir hazine kadar değerli olduğu halde bedava verilir

Ölecek tavşan çomağa karşı gelir

Ölmüş aslana tavşanlar bile hücum eder

Papaz her gün pilav yemez

Pilav yiyen, kaşığını yanında (belinde) taşır

Pilavdan döne kaşığın sapı (dönenin kaşığı) kırılsın

Rüzgarlı havanın kuytusu, yağmurlu havanın uykusu

Sen bilirsin deyince (deyirmende) kavga olmaz

Suyu havana koy, döv döv yine su

Şahin ile deve avlanmaz

Şahin küçüktür; ama koca turnayı havadan indirir

Şahin, sinek avlamaz

Şahin avını nerede olsa alır

Tatarın kılavuza ihtiyacı yok

Tavşan (dağ) dağa küsmüş, dağın haberi olmamış

Tavşan dağda, suyu ateşte

Tavşanı tazı tutar, çalımı avcı satar

Tavuğun sadakası yumurta

Tavuk kaza bakmış da kıçını yırtmış

Tilkiye ''Tavuk kebabı yer misin?'' demişler, ''Adamın güleceğini getiriyorsunuz.'' demiş

Ucuz etin yahnisi yavan (tatsız) olur

Ürüyen (havlayan) köpek ısırmaz (kapmaz)

Yağ ile yavşan, sirke ile tavşan

Yağına kıymayan, çöreğini yavan (yoz, kuru) yer

Yağmur tavına ekilen darıdan, kocasından sonra kalkan karıdan hayır gelmez

Yağmurlu gün tavuk su içmez

Yaralı tavşana sıkı atılmaz

Yarına kalan davadan korkma

Yarınki kazdan, bugünkü tavuk yeğdir

Yavaş tükürüğün sakala zararı olur

Yavaş (yumuşak) huylu atın çiftesi pek (yavuz) olur

Yavaş (yumuşak huylu) atın çiftesi (tekmesi) pek olur

Yavuz hırsız, ev sahibini bastırır

Yavuz (yürük) at, yemini (yavuz it ününü) kendi artırır

Yumurtlayan tavuk bağırgan olur

Deyimler Sözlüğünde Av

aklı durmak götü tavana vurmak

aklı durmak kıçı tavana vurmak

alavere dalavere Kürt Mehmet nöbete

alavere dalavere yapmak

Allah'ın izni, peygamberin kavli ile

Allah'ın izni, peygamberin kavliyle

altın yumurtlayan tavuk

balık kavağa çıkınca

bir avuç toprak olmak

bulanık suda balık avlamak

davul görür oynar, mihrap görür ağlar

deveyi havutuyla yutmak

fare l'avvocato del diavolo

gavur ölüsü

gavura kızıp oruç bozmak

Hakk'ın rahmetine kavuşmak

havalara uçmak

havanda su dövmek

havaya kılıç sallamak

havaya savurmak

ıslak tavuk

kasıp kavurmak

koyunun kaval dinlediği gibi dinlemek

küfür savurmak

külahını havaya atmak

leyleği havada görmek

tavan başına yıkılmak

tavşan bayırı aştı

tavşan boku

tavşan uykusu

tavşana kaç, tazıya tut demek

tavuğuna kışt demek

tepesinde havan dövmek

yavaş gel

yavaş ol

yorgan gitti kavga bitti

Ağzını Havaya (Veya Poyraza) Açmak

Akdeniz Mavisi

Akıl Havsala Almamak

Akşamdan Kavur, Sabaha Savur

Anasına Avradına Sövmek

Antibiyotik Tedavisi

Arap Tavşanı

Ardında Yüz Köpek Havlamayan Kurt, Kurt Sayılmaz

Arnavut Biberi

Arnavut Kaldırımı

Art Avurt

Av Avlanmış, Tav Tavlanmış

Avrat Malı, Kapı Mandalı

Avurdu Avurduna Geçmek

Avurt Satmak (Veya Avurt Zavurt Etmek)

Avustralya Karatavuğu

Bedava Sirke Baldan Tatlıdır

Bir Avuç Altının Olacağına Bir Avuç Toprağın Olsun

Burnunun Yeli Harman Savurmak

Dava Etmek (Veya Açmak)

Dava Görmek

Davacın Kadı Olursa Yardımcın Allah Olsun

Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir

Demir Tavında Dövülür

Deniz Mavisi

Deniz Tavşancılı

Deveyi Havuduyla Yutmak

Dış Kavuz

Dil Kavgası

Düğün Pilâvı

Düğün Pilâvıyla Dost Ağırlamak

Ekonomik Davranmak

El Kılavuzu

Elbasan Tavası

Elde Avuçta (Ne Varsa)

Fakir Tavuğu Tek Tek Yumurtlar

Gâvur Orucu Gibi Uzamak

Gâvura Kızıp Oruç Yemek (Veya Bozmak)

Hava Açmak (Veya Açılmak)

Hava Boşaltma Makinesi

Havale Göndermek (Veya Yollamak)

Havaya Pala (Veya Kılıç) Sallamak

Horoz Evlenir, Tavuk Tellenir

Kasavetsiz Ağız Anahtarsız Açılır

Kavgaya Girişmek (Veya Tutuşmak)

Kaz Gelen Yerden Tavuk Esirgenmez

Kedi Yavrusunu Yerken Sıçana Benzetir

Kendi Yağıyla Kavrulmak

Kırmızı Dipli Mumla Davet Etmek

Kızı Gönlüne Bırakırsan Ya Davulcuya Kaçar (Veya Varır) Ya Zurnacıya

Koltuk Kavgası

Komşunun Tavuğu Komşuya Kaz (Karısı Kız) Görünür

Konak Yavrusu

Koyun Kaval Dinler Gibi Dinlemek

Kristal Mavisi

Kukumav Gibi

Kum Havucu

Kurt Dumanlı Havayı Sever

Martaval Atmak (Veya Okumak)

Mutfak Havalandırması

Papaz Her Gün Pilâv Yemez

Pilâv Yiyen Kaşığını Yanında (Veya Belinde) Taşır

Pilâvdan Dönenin Kaşığı Kırılsın

Pişmiş Tavuğun Başına Gelmemek

Post Kavgası

Rüzgârlı Havanın Kuytusu, Yağmurlu Havanın Uykusu

Sen Ben Davası (Veya Kavgası)

Sonradan Görme, Gâvurdan Dönme

Surata Bak Süngüye Davran

Tavır Almak (Veya Takınmak)

Tavşan Dağa Küsmüş De Dağın Haberi Olmamış

Tavşan Yürekli

Tavşancıl Otu

Tavşanın Suyunun Suyu

Tavuk Kaza Bakmış Da Kıçını Yırtmış

Tencere Tava, Herkeste Bir Hava

Ucuz Etin Yahnisi Yavan (Veya Tatsız) Olur

Uzay Savaşı

Vize Sınavı

Yaban Tavşanı

Yanına Salâvatla Varılmaz

Yasak Savmak

Yavaş Gel! (Veya Ol!)

Yavaş Tütün

Yavaşlatılmış Hareket

Yavaştan Almak

Yavru Atmak

Yavru Kapı

Yavuz Hırsız Ev Sahibini Bastırır

Yorgan Gitti, Kavga Bitti

acemi nalbant gâvur eşeğinde öğrenir

avazı çıktığı kadar

avuç (veya avucunu) açmak

bodur tavuk her gün (veya dem) piliç

bugünkü tavuk yarınki kazdan iyidir

cascavlak ortada kalmak

cavlağı çekmek

dalavere çevirmek (veya dalaveresini döndürmek)

davacı olmak

davetsiz gelen döşeksiz oturur

fukaranın tavuğu tek tek yumurtlar

gâvurun ekmeğini yiyen gâvurun kılıcını çalar

Hakk'ın rahmetine kavuşmak (veya Hakk'a kavuşmak veya Hakk'a yürümek)

havyar kesmek

kağnıyla tavşan avına çıkmak

kavun kökeninde büyür

kılavuzu karga olanın burnu boktan kalkmaz

lahavle çekmek (veya okumak)

maviş maviş bakmak

münavebe ile

paçavraya çevirmek

palavra atmak (veya savurmak veya sıkmak)

patavatsızlık etmek

politik davranmak

rehavet çökmek (veya basmak)

savaş vermek

savlet etmek

tavan yapmak

tavır almak (veya takınmak veya koymak)

tecavüze uğramak

tedavi görmek (veya olmak)

tedavüle çıkarmak

vaveyla koparmak

yaşta kalmış kavat pabucu gibi

yave okumak

şınav çekmek

alavere dalavere yapmak (veya çevirmek)

av köpeği avdan kalmaz

çekingen davranmak

avuç içi kadar

istavroz çıkarmak

kurban etiyle köpek tavlanmaz

ilave etmek

kasavet çekmek

hatır için çiğ tavuk yemek

avaz avaz bağırmak

mavra atmak (veya sıkmak)

pedavrası çıkmış

savul! (veya savulun!)